Köstenceli deli Adem kendi halinde bir balıkçı çocuğudur. Henüz gençliğe ererken tek hayali, ileride bir Osmanlı subayı olup, sevdiği kız Nurbanu hatunla evlenmektir. Babası İzzet bey bölgenin en zengin ailesi Catalina hanımla ortak iş yapmaktadır. Ademi seven bir tek Nurbanu hatun değildir. Catalina hanımın kızı Alina da Köstenceliyi sevmektedir. Aşkına karşılık bulamayan Alina, her gün annesine yalvarmakta ama onu ikna edememektedir. Sevdiği adam gözüne sokarcasına başkasının kollarına gitmektedir. Batma noktasına gelen İzzet bey bir gün babadan kalma teknelerinin ellerinden gideceğini söyler. Erken yaşta istemediği kadınla evlenmek zorunda kalan Adem, o sene subaylık sınavlarını kazanır. Sevdiği kadına bunu anlatamayan Adem, ikinci eşi olarak Nurbanuyla herkesten gizli bir nikah kıyar. Gücünü kullanan Alina eşinin nurbanuyla evlendiğini öğrenir. Herkesin önünde, Nurbanuyu küçük düşürmek için plan yapan Alina, hoca dahil bütün şahitleri öldürür. Bu sırada hem Nurbanu hemde Alina hamiledir. Halkın gözünde küçük düşürmek isteyen Alina, Nurbanun halkın gözü önünde gayrimeşru bir çocuk doğurmuş olur. Şeriat kanunlarına göre taşlanarak öldürülmek olan Nurbanu cezasını beklerken İzzet beyle konuşur. Oğlunun eşini gizlice nikahlı karısı yapar. Oğlu gelene kadar kızın kılına bile dokunmayan baba oğlunun gelişini bekler. Eğitim için Türkiyeye gelen Adem iki eşininde hamile olduğunu öğrenir. Yirmi sene boyunca görevden göreve koşan adem, eşlerini hiçbir zaman göremez. Bu sırada çocuklarından haber alamayan ve hasrete dayanamayan Adem, balkan savaşı patlaması üzerine ülkesine döner. Çocuklarından birisi Hristiyan olmuş ve osmanlıya silah çeken hainlerden birisi olmuştur. Diğer oğluysa osmanlıyı canla başla savunmaktadır. Oğlunun eşlerinin yanına dönen Adem, diğer oğluyla savaşmak zorunda kalır. Bu savaş balkan savaşları ve birinci dünya harbi sonuna kadar devam eder.
YAZAN TUNCAY AKGÖL