SAHNE 36 İÇ/GECE D TV BİNASI/KORİDOR
MURAT-ASİSTANLARI- İSTİHBAHRATÇILAR-GÜZEL BİR KIZ-KAMERAMAN
Murat, Asistanları gözlerinde güneş gözlükleri ile birlikte havalı bir şekilde (Rezervuar Köpeklerindeki yürüyüş sahnesi gibi) koridorda Yayın Stüdyosuna doğru yürümektedir.
Ön Fon: Pulp Fiction
Yayın Stüdyosunun kapısının önünde, İstihbahratçılardan biri merdivene çıkmış holün tavanına verici yerleştirmektedir. Murat ve ekibi kendilerine yaklaşınca işlerini bırakıp Murat’a bakarlar. Murat yanlarından geçer. Murat’ın 2. Asistanı istihbahratçıların yanına gelip,
2.ASİSTAN- Af edersiniz, Atak Beyi gördünüz mü ?
İSTİHBAHRATÇI - Yok yeğenim. Görmedim, duymadım, tanımıyorum.
Murat yayın stüdyoya yaklaştığında, stüdyodan düşük bel kot pantolonlu güzel bir kız çıkıp Murat’a doğru yürür. Murat kendisine doğru gelen güzel kıza sevimli bir şekilde :
MURAT- Ayakkabınızın bağı çözülmüş küçük hanım.
Uyarısını yapınca, kız eğilerek ayakkabılarının bağcıklarını kontrol ederken, Murat yürüyerek kızın arkasına geçer. Birden durur ve sanki telefon çalmış gibi telefonunu cebinden çıkartıp, “kamera” tuşuna basarak, kızın açık belini ve kalça çatalını kayda başlar. Kızın dövmeli kalçalarını cep telefonuna kaydederken eğilerek, şekilden şekile girerek konuşmaya başlar.
MURAT- Efendim canım. Gelirken pırasa ile domates mi alayım. Ne pırasası, ne domatesi ne alışverişi. Program başlıyor, sonra görüşürüz canım.
Kız, yere eğilip kotunun ispanyol paçalarından rahat bir şekilde göremediği ayakkabı bağcıklarını kontrol ettikten sonra, kalkıp yoluna devam ederken, Murat da yayın stüdyosunun kapısına gelince durup, çektiği kısa görüntüyü seyretmeye başlar.Kapının arkasından,
KAMERAMAN-Jenerik başlıyor. Son 2 dakika, Murat beyi hemen bulun.
SAHNE 37 İÇ/GECE GENİŞ BİR BANYO
MURAT-ASİSTANLARI
Ön Fon: Bad Boys Parçası
Programın jeneriği başlar. “Bad Boys” klibinin Düdükçe versiyonudur. Murat, alaturka ve alafranga tuvaletteyken elleriyle rap hareketi yaparak “Bad Boys” parçasına play-back yapmaktadır. Yanında da sevgilisi olan iki Asistanı seksi kıyafetleriyle dans etmektedir. Murat boxerini yukarı kaldırıp klozetten kalkıp dans ederek yaklaştığı duş perdesini çekip düşürünce; duş alan çıplak bir kızda dans etmeye ve şarkı söylemeye başlar. Prezidante’nin bindiği rodeo makinesinden yere düşüşü, bu düşüş üzerine korumalarının rodeo makinesini dövmeye başlamaları, Obama ve hapishane kaçkınları ile agresif politikacılar klipte kolajlar vasıtasıyla gösterilir. Klibin sonuna doğru programın Sponsorları da ekranda görünür.
“P*ezervatifi- Düttür,
Donu-Hagi,
Yatak çarşafı- D Ev Tekstil,
Yanındaki Güzel Kızlar-Zürafa Sokak No: 13 ve Şengül Pavyonu,
Tuvalet Kağıdı-Delpak,
Cezeryesi- Dalatya Pazarı,
Çiğ Köftesi- Dadıyamanlı Döver Usta.”
SAHNE 38 İÇ/GECE DTV BİNASI / YAYIN STÜDYOSU KULİSİ
MURAT-ASİSTANLARI- FİGÜRASYON
Klip bitince, bir VTR başlar. Murat’ın geri dönüşünü canlandırılır. Yayın stüdyosu bir perde ile bölünmüştür. Yarısı kulis olarak kullanılmaktadır. Kuliste yer alan, küçük fabrika bandına yüzüstü yatırılan Murat’ın kıçına alüminyüm folyodan yapılmış borular takılmıştır. Murat’ın üstünde tüm vucudunu kaplayan siyah lateksten ambalaj şeklinde bir kıyafet vardır.
BEYAZ ÖNLÜKLÜ MÜHENDİS- Yükleme başlasın.
Der demez başka bir mühendis önündeki masadaki kontrol panelindeki bir tuşa basar. Murat hafifçe titremeye başlar. Kumanda masanınn yanındaki mönitör görülür. Mönitörde, “karikatürler, güzel mankenler, futbolcular ve politikacıların yüzleri hızlıca akar.” Yükleme tamamlanınca, Birinci mühendis Murat’ın kı*ına “onaylandı” damgasını vurur ve Murat’ın üretim bandında devam etmesini sağlar. Yürüyen bandın üstünden stüdyoyu bölen siyah perdeye doğru ilerler.
SAHNE 39 İÇ/GECE DTV BİNASI/YAYIN STÜDYOSU
MURAT-ASİSTANLARI-DAMIK-KAYMAKAM-TRAVESTİ-PREZİDANTE-KALABALIK FİGÜRASYON (SEYİRCİLER)
Stüdyoyla külisi bölen siyah perdenin öteki tarafından, Murat, yürüyen bandın üstünde yüz üstü uzanmış şekilde girer. Stüdyodaki Asistanları Murat’ı yürüyen banttan kaldırır. Üstündeki siyah lateksten ambalaj kıyafetini çıkartırlar. Murat’ın üzerinde siyah deri pantolon vardır. Ancak pantolonun arkasındaki “pencereden” ipten tangası gözükmektedir. Üstünde ise baskılı t-shirt vardir. T-shirtte, Pamela Anderson’un Murat’ın resmi baskılı t-shirt giydiği görülmektedir. Murat zıplayarak :
MURAT- Sayın seyirciler stüdyomuza, tüm Düdükistan halkı ekran başına hoş geldiniz.
Der demez, seyirciler ayağa kalkarak, Murat’ı çılgınca alkışlamaya başlar.
MURAT- Efendim. Bu hafta da her zamanki gibi bir birinden değerli konuklarım var. Bakıyorum bazı okullardan katılım var.
Seyircilerin arasında, üç güzel kız ellerinde dövizlerle gelmiştir. Ellerindeki dövizleri kaldırırlar. Alıcı dövizlere yakın plan. “Kız Kulesi Kız Lisesi - Kulisine Gelirsem- Dü*ükle Beni” dövizleri görüntüye gelir. Kızlar kameranın kendilerini çektiğini anlayınca ellerinde dövizleri bırakıp, t-shirtlerini kaldırarak gö*üslerini gösterip, sallamaya başlarlar. Murat mutluluk ve hayranlık içinde kızlara bakmaktadır.
MURAT-Tamam tamam, uzunları kapatın gözlerimi alıyor.
3. Asistanına işaret ederek,
MURAT-Program sonrası arkadaşları kulisime al.
Alıcı başka bir seyirci grubuna çevrinir. 4 erkek yanyana oturmaktadır. Hepsi de ellerindeki “Düdükgemişgezek Höst Okulu” dövizini kaldırırlar.
MURAT- Arkadaşlar, taa, Düdükgemişgezek’den gelmişler. Büyük bir alkış lütfen.
Seyirciler alkışlar. Murat döviz tutanlara doğru konuşmaya devam eder.
MURAT- Demek Höst olacaksınız. İçinizde uçağa binen var mı ?
GRUP (HEP BİRDEN)- Hayır.
MURAT- Peki içinizde daha önce yürüyen merdivene binen var mı ?
GRUP -Hayır.
MURAT- İçinizde asansöre binen var mı ?
İçlerinden biri çıkıp “Eveet” diye bağırınca grup bağıranı kucaklarına alıp altı okka yapıp havaya atarken tezahürata başlar.
GRUP- İşte Hasan Sör. Oley, oley. İşte Hasan Sör. Oley oley.
MURAT- İşte bu be. Helal sana Hasan Sör.
Murat duraksar, seyircilerin arasından güzel bir bayan Murat’ın yanına gelir.
KAYMAKAM– Merhaba Murat bey. Memleketiniz olan Yalaova Kaymak*mıyım. Size Yalaova’dan bir hediye getirdik.
Murat’ın 2. Asistanı elindeki mikrofonuyla kadına koşar. Elindeki mikrofonu Kaymak*ma verir. Seyircilerin arasından, Trençkotlu güzel bir Tr*vesti Murat ve Kaymak*mın yanına gelir. Üzerindeki trençkotu indirir. Tr*vestinin üzerinde giysi yoktur, sadece gö*üslerinin ve kasıklarının üstünde, iplerle tutuşturulmuş meyveler vardır. Kaymak*m takdim edecek şekilde ellerini çıplak Tr*vestiye çevirip,
KAYMAKAM- Size Yalaova’da yetişen meyvelerden bir potpuri hazırladık.
MURAT- Çok düşüncelisiniz. Ancak baştan söyleyeyim, geleneklerimize ters düşse de tabağı size iade etmem ha.
Kaymak*m gülerek yerine geçerken Murat kolundan tutar.
MURAT - Bir dakika son derece kutsal bir meslek icra ediyorsunuz. Ben de mesleğim icabı bilirim, insanlarla uğraşmak gayet zordur. Siz neler hissediyorsunuz ?
KAYMAKAM- Her şeyin başı sevgi. İnsanın kalbinde sevgi olduktan sonra her türlü zorluğu aşar. Sadece her gün traş olmak biraz yıpratıcı oluyor o kadar.
MURAT- Eee. Her mesleğin zor bir yanı var tabi.
Stüdyo alkışlarken, Kaymak*m ön taraftaki yerine geçer. Tr*vesti, Murat’ın stüdyodaki masasının üzerine uzanır. Kameramanlar çekim yapıyor numarasıyla kızın etrafını sarıp, kızın üstünden meyveleri yemeye başlarlar.
MURAT- Herkes önünden alsın, yukarısı bitmeden aşağıya başlamayın. Lan beni kim çekiyor ? Hadi bakiyim herkes görevinin başına dağılın lan. İsteyene ben sonra paket yaparım. Hepimize yetecek kadar meyve var burada. Yav bak herkes muz alıyor. Yukarıda elma ve armutlar var, bunlara kimse rağbet etmiyor mu? Evet şimdi karşınıza ilk konuğum geliyor. Büyük alkış lütfen.
Kameramanlar ellerinde meyvelerle koşarak yerlerine dönerler.
Arka Fon: Arabada 5 Evde 15 (Ankaralı Namık)
Parça çalmaya başlayınca fabrika bandından bu sefer Dükmen’li Damık stüdyoya girer. Seyirciler alkışlar. Damık banttan iner inmez Murat’ın masasının üstünde yatmakta olan travestinin kasıkları üzerindeki muzları kurcalamaya başlar.
TRAVESTİ- Aaah. Çekiştirme ayol o meyve daha ham, yandakilerden al.
Diye bağırınca Damık ellerini tr*vestiden çeker.
DAMIK- Ananın ve amanın.
Diye bağırakak travestiden uzaklaşır. Kameraman kızın sesinin kalın olmasından tr*vesti olduğunu anlayınca çiğnemekte olduğu muzu tükürüp ağzını silmeye başlar. Damık sahnenin ortasına gelip, çalmakta olan parçasının play-back’ine başlar.
Ön Fon: Arabada 5 Evde 15
DAMIK-Yakacaksın sobayı
Isıtacaksın yatağı
Saat onbire gelince de
Göreceksin pompayı
Murat, masasının altından çıkarttığı, akaryakıt pompası ile tuvalet pompasını Damığın ellerine tutuşturur.
DAMIK- Motosiklette 5 Evde 15
Hoşuna da giderse beleş
Motosiklette 5 Evde 15
Polis ağaya beleş
Banttan bu seferde 3 erkek 3 kız dansçı stüdyoya girer. Sahnede Damık’a yaklaşarak, şarkı sözlerine uygun olarak dans etmeye başlar. Tr*vesti de masadan kalkıp, dansçılara kendince eşlik eder. Dansçı bir erkek bir kızı kucağına alıp se*işir gibi yaparken, kulisten Prezidante’ye benzer bir adam elinde dolu viski bardağı ile sahneye girer ve kıvırtmaya başlar.
DAMIK- Oy kalçalar kalçalar,
Hazır alınır salçalar
Prezidante kafayı çekince
Herkesten iyi çalkalar
Motosiklette 5 Evde 15
Hoşuna da giderse beleş
Motosiklette 5 Evde 15
Polis ağaya beleş
Metrobüs gelir düttürür
Düdüğünü öttürür
Düdükistan kızları
Bir sakıza öptürür
Kutusuyla alayım yavrum
Motosiklette 5 Evde 15
Hoşuna da giderse beleş
Motosiklette 5 Evde 15
Polis ağaya beleş
Parça devam ederken, Damık seyircilere dönüp,
DAMIK- Hadi hep beraber, elleri görmek istiyorum.
Diyince alıcı seyircilere çevrinir. Bütün seyirciler anlaşmış bir şekilde Damığa “n*h hareketi” çeker. Hareket tamamlanınca, n*h şeklinde tuttukları sağ bileklerini sağa sola doğru sallamaya başlar.(Sanki sağ el bilekleri çakmakmış gibi konser salınımı hareketi yaparlar.)
DAMIK- Mayosu var pazardan
Çok özenmiş yaradan
Fazla param kalmadı
Visa çekelim aradan
Cıırt
Motosiklette 5 Evde 15
Hoşuna da giderse beleş
Motosiklette 5 Evde 15
Polis ağaya beleş
Şarkı tam bitecekken, kulisten siyah perdeyi yararak fırlayan Atak, dansçı erkeğin havaya fırlattığı genç kızı, havada kapıp omzuna atıp hızlıca siyah perdeden geçip kulise dalar.
Kameraman- Ulan gene yapacağını yaptı, canlı yayında kızı kaptı”
diyerek güler. Diğer dansçılar ise birbirlerine anlamsız ve tedirgin bir şekilde bakarken dans figürlerini tamamlarlar. Play-back bitince de, siyah perdeden kulise Prezidante ile birlikte geçerler. Murat ile Damık ise masanın karşısındaki koltuğa yerleşerek sohbete başlarlar. Murat Damık ile sohbet ederken, Murat’ın sevgilisi olan iki Asistanı seyircilerin hemen önüne koydukları sandalyede Murat’ın tam karşısında frikik vermeye başlar. Murat bir Asistanlarına bir de Damık’a bakarak sohbete başlar.
MURAT- Hoş geldin Damık.
DAMIK- Hoş bulduk.
MURAT –Bu parçanın ilhamı nerede geldi.
DAMIK- Tuvalette.
MURAT- Peki, nerene geldi.
Damık- Ha haa.
Murat- Fışkırarak mı geldi.
DAMIK- Ha haa.
MURAT- Gelen ilham kaç santimdi.
DAMIK- Kısaydı ama önemli olan işleviydi. Bak beni halkın sevgilisi haline getirdi.
MURAT- Yani ilham halktan geldi diyorsun.
DAMIK- Eeee. Halktan gelen halka gidiyor.
MURAT- Pompa yapmayı nerede öğrendin ?
DAMIK- Lisede, el işi dersinde.
MURAT- Bir günde kaç pompa yapabilirsin.
DAMIK - Elim pek hızlı değil. Bu yüzden günlük kapasitem 7-8 olsa da, 4’ten sonra sıkılıyorum, pek güzel yapamıyorum.
MURAT- Valla ben de öyle be kardeş. Hep Pompa, hep pompa. Bu işin sonu nereye varacak ki. Tamam ilk 3’ü stresi alıp götürüyor ama daha fazlası sıkıntıya sokuyor. Her şeyin kafisi faydalı.
Seyircilere dönüp,
MURAT- Di mi dimi ?
Diyince, seyirciler alkışlamaya başlar.
MURAT- Evet efendim. Şimdi reklamlar bizden ayrılmayın.
Canlı yayında reklama girilince Murat, sahne arkasındaki perdeyi aralayarak kulisine geçer.
SAHNE 40 İÇ/GECE DTV BİNASI/YAYIN STÜDYOSU KULİSİ
MURAT-ASİSTANLARI- MAKYÖR-İSTİHBAHRATÇILAR-FİGÜRASYON
Reklam arasında, Murat hızlıca siyah perdeyi aralayıp kulise dalar. Gözlerini kapatır. Gözünün önüne Asistanlarının frikikleri ile t-shirtlerini yukarıya kaldıran genç kızların gö*üsleri gelir. 5-10 saniye gözleri kapalı hareketsiz kaldıktan sonra,
MURAT- Pazar ilavesi yok mu yanında, pazar ilavesi olan. Hadi çabuk çabuk.
Kulis görevlisi bir kız Murat’ın eline bir dergi tutuşturur. Murat kulisin sonunda olan tuvalete girer. Murat tuvalete giderken, kulise ampul değiştiren istihbahratçılar girip merdiveni kurup, tavana verici yerleştirmeye başlarlar.Murat alnı yüzü terlemiş bir şekilde tuvaletten çıkar. Biraz ilerleyip İstihbahratçıların yanına gelir.
MURAT- Atak Beyi gördünüz mü ?
İstihbahratçı heyecanlanarak,
İSTİHBAHRATÇI- Maalesef efendim, göremedik. Ailecek hayranınızız. Sizi beğeniyle izliyoruz efendim.
Murat elini göğsüne götürüp, başını eğip eyvallah işareti yaptıktan sonra, hızla Makyörün beklediği tuvalet masasına oturur.
MAKYÖR-Alnınız terlemiş hemen pudralayalım abi.
Deyince Murat makyöre dönüp sinirli ve sert bir şekilde cevap verir :
MURAT- Benim babam ne zaman senin ananla yattı da abin oldum lan ?
Makyör hatasını anlayarak çekinerek,
MAKYÖR- Özür dilerim, efendim. Asistanlarınız hep size abi dediği için...
MURAT- Lan dingil onların yarısının babası, benim anamla yatıyor, diğer yarısı da benimle yatıyor. Yatışlara güvenip de bana abi diyorlar. Sen neyine güveniyon lan s*lak. Bak hadi işine.”
Makyör yüzünü çok pudralayınca da,
MURAT- Lan sen de ne biçim makyörsün lan. Yaptığın tek şey pudra, başka da bir numaran yok. Şu halime bak be. Beni, Vivid’deki, Private’deki ka*taklara çevirdin. Yıkıl gözümün önünden lan.
3. Asistanı Murat’ı gülerek uyarır.
3. ASİSTAN- Son 3 reklam aabiii.
Murat hızla perdeyi aralayarak kulisten çıkar.
SAHNE 41 İÇ/GECE DTV BİNASI-YAYIN STÜDYOSU
MURAT
Murat perdeyi aralayarak stüdyoya girer. Masasındaki yerini alır. Televizyon’da oynayan reklamlar, Murat’ın arkasında yer alan dev ekranda gösterilmektedir. Bir reklam başlar.
SAHNE 42 İÇ/GECE MURATIN KÖŞKÜ-YATAK ODASI
MURAT- YATAŞA
Murat ve Yataşa yatakta inleyerek sev*şiyordur. Murat or*azm olup arkasını dönüp yatınca, Yataşa da oflayıp puflayıp yatağın öbür tarafına dönüp yatar.
SAHNE 43 DIŞ/GÜN MURATIN KÖŞKÜ/GİRİŞ
YATAŞA-MURATIN SESİ-BİR KAMYON
Sabah Yataşa, evinin kapısından çıkıp, önündeki güzel bir kamyona biner. Kontağı çevirir, motor çalışır.Murat’ın sesi duyulur:
MURAT’IN SESİ-Merak etme. Scania seni asla yarı yolda bırakmaz.
SAHNE 44 DIŞ/GÜN MURATIN KÖŞKÜ/GİRİŞ
MURAT-HAMİLE YATAŞA-8 ÇOCUK-BİR ARABA
İkinci reklam başlar. Murat elinde çanta ile köşkünden çıkar. Gayet mutsuz ve endişelidir. Murat’ın hemen arkasından hamile Yataşa ve boy boy sekiz çocuğu kapı eşiğine çıkar. Murat’a el sallarlar. Murat mutsuz bir şekilde arabasına biner. Kontağı çevirir, Yataşa’nın sesi duyulur :
YATAŞA’NIN SESİ- Merak etme. Scania lastikleri, pre*ervatiflerin gibi patlamaz.
SAHNE 45 İÇ/GÜN İLK ÖĞRETİM SINIFI /SABAH
Lider-İKİ YAVER-FİGÜRASYON (ÇOCUKLAR)
İlköğretim okulunun sınıfında Düdükistan’ın efsane lideri kara tahtaya yazı yazmaktadır. Kara tahtada el yazısıyla Düdükçe bir şeyler yazmaktadır. Alt yazıda “Hayatta en hakiki mürşit” görünür.
LİDER- Çocuklar söyleyin bakıyım: Hayatta en hakiki mürşit, nedir ?
En ön sıradaki bir çocuk,
ÇOCUK-Hüyşittiy.
Çocuklar gülmeye başlar.Lider sevecen bir biçimde,
LİDER- Hayır çocuk ilimdir. Tahtaya kalk da cümlemi tamamla.
Çocuk oturduğu yerden kalkıp tahtaya yaklaşır. Ancak yazılar uzanamayacağı kadar yüksektedir.
ÇOCUK – Hocam ben yazıya uzanamıyoyum.
Lider gene sevecen bir şekilde,
LİDER- Hoca kilisede çocuğum, hoca kilisede. Rahleni al da öyle gel bakiyim tahtanın önüne.
Çocuk koşarak rahlesini alıp tahtanın önüne gelir.
LİDER–Çık bakayım rahlenin üstüne.
Çocuk rahlenin üstüne çıkar. Lider sınıftaki çocuklara dönerek :
LİDER- İşte ilim ve irfan budur. Tabiattaki nesneleri, zenginlikleri iyi amaçlar için kullanmaktır.
Çocuk kara tahtaya Rusca “ilim” yazar. Alt yazıda “ilim” yazısı görünür.
ÇOCUK- Oldu mu paşam.
Lider gene sevecen bir şekilde,
LİDER- Paşa kışlada paşa kışlada.
Lider kara tahtaya bakar ancak çocuk ilim kelimesini Rusça yazmıştır. Bunun üzerine,
LİDER– Size öğrettiğim gibi Düdükçe yazın ve bana öğretmenin diye hitap edin.
Bunun üstüne çocuk yazısını siler ancak bu seferde Düdükçe “ilim” yerine “din” yazmıştır. Alt yazıda “din” yazısı görünür.
LİDER- Senin ismin ne çocuğum ?
ÇOCUK- Yecep Tapiy öğyetmenim. Peki ilime, istediğim zaman binip, istediğim zaman inebiliyim di mi?
Diye sorunca, Lider gülerek :
LİDER- Seni adam etmeye benim ömrüm yetmeyecek, “Recep Tapir”im.
Der demez ekran kararır. Güçlü bir erkek sesi duyulur :
ERKEK SESİ- Bizim ömrümüz yeter. Zürriyet. Basında güven. Gazetecilerde, marketlerde ve bakkallarda.
SAHNE 46 İÇ/GECE DTV BİNASI/YAYIN STÜDYOSU
MURAT-ASİSTANLARI- FİGÜRASYON-ŞİŞME BEBEK
Reklamlar biter.
MURAT - Efendim, şimdiki konuğum meşhur manken Hayal İndegörürsün.
Murat’ın masasının yanındaki koltukta, Tran*paran kıyafet giydirilmiş şi*me bebek oturtulmuştur. Reji odasından seslendirilmektedir.
MURAT- Hoş geldin Hayal.
ŞİŞME BEBEK - Hoş bulduk ama bana soyadımla hitap edilmesini isterim.
MURAT- Elbette, Sayın İndegörürsünüz. Bize yeni projelerinizden bahsedebilir misiniz ?
ŞİŞME BEBEK - En son projem, Atak S*kiyaşveli.
MURAT- Gerçekten büyük proje.
ŞİŞME BEBEK- Evet bu sayede mankenlikten; sunuculuğa, gazeteciliğe, şarkıcılığa ve artistliğe geçebileceğim. Ama hangisinden başlayacağım bunu bilemiyorum.
MURAT – Tabi ki Atak’ı bulmakla başlayacaksın. Adamı bulmak bir olay yani. Sen onu bul, inan saydığın tüm bu mesleklerde başarılı olursun. Peki daha önceki projene ne oldu ?
ŞİŞME BEBEK – Elimden kaçtı. Yani yurt dışına kaçtı. Yoksa çekmeye başladığımız film ile “Demir Patlıcan”ın en iyi kadın oyuncu ödülü benimdi. Fakat projem de, film de, ödül de yarıda kaldı.
MURAT - Gerçekten çok üzücü. Bir de Düdükistan’da sanat gelişmiyor diyorlar, sonra da sanata tam destek veren, festivallere sponsor olan işadamlarını tutuklamaya çalışıyorlar. Anlaşılır gibi değil. Efendim şimdi de DRÜK’ün zorunlu eğitim köşesindeyiz. Size bazı trafik kuralları hakkında temel bilgiler sunacağız. Ben soracağım, ünlü manken Hayal İndegörürsün cevap verecek.
Murat elindeki dövizi kaldırır. Beyaz karton üzerinde siyah çizgili bir kar tanesi vardır.
ŞİŞME BEBEK - Aaa bunu biliyorum. Benim buzdolabımda da aynı işaret var. Yani Dikkat buzdolabı çıkabilir.
Murat, diğer dövizi alıp kaldırır. Dövizde, zincir takılmış tekerlek vardır.
ŞİŞME BEBEK- Zincirli Tekerlek. Yani Dikkat, elinde belinde zincirle müşteri arayan tr*vesti çıkabilir.
MURAT- Harika, bu zorunlu bölümden sonra sohbete devam ediyoruz. Sayın İndegörürsün, ıssız bir adaya düşseydin yanına alacağın üç şey ne olurdu ?
ŞİŞME BEBEK- Bir, Dünya barışı.
MURAT- Hatları karıştırdın galiba, onu “Best Model Of The World” yarışması sırasında yanına alman lazım.
ŞİŞME BEBEK- Aman bizim iş hiçte göründüğü gibi kolay değil. Bir sürü denklem var. Kim kiminle, ne neyle, ve ile saire...
MURAT - Artık son derece meşhur bir insansın. Basın mensuplarının ilgisinden rahatsız olmuyor musun ?
ŞİŞME BEBEK- Hiç olur mu ? Onlar benim canlarım. Bana son derece iyi ve samimi davranıyorlar. Hatta geçen sene, gö*süme silikon taktırdığım zaman bile beni hasta hanede yalnız bırakmadılar, sürekli ilgilendiler. Hep ameliyat yerimi görmek istediler. Bu ısrarlarına karşı, ben ne desem beğenirsin ?
MURAT- Uzan da üstüne çıkayım.
ŞİŞME BEBEK- Efendim, anlamadım ?
MURAT- Sen “Ne desem beğenirsin” dedin ya, benim en çok beğeneceğim lafın, “Uzan da üstüne çıkayım” dır.
ŞİŞME BEBEK- İlahi sende. Hem bunun aramızda lafı mı olur canım.
Murat zevkli bir telaşla,
MURAT- Evet şimdi VTR’lerimiz peş peşe geliyor, arkasından da reklamlar, sakın ayrılmayın veya ayrılın. Gidin, dağılın lan, işimiz var.
Canlı yayından çıkılır çıkılmaz, Murat şi*me bebeği koltuğunun arkasına sıkıştırıp kulise doğru yönelir. Siyah perdeyi aralayarak hızlıca kulise dalar.
SAHNE 47 İÇ/GECE DTV BİNASI/YAYIN STÜDYOSU KULİSİ
MURAT-ASİSTANLARI- MAKYÖR-İSTİHBAHRATÇILAR-FİGÜRASYON
Murat koltuğunun altında şişme bebek ile kulise girer girmez bağırır.
MURAT-Dağılın lan. Hadi lan, çabuk çabuk.
Bu tepki üzerine çalışanlar hızlıca toparlanıp kulisten stüdyoya geçerler.
SAHNE 48 İÇ/GECE DTV BİNASI/YAYIN STÜDYOSU
MURAT-ASİSTANLARI-KULİS ÇALIŞANLARI-KAMERAMAN-FİGÜRASYON
Kulistekiler hızlıca perdeden stüdyoya girince, seyirciler alkışlamaya başlar. Kulisten çıkanlar şaşırıp birbirlerine bakarlar. Birden içlerinde biri reverans yapıp selam verir. Stüdyodakilerin alkışı artınca diğerleri de selam verir. Ara verildiğinden seyircilerin bir kısmı oturdukları yerden kalkıp yayın stüdyosundan çıkar. Murat stüdyoya geri döner. Kanepeye uzanır. Stüdyoda bekleyen kulis çalışanları Murat’ın dönmesiyle birlikte stüdyodan kulise geçerler. Murat’ın saçı başı dağılmış, pantolonunun fermuarından, t-shirtünün üstüne giydiği beyaz gömleğinin ucu gözükmektedir. 1. Asistanı Murat’a işaret eder. Murat durumu fark etse de bozuntuya vermez. Murat yayılmış bir şekilde kanepede yatarken, gong sesi duyulur.
Ön Fon: Gong sesi
Seyirciler hızlı bir şekilde stüdyodaki yerlerini almaya başlarlar. Murat kanepeden kalkar, saçını elleriyle düzeltir. Ama pantolonun açık fermuarına dokunmaz.
2. Asistanı- Son dakka.
Murat masasının önüne geçip, fermuarından çıkan gömleğinin ucunu gösterecek şekilde masasının üstüne yarım oturur.
KAMERAMAN- Kayıttayız.
MURAT- Gömleğimin ucu nedeniyle Asistanım size çaktırmadan telaşla beni ikaz ediyor. Aha, aha aha. Bu yeni “Abraham Modası”. Artık gömleğin ucu, pantolonun dışına fermuar arasından çıkacak.
Dedikten sonra fermuar arasından çekiştirerek uzattığı gömleğin ucunu mendil gibi sallayarak, tek başına halaya başlar. Stüdyoda ÖzgürB’den “Yalan Kutusu” çalmaya başlar.
Ön Fon: ÖzgürB’den Yalan Kutusu
Murat “Yeah yeah” diyerek stüdyodaki seyircilere doğru yönelir. Seyirciler arasından güzel bayanları kaldırarak halay oluşturur. Birkaç görevli gelip halay çekenlerin başından aşağıya çiğ köfte dökmeye başlar. Bazı görevliler de, çiğ köfteleri tavana yapışıp yapışmadığını kontrol etmek için stüdyonun tavanına fırlatır. Halay çekenler tavandan ve görevlilerin başlarından döktükleri çiğ köfteleri ellerini kullanmadan omuzlarının üstünden yemeye çalışırlar. Seyirciler de ayağa kalkıp kendi aralarında halay çekmektedir. Görevliler, hem halay çekenlere, hem de ağzı açık beklemekte olan stüdyodaki diğer seyircilere de çiğ köfte fırlatırmaya başlarlar.
SAHNE 49 İÇ/GECE DTV BİNASI/ALT KATTAKİ DEPO ÖNÜNDEKİ KORİDOR
İSTİHBAHRATÇILAR- KAVHECİ KIZ
D TV Binasının alt katındaki deponun önündeki koridorda İstihbahratçılar yine merdiveni kurup, tavana alıcı yerleştirmektedirler. Yanlarına kahveci kız yaklaşır.
KAHVECİ KIZ- Atak Beyi gördünüz mü ?
Diyince, istihbahratçı artık dayanamaz ve sinirle,
İSTİHBAHRATÇI- Gördüm, ananlaydı.
Şeklinde bağırır bağırmaz, kız ağlamaya başlayarak :
KAHVECİ KIZ-Hayvan herif.
İstihbahratçı verdiği tepkiye üzülerek,
İSTİHBAHRATÇI- Af edersin bacım sinirim gerildi. Geldiğimizden beri bir iş yaptırmadılar. Devamlı bu p*zevengi sordular.
KAHVECİ KIZ- Yok ben sana demedim ki, Atak’a dedim. Bunu bana nasıl yapabilir ? Hem de anamla ? Kalbimde bir tek sen varsın diyordu.
İSTİHBAHRATÇI- Ne diyorsun ? Yok bacım yanlış anladın. Ben Atak Beyi de ananı da görmedim ki
KAHVECİ KIZ- Beni teselli etmek için söylemiyorsun değil mi ?
İSTİHBAHRATÇI- Yok kızım. Valla ananı da Atak olacak de*yusu da tanımam.
KAHVECİ KIZ- Hayır bu şerefsiz benden önce anamla yatmıştı da ondan sinirlendim ben.
İSTİHBAHRATÇI- Yok ya ?
KAHVECİ KIZ- Gerçi annem, beni buraya işe aldırmak için onunla beraber olduğunu söylemişti ama ben pek inanmamıştım.
İSTİHBAHRATÇI- Yok yok. Sen bana da annene de güven kızım.
SAHNE 50 İÇ/GECE DTV BİNASI/YAYIN STÜDYOSU
MURAT-ASİSTANLARI –KAMERAMAN-FİGÜRASYON
Stüdyoda müzik sona erer. Halaydakiler yavaşça yerlerine geçerken, Murat’ta masasına yönelir. Masasına oturur. Yüzünü ekşitmeye başlar.
MURAT - Bir dakika bir dakika ilham geldi, hemen bir sanat filmi çekiyorum.
Stüdyodaki Kameraman el kamerasını omzuna alıp koşarak Murat’a yaklaşır. Murat ağzını yüzünü oynatır.İlginç bakışlar yapar, sonra sesli osurur. 1. Asistanına dönüp :
MURAT- Yaz kızım, filmin ismi “Gaz Sancısı” veya “Gaz Sıkıntısı” öyle bir şey işte. Yaşlı bir adamın geçmişi ve bağırsaklarıyla olan hesaplaşmasını anlatacak. Program bitince Çağlayan Dere’yi ara da senaryoyu konuşalım. Evet şimdi benim sanatsal yönümü ortaya çıkartan bir VTR’miz ile eski televizyon programından seçmeler var. İzliyoruz efendim.
Stüdyodaki büyük televizyonda VTR başlar.
SAHNE 51 İÇ/GÜN BİR KİTAPÇI
MURAT-ASİSTANLARI-GÜZEL BİR KADIN- FİGÜRASYON
Ön Fon: Düdüllü Ergün’den Sarı Taksi (Balböceği)
Murat, yazdığı kitabın imza gününde, D&D yayınevinde masada oturup kitap imzalamaktadır. Önündeki kitabın kapağında Murat’ın resminin altında, “Anneme komedyen olduğumu söylemeyin o beni or*spu çocuğu sanıyor.” cümlesi görünür. Murat oturduğu yerden kalkıp kıvırtarak oynamaya, kitaplarını da pantolonunun ön fermuarına sıkıştırdığı kalemle imzalar gibi yapmaya başlar. Güzel bir kadın sıra kendisine gelince Murat’ın kulağına eğilip fısıldar. Murat yüksek sesle :
MURAT- Tamam ama malzeme vermen lazım.
Diyince, kadın bluzunun üst düğmelerini açarak, gö*üslerini ortaya çıkarır ve sallar.
MURAT - Ben tuvalete girince, içinden yavaşça saymaya başla. 31’e gelmeden ben dönmüş olacağım.
Murat hızlıca tuvalete girip çıkar. Elindeki kitabı hayranına uzatır. Hayranı imzayı görmek için kitabın kapağını açar açmaz, kitabın arasından yere krem renginde bir sıvı damlamaya başlar. Murat kızarak :
MURAT- Kızım daha yeni imzaladım, biraz kurumasını bekle yahu.
Kitapçıya ellerinde silah yüzlerinde kar maskesi olan 3 kişi dalar.
BİRİNCİ SOYGUNCU- Bu bir soygundur. Herkes yere yatsın.
İkinci soyguncu elindeki silahı yukarı doğru kaldırır ve bir el ateş eder. Herkes panikle kendini yere atar. Üçüncü soyguncu kitapçının yazarkasasının başına geçip kasadaki paraları elindeki küçük poşete doldurmaya başlar. İkinci soyguncu da kasiyerin ellerini plastik kelepçeyle arkasından bağlar, arkasını döndürür ve eteğini indirdikten sonra kendi pantalonunu indirip tec*vüze başlar. Kısa bir süre tecavüz ettikten sonra, kızı döndürüp diz çöktürür. Elindeki silahı kızın başına dayar.
İKİNCİ SOYGUNCU- İyi yolculuklar.
KASİYER- Yalvarırım yapma.
Birinci Soyguncu kar maskesini çıkartır.
BİRİNCİ SOYGUNCU- Gizli kamera. Nasıl da şakaladık seni.
Kasiyer siniri bozulduğu için ağlamaya başlar. Birinci Soyguncu kasiyerin yanında diz çöküp, cebinden çıkarttığı yüzüğü kasiyere uzatır.
BİRİNCİ SOYGUNCU- Benimle evlenip, Karayiplere balayına gitmeye var mısın ?
Murat, yerde yatanlarla ayağa kalkıp alkışlamaya başlarlar. Murat kasiyer kızın yanına gelip,
MURAT- Evet Nalan, Hülagü’nün yardımlarıyla sana bu şakayı ve bu romantik teklifi hazırladık. Hülagü’yla hayatını birleştirmeye var mısın ?
KASİYER- Evvvvet varım.
Kasiyer ve Birinci Soyguncu birbirlerine sarılırlar. Kitapçıdakiler ve Murat onları alkışlarlar.
Deccal, gördüm seni sobe.