Forum

LÜTFEN SENARYOMU OKYUN VE EKSİKLERİMİ BANA SÖYLEYİN

5 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
1,567 Görüntüleme
(@alasarmas)
Gönderi: 5
Başlığı açan
 

Senaryomu umarım beğenirsiniz.(Telif hakkı alınmıştır. hep bunu yazmak istemişimdir kusura bakmayın: Her hakkı sakılıdır.:D)

---------EMEK----------
Emek vermek insanları yıpratır. Aslında mekanlarda emek verip, yıpranırlar. İşte bu insanların umrunda bile değildir. Ya saçını orada beyazlatanlar için, onlar için de bu durum, öyle midir?

1. SAHNE - DIŞ / KAPI ÖNÜ / GÜNDÜZ

15 YAŞINDA ÇOCUK
Sabahın erken bir vaktidir. Kapı önünde ütülü kıyafetleri ve itinayla taranmış saçlarıyla bir çocuk belirir. Elinde bir sefer tası vardır. Kapı önünden bir adım attıktan sonra, sefer tasını yere bırakır ve ayakkabılarını bağlamaya başlar. Bağcıkları yavaşca tutar ve itinayla bağlar. Ayakkabısını bağladıktan sonra sefer tasını yerden alır, yavaşça doğrulur. Şapkasını ve pantolonun paçasını düzeltir. Yüreğindeki umut gözlerinden belli olmaktadır. Bu yüzden gözlerinde sonradan oluşan bir gülümseme belirir. Elleri tertemiz ve oldukça bakımlıdır. Suratında yaşamadığı onca şeyin hayali, henüz oluşmamış kırışıklıklarından bellidir. kolunda saati vardır ama bakmaz (saat 6'dır). Uzun bir yürüşe hazırlanmaktadır.
ELINDE TUTTUĞU SEFER TASI HAFIFÇE SALLANIR.

2. SAHNE - DIŞ / SOKAK(YÜNCÜLER ÇARŞISI) / GÜNDÜZ

18 YAŞINDA GENÇ
Uzun, dar ve köhne bir sokaktan, 18 yaşlarında bir genç aşina bir şekilde yol almaktadır(efect: adım sesleri) Saçları karışık, elleri hafif yaralıdır. Alnında ufaktan da olsa kırışıklıklar belirmiştir. Sokak arnavut kaldırımıya ve baştan aşağı yosunlu bir duvarla örülüdür. Sabahın sessizliğini kuş sesleri bozmaktadır (efekt: kuş sesi). Genç, yaşamın en haycanlı noktasındadır ve içi içine sığmıyordur. Elinde tuttuğu sefer tası yavaşça sallanmaktadır. göz ucuyla saatine bakar (saat 7'dir.) ve hızını düşürür. (Mümkünse)-Bir tüy belirir. Rüzgarın da etkisiyle hafifçe süzülür.-
TÜY YAVAŞÇA GENCIN GÖZÜNE INER VE GENÇ GÖZÜNÜ YUMAR.

3. SAHNE - DIŞ / YOL (SÜMER BEZ FAB. KUZEY GIRIŞI) / GÜNDÜZ

30 YAŞINDA ADAM
Sağı ve solu ağaçlarla kaplı yoldan, bisikletiyle bir adam geçmektedir. İçini geçim sıkıntısı kaplamıştır. Hali yorgun ve bıkkındır. Saçları hafif kır, elleri nasırlıdır. Omuzlarında, taşıdığı yükün ağırlığı; bisikletinin kolunda ise sefer taşı vardır. Endişeyle saatine bakar (saat 8'dir.) ve hızını artırır. Bisikletinin zilini çalar (efekt: bisiklet zili sesi). o anda yüzünde bir öfke peyda olur.
ADAM PEDALA DAHA HIZLI BASAR VE FABRIKAYA BAKAR.

4. SAHNE - IÇ / TORNAHANE (SÜMER BEZ FAB. TORNA ATOLYESI / GÜNDÜZ

YAŞLI ADAM
Harap vaziyette bulunan atolyenin ortasında, elinde sefer tası bulunan yaşlı bir adam vardır. nasırlı ve kirli elleri, emeği; alnındaki kırışıklıklar ise yaşadığı hayatın derdini ve kederini, anlatmaktadır. Etrafı seyreder. gördükleri yıkık dökük duvarlar, kırık camlar ve artık durmuş torna tezgahlarıdır. yüzünde bir ızdırap belirir. ellerini başına götürür. çaıştığı tezgahın üstündeki aynaya yönelir. Şapkasını çıkarır ve (aynı anda) aynaya bakar. gördüğü manzara karşısında şok olur. Aynada beyazlamış saçları ve kırışık suratı; fon da ise viraneye dönmüş, tornahane vardı. Hemen saatine bakar(saat durmuştur.). Elini boşlar, sefer tasını yere düşürür.
NASIRLI ELLERINE ACIYLA BAKAR. ELLERINI SURATINA GÖTÜRÜR.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
ben balıkesir üniversitesinde inşaat okuyorum. ama kayseriliyim. elimde çok güzel bir kısa film senaryosu var üstelik film için geçerli olan mekanlar özenle seçildi. 4 sahnelik bir kısa film senaryosu. fazla bir maliyet çıkmıyor.çekmesi basit. sahneler arası geçişler çok iyi uyarlandı. diyolagsuz. senaryoma çok güveniyorum ancak çekmek için yeterli ekipmana ve bilgiye sahip değilim. tanıdığım ne , yapımcı prodüktör , ne yönetmen ne de radyo tv de okuyan bir arkadaşım var. balıkesirde radyo tv bölümü de yok zaten.
ben senaryomu tek cümleyle anlatayım.'' emekle eskiyen sadece insanlar değildir, mekanlarda eskirler fakat insanlar bunu önemsemezler.''
bilgi : kayseri sümer bez fabrikası 1935 de kurulmuştur ayrıca türkiyenin ilk fabrikasıdır. şuan harabe bir haldedir hatta yakaşık 15 yıldır o vizyette. mekan belediye tarafından abdullah gül üniversitesine tahsis edilmiştir. abdullah gül üniversitesi de oraya 2 müze inşa edip restorasyon yapacaktır. çekim için izin dilekçeyle sağlanmaktadır. bana yardımcı olacakları sözünü de almış bulunuyorum.
yardımcı olabilecekseniz mesaj atar mısınız?. ( senaryomu celtx le hazırladım. amerikan tipi bir senaryodur.)

 
Gönderildi : 13/02/2013 4:20 am
(@maver)
Gönderi: 19
 

İlk cümleyi okudum;

___________________

Emek insanları yapratan bir haysiyettir, ancak mekanlarda yıpranır ancak bu insanların umrunda bile olmaz. Ya şaçını orda beyazlatanlar için? Onlar içinde öyle midir?
___________________

Türkçe kullanımı çok önemli bu düzeyde bir iş yapmak istiyorsanız, dahi anlamındaki "de" ve "da"ların ayrı yazılacağını bilmeniz gerekir. Tamam "senaryo edebi bir metin değildir" diyeceksiniz ama sizin seviyeniz hakkında metniniz ipuçları verir. Örneğin bu metni bir yapımcıya gönderseniz muhtemelen okumayacaktır.

Ben şahsen yazım hatası olan metinleri okuyamıyorum, okumuyorum.

 
Gönderildi : 14/02/2013 5:34 am
(@trade_mark)
Gönderi: 0
 

emeğinize sağlık....
hoş bir hikaye...
ama ekrana taşındığında etkili olacağını sanmıyorum...
tavsiyem...
bir senaryoya takılmayın.yazmaya devam edin.
diğer yazdıklarınızıda bu veya benzeri forumlarda paylaşın.
elbet birileri çekmek ister...
üretmeye devam 🙂

 
Gönderildi : 14/02/2013 2:51 pm
(@alasarmas)
Gönderi: 5
Başlığı açan
 

eleştiriniz için teşekkür ederim.

 
Gönderildi : 14/02/2013 2:54 pm
(@ulaskoseoglu)
Gönderi: 0
 

Emek insanları yapratan bir haysiyettir, ancak mekanlarda yıpranır ancak bu insanların umrunda bile olmaz. Ya şaçını orda beyazlatanlar için? Onlar içinde öyle midir?

Türkçeye yeni bir akım getirmişsin bu cümle ile 🙂 Hikayene gelirsek iyi bir fikir olabilir ama senaryoyu beğenmedim emeğine sağlık 🙂

 
Gönderildi : 14/02/2013 3:19 pm
Paylaş: