Forum

Kısa metraj dram senaryom

3 Gönderi
2 Üyeler
0 Reactions
1,779 Görüntüleme
(@hayaletsenarist)
Gönderi: 5
Başlığı açan
 

Keşke öyküsü de bana ait olsaydı. Ne yazık ki sadece senaryosu bana ait. Çekmek isteyen arkadaş alıp çekebilir. Ve çekmeden önce bilgi verirse sevindirik olurum. [email protected]

Yalnız hikayenin hak sahipleri tarafından tazminata uğrama riski olduğundan dolayı yarışmalara katılma ya da para kazanma amacı olanlar başka senaryo baksınlar. Hem emeğe saygı lütfen...

SON YAPRAK
GUN/İÇ/DERSLİK
Ogretim görevlisi ayakta sınıfa bakmaktadır.
Ekranda yazı belirir: “1976 - ISTANBUL”

OGRETİM GÖREVLİSİ: Gelecek ders için Ziya Gökalp’in hayatına bir göz atmayı unutmayın.

Öğretim görevlisi sağa dönüp masanın üstündeki kitap ve defteri alarak sınıftan ayrılır.
En ön orta sırada oturan Nevin ve Serap bir geri sırada oturan Dilek ve Selma ile konuşmaktadır.

DİLEK: Biryerlere gidelim çıkışta.

NEVİN: Biz bugün işe başlıyoruz.

DİLEK: Ciddi misin ? Ne iş yapacaksınız ?

SERAP: Bir yayınevinde metin kontrolü yapacağız.

SELMA: Hangi yayınevi ?

SERAP: Söylemememiz istendi. Böyle bir politikaları varmış. Nedenini bizde anlamadık.

DİLEK: (Sitemkar biçimde) İyi aman söylemeyin !

Kitaplarını kucaklayıp kalkarlar. Nevin ve Serap, sınıftan müzik eşliğinde ritmik bale adımları ile çıkarlar. Koridorda aynı ritmik adımlarla ilerlerler. Koridordaki diğer öğrenciler dönüp bakmazlar. Yani Nevin ve Serap normal adımlarla çıkıyormuş gibi, diger ogrenciler her zamanki koridor hallerindedirler.
GECE/İÇ/LOKANTA
Sınıfta arka sırada oturan Dilek ve Selma, lokantada yemeklerini henüz bitirmiş, masadan kalkmaktadırlar. Hesabı ödemek için kasaya yönelirler. Kasada duran bıyıklı yaşlı lokanta sahibi arka tarafa seslenir.

LOKANTA SAHİBİ: Oğlum şu masayı topla çabuk.

Arka taraftan ses gelir

GARSON: Hemen abi.

Yirmi yaşında bir garson gelip masadaki tabakları üst üste koyar. En üstteki tabağın içine de kaşıkları koyup arka bölmeye gider. Arka bölmede iki kişi arkaları dönük şekilde bulaşık yıkamaktadır. Garson bulaşıkçıların arkasında durur.

GARSON: Bunları da yıkayın.

Bulaşıkçılar yüzlerini dönerler ve onların, sınıftayken yayınevinde iş bulduklarını söyleyen SERAP ve NEVİN olduklarını görürüz. Serap garsonun elinden bulaşıkları alır. Tezgahın üstüne bırakır. Serap tabaklardan birini eline alır. Havaya atıp tutar. (Ritmik jimnastikte plastik bir disk ile yaparlar bu hareketi) Müzik duyulur. Serap ve Nevin dansetmeye başlarlar. Dansederek tabakları dizmektedirler. Nevin tabakları Serap’a atar. Serap onları dizer. Serap’ın yüzünü görürüz. Gülümser, üç defa öksürür, elini gözlerine tutar, yere doğru hafiften eğilir. Başının döndüğünü anlarız. Nevin’in arkası dönüktür.Elindeki havlu ile tabağı kurular. Geri dönüp tabağı Serap’a doğru atar ve tabak Serap’ın ayağının dibine düşerek kırılır. Müzik kesilir. Serap yere çömelmiş öksürmektedir. Kasanın başında bulunan kişi içeri girer. Yerdeki kırık parçalara bakar.

