-Filmde olağanüstü durumlar kesinlikle istemiyorum (cinler, sihirli güçler vs.) Her şey gerçek hayatta mümkün olmalıdır.
"kamp", "cin" vs konulara sıcak bakmıyorum. orjinal fikirde ısrarım var. korkusuz gerilimi çok etkileyici olursa kabul edebilirim ama korku benim için önemli.

Hocam açıkçası ne istediğinizi ben anlamadım. Günümüzde korku türü büyük ölçüde gerçek-dışı veya ihtimal dışı olaylarla ilintili bir tür olarak görülüyor. Sizin tanımlarınıza baktığımda aklıma ilk gelen filmler Psycho veya Who's Afraid of Virginia Woolf gibi filmler oldu ama bunlar günümüzde çekilse büyük ihtimalle ilki gerilim ikincisi dram olarak pazarlanırdı. Aklıma günümüzden ise sadece torture porn alt-türünü düşünebiliyorum tanıma uyan. İstediğiniz senaryo hangi filmlere benziyor mesela tür olarak?

paul.newman uzun metraj olmayacağı için içerikte çeşitli alt konulara da gerek yok. Tek konu çevresinde, görsellik-ses iyi dengelendikten sonra hikaye iyiyse iyi bir film çıkarmak çok zor değildir sanırım.

-Bir hapishaneye gelen yeni bir mahkum ve içeridekilerle çeşitli nedenlere bağlı hesaplaşma...
-Okuldan eve dönen bir çocuğun servisten indikten sonra peşine takılan bir kişi...
-Eşinden şiddet gören bir kadının yaptığı bir intikam planı...

Tarlada çalışan bir aile, Göl kenarında kaçamak yapan sevgililer, Trafikte tartıştığı adamı ara sokakta karşısında bulan birisi, Oyun oynarken dereye düşen bir çocuğun mücadelesi...

Yüzlerce fikir sayılabilir. Bu çok zor değil. Önemli olan fikrin zekice ve iyi detaylarla örülmesi, etkileyici bir senaryoya dönüştürülmesi.

Maalesef gelen tekliflerden birinde "Abi trene binmeye korkan bir adam mecbur kalıyor trene binmeye; korkusundan ölüyor" deyip "fikrim güzelse bunu hemen senaryoya çevirebilirim" diye devam ediyor. Fikir kötü. Ama bu fikir bile iyi detaylandırılsa iyi bir kısa olur, gerçekten olur.
Bunun gibi onlarca "hazırcı" yaklaşım geldi.

Ben bunlarla uğraşabilecek durumda olsam oturur senaryomu kendim yazardım.

Birkaç tane bitmiş senaryo geldi, iyi işlenmiş emek verilmiş senaryolar var gelenler içinde. İnşallah daha çok gelse de seçenekler arasında kararsız kalabilsem, içime sinerek bir film yapabilsem.

Gelen güzel senaryoları, yazarlarını tenzih ederek çok üzüldüğüm bir şeyi daha açık etmek istiyorum:

İmla kurallarını bilmiyor, -de -da bilmiyor, "yeğen" yerine "yiyen" yazıyor, "yalnız" yerine "yanlız", "öğle" yerine "öyle" yazıyor bazı kardeşlerim. Sadece okumayı sökene kadar okumuş belli ki.

Ben on yıldan eskiye dayanan fotoğrafçılık geçmişimle birlikte yaklaşık üç yıldır film alanında birikim yapmaya çalışıyorum. Deneme çekimleri, kurgu denemeleri, fotoğraftan çok iyi bildiğim halde ışık çalışmaları yapıyorum her fırsatta. Bir şarkıya ritim tutacak kadar dahi kulağım olmadığı halde el yordamıyla ses ekipmanlarını bile sette beni kurtaracak kadar kullanmayı öğrendim diyebilirim.

Yani bu film işinde yüklenilen şey öyle "abi böyle nasıl olmuş?"luk bir şey değil, ben bunu anladım ve buna göre bir yükün altına girmeye, terlemeye, ezilmeye razı oldum.

İstiyorum ki çekeceğim filmin senaryosunda hata olmasın, eksik-zayıf bir senaryo olmasın, alıntı fikir olmasın. Çekilen film kötü olursa sorumlusu ben olayım, mazeretim olmasın.

Selam ve muhabbetle

"Abi trene binmeye korkan bir adam mecbur kalıyor trene binmeye; korkusundan ölüyor"

Bu arkadaşın özgüveninden bir parça koklatsalar ya bana da. Ne dert ne gam, pürneşe yaşardım.

Düzenli Bir İş isimli senaryoyu ben göndermiştim bu arada.
Günümüzde korku türü büyük ölçüde gerçek-dışı veya ihtimal dışı olaylarla ilintili bir tür olarak görülüyor.

Bence tam aksine son dönemin başarılı korku filmleri gerçeklerden besleniyor. Don't Breathe gibi. Türk korku filmlerinden bahsetmiyorum.

MimFilm
Şimdi ne demeye çalıştığınızı daha iyi anladım, hocam. Korkuyu kendi hayran kitlesi belli, hikaye kalıpları sınırlı bir tür olarak gördüğüm için, ilk açıklamalarınızdan ne istediğinizi çıkarsamakta zorlanmıştım.

reznovrun
O konuda pek katılamayacağım. Ben korkunun her zaman için olanakdışı(improbable) veya imkansız(impossible) kaynaklardan çok daha fazla yararlandığını düşünüyorum. İstatistik olarak sürekli incelediğim bir tür veya alt-türlerini ezberleyecek kadar hayran olduğum bir tür değil, sadece belli korku filmlerini, yönetmenlerini beğeniyorum. Alt-türlere ait şöyle bir kısa araştırma yaptığımda şu grafiği buldum, bence gayet de yararlı ve iyi ölçüde tutarlı bir grafik:

Şimdi burada, sadece killer ve psychological türleri MimFilm'in tanımlamalarına uygun filmlere müsait alt-türler. Ki bunlar da hikayelerinin belli bölümlerinde doğadışı veya olanakdışı unsurlara yer vermeye müsait filmleri barındırıyor. Listedeki The Shining veya Babadook mesela. Ama kabul etmeliyim, gerçekçi korku filmlerinin yakın zamandaki varlığı da kabul etmem gereken bir gerçek. Don't Breathe güzel bir örnekti. Her ne kadar realist bir akım perspektifine sahip olmasa da yaşadığımız dünyanın kurallarına uygun hareket etmeye çalışması sebebiyle "korku türü içerisinde" gerçekçi sayılabilecek bir hikaye. Verdiğim tabloda da kolaylıkla "home invasion" alt türü içerisine düşüyor.

Son zamanlardaki başarılı korku filmlerinin gerçeklerden beslendiğine ise katılamayacağım. Imdb'de en az 50000 oy almış(başarı kriteri), 2014-2017 arasında yapılmış(güncellik kriteri) korku filmlerini taradım. Sonuç şu:
http://www.imdb.com/search/title?title_type=feature&release_date=2014-01-01,&num_votes=50000,&genres=horror&sort=num_votes,desc
Sonuçları yorumlayacağım:
1-Split:Son perdedeki bilim kurgu plot twisti nedeniyle gerçekçi demek yanlış olur.
2-Get out: Yine plot twist- bilimsel açıdan saçma ötesi bir plot twist olması bakımından gerçekçi demek yanlış olur.
(x)3- Don't Breathe: dediğim gibi korku türü içerisinde gerçekçi sayılır.
13- The Purge-Anarchy: Bir distopya filmi olmasından ötürü kafadan elenmeli. Ama bir distopya olarak bile derinliği olmayan, aşırı derecede olanakdışı hatta imkansız bir konuyu işleyen bir film.
(x)17- The Shallows: izlemediğim için yorum yapamayacağım.
(x)18- The Visit: Gerçekçi sayılabilir. Don't Breathe ile aynı sebepten ötürü...
(x)24- Green Room: İzlemediğim için yorum yapamıyorum.
27- The Purge-Election Year: 13 ile aynı sebep...
(x)31- The Neon Demon: Gerçekçi demeye elim varmıyor(yüzeysel ve saçma karakterlerden dolayı) ama buna da olur verelim.
(x)33- Knock Knock: İzlemedim ama sinopsisi olur verilecek gibi
(x)36- Hush: İzlemedim ama sinopsisten ötürü gerçekçi sayalım.
Yani o listede toplam yedi tane gerçekçi olduğunu bildiğim veya varsaydığım film çıktı. Diğerleri zaten sinopsislerinde bile temalarını belli ettiği için eledim. 7/49 yaklaşık %14,2 yapıyor ki buna bazı filmleri varsayımla gerçekçi kabul ederek ulaştım. Bu "son dönemin başarılı korku filmleri gerçeklerden besleniyor" önermesini benim için geçersiz kılıyor. Tabi daha bilimsel bir araştırma için farklı yıllarla karşılaştırmak gerekir. Ama sanmıyorum ki %14'lük bir (yeni üretmiş olduğumuz)"gerçekçilik" kıstası yaşadığımız dönemleri üstün çıkarsın. Hele ki 50'ler 60'larla kıyaslandığında.

