Deccal Senaryosunda Bilinmesi Gerekenler
Deccal Kimdir?: Deccal yeryüzüne gelecek olan kötülüğün, fitne ve fesadın savunucusu ve haşa "Ben Allah'ım" iddası ile gelecek olan; son derece kötü ve şeytani kişiliktir... Ayrıca Deccal; "yalancı, hilekar; zihinlerde, gönüllerde iyi ile kötüyü, hak ile batılı karıştıran; bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen; her yeri dolaşan kötü ve uğursuz kişi" anlamlarına da gelmektedir.
Deccal'in Özellikleri: Deccal tanımda da belirtildiği üzere yalancı, hilesi bol, göz boyayan, kalpteki iyi ve kötü duygusunu karıştıran sinsi bir çok özelliği olacaktır...
Hadislerde Deccal hakkında bir çok tasvir vardır... Bu tasvirlere göre şunu söylemek mümkündür: Deccal insandır ve olağanüstü güçleri olacaktır...
Rüzgâr gibi hızlıdır. Yağmur yağdırıp, bitkileri yeşertebilecek Yanında su ve ateş bulunacak Fakat gerçekte onun suyu ateş, ateşi de sudur Bir gözü kördür ve patlamış üzüm gibidir Alnında kafir yazılıdır Genç bir kimsedir, esmer ve parlak tenlidir Kısa boylu olmasına rağmen heybetlidir.
Ahir zamanda doğudan gelecek ve Müslümanların oturduğu şehirlerin birinde ortaya çıkacak Bir çok yeri dolaşacak ama Mekke, Medine ve Mescid-i Aksaya giremeyecek Önce peygamberlik sonra ilâhlık davasına kalkışacak, karşı gelenleri cehennem adını verdiği yere atacak Ama aslında onun cehennemi cennet gibi, cenneti ise cehennem gibidir.
Peygamberimizin Hadisleri:
“Hiç bir peygamber yoktur ki, ümmetini yalancı köre (deccâla) karşı uyarmamış olsun Dikkat edin o kördür… İki kaşının arasında kafir yazılıdır” (Müslim, Fiten/20, Hadis no: 2933, 4/2248 Tirmizí, Fiten/62, Hadis no: 2245, 4/516 Buharí, nak İbni Kesir, el-Mesihu’d Deccâl, s: 42 S Havva, H İslâm Akaidi, 9/366)
Hadislerden anlaşıldığına göre ‘deccâl’ bir insandır Çıkacak yeri ve zamanı tâm net değildir Hatta bir rivâyete göre otuz kadar ‘deccâl’ çıkacaktır. (Müslim, Fiten/18, Hadis no: 2923, 4/2240 Buhari, Fiten/25, 9/74 Bazı rivâyetlerde ise yetmiş kadar deccâl çıkacağı ifade ediliyor Bak İbni Kesir, el-Mesihu’d Deccâl, s 35)
Bir rivâyete göre Hz İsa tarafından Şam yakınlarında öldürülecek. (Müslim, Fiten/20, Hadis no: 2932-2937, 4/2247 Buharí, Fiten/26-27, 9/74-76)
Bütün peygamberlerin ümmetlerini ‘deccâl’ fitnesine karşı uyardıklarını, Peygamberimizin de dualarında sık sık ‘deccâl’ fitnesinden Allah’a sığındığını bildiren hadisler bulunmaktadır.
Deccâl hakkında rivâyet edilen hadislerdeki çelişkiler bu konuda İslâm alimlerinin farklı yorumlar yapmalarına sebep olmuştur Kimilerine göre bu çelişkiler giderilebilecek şeylerdir Onlara göre ‘deccâl’ ahir zamanda ortaya çıkacaktır.
Kimileri birden çok deccâlin çıkacağını, Hz Ali zamanında ortaya çıkan bir kimsenin ilk deccâllerden olduğunu, firavun ve nemrut gibi inkârcıların ve onlara benzeyelerin deccâl olabileceğini, onun muhtemelen Doğudan çıkacağını, onun yanındaki bir günün kırk gün olması; onunla geçecek günlerin zor olması anlamına geldiğini ileri sürdüler.
Kimileri deccâlin göstereceği olağanüstü olayların bir aldatmaca olduğunu, deccâlin şer ve bozgunculuğun, hurâfe, yalancılık ve kötülüklerin sembolü olduğunu söylemişlerdir Kimileri de deccâli, insanlığa zararlı inkârcı akımlarla yorumlamışlar Kimileri göre de deccâl, küfrü ve inkârı yayan herkestir.
Bazı araştırmacılara göre deccâlle ilgili rivâyetlerin çoğu zayıf ve birbiriyle çelişkili, hatta Peygamberimizin söylemesinin imkanı olmayan gerçek dışı rivâyetlerdir Bir çoğu ahad haber (tek kanalla gelen rivâyet) olduğu için akaidde delil olamazlar. Dolaysıyla deccâl bir akaid konusu değildir (Y K Çağdaş Tefsiri, 8/88-90)
Ancak bütün akaid kitaplarında ‘deccâl’in çıkmasının hak olduğu yer almakta, bu konudaki rivâyetler bir yekûn tutmaktadır (Hafız İbni Kesir, Deccâl’le ilgili olan 185 rivâyeti el-Bidaye ve’n Nihaye isimli eserinde bir araya topladı ve hepsini ayrı ayrı değerlendirdi Eşref b Abdulmaksûd b Abdurrahim de bu rivâyetleri el-Mesihu’d Deccâl adıyla Mısır’da ayrı bir kitap olarak yayınladı Deccâlle ilgili rivâyetler için ayrıca bak S Havva, H İslâm Akaidi, 9/345-415.
Deccal'in Soyu Nerden Gelir?:
Her peygamber zamanında bir fitne ve zulüm yapan ve peygambere ve peygamberin getirdiği düzene karşı koyan bir çok kötü şahsiyetler çıkmıştır... Bu şahsiyetler kimi devirde bir kavimin ta kendisi kimi devirlerde firavunlar ve kimi devirlerde ise nemrutlar olmuştur...
Bunların birçok benzer özellikleri vardır... Hepsi puta tapmıştır ve halkı puta tapmaya zorlamış, uymayanlara büyük cezalar vermişler ve hatta idam ettirmişler, zindanlara atıp çeşitli birçok işkenceler yaptırtmışlar ve en büyüğü ise kendilerini İlah ilan etmişlerdir...
Bu özellikler dikkate alındığında pek uzak zamana gitmek gerekmez... Diğer "İşte Gerçekler" yazı dizilerinde bahsettiğim ve bugünde ele alacağım siyonizmin tarihine gitmek istiyorum...
Hz Musa zamanında da II. Ramses firavundu... 400 yıl yaşadı ve yaşamı boyunca kendisini İlah ilan etti... Kendisine secde etmeyeni ve Hz Musa'ya inananlara karşı büyük zulüm yaptı...
Bu kibirlilik ve bir ve tek İlahımız Şanı Yüce Allah varken firavunun kendisine insanları zorbalıkla secde ettirme zihniyeti, şeytanın vesvesesi ve en büyük özelliğidir...
Çünkü şeytana inanan ve ona tapan kişiler onun huzurunda secde ederler... Bu ona inanmanın bir göstergesidir... İşte firavun zamanında yaşayan şeytani ilimlere vakıf büyücülük ve çeşitli ilizyon yetenekleri olan kabalalar; şeytan ile iletişime geçerek kendilerine görünen varlığı ilahları olarak tanımlamış ve ondan aldığı emirleri baş danışmanlık yaptığı firavunlara bildirmiş ve firavunlarda bu bildirilere göre zalimce, zulmederek hareket etmiştir... Bu tam da şeytanın istediği bir yoldur... Kan dökmek, öldürmek ve zulmetmek...
(Kabala Nedir? Siyonist Yahudilerin Gizli Dünya Devleti, Büyük İsrail hayali ve Masonik örgütlenmeleri: Şeytan ve cinlerle ilişkiye giren, büyü ve kehanet gibi gizli öğretilere göre hareket eden Hahamların asırlar boyu birbirine aktararak, korudukları şifreli sırlara ve şeytani esaslara, kabala denir.)
İşte Deccal'in soyu da burdan gelmektedir... Çünkü firavun soyu ölmedi... Hz Musa Musevilik Dini'ni getirdikten sonra Hz Musa'ya indirilen Tevrat'ı şeytani ilimlere vakıf kabalistler, zamanın hahamlarını kullanarak Tevrat'ı şeytani yasalara göre düzenlediler... Bu Tevrat'ta kabalistlerin yasalarına göre değişiklik yapan hahamlara da talmud denir...
Film Hikayesi Başlarken
Her şey çok önceden başladı. Karanlığın hüküm sürmesi için şeytan insanı kandırdı ve kendisine tapındırdı. Şeytan Dünya üstünde bir güç ve saltanat sağlamak için bir çok kişiyi kendi safına çekti ve onları insanlara zulüm etmeleri için vesveseler verdi…
İşte bu kötü şahsiyetlerinde sonuncusu Deccal’dir… Deccal son zamanda çıkacak şahsiyettir lakin, daha o gelmeden önce O’nun imparatorluğu için çok önceden çalışmalara başlanıştı şeytan…
Hz Musa zamanları. Daha O doğmamıştı. 2. Ramses büyük zulmedici olarak şeytanın sadece kuklasıydı. Hz Yakub’un kavminden gelen İsrailoğulları Mısır’da zulme uğruyorlar ve 2. Ramses tarafından köle gibi çalıştırılıyordu. Bir gün 2. Ramses gördüğü rüya neticesinde tüm yeni doğan erkek çocukları öldürtüyordu. Fakat ülkedeki iş gücünün azalmasından endişe edince 1 yıl öldürtüyor bir yıl öldürtmüyordu.
Nitekim Hz Musa doğmuştu. Annesi de O doğduğunda çok üzülmüştü. Fakat Allah annesinin kalbine "Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına geleceklerden korktuğun zaman onu suya (Nil'e) bırak. Korkma, üzülme. Biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız" diye bildirmiştik" Allah tarafından ilham edildi…
Ve zamanı geldiğinde ise Allah’ın kalbine ilham ettiği emri yerine getirerek Hz Musa’yı annesi Nil’in sularına bıraktı. Ve Nil’in dalgalarıyla kimsenin bilmediği yeni doğmuş çocuk, Firavun’un sarayına kadar dalgalarla geldi.
İşte Hz Musa burada büyücek ve Firavun ailesinin sevgisini kazanacaktı.
İşte her şey bundan sonra başlıyor…
2. Ramses’in kahinleri şeytani ilimler ile elde ettikleri büyü ve diğer güçler ile tüm halkı kendine esir ediyor ve 2. Ramses’e de şeytani öğretileri aktararak Firavun’u etkiliyor ve şeytanın öğretilerinin esiri yapıyorlardı…
Hz Musa nitekim peygamber olduğunda bu şeytani kesim ile uğraşmış ve Allah’ın izni ile İsrailoğulları ile Mısır’dan gidecekti… Ve gitmişti de. Lakin, Mısır firavunu zalim 2. Ramses Hz Musa ve kavminin arkasından büyük bir asker yolladı.
Ve Hz Musa’nın o büyük mucizesi olan denizi ikiye yarma hadisesi gerçekleşti ve İsrailoğulları bu yarılan denizden geçti ve Mısır firavunu ile ordusu o denizde helak oldular…
Hz Musa’ya Allah tarafından ilerlemesi gerektiği kalbine ilham ediliyordu. Bu sırada açlık içinde olan halkı arasında ayrılığa düşünler oldu. Ve en sonunda Tur Dağı’na ulaştı tüm halk.
Tur Dağı’nda Hz Musa 40 gece kaldı. Ve Allah’tan aldığı 10 emri taş levhalara yazdı.
Ve 40 gece içinde halkı içindeki şeytani kişiler put olan altın buzağıya tapındı… Ve Hz Musa geldi ve onları gördü…. İlk savaşını o puta tapanlara karşı verdi…
Bir Çok Filme Konu Olan Kutsal Ahit Sandığı
İlk savaşından sonra elindeki 10 emri korumak için Hz Musa özel bir sandık yaptırdı. Bu sandıkta Hz Harun ailesinden gelen kutsal emanetler ile Tevrat’ın ilk nushalarının asılları saklandı. İşte bu sandık Hz Musa’nın ölmesi ile nerede olduğu bilinmedi.
Sonra İsrailoğulları sapkınlığa düştüler. Tevrat’ı değiştirdiler ve büyük bir sapkınlığa düştüler… İşte şeytani öğretilere göre Tevrat’ı değiştiren İsrailoğullarından olan kahinler Hz İsa zamanına kadarki tüm olaylarda etkinliğini sürdüreceklerdir…
Bu etkinlikte şeytan kahinler vasıtasıyla Hz İsa’yı öldürme teşebbüsünde bulundular ve İncil’i tamamiyle değiştirdiler…
İşte bu etkinliğini sürdüren ve nesilden nesile gizli bir şekilde aktarılan tüm şeytani bilgilerin bugünkü şekillendiği ,üst seviyeye gelen ve 1176 yılında temeli atılan yapı illuminati gizli örgütüdür…
İlk olarak Tapınak Şövalyeleri’nin kutsal emanetleri (ahit sandığı, kutsal kadeh, şamdan gibi) bulmak amacıyla yaptıkları kazılarda şeytani öğretileri bulmalarıyla başlar…
Daha sonra bu Şövalyeler buldukları bazı kutsal emanetler ile bu öğretiyi Avrupa’ya taşıdılar ve illuminati örgütü de bu şeytani öğretiler üzerine kuruldu…
Kullandıkları Piramit simgesi Mısır’ı ve kullandıkları tek göz ise Mısır Firavunu Horos’u simgeler. Tabiî ki tek göz simgesi de son zamanda gelecek olan tek gözü kör olan Deccal’i simgelemektedir…
O dünyayı tek gözü ile idrak edecektir… İşte tüm hikaye böylece başlar…
Hikayeye Giriş
İki kardeş illuminati örgütünü anlamak için araştırmalarda bulunurlar. Araştırmalarında tüm güncel olayları incelerler, geçmişteki tüm bağlantıları bulurlar fakat bu örgütün tam manasıyla gizlilik derecesine ulaşamazlar. Ve karar vererek bu örgüte Türkiye’deki temsilciler vasıtasıyla sadece 1 kardeş giriş yapar. (Giriş yapan kişi: Ömer’dir Diğer Kardeş: Ali)
Bu örgütte Ömer yükselmeye başlar. Tüm amacı bu örgütü canı pahasına deşifre etmektir…
Ömer bu örgüt tarafından çok sevilir ve üst kademelere erişmesi için örgüt içinden üst bağlantılar ile kontak yapılır. İşte tüm istediği de Ömer’in budur. Ömer eskiden aldığı özel eğitim ile üst kademe ile yapılacak görüşmeyi dinlemeyi başarır.
İşte her şey bu olaydan sonra başlar… Üst kademenin kimlerden oluştuğunu artık bulmuştur Ömer.
Ömer Ali’ye bulduğu tüm bilgileri aktarır ve ele geçirdiği ayin görüntülerini bir cd içinde verir. Ali ise bu örgütün üst kademelerinin bulunduğu yere gider ve bulunduğu yerdeki olayları Ömer’e bildirir…
Ve Ömer ile Ali bulundukları yerde elde ettiği gizli bilgilerde tek kişinin ismini duyar… Şeytani imparatorluk için beklenen Deccal’i…
Ve hikayenin aksiyon, korku ve heyecan, macera dolu kısmı buradan sonra başlar… İki kahramanın bu Deccal’e ulaşmak için yaptıkları ve O’nun hakkında bilgi toplamak için giriştikleri macera anlatılır…
Ve bu macerada kahramanların önüne hem bu dünyadan ajanlar ile dolu engeller hem de metafizik alemden gelen cin, büyü ve şeytani engeller çıkar…
Bu olaylar sonucunda işte o kimsenin bilmediği bir bölgeye gelir ve Deccal’in gelişine şahit olur ve film biter…
2. Film’de ise Deccal ile Hz Mehdi ve Hz İsa’nın ordularının yapacağı son savaş anlatılacak ve bu film de insanlara tüm kötülüğün simgesi tüm gerçekliği ve gerçeğe en uygun şekilde aktarılacaktır…
2. Filmde kısaca iyi ve kötülüğün savaşı ele alınacak ve son finalinde insanların tüm kötülüğü yendikten sonraki yaşayacağı tüm güzel yaşantıdan ipuçları verilecek… Kısaca İnsanlığın Son Altın Çağı...
DECCAL – ŞEYTANİ İMPARATORLUK - SENARYO (BAŞLANGIÇ)
01 – Eski Mısır Dönemleri – Görüntü Geçişleri
(Eski Mısır Zamanlarından kareler, çalışan köleler, pazar alanları, günlük yaşamlar, askerler, insan sesleri; görüntüler halinde akmaya başlar. İnsan sesleri yavaş yavaş kısılır ve arka planda Eski Mısır melodileri ile bezenmiş gerilim müziği eşliğinde güzel, tok ve etkileyici sesli bir kişi konuşmaya başlar)
Konuya Giriş Yapan: “Her şey çok önceden başladı. Karanlığın hüküm sürmesi için şeytan insanı kandırdı ve kendisine tapındırdı. Şeytan Dünya üstünde bir güç ve saltanat sağlamak için birçok kişiyi kendi safına çekti ve onları insanlara zulüm etmeleri için vesveseler verdi.
İşte bu kötü şahsiyetlerinde sonuncusu Deccal’dır… Deccal son zamanda çıkacak şahsiyettir lakin daha o gelmeden önce O’nun imparatorluğu için çok önceden çalışmalara başlanıştı, İblis!”
02 – Tapınak – İç/Gün
(Mısır Tapınakları jeneriklerde görülür. İçeriye doğru efektler ile geçiş yapılır. Mısır Kâhinleri görülür. Ayin yapmaktadırlar. Bulundukları alan şeytani motiflerle ile donatılmış karanlık sadece yanan ateşin aydınlattığı kızıl ve korkunç bir alandır. Yanan ateşin etrafında 13 kâhin ateşe secde edip dua ediyorlar.
