Arkadaşlar merhaba, fazla uzatmadan yeni kısam için kafamdaki taslak hikayeyi paylaşıp, sizin değerli yorum ve önerilerinizle geliştirmek istiyorum,
Çatı Katındaki Günlük*
Babasını kaybettiği için annesiyle yaşayan bir kız çocuğu kaybettiği bir nesneyi* çatı katında aramaktadır. Nesneyi ararken gözüne güzel bir defter takılır. Bu bir günlüktür. Şaşırır, "Güzelmiş" deyip açar, ilk sayfada not tarzı birşey yazmaktadır; "Canım kızım, umarım bu satırları asla okumazsın, eğer okuyorsan da lütfen hemen bırak. Çünkü... çünkü...*" notta bu tarz şeyler yazmaktadır. Kız tabiki şaşırır ama annesinin seslenmesiyle apar topar kapatır, birkaç saniye daha arayınca aradığı nesneyi bulur...
Kız yatağında uzanmaktadır, elinde birşeyle oyalanmaktadır. Sonra aklına dün bulduğu günlük gelir. Hemen kalkar, günlük masasının kenarında durmaktadır, alır ve tekrar yatağına oturur, kapağını açar, ilk sayfada durmadan diğer sayfayı açar ve gördüğü şey karşısında hayretler içinde kalır. İlk başta anlayamaz. Önünde siyah beyaz bir resim durmaktadır. O sırada kafasını hafifçe kaldırıp karşısına bakar. İnanamaz, çünkü sayfadaki resim, şuan görmüş olduğu görüntünün bir kopyasıdır. Kız donakalmıştır. Ürkek tavırlarla günlüğü kendinden uzaklaştırır ve "belkide başında yazdığı gibi bu günlüğe hiç dokunmamalıyım" diyerek hızlıca kitaplıktaki diğer kitaplarının arasına sıkıştırır...
Günler sonradır. Kız yine yatağındadır ve müzik dinliyordur. O anda kitaplıktan kendi kendine günlük kayıp yere düşer. Sesi duyan kız kulaklıkları çıkarıp, yatağının karşısındaki kitaplığın önüne doğru yönelir. Yerde günlüğü görür ve hatırlar, tekrar şaşırır ve günlüğü eline alır...
Bundan sonrasında tıkandım arkadaşlar ama sonu için aklımda bir fikir var, onu da yazayım arayı birlikte dolduralım, onun dışında yukarıda gördüğünüz bazı kelimelerin yanındaki yıldız işeretleri hakkında birkeç açıklama yapacağım;
Sonu; Buraya nasıl ve neden geldi bilmiyorum ama kız bir teras, çatı veya balkondadır. Çok yorgun ve bıkkın bir görünümü vardır vs. göz altları mordur. Elinde yüne günlük vardır. Günlüğü açar, aşağıya bakar, tahmin ettiği gibi aşağısı gözükmektedir resimde, daha sonra hızlı hızlı sayfaları çevirir ve resimde yavaş yavaş yere doğru düşüş gösterilmiştir. (Not: Kızın aklına bir ara, "belki sayfaları çevirirsem geleceği de görürüm" fikri gelmiş ve bunu keşfetmiştir ama nasıl bilmiyorum...) Daha sonra ekrar kararır çığlık duyulur. Son sahnede kız aşağı düşmüştür ve yerde yatmaktadır, kenara da günlük düşmüştür ve günlüğün son sayfası açıktır ve şöyle yazmaktadır; "Çünkü... bu günlük lanetlidir..." vs.
Ben kabaca aklımdaki fikri paylaştım arkadaşlar, henüz ham, geliştirilebilir.
Not1*: İsme hala karar veremedim, Çatı katındaki günlük, Lanetli Günlük vs. olabilir, bu konudaki yardımlarınızı da bekliyorum,
Not2*: Aradığı nesne ne olabilir ona karar veremedim, " " "
Not3*: Günlüğün başında yazılanları kabaca aktardım, geliştirilecek,
Ve son olarak yardımlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkürler......
Kız babasının notunu tam okumasın, aşağı düşüp öldüğünde notun son cümlesi olsun lanetli olduğu, çünkü notun devamının defterin sonunda olması saçma olmuş, okumasını istemiyorsa bunu başına yazması en normali.
Lanetli bir günlükte ulu orta olmasın gizli bi bölme olsun çatı katında. günlüğün saklı olduğu duvardan bi tıkırtı, bir ses ve ya her hangi olağan üstü bir şeyle bulsun yerini. kitapla olan sahnelerde musallat, 3 harflilerdeki gibi görünmeyen bi varlık olabilir, rüzgarlar, eşyaların kendi kendine hareketi gibi... çünkü diğer türlü senaryo zayıf kalır.
Annesini de kullanmaya çalış. mesela eşya aramak yerine çatıkatını temizliyo olabilirler. o varlık anneye bi zarar versin kaza gibi görünen, annesini aşşağıya indirsin yarasını sarsın odasına götürsün o temizliğe devam ederken olağan dışı olaylar olmaya başlasın.
finalde de annesi evde olmasın, alışverişten geliyo olsun. tam evlerinin olduğu sokağın köşesini dönsün kız yere çakılsın. arkada annesi elinde poşetler, önünde kız kanlar içinde, en önde de günlüğün ilk sayfası açık. çekim senaryosuna müdahale gibi olmasında kamera önce anneyle kıza odaklasın sonra günlüğe, karararak çıkışla da vercek jeneriği hoş olur bence 😀
Kız babasının notunu tam okumasın, aşağı düşüp öldüğünde notun son cümlesi olsun lanetli olduğu, çünkü notun devamının defterin sonunda olması saçma olmuş, okumasını istemiyorsa bunu başına yazması en normali.
Evet kesinlikle, teşekkürler. Yoksa baya bi mantık hatası olacaktı, insan bazen ne kadar saçmaladığını fark edemiyor...
kitapla olan sahnelerde musallat, 3 harflilerdeki gibi görünmeyen bi varlık olabilir, rüzgarlar, eşyaların kendi kendine hareketi gibi... çünkü diğer türlü senaryo zayıf kalır.
Sırf 3 harflilere kaymasın diye seneryoda çok değişiklik yaptım, öyle olmasını istemiyorum açıkçası, ama aklımda birkaç ayrıntı var onları da ekleyince hikaye tamamen oraya kayıyor 🙂 Mutlaka başka bir yol bulmam lazım... Neyse eğer başka yolunu bulabilirsem değiştiririm, bakacağız artık
finalde de annesi evde olmasın, alışverişten geliyo olsun. tam evlerinin olduğu sokağın köşesini dönsün kız yere çakılsın. arkada annesi elinde poşetler, önünde kız kanlar içinde, en önde de günlüğün ilk sayfası açık. çekim senaryosuna müdahale gibi olmasında kamera önce anneyle kıza odaklasın sonra günlüğe, karararak çıkışla da vercek jeneriği hoş olur bence 🙂
Peki kızın neden atlamak istediği konusundaki fikriniz nedir? 🙂 Teşekkürler...
Ve sormak istediğim bikaç soru daha var, sayfalardaki resimler hareketli mi olsun, (hareketli olsun derseniz greenscreenle halletmeyi düşünüyorum), sadece resim mi olsun? sadece resim daha etkili olur derseniz, sette gerçek olarak resimleyip, yapıştırmayı düşünüyorum...
resimler hareketli olursa biraz abartıya kaçar gibi geliyor. neden atlamak istediğini verirsen gizemi kalmaz sanki sadece korku bağırmaları ve düşüşüyle gelen çığlık iyi olabilir
kız çatıdan indikten sonra halleri değişsin, hırçınlaşsın. Annesiyle tartışsın, hatta bıçaklamayı düşünsün. (kızı bıçağa bakarken göstersek tamam yani) Annesi duruma kızmaktan ziyade durumdan şüphelensin, yani annenin kafası karışsın. Ve sana ne oldu böyle, babanın da gözlerinde bu bakış vardı ölmeden önce deyip ağlasın.
kız bu ağlama karşısında kafayı biraz toparlasın, gözleri dolsun, hatta dilindeki baklayı çıkaracak gibi olsun ama annesini tokatlayıp "hayırr sen onu benden almak istiyorsun" desin. o benim, ben buldum desin. Anne çıldırasıya meraklansın, ne buldun kızım yalvarırım anlat desin. kız hayattan kopsun, gözlerini tepeye diksin. sahne bitti uşaklar 😀
sahne 3- Dış/babanın mezarı-gündüz(ısındım hehe:DD)
anne ağlamaklı:
-kızım babanla ilgili gerçeği öğrenmenin vakti geldi.
mezarı okşar.
-Babanla çok güzel giden bir ilişkimiz vardı, sonra da sen geldin dünyamıza, dünyamız oldun. Amerikanın keşfi gibi, hep bizimleydin sanki de biz seni henüz tanımıyorduk. İşi de çok güzeldi babanın, kişisel gelişimlerine dikkat eden bir patronları vardı. Bir gün elinde bir günlükle geldi baban, "patron günlük tutmamızı istiyor, bu bizi geliştirecekmiş, öyle diyo" dedi.
Kız günlük lafını duyunca daha bir kulak kabartır.
Daha sonra tüm gece ve daha sonra tüm gündüz günlük tutar oldu, sayfalarca defterlerce günlük tuttu. işini bıraktı, bizimle ilgilenmeyi bıraktı. günlüklerini okumama da izin vermiyordu. söylediği tek şey "en mükemmel günlüğü bulacağım" idi ki zar zor çıktığı dışardan aldığı tek şey de bu defterlerdi.
Zamanla o kadar huysuzlaştı ki, çatıda o daracık yerde yaşar oldu, kimseyi de çıkartmadı ki hala çıkamam ben oraya. bir gece de attı kendini oradan. baban intihar etti kızım.
kız çok soğukkanlı bir şekilde:
ya günlükleri?
anne:
hepsini yakmış ölmeden önce.
Gerçekten güzel fikirler, ama birkaç eksiğiM var;
Elimde "anne"ye aday bir oyuncu yok, olsa da o kadar diyalog vs. söyletmem, ezberletmem zor 😀 , belki anne yerine kızın büyük (çok da büyük değil) bir kız kardeşi olabilir, babasının yaşadıklarını o anlatabilir. Anneleri, babaları öldükten sonra kaçmış veya intahar etmiş olabilir. Hem böylelikle anne-babaları olmayan, garip olaylar yaşan iki kardeş daha ilgi çekici olabilir belki... Bu birincisiydi.
İkincisi, madem @intercapiller'in senaryoya kaçan hikayesi 🙂 uygun, ben onu senaryoya çevireyim ama anlayamadığım birkaç satır var, onları da açıklayabilirse memnun olurum...
kız bu ağlama karşısında kafayı biraz toparlasın, gözleri dolsun, hatta dilindeki baklayı çıkaracak gibi olsun ama annesini tokatlayıp "hayırr sen onu benden almak istiyorsun" desin. o benim, ben buldum desin. Anne çıldırasıya meraklansın, ne buldun kızım yalvarırım anlat desin.
Burada kız "hayırr sen onu benden almak istiyorsun" diye ortada birşey yokken, kendiliğinden mi diyor?
teşekkürler.... 🙂
kızın aklının başından gitmiş olmasını, aklını günlüğün büyüsünün almış olmasını böyle bir çıkışla anlatabiliriz diye düşündüm açıkçası.
o benim ben buldum dediği şey günlük bu arada. çatıda bulmuştu ya onu, bulduktan hemen sonra günlüğün büyüsüne kapılıyor ve ani bir değişiklik yaşıyor.
aslında o replik biraz da yüzük bizim kıymetlimis diyen lord of the rings e gönderme yapıyor...
golluma gönderme yani, o da onu biz bulduk o bisim kıymetlimis, o bize ait diyerek çıldırmıştı :DD
Anladım... 🙂 Peki "anne yerine büyük kız kardeşi"ne ne diyorsunuz?
(Durumu birazcık 3 harflilere kaymaktan kurtardık sanırım, peki kamera gözünden hızlı hareket eden ve fısıldar gibi sesler çıkaran görüntüler alsam, günlüğün kendinin gizemli/lanetli olduğunu yansıtabilir miyim, yoksa yine 3 harflilere mi kayar?)
Anladım... 🙂 Peki "anne yerine büyük kız kardeşi"ne ne diyorsunuz?
(Durumu birazcık 3 harflilere kaymaktan kurtardık sanırım, peki kamera gözünden hızlı hareket eden ve fısıldar gibi sesler çıkaran görüntüler alsam, günlüğün kendinin gizemli/lanetli olduğunu yansıtabilir miyim, yoksa yine 3 harflilere mi kayar?)
kız annesine kızıyor, babasının yokluğundan onu sorumlu tutuyor, günlüğü bulmasıyla da bu nefret hat safhaya çıkıyor çünkü babasına bu denli yakın hissetmemiş daha önce.
şimdi bu dramatolojik(bu kelime böyle mi lan!) yapıyı ablaya uyarlamak istersek çok zorlama olur çünkü ablayı baba için suçlayamazsın, anca minnet duyman gerekir(onca yıl kendisine baktığı için), o zaman işte 3 harflilere mecbur kalırız ki o zaman da tadı kalmaz.
o zaman babasının ölümü de günlük yüzünden esrarengiz bir yolla olsun. babanın akrabaları anneyi sorumlu tutsun. aile içi çatışmada kalan kız kafayı yesin olaylar patlak versin. ve hatta günlüğün başındaki notun sonu silik olsun. kız düşünce yerdeyken yazılar belirginleşsin onu da o varlık yapmış olsun
Peki kızın neden atlamak istediği konusundaki fikriniz nedir? 🙂 Teşekkürler...
Bana soracak olursanız,
- Kızın babası bir bilimadamı olsun ve zamanlar arası geçişle ilgili, parelel evrenler teorisiyle ilgili konular üzerinde çalışmalar yapsın. (bunu bir laboratuvarda, bir de bazı öğrencileriyle olan konuşmalarından anlatmak mümkün)
- Günlük, babasının üzerinde çalıştığı bir projenin ürünü olsun ve babası yeni bir şey keşfetmiş ve daha kimseye söyleyemeden bu zaman kuyusunda aşağı düşmüş olsun. Ama herkes onu öldü diye bilsin.
- Kız, babasını çok seven ve ondan asla ayrılmak istemeyen bir tip olabilir. Bunu bilen babası, günlüğe kızı için bir geçiş kapısı koymuştur. Babasının terastan düşerek öldüğünü biliriz. Kızı da günlükte yaşadığı anın fotoğraflarını görür ve sonunda da babasının fotoğrafını görür. Bu yüzden şöyle düşünür, bu babama kavuşmak için izlemem gereken yol haritası. Bu yüzden kız iki hayat arasında bocalar, hastalanır, uykusuzluk çeker, bundan dolayıdır ki bitkin bir görüntüye sahip olur. Son gücüyle terasa çıkar aşağı bakar ve kendini bırakır.
------------
Arkadaşların önerileri çok güzel ve kafanda belli bir şey oluşmuştur diye umuyorum. Benim anlattığım şekilde ise büyü, cin, kötü ruhlar gibi senin de olmasını istemediğin şeyler böylece kullanılmamış olur.
Sevgilerimle..
Mert PERVİN
Mert senin tavsiye ettiğin baba karakteri bana lost dizisindeki faraday karakterini anımsattı.
yani çok benziyo, günlük meselesi, zamanlar arası geçiş paralel evren meselesi. hatta diziyi biraz da bu mesele ayakta tutuyodu sonra saçmalayarak bitirdiler ya neyse..
bu arada belirtmem lazım şu kısım farklı ve güzel tabi:
" Kız, babasını çok seven ve ondan asla ayrılmak istemeyen bir tip olabilir. Bunu bilen babası, günlüğe kızı için bir geçiş kapısı koymuştur. Babasının terastan düşerek öldüğünü biliriz. Kızı da günlükte yaşadığı anın fotoğraflarını görür ve sonunda da babasının fotoğrafını görür. Bu yüzden şöyle düşünür, bu babama kavuşmak için izlemem gereken yol haritası. Bu yüzden kız iki hayat arasında bocalar, hastalanır, uykusuzluk çeker, bundan dolayıdır ki bitkin bir görüntüye sahip olur. Son gücüyle terasa çıkar aşağı bakar ve kendini bırakır.
"
Peki kızın neden atlamak istediği konusundaki fikriniz nedir? 🙂 Teşekkürler...
Bana soracak olursanız,
- Kızın babası bir bilimadamı olsun ve zamanlar arası geçişle ilgili, parelel evrenler teorisiyle ilgili konular üzerinde çalışmalar yapsın. (bunu bir laboratuvarda, bir de bazı öğrencileriyle olan konuşmalarından anlatmak mümkün)
- Günlük, babasının üzerinde çalıştığı bir projenin ürünü olsun ve babası yeni bir şey keşfetmiş ve daha kimseye söyleyemeden bu zaman kuyusunda aşağı düşmüş olsun. Ama herkes onu öldü diye bilsin.
- Kız, babasını çok seven ve ondan asla ayrılmak istemeyen bir tip olabilir. Bunu bilen babası, günlüğe kızı için bir geçiş kapısı koymuştur. Babasının terastan düşerek öldüğünü biliriz. Kızı da günlükte yaşadığı anın fotoğraflarını görür ve sonunda da babasının fotoğrafını görür. Bu yüzden şöyle düşünür, bu babama kavuşmak için izlemem gereken yol haritası. Bu yüzden kız iki hayat arasında bocalar, hastalanır, uykusuzluk çeker, bundan dolayıdır ki bitkin bir görüntüye sahip olur. Son gücüyle terasa çıkar aşağı bakar ve kendini bırakır.
olayı gerilimden alıp fantastik boyuta taşıyor. hikayeden uzaklaşmış biraz sanki
Peki kızın neden atlamak istediği konusundaki fikriniz nedir? 🙂 Teşekkürler...
Bana soracak olursanız,
- Kızın babası bir bilimadamı olsun ve zamanlar arası geçişle ilgili, parelel evrenler teorisiyle ilgili konular üzerinde çalışmalar yapsın. (bunu bir laboratuvarda, bir de bazı öğrencileriyle olan konuşmalarından anlatmak mümkün)
- Günlük, babasının üzerinde çalıştığı bir projenin ürünü olsun ve babası yeni bir şey keşfetmiş ve daha kimseye söyleyemeden bu zaman kuyusunda aşağı düşmüş olsun. Ama herkes onu öldü diye bilsin.
- Kız, babasını çok seven ve ondan asla ayrılmak istemeyen bir tip olabilir. Bunu bilen babası, günlüğe kızı için bir geçiş kapısı koymuştur. Babasının terastan düşerek öldüğünü biliriz. Kızı da günlükte yaşadığı anın fotoğraflarını görür ve sonunda da babasının fotoğrafını görür. Bu yüzden şöyle düşünür, bu babama kavuşmak için izlemem gereken yol haritası. Bu yüzden kız iki hayat arasında bocalar, hastalanır, uykusuzluk çeker, bundan dolayıdır ki bitkin bir görüntüye sahip olur. Son gücüyle terasa çıkar aşağı bakar ve kendini bırakır.
olayı gerilimden alıp fantastik boyuta taşıyor. hikayeden uzaklaşmış biraz sanki
Zaten amacım tam olarak gerilim değildi, biraz gerilim, biraz macera, biraz da fantastizm ( 🙂 ) Yani yukarıdan da biraz pay çıkarılabilir.