1.Gündüz

(Müşteri (Hayrettin) telefoncuya girer)

HAYRETTİN: Hello
Tezgahtar ERHAN: Hello
HAYRETTİN: Kolay gelsin

(Diğer müşteriler adama bakarlar)

ERHAN: Sagolun efendim buyurun.
HAYRETTİN: Bunu tut.
ERHAN: Neyi ?
HAYRETTİN: Bunu.

(Tezgahtar dikkatlice bakar.Müşterilerde bakar)

ERHAN: Bir şey göremiyorum ben.
HAYRETTİN: Telefonuma bunutut taktırmak istiyorum.
ERHAN: Onun adı Bluetooth efendim.
HAYRETTİN: Pardon. Ondan ver.
ERHAN: Olmaz efendim. Bluetoothlu telefon almanız lazım.
HAYRETTİN: Bi basuru yoksa takın ya.
ERHAN: Takamayız efendim
HAYRETTİN: Ama güzel durur.
ERHAN: Ne güzel durur. Ne diyorsunuz beyefendi ?
HAYRETTİN: Pearcing diyorum. Güzel durur diyorum. Basuru yoksa taksın.
ERHAN: Kim ?
HAYRETTİN: Patronun. Bi de etek giysin.

(Diğer müşteriler ellerinde baktıkları malları bırakarak çıkarlar dükkandan)
(Tezgahtar arkadaki odaya girer)

ERHAN: Abi bir adam geldi, hakaret ediyor. Nerdeyse girecektim, ama önce sana diyeyim dedim.
PATRON: Ne dedi ?
ERHAN: Kıçına pearcing taksın bi de etek giysin dedi.
PATRON: Tanıyor muyum ben adamı ?
ERHAN: Sanmıyorum abi.

(Patronla tezgahtar dükkandan çıkarlar. Hayrettin kapının önünde arkası dönük beklemektedir. İkiside adama girerler tekme tokat. O sırada araya bir grup girer ve ayırırlar)

MÜŞTERİ: Ben size demiştim memur bey.
POLİS: Haklıymışsınız beyefendi. (Dükkan sahibine ve çalışana dönerek) Bizimle karakola kadar geleceksiniz beyefendi. Bu geceyi nezarette geçireceksiniz.

2.GECE

(Kadınla adam yatakta)

KADIN: Ay hemde benim evimde seviştik. İnanamıyorum. Peki ya Erhan gelirse ?
ADAM: Korkma. Nezaretten çıksa anında haber gelecek bana.
KADIN: Senden korkulur.
ADAM: Boşver şimdi sen. Bunu tut.

The End

[email protected]