Forum

kolay çekilebilir 3 kişilik kısa film

4 Gönderi
2 Üyeler
0 Reactions
3,886 Görüntüleme
(@muhammetteksenn)
Gönderi: 44
Başlığı açan
 

SAHNE 1/İÇ MEKÂN/ODA

Kahramanımızın ismi bahridir. Bahri çekyata oturmuş boş boş bilgisayarın ekranına bakmaktadır. Bazen aklına bir şey gelecek oluyor bir iki kelam yazar fakat beğenmeyip oflaya puflaya yazdıklarını siler. Bir süre geçtikten sonra kafasındakiler dağılsın diye çay demlemeye mutfağa gider. Geri döndüğünde yine boş ekrana bakar durur. Bir süre zaman geçer ve mutfaktan bir bardak çay alıp gelir. Birden sol tarafından bir ses gelir

Şeytan: ne kadar beceriksizsin.

Selim sol tarafına şaşkınlıkla döner ve masanın üzerinde birisi oturmuş halde görür.

Selim: sen kimsin…

Şeytan: kim olduğumun bir önemi var mı?/( yüzünde sinsi bir gülümseme vardır)

Selim: olmasın mı? Odamda birden ortaya çıkıyorsun ve bir önemi var mı diye soruyorsun bir de…

Şeytan: benim kim olduğumu boş ver asıl sen kim olduğunu düşündün mü hiç

Selim: kim olduğumdan kasıt kimlik bilgileri olarak mı yoksa felsefi olarak filan mı soruyorsun?

Şeytan: salak

Selim: ağır ol birader hem odama gelip saçma sapan sorular soruyorsun hem de hakaret ediyorsun. Azcık saygı lütfen.

Şeytan: bak bunları geçelim. şuan önemli olan senin acizliğin.

Selim: ne alaka

Şeytan : öyle tabi kendini dört duvar arasına kapayıp saçma sapan işlerle vakit harcıyorsun. Sorsan çok matah bi iş yaptığını söylerler ama yaptıkların yazdıkların müsveddeden başka bir şey değil.

Selim: sence bu kadar şeyi… yani hep yapmak istediğim şeyleri gerçekleştiremediğim için mi yazıyorum.

Şeytan : “ başka ne olacaktı ki korkak. Cesaretin yok senin kendini kalabalıklar arasındaki yalnızlığa hapsedip, anahtarı da içeriden kilitlemişsin

Selim: Gerçekten kimsin sen. Neden hep beni düşüncelerimde boğacak şeyler söylüyorsun. Senin şu filmlerdeki sol taraftan çıkan şeytanlardan ne farkın var

Şeytan: Aslında oradakiler daha çocuksu bir şekilde resmedilmiş. Daha iyi tasvir edilebilirdik

Selim: yani bir boynuzların filan eksik

Şeytan: (iğrenç bir kahkaha atar) boynuz mu? Sence boynuz bende mi çıktı yoksa sende mi?

Selim: nasıl yani anlamadım.

Şeytan: yakınlarından, sevdiklerinden, sevdiğinden boynuz yememiş gibi davranmayı bırak istersen. Hem nedir bu herkesi, her şeyi kabulleniş odanda birden ortaya çıkıyorum ve hiç garipsemiyorsun

Selim: gerçekten kimsin sen?

Şeytan: hala orada mısın? Hiç büyük resmi göreme hep böyle saçma ayrıntılara takıl sen. Az önce dedin ya

Selim: ne yani şimdi sen…

Şeytan: evet, bayım tam da tahmin ettiğiniz gibi( gülümseyerek söyler)

Selim: farklı canlanırdı bu zihnimde. Elinde çatalın başında boynuzların, kırmızımsı bir gecelikle ortalıkta gezinirken hayal ederdim sizi. Sen baya bildiğin insan gibisin

Şeytan: farklı düşünürmüş bir de adam bütün sinemalarda resmedilen şeytan figürünü farklı düşünürüm dedi ya. ah insanlar… Ne meraklısınız kendinize sunulan her şeyi sorgulamadan kabullenmeye. Ayrıca şeytan kılığındaki insandan çok insan kılığındaki şeytanlardan korkmalısın bence

Selim: bir şey diyeceğim sen niye moralimi bozmaya geldin ki hadi geldin senin yanında genelde bir meleğimsi bir şey de gelmesi gerekmiyor muydu sağ tarafta filan.

Şeytan: niyetim oydu sözde kafanı karıştırmaya gelecektim ama seninle burada giyinişimi tartışıyorum baksana. Melek de damlar birazdan kaçırmaz böyle dedikodu işlerini mal

Melek: sensin mal

Selim: ( duyduğu sesle irkilir ve sağ tarafına dönerek) yuh sende kimsin

Melek: korkma canım benim. Bu dingil yine aklını çelmeye geldi dimi

Selim: sayılır ama hak vermiyor da değilim.

Melek: orasını bilmem ama önemli olan sen kendini ne kadar haklı ya da haksız gördüğündün bence.

Selim: nasıl yani

Melek: şöyle düşün hep başkalarının düşüncelerine göre hareket etmiyor musun? Bak şeytanda gelmiş aynı çevrendeki insanlar gibi sana bir şeyler fısıldıyor ve sende ona göre kararlar alıyorsun. Yani kendi kararlarını kendin değil de. Şeytanın senin hakkındaki kararlarını alıyorsun.

Selim: ne yani şimdi başkası olma kendin ol gibi öğütler mi vereceksin

Melek: niye lan beğenemedin mi?

Selim: adam bana emekli öğretmenler gibi kendin ol diye öğüt vermeye kalkışıyor sonra bir de beğenmedin mi diyor. Bak ne diyeceğim ikinizde gitsenize.

Şeytan: ( elma yerken birden selime dönerek) aman lan senle de iki muhabbet edelim dedik hemen havalara giriyon.

Selim: tamam usta sonra gelirsiniz.

Şeytan: (meleğe bakarak) ne yapalım meleğim gidelim mi?

Melek: daha yeni geldiydim de neyse uğraşılmaz şimdi bununla. Ayy bu ne ayol bunda ki kibir sende yok şekerim.

Şeytan: aynen ( selime döner) neyse hadi biz kaçtık sayko görüşürüz yine bir kafayı sıyırma anında

Selim: he he hadi güle güle

SAHNE 2/ İÇ MEKÂN/ MUTFAK

Birden selimin kulağına ateşe değen su şırıltıları gelmeye başlar. Kendine geldiğinde mutfakta tezgâhın önünde çaydanlıktan su taşarken buldu. Hemen ocağın altını kapattı. Elinde bir bardak çay ile odaya gelir. Bilgisayarın başına oturur. Ekran yine bembeyazdır. Birden beyaz ekranda şeytanın yüzü göz kırpar şekilde görülür.

 
Gönderildi : 22/04/2014 11:59 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

senaryo kısmı güzel de bahri ne ara selim oldu onu anlamadım ben 🙂

 
Gönderildi : 26/04/2014 3:03 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

yani işin özü şu bahrili kısmı arkadaş yazmış gerisini alıntı yapmış 😛

dikkat dağınıklığından kaynaklı da olabilir kusura bakmasın ^^

 
Gönderildi : 26/04/2014 7:32 pm
(@muhammetteksenn)
Gönderi: 44
Başlığı açan
 

jrcoder in de dediği gibi dikkat dağınıklığından kaynaklı bir hata kusura bakmayın 😀

 
Gönderildi : 26/04/2014 9:06 pm
Paylaş: