Forum

Kısa film için sena...
 

Kısa film için senaryo aranıyor

10 Gönderi
5 Üyeler
0 Reactions
2,630 Görüntüleme
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhaba arkadaşlar, Ben 4. sınıf Sinema öğrencisiyim. Bitirme projemde kısa film çekeceğim ve bunun için değişik bir senaryo arıyorum. Kendim yazabilmeyi çok isterdim fakat bana göre senaryo yazmak ayrı bir yetenek ve ben bu konuda yetenekli arkadaşlarla birlikte çalışmak istiyorum. Hedefim ortaya güzel ve keyifli bir şey çıkarıp yarışmalara katılmak. İlgilenenler yazarsa sevinirim, teşekkürler.

 
Gönderildi : 22/02/2013 10:34 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhaba, ne yazık ki İzmir'de oturuyorum. Aslında fikir olarak "gitmek" aklımda olan, yani herkesin yaşadığı çantamı alıp gitmek istiyorum duygusu. fakat hepimizi tutan birşeyler var gidemiyoruz. Buna yoğunlaşmak istiyorum fakat belirttiğim gibi bir yerde tıkanıyor,ilerlemiyor hikaye.

 
Gönderildi : 23/02/2013 8:16 am
(@ayaz_o6)
Gönderi: 13
 

Hem Yönetmen Hem Senarist Helal Olsun 🙂

 
Gönderildi : 23/02/2013 4:07 pm
(@onucuncu_1605504554)
Gönderi: 0
 

Özel mesajdan elektronik posta adresinizi bildirirseniz, elimdeki hazır kısa film senaryolarımı size gönderebilirim.
Saygılarımla,

Deccal, gördüm seni sobe.

 
Gönderildi : 25/02/2013 10:31 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Şuan kısa değil ama orta metrajlı bir fil çekmek istiyorsan üzerinde çalıştığım senaryo var adı "SUIKASTÇI" ve bu filmi ben yapabileceğim gibi yazdım. yani mekanlara ulaşabildiğim kadarıyla yazdım. Maddi olarak sıkıntı çok olduğundan 1 ay sonra film gereği Kanas Dragunoz silah alacağım tabii ki Airsoft olacak gerçeğini bulamayız ve Üniversitede bu senaryo ile birinci olursun

 
Gönderildi : 27/02/2013 6:07 pm
(@rodin)
Gönderi: 54
 

Merhaba, ne yazık ki İzmir'de oturuyorum. Aslında fikir olarak "gitmek" aklımda olan, yani herkesin yaşadığı çantamı alıp gitmek istiyorum duygusu. fakat hepimizi tutan birşeyler var gidemiyoruz. Buna yoğunlaşmak istiyorum fakat belirttiğim gibi bir yerde tıkanıyor,ilerlemiyor hikaye.

aklıma iki farklı finalle hem drama, hem komedi olabilecek bir fikir geldi.

1.öykü finali komedi ;
oda dağınık, yerde tabak çanak, vazo kırıkları. eşyalar dağılmış her bir yana. kız ve erkek belli ki şiddettli bir kavgaya tutuşmuş duvardaki tablo bile yan yatmış fırlatılan bi şeyden nasibini almış. kız sonrasında sakin umursamaz TV'nin kumandasıyla zap yapmakta. erkek yatağın üstüne açılmış valizine gömlek, ceket pantolonu tıkıştırmakta. telaşlı telaşlı burnunda soluyarak bavulunun kapağını kapatır. odayı, evin kapısına doğru arşınlarken ayağının altındaki camı kırık çerçevede sevgililerin mutluluk fotoğrafını görürüz. ona basar ve kapıyı sertçe vurarak çıkar.

kız TV'de çalan müzikli klibi kapatır, elindeki kumandayı fırlatıp, ağlamaya başlar. "ne kadar aptalım, aaaah keşke dilimi tutsaydım, kırıcı olmasaydım v.s. v.s.) pişmanlığını yüksek sesle haykırır. yere yatar debelenir, üstünü başını abartılı bir şekilde parçalayıp "köpekler gibi pişmanım, köpekler gibi pişmanım, aaah geri dönse ayaklarına kapanırım binlerce kez ondan özür dilerim....)

kapı zili çalar...
kız debelendiği yerden toparlanır. ayağa kalkar, hemen üsütünü başını düzeltir. gözyaşlarını peçeteyle siler. kumandayı alır, TV'yi tekrar açar. TV'de yine hareketli, neşeli bir klip, ağır ağır adımlarla gider kapıyı açar. kapıda adam omuzları düşmüş, yüzü yere bakmaktadır. ağır ağır başını kaldırır. kız TV'nin kumandasını tuttuğu elini beline koyup umursamaz bir tavırla başını yana çevirip adamla göz göze gelmez. adam elinde bavul hızla içeri girer. kız alaycı alaycı sallana sallana yürüyüp koltuğuna TV'nin karşısına oturur. hiçbi şey olmamış gibi TV'yi zaplamaya devam eder. adam elinde bavul odada bir şey aramaktadır. çekmeceleri karıştırır. ceplerini tekrar tekrar yoklar. eğilir masanın altında aradığı şeyi bulur. o an kız pür dikkat kesilip adama bakar. adam elini uzatıp araba anahtarını alır. havaya kaldırıp sallayarak kıza gösterir gibi yapar. kapıyı tekrar sertçe vurup hızla kapıdan çıkar. kız sertçe kumandayı kapıya vurur. kumanda kapıda parçalanır. " Allah belanı versin" diye bağırır. dşarda arabanın marş sesi, motor sesi, ara gazı sesi, lastiğin patinaj sesiyle belli ki adam arabanın gazına köklemiş gidiyor....

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

2.öykü finali drama ;
oda dağınık, yerde tabak çanak, vazo kırıkları. eşyalar dağılmış her bir yana. kız ve erkek belli ki şiddettli bir kavgaya tutuşmuş duvardaki tablo bile yan yatmış fırlatılan bi şeyden nasibini almış. kız sonrasında sakin umursamaz TV'nin kumandasıyla zap yapmakta. erkek yatağın üstüne açılmış valizine gömlek, ceket pantolonu tıkıştırmakta. telaşlı telaşlı burnunda soluyarak bavulunun kapağını kapatır. odayı, evin kapısına doğru arşınlarken ayağının altındaki camı kırık çerçevede sevgililerin mutluluk fotoğrafını görürüz. ona basar ve kapıyı kapamadan hızla dışarı çıkar...

kız TV'de çalan müzikli klip fonda, ağlamaya başlar. "ne kadar aptalım, aaaah keşke dilimi tutsaydım, kırıcı olmasaydım v.s. v.s.) pişmanlığını yüksek sesle haykırır. çekmeceyi karıştırıp kutu kutu, renk renk hapları avucunun içine boşaltır....

hastanede, yatakta gözlerini açan kız, adamı başucunda ona sevgiyle bakıp, saçlarını okşarken görürür. o da ona gülümser. kız "döneceğini biliyordum, beni sevdiğini biliyordum" der.

flashback (geri dönüş)
renk renk hapları avuç içinde görürüz. kız hepsini birden ağzına götürür ve koltuğunun önüne yığılır. açık kapıdan adam elinde valizi omuzları çökük içeri girer. ceplerini yoklar. çekmeceleri karıştırır. ceplerini tekrar tekrar yoklar. eğilir masanın altında aradığı şeyi bulur. adam elini uzatıp araba anahtarını alır. havaya kaldırıp sallayarak kıza gösterir gibi yapar. koltukta kıza bakar göremez. TV açık klip oynamaktadır. koltuğa doğru yürür ve yerde haraketsiz yatan kızı görür. başucunda boş ilaç kutularını alıp bakar. "Aman Allahım" diye haykırır...
flashback sonu (geri dönüş sonu)

kız hasta yatağında gülümseyerek ona eğilmiş adamın yüzünü iki eliyle avuçlarının içine alır " sen de beni seviyorsun değil mi sevgilim?" adam geriye doğru doğrulur, elindeki arabanın anahtarlarını yavaşca ceketinin cebine koyarken evet anlamında gözlerini yumarak tasdikler...

Benim için SAÇMA fikir yoktur, herkesin fikrine saygı duyarım. Sadece bazıları ilgimi çekmeyebilir.

 
Gönderildi : 28/02/2013 5:41 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhaba arkadaşlar, ilginiz ve fikirleriniz için çok teşekkür ediyorum. Bir kaç gündür yoğun olduğum için sayfaya giremiyordum. Morpheus arkadaşımızla konuşup onun yazdığı hikayeyi çekmeye karar verdim. İsterseniz diğer projelerde yine değerli fikirlerinizden yardım almak isterim. Çok teşekkür ediyorum tekrardan, iyi çalışmalar diliyorum herkese.

 
Gönderildi : 03/03/2013 2:36 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

1i çocuk öğrenci 2si yetişkin(1 bayan, 1 bay) 3 karakter üzerinden anlatabilirsin aslında bunu. Paralel kurguyla bu karakterlerin hayatlarından kesitler sunduktan sonra(tanıtma sahneleri), bunlar bir şekilde aynı yerde karşılaşırlar. Atıyorum sokakta, caddede. Aralarında konuşmazlar yanlarından geçip giderler. Neyse hikayeyi kabataslak yazıyım, sen istediğin gibi düzenlersin sonra.

Film Özeti
Hayatlarını rutine bağlamış, mutsuz birer yaşantı süren Ali(11), Veli(30) ve Ayşe(19)'nin yolları tıpkı kaderleri gibi bir günbatımında kordonboyunda kesişir. Aynı gün hepsi birden aynı insani dürtüyle uzaklara gitmek isterler...

Sinopsis - Film Hikayesi
Ali, sınıfında pek arkadaşı olmayan içe dönük bir öğrencidir. Hem ders dinlerken hem de teneffüslerde çok sıkılmakta, yaşıtlarını izlemektedir. Veli, şef garson olarak çalıştığı restorantta, her ne kadar müşterilere karşı güleryüzlü olmaya çalışsada dinlenme ve yemek aralarında çok mutsuz olduğu ve hayatından memnun olmadığı açıkça görülmektedir. Ayşe'yse sabahtan akşama kadar ev işleriyle uğraşan, ailesinin evlenme baskılarından bıkmış, bu akşamda kendisine görücü gelecek olan bir ev kızıdır.

Ali okuldan çıkıp üzgün bir şekilde yola koyulur. Veli'nin mesaisi biter ve şahsi arabasına binerek yola koyulur. Annesi Ayşe'yi ekmek alması için bakkala gönderir, Ayşe isteksizce yola koyulur.

Ali ani bir kararla ilerlediği istikametten geri döner ve başka bir sokağa girer. Veli derin bir iç çeker ve direksiyonu hızlıca çevirip gittiği istikametin tersine ilerlemeye başlar. Ayşe bi an duraksar ve yolunu değiştirir.

Ali kordonboyuna gelmiştir. Deniz kenarındaki oturaklardan birine oturarak ufku seyre dalar; güneş batmasına yarım saatten az kalmıştır. Veli arabasından iner, kordonboyuna gelmiştir. Ali'ye yakın bir oturağa oturur. Ayşe kordonboyuna gelmiştir. O da Ali ve Veli'ye yakın bir oturağa oturur. Birbirinin hayatından bihaber bu üç kişi beraber güneşin batışını izlerler. Güneşin ufak bi kısmı ufuk çizgisinin altına düştüğünde, üçününde yerinde olmağını görürüz.

Ali koşmaktadır. Yakalığı çözülmüş, o koştukça bir sağa bir sola sallanmaktadır. Veli gardrobunu açıp kıyafetlerini bir valize doldurur hızla. Ayşe sessizce odasında küçük bir çanta hazırlayıp aynı hassasiyetle evden çıkar.

Ali nefes nefese kalmasına rağmen hala koşmakta, Veli arabasıyla son sürat ilerlemekte ve Ayşe'de ürkek, tedingin, çekingen ve hızlı adımlarla caddelerden sokaklardan geçerek ilerlemektedir.

Ali artık yavaşlamaya başlar, çok yorulmuştur, salyası yere akar. Veli'nin arabasının hız ibresi yavaşladığına işaret eder. Ayşe'nin adımları yavaşlar.

Ali arkasını dönüp şehre bakar, şehirden epey uzaklaşmıştır. Veli arabadan inmiş, sağında solunda tarlaların olduğu yola yani geriye bakmaktadır. Ayşe arkasını dönüp geriye bakar, bir süre baktıktan sonra gönülsüz ve isteksiz adımlarla geldiği yollardan geri gider. Ali bir önüne bir de arkasına(şehre) bakar ve şehre doğru isteksiz adımlarla yürümeye başlar. Veli kolunu arabanın tavanına yaslar, çenesini koluna dayayıp geldiği yolu seyre dalar ve kısa bi süre sonra arabaya binerek çok sakin hareketlerle geldiği yoldan geri döner.

Ali eve geldiğinde annesi merakla neden geç kaldığını sorar. Ali biraz dolaştığı yalanını söyler. Ayşe eve geldiğinde annesi hesap sorar, Ayşe bakkala parayı vermeyi unuttuğu yalanını söyler. Veli eve geldiğinde evde kimse yoktur. Evdeki eşyalara istinaden yanlız yaşayan birisi olduğunu anlarız. Bilgisayar başına geçerek ahşap dağ evi resimlerine hayranlıkla ve merakla tebessüm ederek bakar.

Kordonboyunda güneşin tamamı batar, ekran kararır.

Şimdi yazdım ama benimde hoşuma gitti. Çekmeyi düşünmezsen ben belki çekerim bunu 🙂
senaryoyu okudum...ne yazıkki çok gerçekci bir senaryo olmuş, gitmek istedikçe çakılma meselesi 🙂
buradan sonrası tekrar düşünülmeli bence:
"Güneşin ufak bi kısmı ufuk çizgisinin altına düştüğünde, üçününde yerinde olmağını görürüz."

not: üzerinde çalışmaya değer bir senaryo bence bu arada söylemeyi unutmuşum 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 03/03/2013 3:29 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

çok acil kısa film öyküsü ve senaryosu aramaktayım. yarın vizem var ve senaryo yazmadım arkadaşlar örnek bir senaryo olursa çok sevinirim.
[email protected]

 
Gönderildi : 09/04/2013 4:03 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhaba, ne yazık ki İzmir'de oturuyorum. Aslında fikir olarak "gitmek" aklımda olan, yani herkesin yaşadığı çantamı alıp gitmek istiyorum duygusu. fakat hepimizi tutan birşeyler var gidemiyoruz. Buna yoğunlaşmak istiyorum fakat belirttiğim gibi bir yerde tıkanıyor,ilerlemiyor hikaye.

aklıma iki farklı finalle hem drama, hem komedi olabilecek bir fikir geldi.

1.öykü finali komedi ;
oda dağınık, yerde tabak çanak, vazo kırıkları. eşyalar dağılmış her bir yana. kız ve erkek belli ki şiddettli bir kavgaya tutuşmuş duvardaki tablo bile yan yatmış fırlatılan bi şeyden nasibini almış. kız sonrasında sakin umursamaz TV'nin kumandasıyla zap yapmakta. erkek yatağın üstüne açılmış valizine gömlek, ceket pantolonu tıkıştırmakta. telaşlı telaşlı burnunda soluyarak bavulunun kapağını kapatır. odayı, evin kapısına doğru arşınlarken ayağının altındaki camı kırık çerçevede sevgililerin mutluluk fotoğrafını görürüz. ona basar ve kapıyı sertçe vurarak çıkar.

kız TV'de çalan müzikli klibi kapatır, elindeki kumandayı fırlatıp, ağlamaya başlar. "ne kadar aptalım, aaaah keşke dilimi tutsaydım, kırıcı olmasaydım v.s. v.s.) pişmanlığını yüksek sesle haykırır. yere yatar debelenir, üstünü başını abartılı bir şekilde parçalayıp "köpekler gibi pişmanım, köpekler gibi pişmanım, aaah geri dönse ayaklarına kapanırım binlerce kez ondan özür dilerim....)

