Forum

DİZİ FİLM YAZMA ÜZE...
 

DİZİ FİLM YAZMA ÜZERİNE ?

31 Gönderi
11 Üyeler
0 Reactions
4,573 Görüntüleme
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Romanın eli yüzü düzgün, kitapçılarda raf görebilecek bir yayınevinden yayınlanmasını daha kolay görüyorsunuz sanırım ama birbirinden farklı durumlar değiller. isterseniz bir deneyin. teknik bölümleri çıkarmak da roman olması için yetmiyor, bambaşka yazım yapıları var.

öyle bi şey görmüyorum kardeşim, toplu hitap ettiğin için kendi adıma cevap vereyim.

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 31/01/2018 1:53 am
(@beyazlale)
Gönderi: 14
Başlığı açan
 

Reznovrun arkadaşım çok haklısın. Eserin teknik kısımlarını çıkarmak ve kitaplaştırmak arasında fark var tabi. Dediğin gibi hele ki raflarda yerini alsın istiyorsanız bu dediğiniz çok doğru. Ancak şunu da söylemeliyim artık zamanın gereği olarakta bir eserin raflarda yerini alması çok zor. Bir kitabın bir rafa girebilmesi için birincisi meşhur yazarlardan olmanız, en çok barkod satışı yapan eserlerin arasında ilklere yükselmiş olmanız, ünlü olmanız, torpilinizin olması gerekir. var mı bunlar? 🙂
İkincisi, roman öykü dalında yarışmalara girmiş ve ödül almış olmalısınız (jeang) arkadaşımız gibi akademik eğitim alırsanız belki 🙂
Üçüncüsü, paranız çok olacak (gazetelerin köşe yazarlarına vereceksiniz parayı, bir günlüğüne herhangi bir gazetenin bir köşesinde kitabınızdan bahsetmesi için) yada gazetelere ilan, tv kanallarına, dizi filimlere, reklam yapacaksınız. Son yılların en popüler herkesin bildiği bir kitap evine bilmem kaç milyar para basacaksınız ki 10 günlüğüne bir rafı sizin kitabınızla giydirsin. Hani varya o çok satanlar rafı! Anlayan anlıyordur. var mı o kadar paran? 🙂
Dördüncüsü, çevreniz çok büyük olacak ve o çevre sizin kitabınız için çalışacak 😮
Şimdi belki biriniz haricinde hepinizin yok dediğini duyar gibiyim;)
Öyle ise ne yapmak gerekir. Eserinizin teknik kısmını çıkartıp özel yayın evlerine az adet baskı ile girmek gerekir. Yavaş yavaş eseriniz tanınmaya başlıyacaktır. Güçlü ve gerçekten değerli bir eserse şunu unutmayın. Bir şeyler vesile olur. En güzelide eseriniz yok olmamış olması ve sizden sonra çocuklarınıza sizden hediye bırakmanızdır.

 
Gönderildi : 31/01/2018 2:35 am
(@beyazlale)
Gönderi: 14
Başlığı açan
 

Olaylargelişir arkadaşım, Allah razı olsun. Umarım seninde yolun ve senin vesilenle hayalleri olan emeği olan bütün kardeşlerimizinde yolu açık olur inşallah

 
Gönderildi : 31/01/2018 2:37 am
(@reznovrun)
Gönderi: 0
 

Beyazlale Yanlış anladınız sanırım =) Ben zaten bunların farkında olduğum için senaryo satmakla kitap bastırmak arasında zorluk olarak bir fark yok dedim.

Bir şeyi düzelteyim; hiçbir doğru düzgün yayınevi reklam yapmak için yazardan para almaz, rafa gir diye de yazardan para almaz. gazeteci eleştiri yazsın diye de yazardan para almaz. yayınevi senin kitabına güveniyorsa ya da senin ismine güveniyorsa parayı basar, d&r rafını kapatır. rafı da geçtim, internet kitapçılarının sitelerinde bir banner koymak yeter de artar. Yayınevi ile yapımcıyı/dağıtımcıyı aynı şey olarak düşünün. bütün pr işlerini yayınevi yapmalı/yaptırmalı.

zaten kitaptan yüzde 10-13 gibi bir telif gelir. o telif verdiğimiz emeğin ne kadarını karşılar size kalmış.

 
Gönderildi : 31/01/2018 3:55 am
(@beyazlale)
Gönderi: 14
Başlığı açan
 

reznovrun, Haklısınız. Ancak benim anlatmaya çalıştığım şu;
İyi yayınevine ulaşmak cidden çok zor. Yukarıda benim de sizin de belirttiğiniz gibi, gazeteler, tv ler, raf giydirme..v.s Eseri, iyi bir yayınevi kabuletmişse, evet tüm bu sorumluluklar onlardadır onlar karşılar.

Evet buraya kadar yapımcıyla yayınevine eseri beğendirmek aynı şeydir. Ayrıştığı nokta, yapımcı eseri beğenmezse elinizde ki eser odanın bir köşesine atılıyor. Bende diyorum ki; yinede pes etmesinler. Yapımcı bulamayabilirler. Gayet normal! İyi bir yayınevi bulamayabilirler. Bu da gayet normal! İşte o zaman pes etmesinler.

Her senarist imla kurallarını bilir zaten, eserlerinin teknik kısmını çıkarsınlar olduğu haliyle özel yayınevine versinler. Az sayıda girsinler. Evet eser başta raflarda yer almıyacak ama arkadaşımız da sosyal medyayı ve çevresini kullanarak ve imza günlerine giderek kendini ve eserini tanıtacak. Varsa mali gücü yukarıda ki mesajda belirttiklerimi yapabiliyorsa yapacak. Yada o parayı oraya vereceğine kendi filimini çekecek aynı zamanda.

Eser kitaplaştıktan ve satıldıktan sonra yavaş yavaş raflara girecektir zaten. Böylece odanın bir köşesinde unutulan eserlerinizi gün yüzüne çıkarmış onları değerli kılmış olursunuz. Herşeyi hayatın akışına bırakın. Su bile yolunu bulunca akıp gidiyor değil mi? 🙂

 
Gönderildi : 31/01/2018 12:18 pm
 Dnd
(@dnd)
Gönderi: 0
 

Bu soyledikleriniz 10 sene öncesinin kafası .
Paraya güçlü ilişkilere falan artık kimsenin ihtiyacı yok .

Watpadden yazdığı kitabı milyonlar okuyup , filme çekilen 20 yaşında kızlar var artık , youtube çektiği diziyi Blu tv ye satan adamlar var.

Yazdığın şeye guveniyorsan koy internete milyonlar okuyup kararını verir ,cekilebilecek düzeye getirip birileri filme bile çeker .

Kimsenin kimseye cekememezlik yaptığı yok , üslup ile ilgili sorun var sadece , ahkam kesmek yahut ahkam kesilmesini istememek gibi sorunların varsa kimseye ihtiyacın yok.

Koy internette yazdığın şeyi talep var mı yok mu görürsün.

 
Gönderildi : 31/01/2018 6:09 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Dnd aynen katılıyorum 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 31/01/2018 10:50 pm
(@paul-newman)
Gönderi: 68
 

Arkadaşlar, bizim neslimiz taş devrinin ardılı değil. Seneler öncesinde de öykü dergileri, şiir dergileri vardı. Amatörsen bunların arasından kendine uygun olanlara yazılarını gönderir, uğraşır çabalar kendini geliştirirken ismine aşinalık kazandırmaya çalışırdın. Bu Wattpad vesaire tarzı sitelerin de kendi okuyucu kitlesi, belli bir yapısı var. Öykü dergilerinden öz olarak farklı değil. Mesela 20 yaşındaki körpecik Marcel Proust sizce bir Wattpad başarı öyküsü olarak çıkabilir miydi o sitenin kitlesi ve dinamikleri düşünüldüğünde? Sorduğum sorunun saçmalığı yapılan varsayımın saçmalığıyla aynı. Varsayım da şu: kaliteli ürün bağlamın özelliklerinden tamamen bağımsız olarak, bunlardan hiç etkilenmeden hak ettiği değeri görecektir.

Aynı mantıkla başkası size gelip şunları da söyleyebilirdi: Dogme'de en ilkel dijital kameraları kullanarak Festen gibi bir film çektiler, siz niye elinizdeki ekipmanlarla çekemiyorsunuz? Kevin Smith de, Richard Linklater da, NBC de gerilla sinemacıydı, siz niye aynı şeyleri başaramıyorsunuz? Elinizde her türlü imkan var. En kötü YouTube'a koyar, oradan yürürsünüz.

Bunlara verilecek cevaplar şekilden şekle girebilir ama hafif bir tabirle özeti şudur: O işler o kadar kolay değil.

 
Gönderildi : 01/02/2018 12:03 am
(@beyazlale)
Gönderi: 14
Başlığı açan
 

Dnd Uslubunuz hoş değil. Burası bir forum.Bir konu hakkında, seviyeli bir şekilde görüşlerimizi ortaya koyup fikir alışverişi, muatabı olduğumuz konu hakkında, özellikle saygı çerçevesi içerisinde tartıştığımız bir yerdeyiz. Kimsenin hoşuna gitmiyecek hoş olmayan uslup kullanıp, ahkam kesilmesini istemiyorsan, o zaman kimseye ihtiyacın yok diyorsunuz ya... bu söz bile bir sorun! Biraz seviye ve saygı lütfen, gerçi beni yine anlamıyacağınızı düşünüyorum.
Allah yardımcın olsun arkadaşım ne diyeyim...

Gelelim yeni kafa eski kafa tartışmasına. Merak etmeyin gayet modern bir kafam var. Gayet "anlayışlı" ve "sakin" ve "idareci" bir kafam da var aynı zamanda. Bende kafa çok. Seç beğen:))

Bakın Watpad dediniz katılıyorum. Diğer arkadaşım youtube dedi katılıyorum. Ben sizin söylediklerinizin aksini söylemedim. Bilakis sizi onaylıyorum. Benim yazdıklarımı anlamaya çalışarak okuyun lütfen.

BEN DİYORUM Kİ; YILLARCA EMEK VERMİŞ SENARİSTLERİMİZ VAR. ESERLERİNİZİ ODANIN BİR KÖŞESİNE TERKETMEYİN. ALMIYORLARSA, LÜTFEN ÖZGÜVENİNİZİ KAYBETMEYİN. ALIN O ESERLERİNİZİ TEKNİK KISIMLARINI ÇIKARTIP KİTAPLAŞTIRIN. AMA KİTAPÇILARDA AMA İNTERNETTE NEREDE OLDUĞUNUN BİR ÖNEMİ YOK ESERLERİNİZİ ÖLÜMSÜZLEŞTİRİN.

Bir nebze böyle arkadaşlarımız var onlara güç vermek, silkelemek, destek olmak amaçlı fikirlerimi beyan ettim. Varsa farklı fikri olan fikir yürütelim hep beraber. Bu sektörde madem bu sorun var. Öylemi? Öyle. Tamam bizde bu sorunu çözüme çevirelim istiyorum. Birlik olun arkadaşlar. Birbirinize güzel sözler söyleyin. Yardımlaşın. Güç sizde olsun. Birlikten kuvvet doğar.

 
Gönderildi : 02/02/2018 1:01 pm
(@sekko)
Gönderi: 0
 

(bütün bu tartışmadan bağımsız)

"yıllarca emek vermiş senarist" tanımı bana komik geliyor açıkçası. yıllarca emek vermiş ve hala bir şeyleri olduramamış senarist bu işi yıllardır öğrenememiş senaristtir. nerede yanlış yaptığına dönüp bakması gerekir. gerisi ajitasyondan öteye gitmez.

 
Gönderildi : 02/02/2018 6:31 pm
 Dnd
(@dnd)
Gönderi: 0
 

paul.newman "o işler okadar kolay oldu" artık , şiir dergisi gibi değil internet,
youtube koyduğun kedinin videosu bile milyonlarca izleyici ile tüm dünyada anında buluşuyor.

Vine fenomeni dediğin tek isi birbirine tokat atmak olan ve bu milyonlarca izlendiği için film çekiyor adamlar yapımcı buluyor.

"01 Adana" diye 15 dk lık underground,profesyonel oyuncusu olmayan, fotoğraf makinası ile çekilen dizi 3.sezonunu Blu tvye satıyor.

Bunu eski konsept dergi mantığına eşleme , bu devir kendine ozgu yeni filmler yeni yönetmenler yaratıyor
NBC ayrı kulvar Blair witch, Paranormal Activity ayrı kulvarlar.

Beyazlale e senin bütün kafalarin sende dursun kardeşim belli ki sana çok lazım olacak.

Başlığı açarken senaryomu nasil satarim , gel yarın işe başla dediler diye başlayıp , biraz özgüven yetenek diye devam edip
bir sayfa sonra "yılların umutsuz senaristlerine yazarlık yolunda bir nebze olsun" vs moduna girip , bende aynı şeyi söylüyorum olayina bağlamak senin sorunun.

Ben kötü bir üslup kullanmadım , yorum yaptım gereksiz alinganlik yapma .

 
Gönderildi : 02/02/2018 11:05 pm
(@beyazlale)
Gönderi: 14
Başlığı açan
 

Dnd ilk yazdığımla şu anki konuşulan konuyu nasıl bağdaştırdığınızı anlayamıyorum. Ne içiyon abi yaaaa, kafan mı güzel:))

Konu başlığını açtığımda ilk sorum bambaşka bir konu, sanki ben o konu hakkında soru sorup ardından o konunun uzmanıymışım gibi konuşmuşum gibi mi kurguluyorsunuz? Bende çok kafa var da abi, sende ki kafa yeminle bende yok. Mesleğin nedir bilemiyorum ama eğer senaristsen enteresan bir kurgu çıkar o kafadan, çok merak ettim doğrusu:))
Ayrıca gereksiz alınganlık yapmıyorum. Biraz daha nazik kibar yada saygı çerçevesinde konuşmalara katılmanızı beklerdim hepsi bu.

Başlıktan sonra bir yada bir kaç soru sordum başta, konu konuyu açtı ve başka yerlere geldi. Herkes gibi bildiğim konuda fikrimi beyan ettim. Bilmediğim konuyuda forum uzmanlarına cevaplanması için sordum zaten. Nasıl iki farklı şeyi birleştirip yine bana yüklenirsin ya inanamıyorum size.

Ben bu forumu daha seviyeli, kaliteli ve uzmanların çoğunlukla hakim olduğunu düşünmüştüm. 2. Sayfadayız gereksiz tartışmaların içinde buldum kendimi herkesten özür diliyorum bununla ilgili. Ayrıca, halen daha kimse bana sorumun cevabını vermiş değil. Yada burada bu seviyede biri yada birileri yok. Ben sorduğum bir sorumun cevabını bile alamadım. Bu forumun bana bir şeyler katmadığını düşünüyorum.

Beni anlayan anlamış olduğunu umut ediyorum. Şu anda firmalarla iletişime geçmeyi istemiyorum. Allah isterse birşeyler vesile olur ve kapım çalınır. Olmaz ise hayırlı değilmiş derim. Ben zaten eserlerimi piyasaya sürdüm. Gerisi umrumda değil. Sizlere danıştım şöyle ki; Elimde yazmaya başladığım bir eserim vardı. Dram ağırlıkta aksiyon karışık. Bu senaryoyu dizi olarakta yazabilirim sinema olarakta, daha başındayım çok hızlı yazma kabiliyetim var. Uzmanlarımıza danışmak istedim hangisi doğru olur satılma olanağı nedir diye. Bu soruları sorarken her ayrıntıyı açmak istemiyorum. Kafamda çözüm bulması gereken sorular var. Taşları yerine oturtmam gerekiyordu. Kaldı ki bu sektörle ilgili hiç bir bilgim yok. Bundan daha tabi bir durum var mı? Eleştiri var. Ego var...v.s ama bir sorunun cevabını verecek kimse yok.

Konu başlığıyla ve sorumla ilgili cevap verecek uzmanlarımız varsa konu hakkında tartışıp çözüm odaklı ilerlemeyi tercih ederim. Aksi halde gereksiz tartışmalardan uzağım...

 
Gönderildi : 03/02/2018 1:28 am
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
 

Merhaba, Dizi filim senaryosunu yazıp, hazır olarak satabilir miyiz? Alınır mı? Yoksa bir firmanın bünyesinde mi yazmak gerekir? Ben daha çok kendimle kaldığımda ve kendi ortamımda, başkasının fikri olmadan üretebilirim. Masa etrafında ekip çalışmasında nasıl olur bilmiyorum. Yapamam gibi geliyor. Bu konu hakkında Uzman arkadaşlarımızın fikrine ve bilgisine ihtiyacım var. Bunun haricinde bir sorum daha olacak;
Sizce dizi senaryosu mu? Uzun metraj sinema senaryosu mu? En çok tercih edilir.

Cevabı belli sorular değil bunlar aslında ama muhtemelen kaçırdığınız noktaları belirteyim: Haftada 100 sayfa yazmanız istenirse, isteseniz de istemeseniz de grupla hareket etmek zorunda kalırsınız. Bu zorunluluk. Masa etrafında olmaz her çalışma, online yazım programları var, masa etrafında tretman belirlenmesi beklenir. Dizi senaryosu da film senaryosu da her yapım şirketinin e-mail kutuları ya da ardiye dolaplarında onlarca - yüzlerce bulunmakta. Çekilen film ve dizi sayısına bakarsak tercih de ediliyor birilerinin senaryoları epeyce. Sunum olarak kendinizi öne çıkaracak yol bulmak sizin probleminiz.

Bir de rumuz aldığınız Beyaz Lale öyküsü Ömer Seyfettin'in en sert öyküsüdür belki. Okurken kanım donmuştu, hatırlamış oldum sayenizde.

 
Gönderildi : 03/02/2018 1:59 am
(@beyazlale)
Gönderi: 14
Başlığı açan
 

Bağımsız Teşekkür ederim değerli paylaşımınız için. Peki sizlere göre dram-aksiyon senaryosunu dizi olarak mı yazmalıyım sinema mı? Hangisinin kabul görür şansı yüksektir? Burada benim ne istediğimin önemi olduğunu biliyorum. Ama hocalarımızın fikirleri de benim için önemli tabikide.

 
Gönderildi : 03/02/2018 2:47 am
(@bagimsiz)
Gönderi: 0
 

Film yazarsanız gerek duyulması halinde dizi projesine de evrilebilir. Ufak tefek değişikliklerle hem genel sinopsis hem de kısa kısa 13 bölümlük tretman çıkarılabilir. Oluşturulacak öykünün başını sonunu, eklenebilir karakteri görmek açısından da daha mantıklı. Tabi bunlar kabataslak planlar. Yoksa film ile dizinin yapısı ve gerekleri farklı şekilde ele alınmayı bekler.

 
Gönderildi : 03/02/2018 3:04 am
Sayfa 2 / 3
Paylaş: