Yağmurlu bir kış sabahıydı.
Şaban Şabenyeviç elindeki bahçe hortumuyla 2001 model yeşil renk Lada vega arabasını yıkamaktaydı.
Sizlerde gayet iyi bilirsiniz ki bahçe hortumu ile araba yıkamak bir suç değildir.
Gladyatörler Roma'sında bile bu iş bir suç sayılmamış ve her kendini bilen soylu insan için asil bir davranış olarak kabul edile gelmiştir.
Hele hele ileri demokrasinin dünya vitrininde lider isimlerinden biri olan ülkemizde bu iş tamamen yasaldır.
Neyse, dediğim gibi Şaban Şabanyeviç bahçe hortumuyla arabasını yıkıyordu.
Bu işi yaparken halk tarafından yazılan yeni anayasanın vermiş olduğu güvenceyle suyu akıtmıyor adeta fışkırtıyordu.
Sağdan fışkırtıyor soldan fışkırtıyor önden arkadan fışkırtıyordu.
Şaban Şabanyeviç böyle yağmur altında hortumuyla sağa sola fışkırta dursun Şeytan da haince bir plan düşünüyordu.
Sizde bilirsiniz ki Şeytan ın bir numaralı görevi insanları dürtmektir.
Tabi bu dürtme Facebook ta ki dürtme gibi değildir.
Bu dürtme çok daha karışık, çetrefilli ve çok özel bir işlemdir.
Evet, sabah sabah Şaban Şabanyeviç'i Şeytan dürtmüştü.
Şabanyeviç ne kadar uzağa fışkırtabileceğini merak etmiş ve var gücüyle hortumuna asılarak fışkırtıyordu.
Bir, üç, beş derken Şabanyeviç'in fışkırttığı su on metre uzakta ki karşı komşusu Amerikan Vespiçoviç'in evinin balkonuna ulaşmıştı.
Vespiçoviç kış aylarında evinin balkonunda mangal yapmaktan hoşlanan bir insandı.
Közlemek üzere hazırladığı bir tabak domates ve biberle balkona girince yeni yakmış olduğu mangalın söndüğünü fark etti.
Kısa bir araştırma sonucunda bunun nedeninin balkonuna fışkırmakta olan su olduğunu anladı.
Suyun nereden geldiğini keşfetmek için başını balkondan uzattığı esnada tazyikli su yüzüne fışkırdı.
Şabanyeviç, Amerikan Vespiçoviç'in yüzüne fışkırttığını fark edince hortumu hemen o esnada sokaktan geçen ve ağzını açmış alık alık olanları seyretmekte olan yan komşusu Rastov'un eline tutuşturup:

"Hey Rastov, sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Şabanyeviç, hortumu Rastov'un elinden alıp:

"Rastov, senden bunu hiç beklemezdim. Sen mahallemizin beşinci dereceden belediye encümeni Vespiçoviç'in yüzüne nasıl fışkırtırsın?"

Vespiçoviç balkondan bağırdı:

"Bay Şabanyeviç suyu sizin fışkırttığınızı bizzat gördüm."

Şabanyeviç aşağıdan:

"Yanlış görmüşsünüz beyefendi, ben öyle belediye encümenlerinin yüzüne fışkırtacak insanlardan değilim."

Veçpiçoviç yukarıdan:

"Ben sizi gayet net gördüm Şabanyeviç."

Şabanyeviç aşağıdan:

"Tamam, ulan ben fışkırttım ne olacak? İster yüzüne fışkırtırım ister kulağına. Senden izin mi alacağım?"

Veçpiçoviç yukarıdan:

"Ne diyorsun sen be adam?"

Şaban Şabanyeviç hiç bir şey olmamış gibi arabasını yıkamaya devam etti. Vespiçoviç balkonda bir iki söylendikten sonra mangalını yeniden yaktı. Rastov ağzı açık aval aval bakarak mahalleyi arşınlamaya devam etti.

2012