Forum

BÜYÜK DÜŞLER

4 Gönderi
3 Üyeler
0 Reactions
2,511 Görüntüleme
(@gevende)
Gönderi: 23
Başlığı açan
 

Romantik komedi hiç sevmem.
Ama süpriz sonlu "gerçek mi değil mi, var mı yok mu" gibi sorular sorduran hikayeleri çok severim.Bu senaryoyu da sadece "köprü sahnesi ve bağlantıları" için yazdığımı itiraf etmeliyim ki temize çıkayım 😀

Eski ve düzenlemeleri yapılmamış bir senaryo.
Bu kez yorumlarınızı bekliyorum demek gelmiyor içimden nedense 😀

SAHNE 1: KÖPRÜ (HALİÇ) DIŞ/GECE

(Sabaha karşı.Özgür köprüde durmuş ileriye bakıyordur.Bakışları boştur.Sarhoştur)

ÖZGÜR:
Yolun sonuna geldik he? Bu kadar mı yani şimdi.
Herşey bitti mi?

(Yanına bir adam yaklaşır.Sahne boyunca yüzünü göremeyiz.)

ADAM:
Ne yapıyorsun sen?

ÖZGÜR:
Bilmem.Kafam güzel.
(Gözlerini kapatır ve iç geçirerek)
İstanbula bakıyorum, gözlerim kapalı…
(Gözlerini açar.Hafif gülümser)
O dinliyorum du değil mi? Hem gözlerim kapalı nasıl bakabilirim ki?
(Güler.Bir anda gülmesi durur.
Ani bir hareketle köprünün demirine çıkar.Oturur)

ADAM:
(Bir adım daha yaklaşır)
Dur! Yapma.

ÖZGÜR:
Şimdi ben burdan atacağım ya kendimi…
Kendimi intihar etmiş mi olacağım?
(Güler.Bir an durur.Aniden ağlamaya başlar)
Of yaaa!!!

ADAM:
Ne oldu? Derdin ne? Anlat bana…

ÖZGÜR:
(Ağlıyordur)
Ya şimdi burası bokludur yaa! Keşke boğaz köprüsüne gitseydimç.Ya offf!
(Aniden ağlaması durur)
Ama burayı temizliyorlar değil mi? “Büyükşehir çalışıyor” (!)

ADAM:
Gel hadi in oradan.

ÖZGÜR:
Niye? İnip ne yapacam.

ADAM:
İhtihar ederek hiçbirşeyden kaçamazsın.İn hadi.
(Elini uzatır)

ÖZGÜR:
(Bir anda ağlaması durur.Birşey olmuştur.Bir anda ölüm fikri aklında çıkmıştır.Adamın elini tutmak aklına yatmış gibidir.Bir kaç saniye sonra elini uzatır)

SAHNE 2: KAYIKHANE DIŞ/GÜN

AYLİN:
(Gülerek)
İnanmıyorum ya.İntihar falan… Nası düşünürsün böyle bişeyi hala anlamıyorum.

ÖZGÜR:
Bilmiyorum ya.Kafam güzeldi.Çok da fazla bir şey hatırlamıyorum.

AYLİN:
O adam olmasa gerçekten ihtihar edecek miydin?

ÖZGÜR:
(Aylin’in gözlerie bakarak)
Bilmem… Ederdim herhalde.

AYLİN:
(Gözlerini kaçırır)

(Bir sessizlik)

ÖZGÜR:
Pekala.Sen anlat biraz da.

AYLİN:
Neyi?

ÖZGÜR:
Şu Danimarka’daki Türk çocuğu.Neydi adı?

AYLİN:
Deniz.

ÖZGÜR:
Heh…Deniz.
Nasıl tanıştınız?

AYLİN:
(Biraz düşünceli anlatır.Ama gözlerinde biraz da mutluluk vardır.Bir ikilemdedir)

SAHNE 3: MARKET İÇ/GÜN

(Aylin alışveriş arabasını doldurmuş marketin koridorunda yürüyordur.Yanına genç bir adam yaklaşır)

DENİZ:
(ingilizce)
Burada mı oturuyorsunuz?

AYLİN:
(türkçe)
(rahatsız olmuştur.tersleyerek)
Hayır, alışveriş yapmaya geldim.

DENİZ:
(güler)
Onu demek istemedim .
(bir an duraksar.gülümser)
Türk olduğumu nerden anladınız?

AYLİN:
(gülümser)
Bir Türk’ü nerde olsa tanırım.Ne de olsa ben de bir Türküm.
Sadece tanımadığım insanlarla konuşmak pek huyum değildir.

DENİZ:
(Aylin’in tavrı çok hoşuna gitmiştir.Elini uzatır)
Deniz

AYLİN:
(umursamaz tavrını daha fazla sürdüremez.Deniz’den etkilenmiştir.Uzattığı elini sıkar)
Aylin.

SAHNE 4: KAYIKHANE DIŞ/GÜN

ÖZGÜR:
(Kinayeli)
Vay be… Ne romantik.

AYLİN:
(sinirlenerek)
Evet romantikti!

(sessizlik)

AYLİN (devam):
En azından romantiklikten anlıyor.Senin gibi…
(devamını getirmek istemez)

ÖZGÜR:
Devam et… Benim gibi ne? Benim gibi ruhsuz mu? Öküz mü?
Söyle.Dök içini!
Senelerdir tek kelime etmedik zaten.

AYLİN:
(Sakinleşir)
Özür dilerim.Öyle demek istemedim.
Haklısın.Uzun zaman oldu konuşmayalı.
Aslında problemimiz de buydu değil mi?
Konuşamamak…

ÖZGÜR:
Galiba.

(O sırada kayıkhanedeki motorların birinden radyo sesi duyulur)

RADYODAKİ KIZ:
Hayat nedir? Yaşamak zorunda olduğumuz şey mi? Hayır…
Hayat olmasını istediğimiz şeydir.Şimdi de Mor ve Ötesi’nden bir şarkı geliyor.
Hayat…
(fonda çok hafif şarkı duyulur)

(Aylin ve Özgür radyodaki kızın sözlerine kulak kabartmıştır)

AYLİN:
(durgun)
Ne kadar içten söyledi.

ÖZGÜR:
Hayat dedi… Olmasını istediğimiz şey.
Sence öyle mi?

AYLİN:
Bilmem.Galiba değil.

ÖZGÜR:
Ben mesela.Artık hep yanımda olmanı istiyorum ama…

AYLİN:
(Sözünü keserek)
Lütfen…Lütfen
Bu konuyu kapatalım.

ÖZGÜR:
(üzgün)
Sen bilirsin.

(sessizlik)

ÖZGÜR (devam):
Bir resmi var mı?

AYLİN:
(dalmıştır.özgür’ün sesi ile irkilerek)
Kimin?

ÖZGÜR:
Deniz midir nedir.Onun.

AYLİN:
Neden görmek istiyorsun?

ÖZGÜR:
Hiiç.
Sadece seni bu kadar mutlu etmeyi başaran adamı görmek istiyorum.

AYLİN:
(biraz düşünür)
Peki.
(çantasından cüzdanını çıkarır.cüzdanından da resmi.resme biraz bakar ve Özgür’e uzatır)

ÖZGÜR:
(resme bakar.gözlerini kısar.sanki onu tanımış gibidir)

AYLİN:
Ne oldu? Onu tanıyorum deme sakın.

ÖZGÜR:
Yok yaa.Nerden tanıyacam elin Danimarkalı’sını.Pardon Türk’tü değil mi…

Ama… Yüzü yabancı gelmedi.
(Gülüyordur ama kafası karışmıştır)
Türk ya.Ondandır belki.

AYLİN:
(gülerek)
Off… Hala eski soğuk şakaların.
(Aylin’in telefonuna mesaj gelir.Aylin mesajı okur, yüzü biraz değişir)

ÖZGÜR:
Eskiyi özlediğin oluyor mu hiç?

AYLİN:
(telefonunu çantasına koyarken)
Bunu nerden çıkardın şimdi?

ÖZGÜR:
Bir soru sordum.
Eskiyi özlediğin oluyor mu hiç?

AYLİN:
(Duraklar.Önce evet der gibi olur ama sonradan vazgeçer.kısa bir es verdikten sonra)
Hayır.

ÖZGÜR:
Hiç mi?

AYLİN:
Özgür ben…
(sessizlik)
Ben evleniyorum.

ÖZGÜR:
(çok şaşırır.birşey diyemez)

AYLİN:
(üzgün bir şekilde)
Düğün Danimarkada olacak.Buraya annemleri almaya geldik.Alışveriş falan…
Zaten seninle karşılaştığımızda da alışverişteydim.

ÖZGÜR:
(hala şaşkın.üzgün)

AYLİN:
Gitmem gerek.Beni bekliyor.
Herşey için özür dilerim.
(Aylin toparlanıp tam gitmek üzereyken
Özgür’ün sözleri ile olduğu yerde durur)

ÖZGÜR:
Rüyalarımda görürdüm bu günü hep.İkimiz yıllar sonra kaldığı yerden…
Saçma değil mi? Bencede.Rüyaların tersi çıkarmış.Kim demişse çok haklı.
(sessizlik)
Git şimdi.

AYLİN:
(gider)

SAHNE 6: KÖPRÜ (HALİÇ) DIŞ/GECE

ADAM:
İhtihar ederek hiçbirşeyden kaçamazsın.İn hadi.
(Elini uzatır)

ÖZGÜR:
(Bir anda ağlaması durur.Birşey olmuştur.Bir anda ölüm fikri aklında çıkmıştır.Adamın elini tutmak aklına yatmış gibidir.Bir kaç saniye sonra elini uzatır.Kamera yardım eden adamın elinden sahne boyunca göremediğimiz yüzünü gösterir.Adam Deniz’dir.

SAHNE 7: KAYIKHANE DIŞ/GÜN

(Özgür şaşırmıştır.Hala aynı yerde oturuyor ve ileri bakıyordur.Aylin koşarak yanına gelir, tam yanında durur.Özgür başını kaldırır, Aylin’i görür.Özgür’ün yanına oturur.Özgür bir süre tapkisiz bakar.Birkaç saniye sonra ikisi de aniden birbirine sarılır.Özgür Aylin’e sarılırken Aylin’in arka tarafında oldukça uzakta bir adam görür.Adamı yakın plan görürüz.Özgür’e gülümsüyordur.Özgür adamı birine benzetir,gözlerini kısar.Bekleyen adam Deniz’dir.Özgür çok şaşkındır.Aylin Özgür’ü ayağı kaldırır,başını omzuna dayar ve Deniz’in aksi istikametine yürümeye başlarlar.Özgür hala şaşkındır.Yalnızca birkaç saniye sonra arkasını döner ancak Deniz orada yoktur.Şaşkınlığı giderek artmıştır.Önüne döner ve yürümeye devam ederler)

-jenerik-

 
Gönderildi : 22/02/2007 6:37 pm
(@ercin)
Gönderi: 0
 

Abi amma verimlisin,ne kadar çok yazıyosun öyle helal olsun:)Diyaloglarını beğeniyorum çok iyi yazıyorsun.Bide bunlar çok samimi hikayeler çok hoşlar.Böyle gidersen Safa Önal'ı geçip guinness e sen gireceksin:)

 
Gönderildi : 01/04/2007 10:14 pm
(@byparlak)
Gönderi: 0
 

hikayenin sonu harika idi!!! tebrikler!

n/a

 
Gönderildi : 13/04/2007 12:20 am
(@gevende)
Gönderi: 23
Başlığı açan
 

teşekkürler.
elim yettiğince bişiler karalamaya çalışıyorum.

 
Gönderildi : 22/04/2007 2:44 am
Paylaş: