-ENES TEVFİK'İN ANLAMSIZ ADAM ÖLDÜRME MERAKI-
“…Bir sağlık sorunum olduğunu sanmıyorum. Ama eminim ki bir psikayatriste gitsem seans ücretinin hakkını vermek için bana tonlarca teşhis koyar ve bunların doğal sonucu olarak tonlarca ilaç yazardı. Fakat ben gerçekten iyiyim. Sadece birilerini öldürmenin nasıl bir duygu olduğunu merak ediyorum.” diyerek derdini anlatmaya başlamıştı Enes Tevfik bir keresinde, ilk defa bu kadar samimiydi olağandışı düşünceleri konusunda. Ta ki kapı çalıp, sipariş ettiği yemek gelene kadar… Sonra yine bildiğimiz, ukala, kendini beğenmiş Enes Tevfik!
Ne Hitchcock’un Rope filmindeki elemanlar gibi Nietzche’ye kafayı fazla taktığından ne de ucuz Hollywood filmlerindeki çok ama çok zeki seri katiller gibi bir mesaj vermek istediğinden cinayet işlemek istiyordu. Sadece öldürmenin yani birisinin hayatını sonlandırmanın tanrısal bir güç mü vereceğini merak ediyordu.
***
Bir akşam sevgilisiyle kendi evinde buluşan Enes Tevfik, yemek yaparken bir kaza sonucu sevgilisinin elini keser. Sevgilisini kanepeye yatırdıktan sonra ilkyardım malzemelerini almak için girdiği odada bir an o hayatını değiştirecek soruyu kendisine sorar: Neden şimdi olmasın?
Ağrı kesici diye sevgilisine uyku hapı verir, çünkü her ne kadar 4 dakika sonra onu öldürecek olsa da onu sevmektedir. Uzatmaya gerek yok… Sevgilisini kendi evinde, sebep yokken öldürmüştür Enes Tevfik. 2 gün boyunca kanepedeki ölü kız arkadaşına bakar durur. 2 günün ardından artık kararını vermiştir: Öldürmeye kesinlikle devam edecektir, üstelik en yakınlarını…
Git gide kendi ufak dünyasında hapsolan ve kendini tanrısallaştıran Enes Tevfik sırasıyla yakın arkadaşı Necdet’i, kuzeni Semiha’yı ve de babası Numan Bey’i eksantrik yollarla öldürme planları yapar.
Sonra mı? Sonra da güneyde ufak bir otelde tatil yapmaya gider. Köşesine çekilip, bulmaca çözmeye karar verir. Öldürmekten de sıkılmıştır. Ancak en yakınlarını öldürmenin vicdan azabını kesinlikle çekmemektedir. Bu duygusuzluk hissi onun kendini tanrısallaştırmasını iyice pekiştirir.
Bu kadar ölüm, kan, cinayet varken polis niye yok? Bu adam o kadar yakınını öldürdükten sonra nasıl güneye gider, bu ne saçma hikayedir? Diyebilirsiniz. Evet bu bir saçmalığın hikayesidir, bu içinde o kadar cinayet olmasına rağmen polisin hiç olmadığı bir hikayedir, bu zamanın ve mekanın önemli olmadığı, bir sıkılmışlığın hikayesidir. Bu Enes Tevfik’in Anlamsız Adam Öldürme Merakı’nın hikayesidir.
Senaryonun kısa özeti yahut tanıtım metni falan diyebiliriz bunun için.
Çünkü öyle pek bir tretman, snopsis havasında olmadığının farkındayım.
En kısa zamanda senaryonun tamamını da ekleyeceğim umarım, yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar..
İlgi çekici bir çekirdek düşünce ve üzerinde çalışılırsa güzel bir sonuç olabilir. Fakat işin içine dediğiniz gibi polisin girmemesi sonucu bu durum aynen dediğiniz gibi sıkıcı bir sonuç ile karşımıza çıkacaktır. Polis yoksa nasıl bir sona doğru gidiyoruz? Yani polisin olmaması durumunda bile bir son olmalı. Bu şekliyle aynen sıkılmışlığın hikayesi olarak kalabilir.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
İlgi çekici bir çekirdek düşünce ve üzerinde çalışılırsa güzel bir sonuç olabilir. Fakat işin içine dediğiniz gibi polisin girmemesi sonucu bu durum aynen dediğiniz gibi sıkıcı bir sonuç ile karşımıza çıkacaktır. Polis yoksa nasıl bir sona doğru gidiyoruz? Yani polisin olmaması durumunda bile bir son olmalı. Bu şekliyle aynen sıkılmışlığın hikayesi olarak kalabilir.
teşekkürler.. senaryonun tamamını eklediğimde tahminimce buradaki sorularına yanıt bulacaksın.
teşekkürler.. senaryonun tamamını eklediğimde tahminimce buradaki sorularına yanıt bulacaksın.
Merakla beklemekteyim. Bu hafta sonuna kadar eklersen yorumlamak isterim.