Arkadaşlar öncelikle açıklayayım bu senaryo konusunda bir eğitimim yok. Önceden yazdığım senaryolarda, saçmalıktan ibaret bunu belirteyim. Neden olarak senaryoyu bir matematiğe bağlayamamam yada sırf diyalogdan ibaret olması. Mizansen , karakter gibi konularda eksiğim var. Bunun yanı sıra hikayeyi tek düzde aktarmak farklı karakterlerin gözünde olayı anlatamam diyebilirim. Bunları da aşmaya çalışıyorum. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bu yüzden sizlerden yazmış olduğum uzun metraj filminin bir kaç sahnesinin varsa hatalarını okuyup bana yardımcı olursanız sevinirim. Senaryoyu iki veya üç kez yeniden yazıp paylaştım şimdi tekrardan yazıyorum forumda farklı versiyonunu okuduğunuzu fark ederseniz. Bunun sadece kısa bir bölümünü paylaşacağım. Saygılar
Sahne 1/DIŞ/GÜN rüya Orman
Celil ormanın içerisinde uyumaktadır. Dışarıda hava kapalı ve tipi şeklinde kar vardır. Uyumaya devam eden Celil'in yanındaki ağacın dalına bir akbaba konar. Ağzında bir şey vardır. Ne olduğu görünmez. Akbaba bir takım sesler çıkarır. Ama Celil sesleri duymaz ve uyanmaz. Yukarıdan bir takım şeyler Celil'in yüzüne damlamaya başlar. Bir müddet sonra Celil gözünü yavaşça açmaya başlar. Gözlerini açtığında bir akbabanın tepesinde ve bir insan elini yediğini görür. Hızla korkan Celil bir anlık refleksle irkilir. Akbaba bunun üzerine bulunduğu yeri terkederek uçmaya başlar.
SAHNE 1.2/DIŞ/GÜN rüya ORMAN
Uyanan Celil ormanda soğuğunda etkisiyle yürümeye başlar. Soğuktan alıp verdiği nefes duyulmaktadır. Bir müddet yürüdükten sonra açıklık bir alana gelir. Geldiği yer bir mezarlıktır.
sahne 1.3/DIŞ/gün rüya orman mezarlık
Bulunduğu yerden kırk yada elli metre ileride dört kişi bir mezarlığın başında dua etmektedir. İki kadın ve iki erkekten oluşmaktadır. Erkek olanlardan birinin bir kolu kesiktir. Yere kan damlamaktadır. Kanın damladığı yerde akbaba kolu yemektedir. Birden koluk kesik kişi arkasını yüzünü döner ve ona bakar. Celil o korkuyla uyanır.
Sahne 2/Dış/GÜN PAZAR YERİ
Celil yerde uyurken bir zabıta kendisini uyanması için hafif şekilde tekmelemektedir. Üstündeyse siyah bir takım elbise ceket ve yelek vardır. Yerde yatan Celil üstünüyse Ceketiyle örtmüştür.
zabıta
Hey kalk hadi. İşim gücüm var senle mi uğraşcam.
Bir anda Celil korku içinde uyanır ve etrafına bakar. Karşısında zabıtayı gören Celil hemen toparlanarak ayağa kalkar.
CELIL
Abi hayırdır bir sıkıntı mı var.
ZABITA
Ne buraya sermişsin malları yolun iki tarafınıda kapatıyorsunuz.
(Celil durulur ve sokağa bakar.)
Pazardaki sergiler sokağın iki tarafına karşılıklı şekilde koyulmuştur. Bir tek Celil'in sergisi değil. Aynı sokakta ve sırada bulunan bütün sergi sahipleri tartışma yaşamaktadır. Celil'in kendi sergisini uyumak için emanet ettiği yanındaki serginin sahibi arkadaşınında kendi sergisini korumak için tartıştığını görür.
CELIL
Abi biz devamlı böyle yolun iki tarafınada karşılıklı koyarız
ZABITA
Bundan sonra koymayacaksınız yasak. Hem şu kıyafetine bak pazarcımısın iş adamı mı belli değil.
(Dalga geçer)
CELIL
Allahım sen sabır ver.
(Kafasını sinirli bir şekilde arkasına çevirir)
Tamamda nereye koyacağız peki.
ZABITA
Nereye koyarsan koy beni ilgilendirmez.
CELIL
Böyle saçmalık mı olur. Adamı delirtmeye mi çalışıyorsunuz siz.
(Bağırır)
ZABITA
Sen kime bağırdığını zannediyorsun artiste bak adam ol da adamın canınıda sıkma.
Hemen yan serginin sahibi arkadaşı yanına koşarak aralarına girer.
ALI
Abi sen onun kusuruna bakma cahilliğine ver. Sergiyide toplayacağız.
Ali arkadaşını alarak oradan uzaklaştırmaya çalışır.
CELIL
Ben sergi felan toplamam.
(Bağırır zabıtaya)
ZABITA
Toplamada göreyim.
Bu arada sergilerini toplamayacaklarını belirten satıcıları zabıtalar ve polisler sergilerini dağıtıyor. Direneleriyse gözaltına alıyordur.
ALI
Celil saçmalama başka bir yere açarız sergiyi, hem direnenleri ne yaptıklarını biliyorsun.
Zabıta diğer sergilerle ilgilenir ve oradan uzaklaşır.
CELIL
Kardeşim devletimiz yok diye hep mi ezileceğiz.
ALI
Yaşamak için ne gerekliyse onu yapacağız.
Celil biraz sakinleşir.
sahne 3/dış/gun/ Sokak arası
Evin iki kapısı vardır. Binalar dip dibedir. Neredeyse birbirlerine yapışıktır. Tek ve iki katlı binalar şeklinde oluşmaktadır. Evler genelde gecekondu tarzındadır.
Evin arka tarafındaki kapısı açılır. El arabasıyla Cemal dışarıya çıkar. Toprağı her zamanki yerine, birikmiş toprakların üstüne döker. İşi bittikten sonra el arabasıyla içeriye girer.
Çalışırken üzerinde eski bir kot pantolon ve atlet vardır.
Sahne 3.1/iç/gün Ev oda
Evlerin altından açılan tüneller sayesinde sınırın iki tarafı birbirine bağlanmaktadır. Sınıra yakın evlerde sivil halktan kimse yaşamamaktadır.
Evin içine giren Cemal önce salona, oradanda el arabasıyla arkadaşının çalıştığı odaya gelir. İki kişi çalıştıkları tünelin girişi bir metre eni ve genişliğindedir. Derinliğiyse iki metre derinliğindedir. Toprağı yukarı çıkartmak için, tünelin hemen ağzında makara vardır.
Tünelin ağzına girişine gelip çöken Cemal aşağıdaki arkadaşına seslenir.
CEMAL
Atıyorum kovayı
Yerdeki kovayı alıp aşağıya atar.
AHAVI
At
CEMAL
Yaklaştık mı sonunda
Ahavi
Eh işte bir yada bir buçuk haftalık mesafedeyiz.
CEMAL
Bir hafta sonra malzeme taşımaya başlarız desene
AHAVI
Senin o götünü kaşıman olmasa karşı tarafa çoktan ulaşmıştıkda
CEMAL
Hadi ordan bana bok atmayı bırakta işine bak.
Yerden toprağı alıp arkadaşının kafasına atar.
SAHNE 4/ıç/GUN Atölye
Ahmet evinin bahçesindeki küçük atölyede çalışmaktadır. Atölyesinde el yapımı füzeler yapmaktadır.
Sokaktan bir araç sesi gelir. Dışarıya atölyenin kapısına doğru yürür. Kafasını atölyeden dışarıya uzatır. Eski bir aracın sokağa park ettiğini fark eder. Hemen atölyenin kapısını alel acele kapatır.
sahne 4.1/dış/gün bahçe
Atölyeden bahçeye çıkan ahmet, araçtan iki kişinin inip yanına doğru geldiğini görür.
Araçtan inen iki kişi yürümeye ve konuşmaya başlarlar.
majid
Buradan alacağız silahları.
Bahir
Adam güvenilir mi?
MAJID
Merak etme güvenilirdir. Sen fazla konuşma gerisini ben hallederim.
Adamlar ahmet'in yanına gelir.
MAJID
Selamün aleyküm Ahmet amca.
AHMET sarıcadağ
Aleyküm selam Halim nerede.
MAJID
Halim yakalandı. Yerine bu arkadaş bakıyor artık. Silahlar hazır mı?
AHMET SARICADAĞ
Bakmak ister misin?
Bahır elini uzatır. Ahmetse sadece mesafeli bir şekilde elini sıkar.
MAJID
Olur
Sahne 4.2/dış/gun atölye
Atölyeye doğru yürürler. Ahmet kapıyı açar. Adamlar içeriye girer. Ardından Ahmet atölyeye girer ve kapıyı kapatır.
Ahmet büyük bir hışımla kapıyı kapatır kapatmaz Majıde sağlam bir tekme çıkarır. Majıd yere düşer. Ardından Bahır buyuk bir hırsla Ahmete saldırmaya çalışır. Ama ahmet onuda sağlam bir yumrukla yere serer. Adamlar yere düştükten sonra konuşmaya başlar.
AHMET SARICADAĞ
Burada ne işiniz var. Kim gönderdi sizi.
Adamlar konuşmaz. Masanın üstündeki çekici alır. Adamlara doğru hareketlenip bağırır.
Konuşun lan
MAJID
Bana silahların durumunu sormamı emrettiler.
AHMET SARICADAĞ
Kim emretti.
MAJID
Malık Malık sormamı emretti.
Majıd ve Bahır çok korkmuştur.
AHMET SARICADAĞ
Benim böyle çalışmadığımı bilmiyor musunuz? Evi mi ailemi tehlikeye atabileceğinizi mi zannediyorsunuz.
Adamalara çok sinirlenir ve vuracakmış gibi hareketlenir.
MAJID
Söz bir daha gelmeyeceğiz Ahmet amca söz
AHMET SARICADAĞ
Kalkın lan neredeyse karı gibi ağlayacaksınız.
Adamlar yerden kalkar.
AHMET SARICADAĞ
Malıke söyle iki gün sonra gece yarısı gelsin alsın silahları.
Adamlar tam kapıdan çıkacakken seslenir.
AHMET SARICADAĞ
Bana bakın bu son teslimat ona öyle söylediğimi söyleyin.
SAHNE 5/DIŞ/GUN SOKAK
İki arkadaş Alinin sergisini araca yüklemiştir. Celil'in sergisinide yükleyip son kasayıda Celil'in araca yüklemesiyle iş bitmiştir. Celil cebinden bir tabaka çıkarır. Sigara sarmaya başlar. Aliyse aracın kasasında bulunan malları yolda düşmesin diye kontrol etmekle meşguldur.
CELIL
Sigara içiyon mu?
ALI
Sar bir tane
Celil kaldırıma doğru yürümeye başlar. Kaldırıma geldiğinde oraya oturur.
ALI
Hayırdır gitmiyor muyuz?
Ali aracın kasasından aşağıya atlar.
CELIL
Gideriz acelen mi var. Önce bir sigara içelim.
ALI
Yokta ne bileyim.
Ali kaldırıma gelir ve Celil'in yanına oturur.
Nedennnnn insanların senaryona bir göz atmasını istiyorsun .
Eleştirilmek için mi ?
Eksiklerini görmek için mi ?
Diyelimmmm iki soruyada evettt diye cevap verdin .
O zaman 3 soruyada cevap ver . En üst de yazan soru . tekrar okuuu .
Kafan mı karıştı ?
Hadi şu karışıklığı giderelim ......
Ön sözünde yazdıklarından başlıyoruz .....
Arkadaşlar öncelikle açıklayayım bu senaryo konusunda bir eğitimim yok........böyle yazmışsın...
Yaniiii , vurun da fazla canımı acıtmayın , eleştirin ama güzel şeyler duymak istiyorummmm.
Böyle olmaz zzz .... Olmamalı .
Hiç bir uzman senaryocu , yada nasıl söylüyorsunuz profesyonelll
Onlar kendilerine iyi senaryocu demezler , bana güven çoğunu tanırım .
Çoğu kendilerine İyi Bir Öykücüyüm , İyi Bir Hikayeciyim demeyi severler...
O yüzden iyi senaryo yazmanın canı cehenneme , tamammı .
yani şimdilik böyle diyeceğiz . daha sonra bu sözümüzü geri alacağız .
Ama biz devam edelim ...
Önceden yazdığım senaryolarda, saçmalıktan ibaret bunu belirteyim...... sonra sözlerin böyle devam ediyor böyle yazmışsın .
Saçmalık gibi görünen seyirlere de ihtiyaç vardır . Taki hikayenin bir yerinde anlam kazansın .
ama senin yazış şeklin bunu demiyor , zaten baştan eserine saygın yok ki senin .
Deneme yapacağım diye saçmalık olması gerekmez ki ?
Birde bu şekilde yazarsan belirtirsen , kim okur ilgilenir .
Neyse devam etmemi istersen belirtirsin . Bende yazmaya devam ederim Sorunu çözeriz .
Şimdilik bu kadar .
iyi forumlarrrr .....
Eski Bir Smokin ve 3 Yağmur Damlası
İyi yardırmışsın hocam maşallah eline sağlık teşekkürler. Elinizde olsam beni döveceksiniz neredeyse. O derece kızmış gibi yazmışsınız. Şaka yapıyorum yanlış anlamayın. Sorunuza gelirse bende zaten bir şekilde senaryoyu tekrar tekrar yazıyorum. O yüzden deneme amaçlı dedim. Rayına otursun diye belli şeyler. Bunuda tekrar tekrar yazarak yapıyorum. Zamanla geçmişte yazdıklarımın gerçekten de kötü olduğunu fark ettim. O yüzden sürekli yazmaya devam ediyorum.
Benim elimde güzel bir hikaye vardı. Halen elimde olan bu hikayeyi bazı ünlü oyuncular ve iki tanede yönetmen okudu. Beğenildi sonuç olarak hikaye. Normalde sinema filmi olarak düşünmüştüm. Neyse hikayeyi dizi projesi olarak kanallara sunuldu. Adamlarada söyledim bende bunun dizi senaryosu yoktu sonuçta. Önemli değil dediler. Ben bu adamlara sinema filmi tarzında olan senaryoyu attım. Sonra kanalda kabul edilmedi. Bana dediler ki ret cevabı alındı. Tamam dedim sonuçta her şeyden dolayı ret cevabı alabilirdim. Konunun siyasi olması sebebiyle kabul görmemişte olabilir. Filistin de geçen bir konuydu sonuçta. Senaryodan da olabilirdi.
İyi güzel bir hikaye başlangıç. Bunu iyi bir senaryoya çeviremedikten sonra bir halta yaramaz sonuçta. Ben düzgün yazıyormuydum derseniz sonuçta hayır. Ben bunu öğrendim. Önce kendim sakın yanlış anlamasın insanlar. Kendimden bahsediyorum. Öncelikle projeyi düzgün ve hatasız olarak yazmak gerekiyor. Sonra kabul edilir yada edilmez. Önceki yazdıklarıma değer verdi mi insanlar derseniz hayır. Siz yazdıklarınızla birilerini etkileyemiyor yada size saygı duyulmasını sağlayamıyorsanız. Bu benim için çöptür sonuçta benim gözümde. Kendi yazdıklarımda dahil. Saygılar
🙂 yazarken , söylerken gibi olmuyor .
aslında şakacı bir dille yazmıştım , zaten sende farketmişsin .
Ön sözler hikayeyi yazan hakkında iyi bilgi verir . ben onları çok önemserim .
Elinde ki ret görmüş hikayen hakkında söyleyecek söz yok .
Belki maliyetli bulundu... Belki zamanı değildir , belki seneye ilgi görür .
Ama çöp olmadığına eminim .
Çekilmedi diye çöp denilmemeli . Belki ileride kitap olur . Belki özeti çıkar kısa filmi yapılır .
Hiçbirşey yapılmasa ne olurrr . Fikir senin , sen yazdın .
Sahibi sensinnn ...
Ona biraz saygı duy . Bırak bir kenara çay gibi demlensin .
Sende otur yapımcı gözüyle bak . Hesapla bakalım kaça mal oluyor .
Tahminim bütçe ağır . Ön yargılıyım tabi , görmeden atıyorum şu an .
Aynı durum başıma geldi , başkalarının da gelmiştir muhtemelen .
Senarist mesleği yada hobisi ... herneyse fazla takıntıya gelmez .
Beğenilmedi mi yazdığın , oturur başka yazarsın hepsi bu.....
Eski Bir Smokin ve 3 Yağmur Damlası
İyi tahmin yapmışsınız. Evet baya bir bütçeli bir projeydi. Yapılmamış bir işti olaylar ve çatışmalar gerçek. Zaten okuyanı etkiliyen bir hikaye ama Türkiye şartlarını aşıp uluslararası bir projeydi. Çekilmesi zordu bende kabul ediyorum. İtalya ve Filistin mekan olarak seçilmişti. Şartlar olaylar gerçek bana kalan tek şey içerisine bir aile ve hikaye oturtmaktı. Şöyle söyleyeyim kısaca ben eski yazdıklarımı çöp olarak görüyorum. Hayır yanlış anlaşılmasın hikayeme çöp olarak bakmıyorum. Sadece senaryoyu düzgün yazmadığım yanlış yazdığım için çöp diyorum. Şimdiki halini kesinlikle öyle görmüyorum. Eskiden yazdıklarımı paylaşırdım. Ama artık paylaşmıyorum. Ben bunu bitireceğim. Adam akıllı ve düzgün yapacağım. Bunun kararını verdim. Yazmam altı ay sürecek belki bir sene ama düzgün olacak. Bittiğinde çekilmeyecek belki ama hayır yinede düzgün olacak. Ben bir sahneyi en iyi nasıl anlatırım. Diyalogları nasıl gerçekçi ve düzgün yapabilirim. Bunu anlatmanın derdindeyim ben aslında. Eskiden özen göstermezdim.. Senaryoyu iki haftada yazdıktan sonra gerçekten bir halta benzemiyormuş. Bunları öğrendim sen yaptığın işi önce ciddiye alacaksın. Sonra ciddiye alınmayı bekleyeceksin. Olay budur bence kendi şahsi fikrim. Ben bunları daha önce sanatçılara okuttuysam yine okuturum. Bu yüzden diğer seferlerde okuttuğum senaryodaki gibi başarısız olmak istemiyorum. Kafamda etkileyici bir psikoloji filmi var. Ucuz bir proje onuda yazacağım. Haliyle bunları yazmak zor birde benim mesleğim bu olmamasına rağmen yapmaya çalışıyorum. Mesleğim laboratuvar teknisyeni gerçekte. Yaşımsa 27 haliyle bunları başarırsamda benim için iyi olur.
Dostum, senaryodaki anlatımın gayet iyi. Sadece teknik olarak biraz yetersiz görünüyor. Bunun aslında pek bir önemi yok. Önemli olan hikayenin iyi olması ve iyi anlatılması. İyi bir hikaye her zaman karşılık bulur. Çünkü iyi bir hikayeden çoğunlukla iyi bir film çıkarılır.
“The first draft of anything is shit.” Ernest Hemingway
Yorumun için çok teşekkürler. Benim bu senaryonun belki 5 yada 6 yazışım ve sonunda doğru yazmaya başladığımı hissediyorum.
Sana Bir tavsiye kardeş. Yazdıklarını yırt at. Ve durmadan yaz. Ancak yazarken resim çizmeye gayret et...