Yazdığın bu konu biraz ilgimi çekti ama aklıma bir soru takıldı insan telefondan kendi sesini tanıyabilirmi 😕
vodafone kullanıcısısın galiba. turkcell in ses kalitesi gerçekten çok daha yüksek. şaka bir yana söylediklerinde haklısın. bu aklıma yeni bir fikir gelmesine sebep oldu. kahramanımız telefondan gelen direktifleri yerine getiriyor. bu sırada da hakkındaki herşeyi bilen, tanıdığı hissettiği kişinin kim olduğunu öğrenmeye çalışıyor. çarpıcı bir anda öğreniyor ki o kişi kendisi. böyle daha iyi oldu galiba???
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.
Gene havada kalan bişi oluyor. Neden kahramanımız telefondaki kişinin sölediklerini yapmak zorunda ? Telefondaki sesin onu bir şekilde etkilemiş olması lazım ki karakter dediklerini yapsın. Ama ne diyor ?
bunu daha yazımın başında belirttim, bu adamın her söyleneni yapması için bir yaptırım gerekli, bunu da senaryo üzerinde çalışacak olana arkadaş bulacak dedim. aslında aklıma birşey geldi ama çok klasik. bu adam bir cinayet işlemiş olsun. dava da süre aşımından kapanmış olsun. telefon ilk geldiğinde o ses cinayetin nasıl gerçekleştiğini polise ihbar etmekle tehdit etsin. bu adam şizofrendi .filmin konusu da şu olur. bu adam bir cinayet işler. ama yakalanmaz. bilinç altında vicdan azabı çektiğinden kendisine zarar vermek ister. tabi seyirci bunu filmin sonunda öğrenmeli. film boyunca seyirci bu adamın kendisini nasıl aradığını merak eder durur. ya herşey bir yana bizden bunu isteyen arkadaş yok ortalıkta
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.
Madem klişe olsun istemiyoruz şöle olabilir senaryo ; karakter şizofren oldugundan ve telefondaki adam kendisi oldugundan (bunu seyirciler en son bilcek dediğin gibi) kendisiyle ilgili tüm sırları biliyodur telefondaki ses ve bu adamın ruh sağlığını kaybetmesine neden olan olayı (ne olduğunu kestiremiyorum şuan) telefonda yüzüne vurur ve bunun açığa çıkmasını istmeyen karakterimiz emirlere uymak zorunda kalır. En sonunda da öğreniriz ki karakter sadece bir telefon çağrısından bu hikayeyi üretmiş kendi kafasında, aslında telefonu hiç bir zaman açmamıştır.
Ben beyin jimlastiği yapıyorum. Gelirse soran arkadaşımız yararına olur, gelmesse ben devam ederim çünkü gerilim olmassa ben sinemaya bu kadar bağlı kalamam 😀
iyi bir mantık çerçevesine konursa ve akıl oyunlarıyla süslenirse bence harika bir film olabilir. ama şu gerçek ki bir ustanın elinden geçmeli.şimdi bakıyorum da gerçekten de iyi bir konu
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.
Bir tane kendim yazmak için düşündüğüm şizofreni konusu var, yani bir karakterin daha sonradan ortaya çıkan ve kendisini yavaş yavaş dış dünyadan zıtlamasına sebebiyet veren şizofreni hastalığı.
Bir diğeri ise, böyle her şeyin sıradan, olağan geliştiği bir günde baş karakterin, kendisine "Sıradan şeyler bile bazen korkutucu olabilir" diyen arkadaşının içine kurt düşürmesiyle gelişen olaylar, 15 dakika ya da yarım saatlik olabilir, mümkünü yarım saat gibi geliyor bana.
Kolay gelsin şimdiden...