SAHNE 18 DIŞ/GÜN MURATIN ARABASI
MURAT-HAKKI-ŞOFÖR-FİGÜRASYON (SOKAK ÇOCUKLARI) - MURAT’IN BOY AFİŞLERİ
Murat ile Hakkı arabada, ayakkabılarının bağcıklarını bağlamaktadırlar. Araba yolda giderken, cadde kenarındaki duvarlardaki ve otobüs duraklarındaki ilan panolarında Murat’ın afişlerini görünür. Araba kavşakta kırmızı ışığın önünde durur. Duvarlarda, otobüs duraklarının camlarında Murat’ın afişleri vardır. Murat’ın resminin bulunduğu afişte; “Murat 13 Nisan Akşam 8:00’de D Tv’de” yazısı yazıyordur. Sokak çocukları arabanın etrafını sarar.
SAHNE 19 DIŞ/GÜN KAVŞAK/TRAFİK LAMBASININ ÖNÜ
FİGÜRASYON (SOKAK ÇOCUKLARI)- YAYALAR-ARABALAR
Murat’ın arabasını saran çocuklar hep bir ağızdan bağırmaktadır.
SOKAK ÇOCUKLARI- Abi, Delpak, prezervatif, viagra. Hepsi orijinal abi boş geçme.
Trafik lambasındaki ışık yeşile dönünce, araba bunlara aldırmadan yola devam etmeye başlayınca, satıcılardan biri telaşla, arkalarından bağırır :
SOKAK ÇOCUĞU-Abi, abi tekerlek, tekerlek
Şoför lastiğin patladığını zannedip sağa çekip durur. Arabadan inip arabanın etrafında tekerlekleri kontrol ederken, aynı satıcı çocuk,
SOKAK ÇOCUĞU- Tekerlek dönüyor.
Diğer satıcı çocuklar kahkahalarla gülerken, arabanın arka camı açılır. Birden Murat beline kadar pencereden çıkıp sol kolunun üst tarafını sağ eliyle tutarak hareket çeker.
MURAT- Naaah, kolum kadar dingil sana girse sende dönersin.
Satıcı çocuklar şaşırıp donup kalırlar. Şoför o anı değerlendirerek arabaya hızla atlayıp, patinajla oradan uzaklaşır.
SAHNE 20 DIŞ/GÜN MURATIN ARABASI
MURAT-HAKKI-ŞOFÖR
Murat sinirli bir şekilde arkasına dönük şekilde sokak çocuklarına bakmaktadır. Sinirle önüne dönüp konuşmaya başlar.
MURAT- Ne biçim ülke olduk lan böyle, sokak piçleri bile mizah yapıyor.
Araba hızla yol alırken bir spor araba tehlikeli bir şekilde Murat’ın arabasını sollayınca, şoförü :
ŞÖFÖR- Eşşoğlueşşek.
Diye küfreder. Hatasını anlayarak, arkasına dönerek :
ŞÖFÖR- Özür dilerim efendim, ağzımdan kaçtı.
MURAT - Yav, çok anlayışsız bir millet olduk gerçekten. Tamam herif eşşoğlueşşek gibi sürüyor ama bir sor ona niye öyle sürüyor ? Belki, “Abi yetiş anana, bacına tecavüz ediyorlar” diye bir dostu telefondan aradı ? Olamaz mı ? Biraz daha hoşgörülü olalım, yargısız infaz yapmayalım lütfen.
ŞÖFÖR- Haklısınız efendim.
D Tv Binasının arka girişine geldiklerinde, araba durur.
SAHNE 21 DIŞ /GÜN D TV BİNASI/ARKA KAPI
MURAT-HAKKI-İSTİHBAHRATÇILAR-KALABALIK FİGÜRASYON
D Tv Binasının arka kapısında bir sürü muhabir ve kameraman Murat’ı beklemektedir. Murat, arabadan inip, kalabalığın arasından ite kaka geçerek binaya doğru yürürken, muhabirler soru sormaya başlar.
1. MUHABİR - Dün gece Hayal İndegörürsün ile görüşmüşsünüz. Neler konuştunuz ?
MURAT- Bakın bu soru olmuyor. Görüş bildiriyorsunuz. Ben Hayal hanım ile görüştüm mü ilk önce onu sor ?
1. MUHABİR - Efendim buluşmaya yönelik elimizde kaset var.
Murat yürüyüşünü kesip muhabirlere dönüp :
MURAT-Bunun annesinin genelevdeki muamelesi nasıldı arkadaşlar, beğendiniz mi ?
1.Muhabir herkesle birlikte güldükten sonra sakince:
1. MUHABİR - Bu soru değil ki ?
Murat pardösüsünün cebinden, eski bir porno video kasetini çıkartarak,
MURAT- Elimde kaset var.
1. Muhabir dışında herkes güler. Başka bir Muhabir :
2. MUHABİR - Programınıza kimler konuk oluyor.
MURAT- Süpriz.
3. MUHABİR- Efendim D Tv’nin sahibi, Prezidante’nin kaynı olması sayesinde, Düdükistan Devlet Televizyon kanalını çok ucuza kapattığı söyleniyor bu doğru mu?
MURAT- Onu bilmem ama beni ucuza kapatamadığını söyleyebilirim.
4. MUHABİR- Yani program başına 150.000 DL aldığınız doğru mu ?
MURAT- Çüş deve.
Bozulmuş bir şekilde duran 1. Muhabiri göstererek :
MURAT- Yok bir de yanına bunun ikiz bacısını verdiler. Yapmayın arkadaşlar. Asgari ücretin 600 DL olduğu bir ülkede bir program başına kimse bu kadar para alamaz.
Dedikten sonra, kalabalığı yararak Hakkı ile birlikte Stüdyonun arka kapısından içeri girer. Kalabalık yavaş yavaş dağılırken binanın arka kapısına bir minibüs yanaşır. İçinden tulumlu ve alet çantalı ve merdivenli iki kişi inip, kimliklerini kapıda bekleyen korumalara gösterip binaya girerler.
SAHNE 22 İÇ/GÜN D TV BİNASI/GİRİŞ HOLÜ
MURAT-HAKKI-İSTİHBAHRATÇILAR-KAHVECİ GÜZELİ-KALABALIK FİGÜRASYON
Murat etrafını saran D Tv çalışanlarına imza vererek yavaşça koridorda ilerlemektedir. Arkalarından tulumlu iki kişi de hole giriş yapar. Elinde merdiven taşıyan merdiveni açar. Diğer tulumlu kişi elindeki alet çantasıyla merdivene çıkar ve holün tavanına kadar çıkar. Merdiveni tutan Prezidante’ye çay getirme bahanesiyle odasına dinleme cihazı yerleştiren Odacı’nın genç halidir. Binanın, ampulleri değiştirme bahanesiyle dinleme ve görüntüleme cihazı yerleştirmeye başlarlar. Yanlarına genç ve güzel bir kız yaklaşır.
KAHVECİ GÜZELİ- Atak Beyi gördünüz mü ?
İSTİHBAHRATÇI- Yok, kendisini tanımayız bacım.
Murat imza dağıta dağıta holde yavaşça ilerlemektedir.
SAHNE 23 İÇ/GÜN DTV BİNASI/MURAT’IN ODASI
MURAT-ASİSTANLARI
Murat odasına girince hemen mini barından viski şişesini alıp bardağa doldurur. 4. Asistanına dönüp,
MURAT- Dün gece ilham perisine kaydım, o da bana yeni tüyolar verdi. Yeni bir film projem var, otur da yazmaya başla.
Murat’ın 4. Asistanı masaya oturup bilgisayarı açar. Murat elinde viskiyle odada volta atmaya başlar. Biraz sonra 4. Asistanı
4. Asistan- Ben hazırım.
MURAT- Başlıyorum o zaman. İsmi Sıra’dan İnsanlar. Sırada bekleyen sıradan insanların filmi. Afişinde sıra bekleyen kalabalık olacak. Çevrilecek bir film için yıldız adayları arandığına ilişkin gazeteye ilan verilecek. İlan üzerine gelenler görüşmeler sırasında kamerayla kaydedilecek, montajlanıp film yapılacak. Ancak sıra için kavgalar çıkacak. İşin özü burada. Düdükistan’ın temel sorunu, diğer insanlara bakış açımız. Birbirimize güvenmiyoruz, o yüzden sıraya geçmeyi ve hakkımıza razı olmayı bilmediğimiz gibi, her alanda torpil peşinde koşuyoruz. Toplumsal ve deneysel süper bir sanat filmi olacak. Kesin bir kaç festival ödülü alırım. Ödülümü de beni seviyesiz diye nitelendiren film eleştirmenlerinin münasip bir yerine konuşlandırırım.
Boynundaki kolyeyle oynarken, çekimleri düşünmeye başlar.
SAHNE 24 İÇ/GÜN DTV BİNASI/STÜDYO
MURAT-ASİSTANLARI-SÜPERMEN-FİGÜRASYON
Murat sahneye yakın koltuklara asistanlarıyla oturmuş Stüdyoya gelenlerle mülakat yapmaktadır. Stüdyoya Süpermen kostümüyle kalın camlı gözlüklü biri gelir.
MURAT - Ooo. Hangi manyetik fırtına attı seni buraya.
SÜPERMEN- Katrina. Ha ha ha.
MURAT- Kriptonun neresindensin içinden mi ?
SÜPERMEN- İçinden ama kütük Rize’de.
MURAT- Vay demek ki, “Kaz uçar da laz uçamaz mı”lardansın.
SÜPERMEN- He, he
MURAT- Süpermen’lik baba mesleği mi ? Yoksa, kendin mi Süpermen olmaya karar verdin.
SÜPERMEN – Süpermen filmlerini seyrettikten sonra, “Neden Türkler de bu tip filmler, aksiyonlar yapmıyorlar ?” diye düşünmeye başladım. Bizim Türk insanının Amerikalılardan bir eksiği yok. Onların Mineapolis’inin Süpermen’i varsa bizim Rize’nin niye olmasın dedim.
MURAT – Bari uçay musun ?
SÜPERMEN- Yok şimdilik sadece konayrum.
Deyip stüdyodaki sandalyenin tepesine çıkıp yere doğru atlayınca kötü bir şekilde düşer ve acıdan inlemeye başlar. Biraz sonra, içeri sedyeyle sağlık ekibi girer. Süpermen sağlık ekiplerinin yardımıyla sedyeye yerleştirilir ve stüdyodan çıkartılır.
SAHNE 25 DIŞ/GÜN DTV BİNASI/ ÖN KAPI
SÜPERMEN-FİGÜRASYON-AMBULANS
Binanın ön kapısından Süpermen sedyeyle çıkartılır. Etraftaki insanlar merakla ve endişeyle sedyeyi takip ederler. Sedye beklemekte olan ambulansa çıkartılır. Ambulans kapısı kapatılmadan hareket eder. Kalabalıktaki insanlar kendi aralarında konuşmaya başlar.
1. ADAY- Süpermen bile bu hallere düşmüşse, vay ki vay, vay ki vay.
2. ADAY- İçeride Süpermen’e bile böyle davranılıyorsa ben hiç beklemem ağa.
3. ADAY- Bu kadar zor mülakatta yapılmaz ki kardeşim. Süpermen bile ne hale gelmiş. Üstelik ben “Kurtlar Vadisi” değil de “Aşk-ı Memnu” gibi daha az tehlikeli yapımlarda oynamak istiyorum.
SAHNE 26 İÇ/GECE DTV BİNASI/MURAT’IN ODASI
MURAT-ASİSTANLARI-SEKRETER
Murat kolyesiyle oynamaktadır. 4. Asistanına dönüp,
MURAT- Ya dur. Aslında önce V Mayo projesini tamamlayalım buna sonra başlarız. Evet kızlar yardım edin de antrenmana başlayayım.
Elbise dolabından beyaz bir eşofman altı ile t-shirt alır. Yere uzanıp Mekik çekmeye başlar. Öz kardeşi olan 3. ve 4. Asistanı odayı terk ederken, Murat’ın sevgilisi olan 1. ve 2. Asistanı ise soyunmaya başlar. Yarı çıplak kalınca, Murat’ın ayağına otururlar. Murat “Mekik” hareketini tamamlarken kızların çıplak göğüslerini öpmektedir. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra Murat içinden saymayı sesli olarak sürdürmeye başlar.
MURAT- 297, 298, ikiyüz...
Derken yüksek sesle ossurup altına kaçırır. Kalkıp arkasına bakar. Altına kaçırdığından beyaz eşofmanı kirlenmiştir. Elbise dolabından, bir eşofman altı ile bir poşet alır. Masasına yaklaşır. Masasının çekmecesini açar. Çekmeceden küçük kayıt cihazını alıp tuvalete dalar :
MURAT- Marjinalin seyir defteri, 13 Nisan 2010. Bir daha mekik çekmeden önce bağırsaklarını boşalt.
Kısa bir zaman sonra, yeni eşofman giymiş bir şekilde, elinde kirli eşofmanının bulunduğu poşetle tuvaletten çıkar. Kirli eşofmanını poşete koyup, giyinmekte olan 2. Asistanına dönüp,
MURAT- Yaz kızım.
2. Asistanı telaşla kalem bulup, not defterine yazmaya başlar.
MURAT- Hadi ben de eşofman bol da sıçıyorum, siz neyinize güvenip bu milletin ağzına sıçıyorsunuz ?
2. Asistanı kağıda söyleneni yazdıktan sonra kağıdı Murat’a uzatırken sorar.
2. ASİSTAN -Nereye göndereyim?
Murat not kağıdını da poşetin içine koyduktan sonra, poşeti üstünü başına düzeltmekte olan diğer asistanına uzatırken :
MURAT- Prezidanteliğe. Evet şimdi de biraz iş konuşalım.
Masaya yaklaşıp, telefonun tuşlarına basıp, hopörlörünü açar.
SEKRETER SESİ- Buyrun Gece Sikiyaşvili’nin makamı.
MURAT- İyi günler. Ben makamdan arıyorum.
SEKRETER SESİ- Hangi makamdan ?
MURAT- Kaymakamdam. Ha, ha, ha. Hala tanıyamadın mı, ben Murat. Patron müsait mi ?
SEKRETER SESİ- Bir bakayım.
MURAT- Ama doğru yerine bak ha, çünkü ben bir şeyler almaya geliyorum senin gibi vermeye değil.
Deccal, gördüm seni sobe.