Kâhinler başı tamamen kazılı, hepsi iri yarı, sanki hepsi birbirine benziyor gibidir. Ellerinde klasik asaları vardır. Boyunlarında şeytani simgeleri olan Horos’un (Mısır Firavunu Simgesi) Tek gözü vardır.
Hepsinin elbiseleri son derece beyaz ve kaliteli kumaştan boyundan giyilen ve tüm vücudu kaplayan, sol elleri üzerine sarkan parça mevcuttur. Ayaklarında deriden yapılan çarıklar vardır. Ve tüm kâhinler aynı anda dua ederler.)
Tüm Kâhinler: “Ey Ulu Tanrımız Amon! Senin veliahdın elbet bir gün dünyaya gelecek ve bizim yolumuzu en yücelere çıkaracaktır. Sen veliahdını gelesiye kadar eğit. O veliahdını yücelt. Ey Mısır’ın Ulu Efendisi Amon! Bir gün tüm dünya bu güce boyun eğesiye kadar biz tüm gizliliğimiz ile korunacağız. Bizim efendimiz ateşin efendisidir. O bizlere büyük güç katacak, bizi yüceltecek ve bizi koruyacaktır.”
(Ve dua bitince baş kâhin ateşe yaklaşır ve diğerleri arkada secde ederler. Baş kahin ateşe İbranice fısıldar)
Baş Kâhin Apis: “Gel artık ateşin ve karanlığın efendisi!”
(Ve elinde tuttuğu bir objeyi ateşe atar. Ateş birden parlar ve tüm kâhinler ürker ve geri kaçar. Baş kâhin de biraz ürker ve geri gider. Ve ateşin üzerinden keçi kafalı ve boynuzlu, ayak ve el tırnakları çok uzun ve içi pis, ağzından salya akan, gözleri pörtlek çok kötü görünümlü İblis çıkar. Baş Kâhin Apis önde olarak 13 kâhin hep birlikte İblis’e defalarca secde ederler. Korkunç bir sesle)
İblis: “Kalkın köleler! Efendinize karşı görevlerinizi yerine getirdiniz mi?!”
(İblis baş kahini işaret ederek)
İblis: “Sen Apis! Sana öğrettiğim tüm büyüleri ve kendi ilmimi öğrencilerine öğretiyor musun?”
Baş Kahin Apis: “Ey Karanlığın ve bizlerin efendisi! Bize öğrettiğin tüm bilgileri, bize öğrettiğin şekilde koruyoruz. Ve tüm öğretilerini öğrencilerimize öğretiyoruz. Yıllardan buyana bize ulaştı ve yüzyıllar sonra da tüm bilgilerinizi muhafaza edip gelecek için saklayacağız. Ve bu bilgileri ancak senin vezirin ve Amon’un soyundan gelen kişi geldiğinde açığa çıkacak. O, senin vezirin ki tüm gücümüzü dünyaya yayarak herkese seni anlatacak ve herkesi sana secde etmesi için çağıracaktır. O’nun adını sen bizden daha iyi bilirsiniz yüce efendimiz.”
(İblis bu sözler karşısında korkunç ve böğüren sesi ile kahkaha atar. Kahkaha atar atmaz Tapınak’tan halkın bulunduğu Mısır meydanlarına geçiş yapılır. Meydandaki mısır halkı bu kahkahayı duyar. Ve herkes korku içinde secdeye kapanır. Tapınağa geçiş yapılarak)
İblis: “Bu gülüşümle bile şu an tüm aptal köle insanlar korku içinde hepsi benim öğrettiğim bilgiler neticesinde bana secde ediyorlar. Ben büyüğüm! Ben sizin efendinizim! Benim gücüm tüm herkesi dize getirir ancak, bunu kimse bilemez. Evet size vaat ettiğim gün yakındır! Benim fitnem ve gücümün simgesi hiçbir zamanda bu kadar çok olmayacak. O kişi Efendiniz Amon’un soyundan gelecek ve benim Dünya’daki en büyük tek velim olacaktır. O’nun adını ben kuracağım.
O, Deccal’dir. O, tıpkı benim gibi olacaktır. O’nun büyüklüğü ve azametini görüp de secde etmeyen kimse olmayacaktır… Ey köleler! O’nu şimdi yüceltin ve şimdi O’nun için secde edin! O’nun gelişi yakındır. Ama benden başka kimse bilmez…”
(Baş Kahin Apis konuşmak için fırsat bekler, kıvranır durur. O sırada içinden geçeni anlayan İblis konuşması için Apis’e kızarak söz hakkı verir.)
İblis: “Konuş Apis! Ben konuşurken nasıl oluyor da konuşmak için benim sözlerimin bitmesini beklemiyorsun. İçinden geçeni anlat da herkes duysun!”
(Baş Kahin Apis çok boğuk ve ürkek sesle)
Baş Kahin Apis: “Yüce efendimiz. Size asla karşı gelmedik. Sizin öğretilerinizi korumak için papirüslere yazdık ve kimsenin bulmaması için sakladık. Ayrıca sizin öğretilerinizle yıllarca Mısır’da sizin krallığınızı koruduk ve taçlandırdık. Firavunları kölemiz yaptık. Hepsi sizin kölenizdi ve ne derseniz onu yaptılar. Bizden başka size iman etmeyen halk zulüm ve kölelikten başka bir şey görmedi. Sizin gücünüze andolsun ki İsrail oğulları sizin emrinizle bizim tutsağımızda. Ve ileride sizin öğretilerinizin köleleri olacak. Ve Dünya’da görülmemiş fitneleri çıkaracak. Mısır’ın firavunu 2. Ramses’te sizin emrinizle taş kalpli kesildi ve kalbi zulüm ile dolu. O’nun İsrail oğullarına karşı zulmü bugüne kadar kimse yapmadı.”
(İblis kasılarak ve korkunç sesi ile hafifçe gülerek)
İblis: “Bu işte bizim Şeytani İmparatorluğumuzun temelidir. Biz bu amaç ile Dünya’nın her yerinde siz gibi ve sizden daha kötü kimseler yetiştirdik. Ama siz benim yetiştirdiğim kölelerim içindeki en seçkin ve gelecek olan Deccal’in atalarısınız. Sizlerin sakladığı kaynağı günü ve vakti gelinceye kadar benim elçilerim koruyacaktır. Ve vakit geldiğinde kimse bizim gücümüzün önüne geçemeyecek!”
(İblis geldiği ateşin içine geri döner. Ateşe tüm vücudu girer ve sadece başı ateştedir. Tüm kahinler secde ederken birden korkunç bir ses ile tüm tapınak inler. Ve tüm kahinler hiç bu kadar sinirli görmediği efendilerini bu şekilde tepki gösterince ürkerler ve secdeden kalkarak İblis’in konuşmasını dinlerler. İblis Hz Musa’nın kaçmak üzere hazırlık yaptığını anlar. Ve bu yüzden sinirlenerek)
İblis: “Bir gün Dünya’ya gizli gücümüzün açığa çıkmasıyla geri döneceğim! 2. Ramses’e gereğini yapmasını söyleyin. Asla atalarınızın dinini yalanlayan Hz Musa’ya karşı affedici olmasın. O’nu öldürmek için büyük ordu toplasın ve Onlara, uzaklaşıp Mısır ufkundan kaybolunca arkasından orduyu salsın. Böyle yaparsa benim en büyük yardımcım olur ve O’nu aziz ederim!”
(İblis artık geldiği yere geri dönmüştür. Baş kahin ayağa kalkar ve yazılı olarak tapınağa sakladığı öğretilerin bir kopyasını İsrail oğullarındaki elçiye vermesi için yardımcısı olan Osaris’e verir. Baş Kahin Apis, Osaris’e)
Baş Kahin Apis: “Osaris! Bu kutlu görevi sana veriyorum. Git ve kaçmak için hazırlık yapan Hz Musa’nın kavmi içinde olan Kenan’lı Netanya’ya bu yazılı belgeyi ver. O’na bu belgeyi canı gibi korumasını ve hiçbir zaman açıp okumaması gerektiğini söyle. Eğer böyle yapar ve kendisinin kalbine ilham ettiğimiz zamanki tüm her şeyi yaparsa çok zengin olacağını belirt.”
03 – Mısır Meydanı ve Netanya’nın Evinin Önü – Dış/Gece
(Osaris Tapınak’tan akşam olunca çıkar ve meydandaki evde oturan ve 2. Ramses’in mecburi izni ile Mısır’dan kaçmak için hazırlanan Kenan’lı Netanya’nın yanına gizli bir şekilde giyinerek gelir. Kapıyı çalar. Buğday renkli, güneşten kızarmış, hafifçe esmer yüzlü ve saçı omuzlarına kadar akmış, sıkıntıdan yüzünde kırışıklar çıkmış Netanya kapıyı endişeli bir şekilde açar. Kahinlerden Osaris’i karşısında görünce çok şaşırır.)
Netanya: Söyle zalim kahin. Bizler artık kurtulup gidiciyiz. Benden ne istersin?
(Osaris koynunda getirdiği gizli öğretileri çıkarır ve etrafına bakarak Netanya’nın elini tutup avucuna verir. Osaris sanki büyük ödül vermişçesine)
Osaris: Sen biz tarafından seçildin. Buradan kurtulacaksın. Ve buradan kurtulduğunda yanında zamanı geldiğinde servete dönüşecek sana verdiğim şeyi istemez misin?
(Osaris bakışları ile Netanya’yı etkiler ve imanca zayıf olan Netanya hemen inanır ve heyecanlı bir şekilde)
Netanya: Evet, neden istemeyeyim. Zaten nereye gideceğimizi bilmiyorum. Bu benim için büyük bir hediye olur. Peki ama bu nedir ve bu kağıt parçası mı beni zengin yapacak?
04 – Netanya’nın Evinin İçerisi – İç/Gece
(Osaris sinirlenerek Netanya’nın gözüne öyle bir baktı ki Netanya bayıldı ve Osaris O’nu hemen içeri götürdü. Kapıyı kapattı. Papirüsteki bilgileri küçümseyen Netanya’yı yere yatırdı ve üzerine İbranice dualar okumaya başladı)
Osaris: Ey yücelerin yücesi karanlığın efendisi. Bu köleye öyle bir hal ver ki bizlerin yeryüzündeki elçilerimizden olsun. O’nun kalbini yıka ve bize köle yap!
(Osaris duayı tamamladıktan sonra koynundan bir iksir çıkarır ve Netanya’nın ağzına birkaç damla damlattıktan sonra Netanya’nın kerpiçten yapılma harabe evin tahta pencereleri birden şiddetle açılıp kapanmaya başlar. Ve içeri simsiyah bir nesne hızla netanyanın ağzından içine girer. Birden ayağa kalkan Netanya ne olduğunu anlayamaz ve öksürmeye başlar. Tüm fikri değişmiştir. Kağıt papirüsleri alır.)
Netanya: Osaris! Tanrı Amon için bana dediğini yapacağım. Peki bana gerektiği bilgileri kimler nasıl bildirecekler?
(Konuşması biter bitmez Netanya’nın arkasında ateşte yanan insan misali, insanı korkutacak kadar kötü olan iki cin belirir.)
Osaris: Arkana bak Netanya!
(Netanya arkasına döner dönmez korkarak geri doğru kendini savurur. Ömründe hiç görmediği varlığı görünce kekelemeye başlayan ve gözleri korkudan büyüyen Netanya buğulu bir sesle)
Netanya: Osaris bu isteği kabul ediyorum. Beni nerde olursam bulacağınızı artık öğrendim. Baş Kahin’in emrindeyim her zaman... Zamanı gelince eminim ki ne yapmam gerekeceği bana bildirilir… Ve bu emaneti ömür boyu koruyacağım ve ölürsem de nesilim boyunca aktaracağım.
05 – Tapınak Yolu – Dış/Gece
(Osaris Netanya’yı etkilediği için kötü bir tebessüm ile Netanya’nın evinden çıkar ve gizlice tapınağa doğru gider. Osaris yol boyunca yavaş yavaş uzaklaşıp kaybolur.)
06 – Mısır Çıkış Kapısı – Dış/Gece
(Mısır çıkış kapısına halk yavaş yavaş gizlice akın ediyor. Allah’ın mucizesi ile Mısır’daki bu ayaklanmayı kimse duymadı. Herkes uykuya daldı. Ve iki gün boyunca uyudular. Bu sürede tüm her şeyi unuttular. Tüm kavim hayvanları ve tüm eşyaları ile Hz Musa’nın Tebliğ’i üzerine kaçmak için hazırlanıyor.. Allah Hz Musa’ya Filistin’e yönelmesini vahyetti.)
Hz Musa: Ey Kavmim! Allah bu geceyi bizim için bir kurtuluş ilan etti. Allah bizimledir ve kimse bundan şüphe etmesin. O sizleri firavunun zulmünden kurtaracaktır. Allah’ın hikmeti ile gidişimizi kimse bilmeyecektir. Bu Allah için kolaydır ve bize lütfudur. Allah bizden Filistin diyarına gitmemizi istiyor. O’na uyun! O her şeyi bizden daha iyi bilendir.
(Halk kendi aralarında konuşur tartışır haldedir. Her yerde şaşkınlığın ifadesi vardır. Çünkü hiç bilmedikleri bir yerdir ve başlarına neyin geleceği de belli değildir. Allah’ın kudretinden şüpheye düşenler oldu ve Hz Musa’ya Benyamin)
Benyamin: Ey Musa! Biz Senin bizlere dediğin Tanrıya inanıyoruz lakin, başımıza bir şey gelir mi? Zira bizlerin bilmediği bir yer. Herkes kuşku içinde.
(Hz Musa bu cevaba sinirlenerek)
Hz Musa: Allah bizimledir. O bizim bilmediklerimizi bilir! O’na teslim olun ve O’na sizi kurtardığı için şükredin ve şimdi herkes buradan çıksın. Allah’ın vaadi gerçektir!
(Tüm halk bu söz üzerine tüm eşyaları, çocukları ve hayvanları ile beraber yola çıkarlar. Süveyş Halici boyunca Kızıldeniz’e yöneldiler.)
07 – Mısır Şehri – Dış/Gün
(Tüm Mısır yattığı derin uykudan uyandı. Her şey normalmiş gibi tüm işlerine devam etti.)
08 – Tapınak – İç/Gün
(Kahin Osaris kendine geldiğinde efendileri İblis’in söylediklerini unutmuştu lakin, Netanya’nın kaçmak istediğini Baş Kahin Apis’e anlattı.)
Osaris: Efendimiz. Geçen gece bana verdiğiniz görevi başarı ile yaptım. Bizlerin öğretilerini Netanya saklayacak lakin, Hz Musa’nın kavmi ile kaçmayı planladığını öğrendim.
09 – Tapınak Dışı – İç/Gün
(Apis ise bu sözü duyunca endişe içinde hızlı hızlı yürüyerek çift atlı, at arabasına binerek firavunun sarayına gitti.)
10 – Firavun Sarayı – İç/Gün
(Apis saraya geldi. Ve askerlerin kontrolünde firavunun karşısına çıkarıldı.)
Baş Kahin Apis: Ey yüce efendimiz Ramses. Geçenlerde kahin Apis’e görev vermiştim. Kenan’lı köle Netanya’nın yanına gitmişti. Ve ondan kaçmak istediği bilgisine ulaştık.Hz Musa ve kavmi ile kaçacaklarını söylüyormuş.
(Hz Musa’nın tebliğinden ve başına gelen tüm olaylardan sonra çılgına dönen 2. Ramses çıldırmışçasına kral koltuğundan kalktı ve askerlerine seslendi)
2. Ramses: Askerler! Çabuk israiloğullarına bakın! Onları kaçmadan durdurun.
(Yanına gelen komutan Nakhtu emri dinledikten sonra boyunu eğip saygı ifadesi gösterdikten sonra koşup saray içindeki diğer askerleri örgütleyip tüm Mısır’a asker gönderilir.)
11 – Mısır Şehri – Dış/Gün
(Tüm Şehir askerler tarafından aranır ve İsrailoğullarından bir iz bulunamayıp yok oldukları anlaşılır.)
12 – Firavun Sarayı – İç/Gün
(Bilgi 2. Ramses’e ulaşınca öfke içinde kudurdu ve haber getiren askeri kılıcıyla kafasına vurarak öldürür. 2. Ramses Emir vererek saray dışında büyük bir ordu kurdurur.)
13 – Saray Önü – Dış/Gün
(Kalabalık orduya komutanlık etmek için 2. Ramses’te gelir. Büyük bir ordu ile Hz Musa’nın peşinden gider.)
14 – Ordu İlerleyişi ve Kızıldeniz Önü – Dış/Gün
(Hz Musa iki günlük yol almıştır fakat, 2. Ramses ile ordusu onları Kızıldeniz’de sıkıştırır.)
NOT: Üzerinde uzun süredir araştırma yaptığım ve tamamen gerçek bilgilere dayalı olacak hem belgesel hem de aksiyon ve korku sineması tadında olacak bu film senaryosu bitmek üzere ve sadece filmin hikayesi ile ilk bölüm sahnesine ait senaryosu verilmiştir. Bu film senaryosuna ait tüm eleştiri ve önerilerinizi siz değerli üyelerden bekliyorum.
deccal adlı korku filminin vizyona kısa süre önce girdiği adamın forumundasınız. kıl payı kaçtı malzeme. 🙂
deccal adlı korku filminin vizyona kısa süre önce girdiği adamın forumundasınız. kıl payı kaçtı malzeme. 🙂
Vizyona giren Deccal ile belirtmiş olduğum senaryo çok farklı konsepte sahip. Belgesel tadında tamemiyle tarihsel ve var olan gerçekler ışığında hazırlanmaktadır senaryom. Cevabınız için de ayrıca teşekkür ederim.