kapı zili çalar...
kız debelendiği yerden toparlanır. ayağa kalkar, hemen üsütünü başını düzeltir. gözyaşlarını peçeteyle siler. kumandayı alır, TV'yi tekrar açar. TV'de yine hareketli, neşeli bir klip, ağır ağır adımlarla gider kapıyı açar. kapıda adam omuzları düşmüş, yüzü yere bakmaktadır. ağır ağır başını kaldırır. kız TV'nin kumandasını tuttuğu elini beline koyup umursamaz bir tavırla başını yana çevirip adamla göz göze gelmez. adam elinde bavul hızla içeri girer. kız alaycı alaycı sallana sallana yürüyüp koltuğuna TV'nin karşısına oturur. hiçbi şey olmamış gibi TV'yi zaplamaya devam eder. adam elinde bavul odada bir şey aramaktadır. çekmeceleri karıştırır. ceplerini tekrar tekrar yoklar. eğilir masanın altında aradığı şeyi bulur. o an kız pür dikkat kesilip adama bakar. adam elini uzatıp araba anahtarını alır. havaya kaldırıp sallayarak kıza gösterir gibi yapar. kapıyı tekrar sertçe vurup hızla kapıdan çıkar. kız sertçe kumandayı kapıya vurur. kumanda kapıda parçalanır. " Allah belanı versin" diye bağırır. dşarda arabanın marş sesi, motor sesi, ara gazı sesi, lastiğin patinaj sesiyle belli ki adam arabanın gazına köklemiş gidiyor....

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

2.öykü finali drama ;
oda dağınık, yerde tabak çanak, vazo kırıkları. eşyalar dağılmış her bir yana. kız ve erkek belli ki şiddettli bir kavgaya tutuşmuş duvardaki tablo bile yan yatmış fırlatılan bi şeyden nasibini almış. kız sonrasında sakin umursamaz TV'nin kumandasıyla zap yapmakta. erkek yatağın üstüne açılmış valizine gömlek, ceket pantolonu tıkıştırmakta. telaşlı telaşlı burnunda soluyarak bavulunun kapağını kapatır. odayı, evin kapısına doğru arşınlarken ayağının altındaki camı kırık çerçevede sevgililerin mutluluk fotoğrafını görürüz. ona basar ve kapıyı kapamadan hızla dışarı çıkar...

kız TV'de çalan müzikli klip fonda, ağlamaya başlar. "ne kadar aptalım, aaaah keşke dilimi tutsaydım, kırıcı olmasaydım v.s. v.s.) pişmanlığını yüksek sesle haykırır. çekmeceyi karıştırıp kutu kutu, renk renk hapları avucunun içine boşaltır....

hastanede, yatakta gözlerini açan kız, adamı başucunda ona sevgiyle bakıp, saçlarını okşarken görürür. o da ona gülümser. kız "döneceğini biliyordum, beni sevdiğini biliyordum" der.

flashback (geri dönüş)
renk renk hapları avuç içinde görürüz. kız hepsini birden ağzına götürür ve koltuğunun önüne yığılır. açık kapıdan adam elinde valizi omuzları çökük içeri girer. ceplerini yoklar. çekmeceleri karıştırır. ceplerini tekrar tekrar yoklar. eğilir masanın altında aradığı şeyi bulur. adam elini uzatıp araba anahtarını alır. havaya kaldırıp sallayarak kıza gösterir gibi yapar. koltukta kıza bakar göremez. TV açık klip oynamaktadır. koltuğa doğru yürür ve yerde haraketsiz yatan kızı görür. başucunda boş ilaç kutularını alıp bakar. "Aman Allahım" diye haykırır...
flashback sonu (geri dönüş sonu)

kız hasta yatağında gülümseyerek ona eğilmiş adamın yüzünü iki eliyle avuçlarının içine alır " sen de beni seviyorsun değil mi sevgilim?" adam geriye doğru doğrulur, elindeki arabanın anahtarlarını yavaşca ceketinin cebine koyarken evet anlamında gözlerini yumarak tasdikler...

çok iyi 🙂

 
Gönderildi : 12/10/2013 7:15 am
Paylaş: