DÖRDE ÇEYREK KALA
Salıyı çarşambaya bağlayan gece 4'e çeyrek kala ölecek olan kahramanımız gitmeden önce en yakın arkadaşlarını toplayıp evinde güzel bir rakı sofrası kurmak ister. Dostları da en yakın arkadaşlarının bu son isteklerini geri çevirmez ve davete icabet ederler.
Türlü aksiliklerin yaşandığı (kuruyemişin, şalgamın dökülmesi, buzun zamansız bitmesi gibi), klişe muhabbetlerin damardan damardan verildiği, az içki içip mezeye abanan arkadaşın olduğu, hayata, kadınlara, troçkizme ve Norveçli Balıkçılar'a dair her şeyin konuşulduğu, sonunda acaba esas adamımız mı öldü yoksa diğer yaşayanlar kendi hayatlarında bir ölüyü mü oynuyorlar gibisinden abuk bir çıkarım mı yapılacak şüphesini barındıran bir tek mekan hikayesi...
Şu anda yazım aşamasındayım, olur da tamamlarsam umarım eklerim..
filmin baş rolüne kendimi koydum da başımı secdeden ayırmazdım 😀
Kâh Çıkarım Gökyüzüne Seyrederim Alemi...
Kâh İnerim Yeryüzüne Seyreder Alem Beni...