Merhaba arkadaşlar,
Yazdığım ilk kısa film. Projeler birikmeye başlayınca seri şekilde çekmeye başlayacağız. Yorumlarınızı bekliyorum.
https://drive.google.com/open?id=0B8PW5yq_l5CtSlpsemMzZUN2UmthQU5meS1BbWdCbzZKVjQ0
Yazmaya Çalışan Biri
Benim de senaryo konusunda tecrübeli olduğum söylenemez ama ilgili olduğum için biraz yorum yapmaya çalışabilirim.
Senaryoda anlamadığım nokta şu oldu: Sahne 12'nin sonunda aksiyonu tanımlarken "Geniş planda uğur ve araba yan yana görünür" demişsiniz. Burdan kastedileni tam olarak çıkaramadım. Uğur mafya tarafından kaçırıldı. Burası tamam. Uğur'u Doblosuyla beraber mi kaçırdılar? Öyleyse bence bu ayrıntıyı önceki sahnelerde belirtmeniz gerekir. Araba mistik bir şekilde kendi kendine mi hangara geldi? Öyleyse arabayı sürücüsüz hareket ederken göstermeniz bence uygun olur. Üçüncü bir seçenek olarak araba hangarda bulunmuyordur ve yanyana çekim yapılmaz. Buna rağmen ölüm anını uzaklardan hissetmiş(amiyane tabiriyle) ve radyo böyle açılmış olabilir. Bunu da uygun bir kurguyla hissettirebilirsiniz.
Sahne 10'u da tamamen senaryodan çıkarabileceğinizi düşünüyorum. Bu sahne gereksiz bir yük gibi duruyor. Kaçırılma esnasında seyircinin kaçırılmanın neden olduğunu anlayacağını düşünüyorum. Öncesinde yaşananlar ortada çünkü. Orada anlaşılmayadursa bile Sanhe 12'de karşılıklı hesaplaşma olduğundan sebep anlaşılacaktır. Aynı zamanda, seyircinin anlamadığını varsaysak bile Sahne 10'un çıkarılması kaçırılma anında seyircide merak ve endişe duygusu yakalamayı sağlayabilir.
Buraya kadar biraz teknik konuşmaya çalışmıştım. Şimdiden sonrasında tamamen kendi vizyonuma göre eleştirmeye çalışacağım, ben olsaydım ne yapardım sorusuna cevap vermeye çalışacağım.
Ben olsaydım diyalogları cilalayıp mükemmeleştirmeye çalışırdım. Bu kadar minimal kalmanıza gerek olmadığını düşünüyorum. Bu kadar minimal diyalogla bir filmin işe yaraması için prodüksiyonun çok iyi icra edilmesi, filmdeki atmosferin sesinden görüntüdeki her ayrıntıya kadar profesyonelce işlenmesi gerekir. Bence mizahtan ve senaryoyu diyalogla kabarıklaştırmaktan kaçınmayın. Ekran zamanını diyaloğa daha fazla harcarsanız filmin süresinde sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.
Benim de senaryo konusunda tecrübeli olduğum söylenemez ama ilgili olduğum için biraz yorum yapmaya çalışabilirim.
Senaryoda anlamadığım nokta şu oldu: Sahne 12'nin sonunda aksiyonu tanımlarken "Geniş planda uğur ve araba yan yana görünür" demişsiniz. Burdan kastedileni tam olarak çıkaramadım. Uğur mafya tarafından kaçırıldı. Burası tamam. Uğur'u Doblosuyla beraber mi kaçırdılar? Öyleyse bence bu ayrıntıyı önceki sahnelerde belirtmeniz gerekir. Araba mistik bir şekilde kendi kendine mi hangara geldi? Öyleyse arabayı sürücüsüz hareket ederken göstermeniz bence uygun olur. Üçüncü bir seçenek olarak araba hangarda bulunmuyordur ve yanyana çekim yapılmaz. Buna rağmen ölüm anını uzaklardan hissetmiş(amiyane tabiriyle) ve radyo böyle açılmış olabilir. Bunu da uygun bir kurguyla hissettirebilirsiniz.
Sahne 11'in mizanseninde var ama doğru, daha açıklayıcı yazmalıyım.
Sahne 10'u da tamamen senaryodan çıkarabileceğinizi düşünüyorum. Bu sahne gereksiz bir yük gibi duruyor. Kaçırılma esnasında seyircinin kaçırılmanın neden olduğunu anlayacağını düşünüyorum. Öncesinde yaşananlar ortada çünkü. Orada anlaşılmayadursa bile Sanhe 12'de karşılıklı hesaplaşma olduğundan sebep anlaşılacaktır. Aynı zamanda, seyircinin anlamadığını varsaysak bile Sahne 10'un çıkarılması kaçırılma anında seyircide merak ve endişe duygusu yakalamayı sağlayabilir.
Bu tespite de katılıyorum. Aslında çekimden sonra kurguda karar vermek daha iyi olur.
Buraya kadar biraz teknik konuşmaya çalışmıştım. Şimdiden sonrasında tamamen kendi vizyonuma göre eleştirmeye çalışacağım, ben olsaydım ne yapardım sorusuna cevap vermeye çalışacağım.
Ben olsaydım diyalogları cilalayıp mükemmeleştirmeye çalışırdım. Bu kadar minimal kalmanıza gerek olmadığını düşünüyorum. Bu kadar minimal diyalogla bir filmin işe yaraması için prodüksiyonun çok iyi icra edilmesi, filmdeki atmosferin sesinden görüntüdeki her ayrıntıya kadar profesyonelce işlenmesi gerekir. Bence mizahtan ve senaryoyu diyalogla kabarıklaştırmaktan kaçınmayın. Ekran zamanını diyaloğa daha fazla harcarsanız filmin süresinde sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.
Bence de diyaloglar geliştirilmeli ama biraz da altyapı yetersizliği
Özellikle bu kategorideki filmlerin replikleri filmlerin önüne geçmiş. Örnek: Kolpaçino, "Kim kimi koparıyo kendi payının a*ına koyayım. Sen bize iş mi koyuyon lan!"
Yazmaya Çalışan Biri
Merhaba arkadaşlar,
Yazdığım ilk kısa film. Projeler birikmeye başlayınca seri şekilde çekmeye başlayacağız. Yorumlarınızı bekliyorum.
https://drive.google.com/open?id=0B8PW5yq_l5CtSlpsemMzZUN2UmthQU5meS1BbWdCbzZKVjQ0
KONU'daki: "Uzun süre geçmesine rağmen arabasına bir talip
çıkar." cümlesinden sonra okumayı bıraktım...
"Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana, ya da yazık olur adabına.” Mevlâna 8)
Senaryo teknik bir iştir. Kendi içinde bir aritmetik taşır , herkes senaryo yazdım diye bilir fakat her yazılan şey senaryo değildir .
Öncelikle fikir , proje ve senaryo kavramını birbirinden ayırmak lazım .
Bugün sinema ile ilgilenen herkes "abi bi senaryom var " kafasiyla konuya yaklaşıyor oysa okuyunca anlıyorsun ki bu senaryo değil , fikir ve yahut proje ekseninde kalmış şeyler .
Şekil şartlarına uyuyor diye yazdığınız şeyler senaryo değildir arkadaşlar .
Arkadasin yazdığı şeyleri okudum , bu da böyle birşey işte , bi fikir bulup bunu proje haline getirmissin fakat senaryo olarak oldukça basit ve aritmetigi olmayan bir yazı .
Senaristlik bir meslek profesyonel bir iş dolayısıyla bir meslek olduğu için herkesin yapabileceği bir şey değil . Öyle olsaydı bütün iyi yönetmenler iyi senarist de olurdu .
Bir senaryom var bunuda çekicem dediğin anda senin olayın senaristlikten ayrılıyor çünkü bir senarist senaryo yazar senaryoyu çekme işi başka profesyonellerin işidir.
Şöyle düşün Harry Potter kitabını yazan yazar niye senaryosunu başka birine yazdırsın? Yada yapim şirketi aptal mi başka bir senariste ihtiyaç duysun ? Sonuçta kitabın film haklarını almak için dünya para ödüyor diyebilir ki yazara şunu bir senaryo haline getir de çekelim .
Demiyor neden ? Çünkü senaryo yazmak başka bir profesyonelin işi , bunun konuyu karakteri bilmek yaratmak ile alakası yok o başka bir konu asıl is senaryo kurgulayip yazmakta .
Kizabilirsiniz kirilabilirsiniz fakat gerçekten senarist olmak için yola ciktiysaniz bu hususu kabul ederek yola çıkın .
Öncelikle yorumlar için herkese teşekkür ederim. Bu senaryoyu paylaşmamın en önemli sebebi; fikir ve kurgusu yönünden eleştiri almak. (Belki de yanlış bölümde veya yetersiz ifadelerle paylaştım.)
Asla darılma veya gücenme olmadı bende, çünkü yapılan (olumlu-olumsuz fark etmez) bütün yorumlar benim için değerlidir. Senaryo, bana göre oyuncular ve teknik ekibe projenin akışını gösteren bir metindir. Eğer ben kendimi çalışacağım insanlara en iyi şekilde anlatmayı başarmışsam o zaman senaryo tam olmuş demektir. Öteki türlü teknik detaylara boğulmuş, şekil yönünden kusursuz bir senaryoyu lüks görüyorum. Bir firmada (tiyatro) çalışırken yazdığım senaryolarda veya piyasada başarılı olmuş projelerin senaryolarını okuduğum zaman bunu gördüm.
Yazmaya Çalışan Biri
Dnd Arkadaş ilk senaryosu olduğunu söylemiş. Ki burası da amatör sinemacıların buluştuğu bir platform. Ortaya konan ürünün profesyonel seviyede olmamasının eleştirilebilecek bir nokta olmadığını düşünüyorum. Hollywood'un roman adaptasyonları için iş vereceği birer senarist olsaydık buraya herhangi birimiz uğramazdık sanırım.
Bu yazı neden bir senaryo değil de proje? Bir senaryonun sahip olması gereken ögelerin hangilerini kaçırmış? Bunları nasıl kaçırmış ve çözümü nedir? Bunları cevaplayabildiğiniz ölçüde herhangi birimize yararınız dokunmuş olur.