SERAP: Abi başım döndü bir an. Bir daha olmaz.

Serap ve Nevin boyunları bükük şekilde beklemektedirler.

LOKANTA SAHİBİ: Sizde beceriksiz tipi vardı zaten. Çıkarın önlüklerinizi.

GECE/DIŞ/SOKAK
Müzik sesi duyulur. Üst katında beraber kaldıkları iki katlı evin önündedirler. Ritmik adımlarla yürümektedirler. Serap sendeler. Nevin geri dönüp Serap’ın kolundan tutar. Yürümeye devam ederler ve kapıdan girerler. Müzik kesilir.Girişteki kapının önünde 28 yaşındaki Ümit ayakkabısını bağlamaktadır.

ÜMİT: İyi akşamlar

Nevin Serap’a kolundan destek vermektedir.

SERAP: İyi akşamlar

Merdivenden çıkmaya başlarlar. Ümit meraklı şekilde bakar.Ekran kararır.
GÜN/İÇ/ODA
Nevin gözünü açar. Yatağa oturup Serap’a bakar. Serap hala uyumaktadır.

NEVİN: Okul vakti !

Serap’tan inleme sesi gelir.Nevin ayağa kalkıp Serap’ın yanına gelir.

NEVİN: Serap?

Serap sağdan sola döner. Yastığında kan vardır.

NEVİN: Sen yat ben doktor getireceğim.

GÜN/İÇ/ODA
Doktor, Serap’ın yatağının köşesinde oturmaktadır.

DOKTOR: Çok önemli bir şey yok. Boğazınızda biraz problem var. Ben size ilaçlarınızı yazdım. Düzenli kullanmanız gerekiyor. (Reçeteyi koparıp Nevin’e verir, ayağa kalkar) Geçmiş olsun.

Doktor kapıdan çıkar Nevin’de peşinden çıkar. Aşağı inerler

DOKTOR: Arkadaşınız verem olmuş.Hemde oldukça ilerlemiş.

NEVİN: Yani ?

DOKTOR: Yani bundan sonra ilaçların kurtarabilmesi zor görünüyor. Düzelen vak’alar var. Ama genelde çocuklar düzeliyor.

NEVİN: Ölecek mi arkadaşım ?

DOKTOR: Siz ona ilaçlarını düzenli olarak verin. Bu durumu ona söylemeyin. Çünkü umudunu yitirmemesi lazım. Ayrıca aynı kaptan yiyip içmeyin. Size de bulaşır.

NEVİN: Anladım. Sağolun.

Doktor gider. Nevin içeri girip birinci katın kapısını çalar. Kapıyı açan olmaz. Yukarı çıkar. Serap gözleri açık pencereden dışarı bakmaktadır. Gözlerini hiç kırpmamaktadır. İnsanda öldüğü hissini uyandıran şekilde durmaktadır.

NEVİN: Serap ?

Serap hala aynı şekilde durmaktadır. Nevin’in rengi sararır.

NEVİN: (biraz yüksek sesle): SERAP !?

Serap, kafasını Nevin’e doner.

SERAP: Oniki

NEVİN: Ne onikisi ?

SERAP: (kafası ile dışarıyı işaret eder) Şu ağaçta oniki tane yaprak kalmış. Oradaki son yaprak düşünce ben öleceğim.

Nevin pencereye yaklaşıp ağaca bakar. Bu bir çınar ağacıdır.

NEVİN: Saçmalama Serap! (Nevin inanmış ve korkmuş görünmektedir)

GECE/İÇ/ODA

NEVİN (Serap’a) Ben yemeklik bir şeyler alıp geleceğim.

Nevin merdivenlerden iner ve Ümit’in kapısını yine çalar. Ümit kapıyı açar.

ÜMİT: Buyurun

NEVİN: Şey, ben bir şey konuşmaya geldim de.

Ümit kapıyı iyice açar

ÜMİT: Buyurun, içeri gelin.

Nevin odaya girer. Odada heryere resimler çizilmiştir. Muhteşem bir görüntüdür bu. Tavana kadar resmedilmiştir. Nevin hayranlıkla izlemektedir.

NEVİN: Ressam mısınız ?

ÜMİT: (gülümser) İnşaat işçisiyim ben. Ama ressam olmayı hayal ettim hayatım boyunca. Birgün sergimi açacağım. (Sessizlik olur) Siz ne diyecektiniz bana ?

NEVİN: Öncelikle kusura bakmayın. Kaç aydır komşuyuz burada ama sizinle merhabalaşmak dışında konuşmadık.

ÜMİT: Önemli değil. Birşey zamanı gelmişse olur zaten.

NEVİN: Ben içimi dökecek birisini aradım. (durup bekler ve ağlayarak konuşmaya başlar) Arkadaşım Serap ölecekmiş. Verem olmuş. Onun haberi yok.

ÜMİT: Çok üzüldüm. Hemen ailesine haber verin.

NEVİN: (ağlayarak) Ailesi yok ki.

Ümit üzgün durmaktadır.

NEVİN: Ona bu durumu söylemedim. Ama hissediyor.

ÜMİT: Nasıl hissediyor ?

NEVİN: Kapının önündeki ağacın üstündeki son yaprağın kopmasıyla öleceğini söyledi bugün. Oniki tane varmış. Saymış yaprakları. Çok korkuyorum.

Ümit cama yaklaşır. Ağaca bakar. Kamera ağacı gösterir. Ekran kararır.
GÜN/İÇ/ODA
Nevin gözünü açar. Serap dışarı bakmaktadır. Kafasını Nevin’e çevirir.

SERAP: Dün gece dokuz tane düşmüş. Üç tane kaldı.

Nevin’in yüzünde endişe vardır.
GÜN/İÇ/ODA
Nevin gözünü açar. Serap dışarı bakmaktadır. Kafasını Nevin’e çevirir.

SERAP: Tek bir yaprak kaldı.

GÜN/DIŞ/İNŞAAT ALANI
Ümit, inşaat halindeki binanın yanında el arabasına kum doldurmaktadır. El arabasını tamamen doldurur. Nefes nefese kalmıştır. Yakında bir masa vardır. Ona yürür. Sürahiyi alıp bardağı doldurup kafasına diker. Sonra geri gelip el arabasının önünde ellerine tükükürüp ellerini birbirine sürer. Eğilip el arabasının kollarını tutar. Tam dikelecekken kafasına bir şey düşer ve Ümit yere serilir. İnşaatın katlarından birisinde işçiler aşağı bakarak birbirlerine bağırmaktadırlar. Kamera Ümit’in gözlerini gösterir. Gözleri açıktır. Ölmüş olduğunu anlarız. Kamera uzaklaşır. Ümit’in kafasinin yaninda büyük bir tuğla vadır. Ümit’in kafasının altından kan akmaktadır.
GÜN/İÇ/ODA
Nevin gözünü açar. Serap dışarı bakmaktadır. Kafasını Nevin’e çevirir. Bir şey demez.Koşarak ağaca bakar. Yaprak yerinde durmaktadır.
GÜN/İÇ/ODA
Nevin gözünü açar. Serap dışarı bakmaktadır. Kafasını Nevin’e çevirir. Bir şey demez.Nevin koşarak ağaca bakar. Yaprak yerinde durmaktadır. Neşeli bir müzik başlar. Serap, Nevin’e gülümser.
GÜN/İÇ/ODA
Kamera pencereyi göstermektedir. Kamera cama yaklaşır. Ağacı görürüz. Yaprak ağaçta durmaktadır hala.Kamera Serap’a doner. Serap yatakta oturmaktadır. Kameraya gulumser.
GÜN/İÇ/ODA
Nevin gözünü açar. Serap yerinde yoktur. Müzik kesilir. Nevin koşarak ağaca bakar. Yaprak yerinde durmaktadır. Nevin mutfaga gider. Serap çaydanlığı yıkamaktadır. Birbirlerine gülümserler.
GÜN/İÇ/ODA
Doktor ayaktadır. Çantasını toplamaktadır.Muayeneyi yapmış gitmek üzeredir.

DOKTOR: Ben size demiştim ilaçlarınızı kullanırsanız düzelirsiniz diye. Geçmiş olsun.

Nevin doktoru aşağıya kadar takip eder.

DOKTOR: Gerçekten mucize. İyileşmeye başlamış arkadaşınız.

NEVİN: Onu hayatta tutan bir şey oldu da ondan.
(bu cümleyi söylemeye başladığı an Nevin’in suratını değil, pencereden ağaçtaki yaprağı görürüz. Odanın içinden Nevin’in ağaca baktığını görürüz. Nevin’in suratını görürüz. Nevin gözlerini kısıp iyice dikkat kesilerek bakmaya başlar.Sanki yanlış bir şey görmüştür. Nevin merdivenlerden aşağıya inmektedir. Elinde tahta bir sandalye vardır. İnerken aşağıda alt katın ev sahibi ile karşılaşır)

EV SAHİBİ: Buradan işinize yarayacak bir eşya varsa alabilirsiniz.

NEVİN: Neden ? Doldu ki ?

EV SAHİBİ: Haberiniz yok mu ? Burada oturan arkadaş öldü. Şimdi yeni kiracı geliyor.

Nevin üzgün bir surat ifadesine bürünür. Elindeki sandalye ile kapının önüne çıkar. Çınar ağacının önüne gelir. Sandalyeyi yere koyup üstüne çıkar ve dikkatle yukarı doğru bakar. Nevin’in suratını görürüz. Şok olmuştur. Dudağı titremektedir. Gözlerinden yaş akar.

FLASHBACK
Ümit, odada ayakta durmaktadır. Duvardaki bir noktaya keskin biçimde bakmaktadır. Müzik başlar. Ümit boya dolu küçük tenekelere ellerin batırır duvarlara sürer. Fırçasını alıp boyaya batırarak duvarlara serper. Boya paletini alıp üzerine boya tüplerini sıkar. Şimdi elinde palet ve ağzında fırça ile binadan çıkışını görürüz. Ağaca yasladığı merdivenin önünde dansetmektedir. Merdivene çıkar ve ağacın üzerine fırça darbeleri vurmaya başlar.

GÜN/DIŞ/SOKAK
Nevin’in suratı tekrar ekrana gelir. Hüngür hüngür ağlamaktadır. Kamera ağacı gösterir. Ağacın üstünde yaprak resmi vardır. Nevin ellerini resmin üstünde gezdirir. Elini çeker. Resmin etrafını siyah renk kaplar. Sanki yaprağı karanlık içerisinde görüyoruzdur. Yaprak parlamaya başlar. Rüzgara maruz kalmış gibi sallanmaya başlar ve kopup ekrandan savrularak uzaklaşır.
SON

 
Gönderildi : 17/11/2011 3:26 pm
(@bilaldincer)
Gönderi: 82
 

final bölümüne kadar klasik bir yeşilçam senaryosu okur gibiydim ancak sonu güzel bağlanmış. beğendim. ancak doktorun muayene ile verem teşhisi koyma kısmına takıldım. en azından bir röntgen çekselermiş:)

 
Gönderildi : 27/11/2011 3:00 am
(@hayaletsenarist)
Gönderi: 5
Başlığı açan
 

final bölümüne kadar klasik bir yeşilçam senaryosu okur gibiydim ancak sonu güzel bağlanmış. beğendim. ancak doktorun muayene ile verem teşhisi koyma kısmına takıldım. en azından bir röntgen çekselermiş:)

Verem ilerlemiş ise film çekilmeden de anlaşılabilen bir hastalıktır 🙂 Sorulara verilecek bazı kilit cevaplarla Koah, astım, kanser, bronşit ve faranjitten kolayca ayırt edilebilir. Öksürükten kan gelmesi en belirgin özelliğidir.

Ayrıca beğenin için teşekkürler.

 
Gönderildi : 04/12/2011 1:20 am
Paylaş: