dedemin vefati üzerine bir senedir soruşturduğum ve eğer yeterli sonuca ulaşırsam senaryosunu yazacağım soru. Yardım etmenizi rica ediyorum.
Bir yakınınız, sevdiğiniz kişi öldüğünde ya da başına kötü bir şey geldiğinde haber almadığınız halde kendinizi kötü hissettiniz mi? Rüyama girdi diyen var, moralim çok bozuktu hissettim diyen var. Size olmasa bile etrafınızdan böyle şeyler duyduğunuz oldu mu?
hissetme demeyelim de göz göre göre öleceğini gördüm diyebilirim. bir arkadaşım uyusturucu maddeler kullanmaya başlamıştı bi keresinde hevesle anlattı sonra giderken arkasından iç çekmiştim ölecek bu diye ama lafın gelişi değil ciddiydim . bi trafik kazasında feci şekilde öldü. gene kafa kıyaktı kullanın ölümleri kötü oldu arabadakilerin.
aslında insan öleceğinin sinyallerini verirmiş çevresine ölecek olan kişi öleceğini hissedermiş bir garip olurmuş öleceği gün... izlenimler de öyle aslında ölen insanlar ile ilgili.
aslında konu ölen insan değil de onun yakınları. Bazıları aramızda güçlü bir bağ vardı ve o yüzden kötü bir şey olacağını hissettim diyor. Filmin konusunu da bunun etrafında düşünüyorum
Kötü bir olay olacağını hissetmiştim. Olayı tamamen anlatmayayım ama 3 yıl mı, 4 yıl mı önceydi emin değilim. İçime inanılmaz bir sıkıntı çökmüştü ve yerimde oturamıyordum. O sıkıntıyı tarif etmek bir hayli zor. Çok rahatsız edici ve normal duyguların tamamen dışında olmasından ötürü bıraktığı endişe çok yoğundu. Yanımdakilere de bundan bahsetmiş, onları da endişe fırtınasına çekmiştim. Bir telefonla içimdeki sıkıntının yersiz olmadığını anlamam uzun sürmedi. Olayı anlatmadan geçmeye çalışıyorum ama büyük bir kazayı çok şükür yara almadan atlatmıştık ki kaza gerçekten küçümsenecek boyutta değildi. Bunun bağ ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Sevdiğimiz insanlara duyduğumuz bağ sanırım hislerimizi hep tetikte tutuyor. Bu yüzden senaryoyu sadece duyguların istikametine dayanarak bile yazabilirsiniz.
sadnessway teşekkürler. Bunun gibi bir kaç olay daha duysam yeterli olur. Konunun saçma olduğunu düşünen olabilir. Hikayenin amacı da gerçekliğini tartışmak üzerine zaten. Böyle bir şey oluyo mu gerçekten, sadnessway gibi düşünen var mı?
ben de öyle düşünüyorum...
Ben askerdeyken çok yoğun bir sıkıntı hissediyordum, müthiş bir rahatsızlık...Asteğmen öğrenci idim o zaman, askerlikten vazgeçmeye çalışmıştım, yüzbaşıyı ikna edemedim, böyle bi şey mümkün değilmiş 🙂
bir zaman sonra ablamla konuştum o yoğun sıkıntılı dönemimde dedem ölmüş ama bana askerdeyim diye söylememişler..Ağladığımı ve rahatladığımı hatırlıyorum...o yoğun sıkıntı gitmişti, dedemi sevgiyle andım rahmet diledim Allahtan, onu uğurlayabilmiştim böylece ben de...
halit abi anlattığın bu anın tam on ikiden vurdu filmin ismi dedem giderken 🙂 rüyasında gören oldu mu peki? Çünkü öyle söyleyen de var.
biz de payback (gününü göreceksin - mel gibson) i izliyorduk dvd de dedem de benim kolum uyuşuyor falan demişti balkona gitti yatmaya. Neyse benim de içimde bir huzursuzluk vardı sanki zaman donmuş gibi etrafımda solgunluk hissetmiştim sanki. üzerimde bir ağırlık oluştu. Sonra dede kalp krizi geçirdi ve gitti.
bu arada halit abi, ılkersin Allah rahmet eylesin
Bu olay Türk dizilerinde çokça gördüğüm ve "Yine mi lan" diye kanalı değiştirdiğim sahnelerden biri. Bu olayın bir gerçeklik payı olduğunu yukarıdaki satırlardan okuyup her ne kadar etkilensem de çoğu insan bunu bilmeyip yaptığın çalışmayı izleyecektir. Ben sadece çalışmanı oluştururken buna da dikkat etmeni öneririm.
After Effects Blog | http://www.sinankaracam.com
http://videohive.net/user/dijihane/portfolio?ref=dijihane
Bu olay Türk dizilerinde çokça gördüğüm ve "Yine mi lan" diye kanalı değiştirdiğim sahnelerden biri. Bu olayın bir gerçeklik payı olduğunu yukarıdaki satırlardan okuyup her ne kadar etkilensem de çoğu insan bunu bilmeyip yaptığın çalışmayı izleyecektir. Ben sadece çalışmanı oluştururken buna da dikkat etmeni öneririm.
Evet, bence de o hisseden kişinin neden hissettiği üzerine kafa yormalısın 🙂
hayır hayır öyle bişey değil 🙂 neden hissettiği ve bunun gerçekliği ile ilgili 🙂
bakış açısı kullanabilirsin çok güzel olur. o huzursuzluk anında renk tonlarını değiştirebilirsin, ağır çekim yapabilirsin müzikle güçlendirebilirsin anlatımı o anda. İç ses olabilir. Herşey olabilir. iç dünyasından normal yaşantısına ölüm haberini aldığında döner ve birden heşey normal haline dööner. sonra da üzüntüyü verirsin sinematik ifadelerle, yakın çekimlerle, karakterin hareketleriyle, konuşmasıyla, ses tonuyla. Benim aklıma böyle bir anlatım tarzı geldi paylaşmak istedim.