Forum

iyi bir dram senaryosu varmı?

25 Gönderi
12 Üyeler
0 Reactions
4,876 Görüntüleme
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Böyle, bir balık vardı ya çarpıyordu, neydi onun adı??

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 03/11/2010 12:11 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Görkem bey..sizin senaryonuz üstünde çok durduk ama bizi etkileyen sahneler bulunmuyor..Elinizde daha çarpıcı bir kısa film senaryosu varsa. Onu yollarsanız seviniriz şimdiden teşekkürler.

Eveeeet, şimdi biraz Sönmez Karakurt'luk yapalım, gelin şu mesajı az inceleyelim hele. Her cümlenin başından, ilgini noktaya bir ok çırakttığımı varsayınız lütfen.

1- "Senaryonuz üzerinde çok durduk!" Samet, ben size senaryo göndermedim ki. Sinopsis gönderdim. Senaryomun üzerinde durmuş olmanız olanaksız.

2- "Bizi etkileyen sahneler" Sahne? HAngi sahne? Kısacık bir sinopsistenin sahnenin ne işi var?

3- "Bizi etkileyen" Sizi mi? Siz kimsiniz? İzleyici mi? Benim senarist olarak sizi etkilemem gerekmiyor ki. Hele hele özellikle sahnelerle etkilemem hiç gerekmiyor. Sen yönetmen olarak sahne dediğin şeyi sette bile değiştirebilirsin. Mekan uymaz, oyuncuların performansları uymaz, zaman uymaz vs. Sahne dediğin şey senaryonun en esnek üyesidir. Senin, projeden öncelikle bunu beklemen garip zaten.

4- "Çarpıcı!" En az çarpıcı olma yükümlüğündeki türde çarpıcı hikaye bekliyorsun. Aksiyon, gerilim, korku, komedi.... Hepsi, senin beklediğin "çarpıcı"lıkta dramdan çok daha malzemesi bol türlerdir. Kiminin bütün olayı izleyeni "çaprmak"tır. KOmedi, korku gibi. Ama dramdaki çarpıcılık perdede/sahnede/kağıtta değil izleyicinin zihnindedir. Dramda anlık patlamalar öncelikli istenen şeyler değildir.

Daha çarpıcı hikaye istiyorsun. Gayet ciddiyim, şaka değil, ben sana daha çarpıcı hikaye de veririm. Senin yaklaşımında "çarpıcı hikaye" dediğin şeyi yazmak çok daha kolaydır. Bak şimdi, hemen yazayım sana bir tane (yemin ediyorum zerre düşünmeden, planlamadan tamamen doğaç yazıyorum)

Geleceği parlak genç kadın yepyeni bir işe girer. Çalıştığı şirketin sahibinin, yıllar önce kendisini ve annesini terk eden babası olduğunu fark eder. Ama bunu kimseye ve özellikle babasına fark ettirmez. Kadın çalıştığı süre içerisinde, kariyeri için kızını ve eşini terk etmiş adamı inceler. Bir yandan şirketin itibarını ve ekonomik gücünü yıpratmayı ve bu yolla babasından intikam almayı planlar. Ama bir yandan da babasına olan hasret ve sevgisini bastıramaz. Bu ikilemde kafayı yer. (Oha, harbiden iyi oldu lan! 🙂 )

Al sana çarpıcı hikaye. Kızın babasını gördüğü (ve o adamın babası olduğunu anladığı) an'ı ben 5 saniyede kurgulayacağım 20 çekimle verirdim mesela. Çarpıcının feriştahını çeker her yönetmen bu an için. Verimli görünse de temelde arabesk bir hikaye ama. Sonunda göz yaşı var işte. "Anam, garibanam, gettin gurbedellere!" tripleri var. Ama çarpıcı. BEnim sana yolladığım hikayeyi beğenmemiş olabilirsin ama senaryosunu bilmiyorsun ve istemedin bile. Direk "gereksiz" dedin. GAyet iyi bir proje olduğuna ben eminim ama sen değilsin. Çünkü sen senaryoyu görmedin. BU projenin senaryosu 55 sayfa! 8 ayrı bölüme ayrılmış, tamamı karmaşık kurguda ilerleyen 6 ayrı paralel hikaye var orada. Kurgusunu oturtmak haftalarımı aldı. İnsan senaryoyu görmek ister, merak eder bari. Ama gördüğüm kadarı ile hiç gerek yok. Neden? Çünkü çarpıcı hikaye istiyorsun. Bir hikayenn, nasıl bir senaryoya zemin sağlayacağı konusunda yeterli fikrin olsaydı en azından senaryoyu görmek isterdin. Al sana çarpıcı hikaye, çek ve ağlat milleti.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 03/11/2010 12:22 pm
(@onucuncu_1605504554)
Gönderi: 0
 

Henüz senaryolaştırmadığım "Şiddetli Dram"a yönelik iki tane hikayem var. Aşağıda sunuyorum. Saygılarımla,
Vesayetli Oyuncak
Bir oyuncakçı dükkânı. Bir baba ve oğlu oyuncaklara bakmaktadır. Baba, oğluna önce bir kılıç uzatır. Oğlu kılıcı beğenmez ittirir. Sonra baba, raftan oyuncak bir silah alıp oğluna gösterir. Oğlu arkasını dönüp yürümeye başlar, bebeklerin bulunduğu rafın önüne gelir. Bir tane Barbie bebek alıp babasına gösterir. Babası sinirlenerek çocuğun elinden bebeği alıp, rafa yerine koyar, sonra oğlunu kolundan tutup, oyuncak silahların bulunduğu rafın önüne getirir. Çocuk babasının elinden kurtulup, yeniden bebeklerin bulunduğu rafın önüne gelir. Babası sinirle çocuğunun kolundan tutup, oyuncak dükkanından çıkartır. Biraz sonra, baba ve oğlu tekrar dükkana döner. Çocuk avazı çıktığı kadar bağırarak ağlamaktadır. Baba sinirle çocuğu oyuncak bebeklerin bulunduğu rafın önüne getirir. Çocuk ağlamasını birden keser. Biraz önce beğendiği bebeği eline alır. Babası oğlunun elinden tutarak kasaya götürür. Kasada ödeme işlemini yaptıktan sonra dükkândan çıkarlar.

Akşam, evlerinde, çocuk odasında bebeği inceler. Sonra bir makas alıp, masasının arkasındaki sandalyeye oturup, bebeğin sağ bacağını makas ile kesmeye çalışır. O sırada odaya çocuğun annesi gelir ve çocuğun bebeği makas ile kestiğini görünce, çocuğuna kızar. Hışımla çocuğun elinden makası ve bebeği alır. Makası dolabın üstüne koyarken, bebeği sinirle yere atar. Oğlu ağlamaya başlayınca, annesi çocuğuna ite kaka pijamalarını giydirip, yatağına yatırır. Işıkları söndürüp odadan çıkar.

Çocuk yatağında uyuma numarası yapıp gece olmasını bekler. Anne ve babası yattıktan sonra, yerden bebeğini alıp, mutfağa gider. Mutfaktaki çekmeceden çıkarttığı büyük bir bıçak ile tezgahın üstünde bebeğin sağ bacağını keser. Bıçağı yerine koyar. Sessizce mutfaktan çıkar. Holdeki portmantoda asılı olan paltosunun iç cebine bebeğini koyar. Odasına gidip yatar.

Sabah, olunca çocuk babası ile beraber evden çıkıp parka gider. Çocuk salıncağa binip sallanırken, babası arka tarafta salıncağı itmektedir. Parka, tekerlekli iskemlede sağ bacağı kesik bir kız çocuğu ile çocuğun tekerlekli sandalyesini iten babası girer. Çocuk birden neşeyle, salıncağını durdurup, neşeyle onlara doğru koşmaya başlar. Kızın önüne gelince durup, paltosunun iç cebinden çıkarttığı, sağ bacağı kesik bebeği kıza verir. Kız, sevinerek, bebeği alır. Kızın babası ise bebeğin sağ bacağını olmadığını görünce sinirlenip, bebeği, kızının elinden alır ve yere atar. Kız ağlamaya başlarken, kızın babası sinirle kızını parktan çıkartır. Oğlanın gözleri dolar ve bir süre yerinden kıpırdayamaz. Birden sinirle arkasına döner. Babasına doğru ağlayarak, koşmaya başlar. Babası oğlunun kendisine sarılacağını zannederek çömelip, kollarını açıp oğlunun kucağına gelmesini bekler. Çocuk ise babasına yaklaşınca, ağlayarak ve bağırarak, babasını tekmelemeye ve yumruklamaya başlar.
SON
II-
MÜDAHALE

Beyaz gömlek ve kravat takmış bir adam, karısı ve iki oğlu ile birlikte kahvaltı yapmaktadır. Adam kahvaltısını yaparken, gazeteye uzanıp, bakmaya başlar. Ön sayfaya baktıktan sonra gazetenin 3. sayfasını açar. Şok olur, bir süre donup kalır. Gazeteyi bırakıp, tuvalete hızlı adımlarla gider. Tuvalete girip, kapıyı kitler. Lavaboya eğilip, biraz kusar. Elini yüzünü yıkar. Aynaya ıslak yüzüyle bakarken geçmişi hatırlamaya başlar.

Okul bahçesinde üç çocuk bir çocuğa saldırıp, dövmeye başlar. Mağdur çocuk yere düşse de, saldırgan çocuklar tekmelemeye devam eder. Bir öğretmen gelip, çocukları dağıtır. Yerden kalkan çocuğun yüzünden kan akmaktadır. Adamın çocukluğu, bu kanı görünce üzülür. Pişman olur. Başını yere eğer, yumruklarını sıkar.

Flashback biter, adam sinirle kendi yüzüne yumruk atar. Aynada kendine bakar. Sonra başını öne eğip, bu sefer gençliğini hatırlar.

Bir kahvede 15-20 kişi maç seyretmektedir. Gol olunca üç kişi, sevinip hareket çekmeye başlar. Adam sinirlenir. Birden bu üç kişiye girişir. Arkadaşları da adama destek olmak için üç kişiye girişir. Büyük bir kavga çıkar. Üç kişi fena bir şekilde dayak yiyip yere yığılırlar. Arkadaşları adamı sakinleştirmeye çalışıp, kahveden çıkartırlar. Kahve çevresinde adam ve arkadaşları sakinleşip konuşurlarken, yüzü gözü kan içinde 3 kişi topallayarak kahveden koşarak çıkarlar. Adam sakinleşmiş olduğundan, vicdanı sızlar ve yumruklarını sıkıp, başını önüne eğer.

Flashback biter, adam sinirle kendi yüzüne bir yumruk daha atar. Aynada kendine bakar. Başını öne eğip, bu sefer yakın bir zamanı hatırlar.

İki araba bir kavşağa hızlıca girip, çarpışmak üzereyken dururlar. Adamın biri sinirle arabasından inip, el kol hareketi yapmaya başlar. Diğer arabadan ise filmin kahramanı inip, adama girişir. Bir iki yumruk sonrasında adam yere düşer ve kahraman adamı tekmelemeye başlar. Dayak yiyen adamın karısı arabadan çıkıp, filmin kahramanı itmeye kakmaya başlar. Kahraman kavgayı bırakır. Diğer adam ise, yerde ağzı burnu kan içinde yatmaktadır. Filmin kahramanı yine pişman olup, başını öne eğip yumruklarını sıkar.

Flashback biter, adam sinirle kendi yüzüne bir yumruk daha atar. Aynada kendine bakar. Bu sefer daha yakın bir zamanı hatırlar.

Yolda yürürken ileride bir kalabalık görür. Kalabalığa doğru koşar. Kalabalığın ortasında bir adam bir kadını evire çevire dövmektedir. Kimse müdahale etmemektedir. Adam kadına çok sert bir tokat atınca kadın yere düşer. Yerde yatan kadının başından kanlar akmaya başlar. Buna rağmen adam sinirle, yerde yatan kadına tekme atmaya devam eder. Siniri alınca yerde hareketsiz yatan kadına tükürür. Polis ekibi gelir. Bir polis adamı polis arabasına bindirirken, diğeri telsizle ambulans çağırır. Diğer bir polis memuru ise etraftaki kalabalığı dağıtır. Kahraman kalabalıkla birlikte dağılır.

Mutfakta açık kalan gazetenin üçüncü sayfasında, karısını döven adamın fotografı görünür. Fotografın altında. “Onlarca kişinin önünde karısını döverek öldürdü, kimsenin kılı kıpırdamadı.” yazısı görünür.

Banyo görünür. Kahraman aynaya baktıktan sonra, kafasını aynaya vurmaya başlar.

SON

Deccal, gördüm seni sobe.

 
Gönderildi : 03/11/2010 12:34 pm
(@onucuncu_1605504554)
Gönderi: 0
 

Daha fazla detay verirsen ısmarlama senaryoda yazabilirim.

Deccal, gördüm seni sobe.

 
Gönderildi : 03/11/2010 1:56 pm
(@samet_758)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

görkem kusura bakma ama biz senden kısa film senaryosu istedik 55 sayfalık bir senaryo istemedik. İlgilenmiyorsanız yazmaya bilirsiniz eleştiri yapmanızı gerektiren hiç bir şey yok. Kusura bakmayın ama bilmeden konuşmayalım.

[email protected]

[email protected]

 
Gönderildi : 03/11/2010 2:14 pm
(@mrtyldz)
Gönderi: 23
 

halen bulamadıysan samet senin için birşeyler yazabilirim.

Hayatta bazı insanlar var onlar diğerlerinden farklılar... My

 
Gönderildi : 20/11/2010 2:49 am
(@samet_758)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Ola bilir. Neden olamasın..Bulamadık?

[email protected]

[email protected]

 
Gönderildi : 26/11/2010 5:49 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

çektiniz mi filmi acaba ?

 
Gönderildi : 31/01/2011 10:31 pm
(@confusingstories)
Gönderi: 46
 

Çok basit bir ilan. Değil senaryomu, senaryomun içindeki tek bir harfi bile göndermem ben bu ilana.

 
Gönderildi : 01/02/2011 4:45 pm
(@hayalimsenarist)
Gönderi: 20
 

samet dostum seni anlayamadım senaryo ıstıyosun ve karsındakının hıc bır kar ı olmadan sonra da flu bir biçimde beğenmedik diyorsun gelen senaryo ya ben sana sunu solim herkes için yazdığı senaryolar özeldir ve güzeldir bir kalemde beğenmedik diyemezsin ole eğer ki gelen senaryo ya uzun cekemeyız gibi baska neden ler sunup karsındakini kırmadan yaparsan bu işi daha fazla kişi senaryo verir sana emin ol.

 
Gönderildi : 11/07/2011 7:01 am
Sayfa 2 / 2
Paylaş: