Çernobil reaktör kazası, 20. yüzyılın ilk büyük nükleer kazasıdır. Ukrayna'nın Kiev iline bağlı Çernobil kentindeki Nükleer Güç Reaktörünün 4. ünitesinde 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında atmosfere büyük miktarda fisyon ürünleri salındığı 30 Nisan 1986 günü tüm dünya tarafından öğrenildi. (wikipedia)
Film reaktördeki kazanın asıl nedenini bulmak için bir prototip geliştirmeye çalışan görevli 3 mühendis arasında geçmektedir.
(D:Demir, Ç:Çağatay, N:Nuri )
BLACK GRASS
(çernobil şehrin adı literatürel olarak "black grass" yani "kara çim" anlamına geliyor)
SAHNE 1- BENZİNLİK (sanal)
Benzinliğe giren arabanın içinde Çağatay ve Demir oturmaktadır. Çağatay arka koltuktaki bond çantayı alır ve bagaja koymak üzere arabadan çıkar. Çantayı bagaja koyar. (Ekran kararır.)
(Geniş planda yükselen bir kamera arabayı çeker. Yakın planda Çağatay’ın çıkışı görüntülenir.. Ayakkabı kadrajı uygulanır. Bagaja çantayı koyar. Çantanın içerden görüntüsü alınır. Bagaj kapanmasıyla sahne kesilir.)
SAHNE 2- BENZİNLİK
Demir, arabadan 15-20 m ön planda olacak şekilde benzinliğe doğru yürür. (Omuz kamera) Gerekirse geniş plandan benzinlik marketinin kapısı açılıncaya kadar hareket devam ettirilir. Market içerisinden kapı açılır. Tripod yataylanmayla market sahibinden sigara almaya dek devam eder. Market gözünden 1 adet PallMall istenir. Yakın planla yüz kaşıma..
Marketten ayrılma ve arabaya doğru el cephesinden yoğunlaşma.. Kapı açılışı (dışmekan). Kapanış.. (araba içinden).
Kontak, vites hareketleri ve gaz sesi.. (araba içinden) Arkada bond çantayı bi şekilde görüyoruz. Egzos.. Geniş planda yükselen kamera.. Benzinlikten çıkış..
SAHNE 3- SEYİR VE ARABA İÇİ
Geniş planda arabanın geliş ve gidişleri farklı güzergahlardan kesmeler ile verilir. Araba stabilize bir yola girer.. Çağatay’ın sıkıntılı halleri ve rahatsızlığı, ellerine ve yüzüne yakın planla gösterilir. (Bu sahne trafiğe güvenli bir ortamda araba kaportası üzerinden ARABA HAREKETLİYKEN cam arkasına netleme yapılarak verilir). Araba yavaşlayarak trafik ışıklarında durur. Stabilize yoldan çıkar. (Araba ön plandan ışıklara yaklaşır. Işıklarda, yeşilden kırmızıya geçiş yapılır. Yan planda ise durur.)
Araba içinden ARABA SABİTKEN sol koltuk ve sağ koltuk netlemeleriyle karşılıklı şu diyaloglar geçer;
Ç: Bunu yapmak zorunda mıyız?
D: Neyi yapmak zorunda mıyız? Rutin toplantı işte..
Ç: Peki ya şüphelerinde yanılıyorsan. Bunu düşündün mü hiç?
D: Hay bu ışıkları buraya takanın!! Karşı tarafa iki defa yeşil ışık yandı, hala bizimki kırmızı!
Ç: Muhtemelen yazılımın zamanlama kodlarında hata vardır. Belediyeler bu tür şeylere dikkat etmiyor pek.
D: Yanlış zamanda yanlış yerde desene sen şuna! Patlamada böyle bir şeydi. Yazılımın zamanlama çizgisi tüplerin çıkış verileriyle örtüşüyordu. Sadece bir tüp fazlaydı. Buda zamanlama çizgisinde bi fark yarattı işte. Şu an burda olmasak, yani bu araç burda bekliyor olmasa, -1 kuralına göre herşey yerine oturur.
Ç: Hiçbişey anlamadım.
D: Boşver.
Işıklardan çıkış, arka plandan yavaş karartmayla verilir.
SAHNE 4- BANK (veya SAHİL)
Araba bir banka doğru yaklaşır ve durur. Bankta oturma sahnesi, yer yer ayağa kalkma, sigara yakma.. Aks kuralına göre cepheden sabit kamera ile diyaloglar verilir.
D: Tarık Bey’e saat 9:00a kadar açıklayıcı bir gerekçeyle geleceğimi söyledim. İşlerin neden bu kadar yavaş gittiği hakkında bilgin var mı ? Bu işe hayatımı verdim.. 2 yıldır biz ne yapıyoruz Allah aşkına? Elimizde hala somut bir şey yok!
Ç: Elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Ama sonuçta bu olay, geniş kapsamlı bir proje! He deyince olmaz ki!! Fizibilitesi var.. Projesi var.. Eylem planı var.. İğneden ipliğe herşeyi hesaplarsın.. Sirkeciden akşam simidi almaya benzemez.. Herşeyin yolunda gittiğini kabul etsen bile denemesi bedava değil bu işin. Prototipi denemek saatte 2.5 RÖNTGEN’LİK bir doz seviyesi demek.. 160 CURİ’LİK (qüri’lik) bir iridyum kaynağıyla çalıştığımızı unutmayalım. Kontrolsüz bir seviye Borçka’dan Ardeşen’e kadar herşeyi havaya uçurur. Riskleri göz ardı edemeyiz. Elimizde anlamsız rakamlar var. Uygun bir fonksiyon ise hala yok..
D: Bu iş bize ihale edilmeden önce böyle demiyordun ama.. Herşey çok iyiydi, Noldu? Şimdi Riskler mi girdi işin içine?
Ç: Hayır Demir!! Riskler başından beri vardı. Projede sayıların oluşu başlı başına problem zaten.. Sayılar hiçbir işe yaramaz.. 0, 9, 1, 7 kağıt üzerinde hiçbir anlam ifade etmez.. Bunların kombinasyonu önemli. Zaten rizikoda burda..
1255 811823525 1519231124
LEE HARWEY OSWALD Bu öğrendiğim dillerden sadece birisi..
Bunlar benim işim değil. Bu işe başlarken bir görev dağılımı vardı.. Sağlamlık.. Süreklilik.. Analiz.. Analizden gelen kombinasyonlar, süreklilik fırınında pişecek ve sağlam bir ortamda reaktöre verilecekti. Böyle değil miydi?? Kombinasyonları bilmeden böyle bi reaktörü kaldırabilecek bir fırın yapamam.. Tabi pişen bir simitte olmuyor haliyle.. 0 0 0 0 ve 0 risk! Senin isteğin böyle bir şey. Eric Cantona’yı çağır..
D: Nuri bu işte bu yüzden var. Kodları pişirmek için başka bir mühendise bu işi satarsa def çalıp oynatırlar bizi..
Ç: Sanmam abi. Sen sadece sakin olmaya çalış. Neden hala kodları çözümleyemediğini sor.
Fazlada ileri gitme. Anlıyorum. Süre daraldı. Üstünde bir yük var. Ama sakin olmalısın.. Altı üstü rutin bir değerlendirme yapacağız.. Yalnız bu sefer daha steril bir yer seçelim.. Son günlerde çok şüphe çekiyoruz.
D: Bu son işim zaten. Bu kadar çetrefilli olduğunu bilmiyordum.. Zaten bu son toplantımız. Akşam Tarık’ın kokteylinde “varım” veya “yokum” diyeceğim. Üçüncüsünü düşünmüyorum..
Ç: Hadi o zaman (saate bakarak).. Metruk bi yer seçsek iyi olurdu gerçi sen bi plan yapmışsın..
D: Uçuş planı…
FİNAL – YÜKSEK TEPE
Nuri yol kenarında elinde bond çanta ile beklemektedir. Araba içinden Nuri’ye yavaş planda yaklaşılır. İçeri girer. Hiç konuşmaz..
TEPE
Netleme tepeden ıssız bir alana yapılarak atmosfer oluşturulur. Kamera yere konarak ayaklardan çıkış planı gösterilir. Tepe açıdan konuşma yapacakları alana gelirler.. Yakın plandan Demir sorgulamaya başlar:
D: Kombinasyonlar hala elimizde değil. Yukarıdan ciddi baskı var.
Nuri, ani bir refleksle çantayı kapatma eylemiyle sahnelenir. Çağatay’ın örnekleme yaptığı kağıdı bond çantaya koymuştur.
N: Kombinasyonları bitirdim. Sorun kombinasyonlarda değil. Asıl sorun simülasyonu modelleyecek bilgisayara sahip olamamamız.
D: Ne yani milyon dolarlık bir projenin parçasıyız. Bizi yavaşlatan bilgisayar mı şimdi? Altı üstü 125 KBLık bir notepad dosyası ile çalışıyorsun..
N: Ordan bakıldığında problem yok gibi görünüyor. Fakat bunların indirgenmesi, kombinasyonu 125 x 10125! demek oluyor. En iyi bilgisayarla saniyede 5 GHz işlem yapıldığını düşünürsek, böyle bir simülsayon kafadan 3 yıl eder. Ve üstelik kimseden yardım almadan.. Tek başıma!!!
D: Belkide bi Einstein bilgisayarı buldun, simülasyonu bitirdin ve iyi bi paraya da sattın!! Böyle bir şey olabilir mi Nuri?
N: Sorumluluğumu biliyorum. Kimseye eyvallahım olmaz.. Ülkeme de ihanet etmem.. Başka şeylerle gel bana Demir! Buraya bunun için mi geldik?
Ç: Hangi ülkeden bahsettiğini öğrenebilir miyiz?
D: Ulan Allah’ın belası! Burda Hacivat-Karagöz oynamıyoruz! Bu çantada neler bittiğini bilmiyor muyum sanıyorsun ha!
Demir çok sinirlidir. Döner kamera sistemiyle Nuri diz üstü çöktürülmüş. Kafasına silah dayanmıştır.
N: Neden bu kadar üzerime geliyorsun? Tek sorun sadece kombinasyonlar mı?
D: Ne dedin sen?? Söyle bakayım ne dedin sen??
N: Allah’ın belası yerinde sadece kodların çözümlenmesi mi bay doğru??
Ç: Hadi lan ordan! Prototip dahil herşey bitti.
Demir’de bir şaşkın duruma düşme duygusu yakın planda.. Bekleme.. Ve Çağatay’a karşı hızla yürüyüp kafasına sıkma..
Ekranda ani bir siyah…
KAPANIŞ SEKANSI
Demir’le Nuri arabadadır. Hızla oradan uzaklaşırlar.. Geniş planda arabanın kayboluşu çekilir ve yazılar çıkar..
senaryoyu filme alabileceğimiz; oyuncu(lar) aramaktayız.
Kocaeli Bölgesi ' nden düşünen arkadaşlar Pm atabilir.