İYİ GÜNLER .İnsanlar arasındaki iletişim üzerine bir kısa film çekmeyi düşünüyoruz.Akdeniz Üniversitesinde okuyorum.İletişim dersi için başlıktaki konu üzerine bir senaryo arıyorum.yardımcı olabilecek arkadaslar senaryolarını gönderebilirler.yardımlarınızı bekliyorum.senaryo sahibinin emeği göz ardı edilmeyecektir. teşekkür ederim şimdiden.
Bir derslik. Çember şeklinde dizilmiş yaklaşık 20 sandalye. Kapının hemen yanındaki sandalyede bir kız oturuyor, pencerenin önünde de iki erkek oturmuş sohbet ediyor. Diğer sandalyelerde de tek tük insanlar var. Hocanın gelmesini bekliyorlar. Kimisi cep telefonuyla oynuyor, kimisi pencereden dışarı bakıyor, kimisi elindeki broşürü inceliyor: "İletişim Seminerleri - Her Pazartesi." Kapı çalıyor. Gelen kişi, iletişim seminerinin burada olup olmadığını soruyor. Kapıyı açan görevli onaylıyor, o da sınıfa geçiyor. "Merhabalar," diyip bir sandalyeye oturuyor. Bir iki kişi başını kaldırıp adama bakıyor, ama selamına karşılık vermiyor. Adam ortadaki sandalyelerden birine oturup beklemeye başlıyor. Sınıfa yavaş yavaş dolmaya başlıyor. İlk gelen adamın canı çok sıkkın. İki yanındakine bakıp gülümsüyor, ama adam cep telefonuna dönüyor. "Ben bir arkadaştan öğrendim, siz nereden öğrendiniz semineri?" diye soruyor, adam cep telefonundan başını kaldırmadan, "İnternetten," diyor. "Ya tabii," diyor canı sıkkın adam, "bugünlerde her şeyi oradan yapıyoruz." Diğeri yanıt vermeyince susuyor. Pencerenin yanındaki iki arkadaşa dönüp, "Pardon, pencereyi açabilir misiniz, içerisi çok havasız da," diyor. Çocuklar adama bakıp, "Kolu bozuk, biz de denedik," diyor. "Hadi ya, kusura bakmayın rahatsız ettim," diyor canı sıkkın adam. Çocuklar yanıt vermiyor. Sınıfa birkaç kişi daha geliyor, sandalyeler artık iyice dolmuş. İçeri giren kızlardan biri, canı sıkkın adamın yanına oturuyor. Adam kıza dönüp, "Hoş geldiniz, merhaba," diyor. Kız yanıt vermiyor. Çantasından cep telefonunu çıkarıp birini arıyor, "Şimdi geldim, aslında geç kaldı adam, çoktan başlamalıydı," diyor telefondaki arkadaşına. Canı sıkkın adam gülümseyip önüne dönüyor. Yanındaki kız telefonla konuşmasına devam ediyor. Canı sıkkın adam bu kez diğer yanına dönüyor. Sınıf ortalamasına göre yaşlı olan bir hanım var. "Evli misiniz?" diyor kadına. "Size ne be, allah allah," diyor kadın. "Yanlış anladınız, ben kapıda çocuklarınızı görmüştüm de, o yüzden sordum," diyor canı sıkkın adam. "Size ne kardeşim?" diye konuyu kapatıyor kadın. Canı sıkkın adam, suratını asıp önüne dönüyor. Kapı çalıyor. Gelen adam, kapıyı açan görevliye, "Ya tek bir taksi durmadı bu yağmurda, yetişemedim. Hoca geldi mi, içeride mi?" diye soruyor. Görevli, "Ben tanımıyorum ki hocayı, öğrenciler geldi," diyor. Gelen adam, "İyi iyi, adama ayıp olurdu yoksa geç kalsaydım. Ben bir içeri bakayım," diyip dersliğe gidiyor. Kapıyı açıyor. Tam içeriye girecekken olduğu yerde kalıyor. Canı sıkkın adamı görüyor. "Hocam kusura bakmayın, ben gelmediniz sandım, iyi dersler," diyip kapıyı kapatıyor.
hocam çok teşekkür ederim.Ön değerlendirmeye alıp en yakın zamanda çekicez.İrtibata geçelim.jenerik te isminizin geçmesini istiyorsanız iletişime geçelim.e-mail adresim ; [email protected]