Neyse fazla gevezelik ettim sanırım 🙂 ...

🙂 biliyorum senin senaryonu. reznovrun
Şimdilik gelen sağlam iki senaryodan birisi o.

İşin içine doğa üstü konular girince hem kostüm-makyaj, hem de efektler açısından kalbur üstü bir çalışma gerekir. Üst düzey bir makyaj ve efekt ise neredeyse Türkiye'deki vizyon filmlerinde bile pek görülmüyor.
Bu alanlardaki en ufak bir sırıtmayı bile hiç kabul edemem.
İşte bu yüzden o kunuları işlemeye sıcak bakmıyorum, yoksa hakkını verebilecek olsam kısıtlamaya gitmezdim.

Ben korku gerilim türüne hitchcock vari bir yaklaşım ile bakıyorum .

Üstadın dediği gibi "bilmediğin ve gormedigin şey seni korkutur "

Bunun ne olduğu yada olmadığının bir önemi yok , doğa üstü bir sebebe bağlanması gerekmiyor mesela ,

Yıllar önce "tıkırtı" diye bir senaryo yazmıştım,anne babası gece çalıştığı için evde geceleri yanlız kalmak zorunda kalan bir çocuk , banyodan gelen bir tıkırtı duyuyor , en sonunda cesaretini toplayıp gidip bakıyor ve lavabo deliğinden bir parmagin dışarıya çıkmaya çalıştığını görüyor,dehşete kapılıp önce lavaboyu tikamak için bi takım eşyalar koyuyor, fakat sesler kesilmiyor . Ebeveynleri geldiğinde çocuğa inanmıyorlar çünkü onlar evdeyken ses yok , fakat onlar evden gidince tikirtilar devam ediyor , en sonunda çocuk mutfaktan bir bıçak alıp parmağı kesmeye karar veriyor , elinde bıçakla banyoya korku ve cesaret arası bir duygu ile yöneliyor kapıyı açıp içeri giriyor ve kapıyı kapatıyor , anne babası eve geldiklerinde çocuğu banyoda kendi parmaklarını kesmiş bir halde kan Revan içinde buluyorlar . çocuk hastanede yatarken bir doktor anne babasına küçük yaşta çocukların uzun süre yanlız kaldıklarında psikolojik olarak bu tarz şeyler yapabildiginden bahsediyor ,
Finalde çocuk hastane acil servisinde elleri sarılı yatarken kosedeki lavabodan aynı seslerin geldiğini duyuyor kalkıp lavaboya bakıyor parmagin bu seferde o lavaboya çıkmaya çalıştigini görüyor
Odada etrafa bakarken masa üstündeki neşteri görüyor ve film orada bitiyor .

Bu senaryoyu yazarken olayın gercekustu olup olmadığını çocuğun gerçekten bunu yaşayıp yasamadigini izleyenin hayal gücüne bırakmanın gerçek gerilim ve korkuyu yaratan şey olduğunu düşünmüştüm.

Açıkçası aynı aritmetigin birçok filmde tuttuğunu daha sonra fark ettim enazindan benim için.

paul.newman bilgi ve grafik paylaşımı faydalı olmuş. Teşekkürler.

Dnd teşekkürler, açıklama ve senaryo için.

Dnd nin senaryosu güzelmiş bence.
sadece çocuğun yalnız olduğunu anlatmak için başa bir kaç olay eklenebilir gibi geldi. değerlendir bence abi 🙂 hem de bedava anladığım kadarıyla 😀

Genç adam telefonun çalmasıyla uyanır, çağrıya kulak verir:
- Sınava niye gelmedin lan!?

Kısa ve öz ahaha 😀

Genç adam telefonun çalmasıyla uyanır, çağrıya kulak verir:
- Sınava niye gelmedin lan!?

Kısa ve öz ahaha 😀

Lan olm bak git

Pardon abi, biraz da şu tarafa doğru espri yapıym. 😀

İlan halen güncel mi?

Evet erdem, güncel

Ne oldu durum?

reznovrun aynı duruyor. Yeni senaryo gelmedi. Şu anda bir kısa film çekimleri aşamasındayım. 9-10-11 Şubat setleri. Ardından Bir tane daha var çekeceğim kısa. Ancak mart sonunda tekrar bu senaryoya yoğunlaşacağım.

Elle tutulur iki tane senaryo var gelen zaten. Daha önce söylediğim gibi; bunlardan birisi seninki. Bu süre içinde belki yine gelir.
Konu ve talep hala geçerli.