Forum

Birinci Tekil Şahıs

8 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
2,441 Görüntüleme
(@tgygntkn)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Yazmaya başladığım içinde oldukça devrik cümle olan(tercih ve zevk meselesi) bir hikayem.Aslına bakılırsa ileride senaryolaştırıp çekmeyi düşündüğüm de bir hikaye.Son olarak yorumlarınıza bırakılmış da bir hikaye 😀

________________________________________________________________

BİRİNCİ TEKİL KİŞİ
BÖLÜM-1
(hepimiz diğerleri gittiğinde tekil hayatlarımızı yaşamak zorunda kalırız.)

Günlerden pazar,saat ise 10'u gösteriyordu.O kalktı ama nerden? Tabi ki de yatağından,hem de yavaşça,sakince.Dışarı bakmaya yeltendi,sonra vazgeçti.Perdeleri hala kapalıydı,yüzünde hala uykunun izleri,kapıya yöneldi.Sonra alarmı çaldı saatinin.Saate dönüp baktı,saat hala 10'du.Tam şaşıracaktı -ki mimikleri hazırlanmıştı çünkü- hatırladı birden,saati bozuktu.Aldırmadı ne de olsa susar diyip kapıyı açtı.

Günlerden pazar,o evdeki her saat 10'nu gösteriyordu.Unutkan birisiydi ya da O unutmak istiyordu hep.Hatırlamak sıkıcıydı ona göre ve de her zaman acı getirirdi hatırlamak.Hiç bir şey yapmadan televizyon izliyordu.Tek kişilik özel bir koltuğu yoktu televizyon izlemek için,olmadı da hiç bi vakit.O'na göre uzun sayılabilcek bir çekyatı vardı ve her pazar günü ona uzanıp televizyon izlerdi.Aslına bakılırsa size bir sır vermeliyim.O ,yıllar önce günleri saymayı bırakmıştı.Bu yüzden o evdeki her takvim yaprağı pazar gününü gösteriyordu.

Televizyon izlemek sıkıcı gelmiş olacak mutfağa yöneldi.Bir şeyler yerdi belki.

Kapı çaldı,o mutfaktaydı.Önce kafasını uzattı mutfağın kapısından,sanki öyle yapınca görecekmiş gibi,ama O bunu yapmayı seviyordu.Kapıya yöneldi,üstünü başını düzeltti ama aramızda kalsın üstünde pazar pijamaları vardı.Sanırsam onlarda yıllanmışlardı.Alış veriş yapar ekonomiye can verirdi aslında ama O,evdeyken bunları giymeyi seviyor ve o pazar gününü anımsayıp mutlu oluyordu.Kapıya vardığında dikkatlice gözlerini deliğe götürdü.Sonra kafasını geriye çekip "bu da kim" bakışı atıp ellerini iki yana açtı.Bunu yapmak ona çok sevdiği bir dizi olan Çocuklar Duymasındaki Haluk'un hareketini hatırlatıyordu.Ve O Haluk'un fanıydı.Tam bir taş fırındı.Tekrar gözünü deliğe götürdü ama kimse yoktu kapısında.Tam aşağıdan çaldılar herhalde diyip geri dönmüşken zil yeniden çaldı.Ama ses kapıdan değil de kapıya yakın dolaptan geliyordu.Gitti dolabı açtı.Telefonunu gördü.Sonra hatırladı ki bu alarmı kendisi ayarlamıştı,sırf bu sahneyi yaşamak için.Alarmı kapattı mutfağa yöneldi.

Açacak çiçekler var kıştan sonra!

 
Gönderildi : 19/09/2009 3:51 pm
 arc
(@arc)
Gönderi: 24
 

arkadaşım bu hikaye bir adamın uyanmasını ve dolabındaki telefona bakmasını anlatıyor. eğer bunu senaryolaştırıp film yapmak istersen kimse bundan hoşlanmayacaktır 😀

senaryoyu bırakıp hikaye, öykü, roman yazmalısın bence. zira sıkmadan okutuyorsun.

 
Gönderildi : 20/09/2009 5:02 am
(@tgygntkn)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

yok amacım senaryo yazmak değildi zaten 😀 bu ilk bölümü çok kopuk bi yerde kaldı.devamıyla birleştirmek ve tekrar elden gerçirip gerçekten çekmek istiyorum 😀 hoşlanan olur mu bilemicem ama onu da o zaman görücem galiba 😀

Açacak çiçekler var kıştan sonra!

 
Gönderildi : 20/09/2009 12:40 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
 

"O kalktı ama nerden? Tabi ki de yatağından..." bu an benim koptuğum andır 😀

Yazının başlangıç tarafı hoş... Devamını okumadan tam olarak yorum yapmak zor ama bu başlangıca göre hikayenin devamınında eğlenceli olacağını tahmin ediyorum 🙂

 
Gönderildi : 20/09/2009 1:03 pm
(@tgygntkn)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

sağol sylar_lo 🙂

Açacak çiçekler var kıştan sonra!

 
Gönderildi : 21/09/2009 5:01 pm
(@btatar)
Gönderi: 0
 

Bence bunu filmleştirmek çok klas bir hareket olur çünkü senaryolaştırılabilirlikten alabildğine uzak bir hikaye. Çekmezsen ben çekeyim 😀

http://www.birkantatar.com

 
Gönderildi : 23/09/2009 3:12 pm
(@tgygntkn)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

daha bu ilk bölümü:) tam anlamıyla bittiğinde sanki biraz çekilebilrmiş gibi olucak ama bi bakalım 😀

Açacak çiçekler var kıştan sonra!

 
Gönderildi : 23/09/2009 11:06 pm
(@tgygntkn)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bu da ikinci bölümü arkadaşlar

Bölüm-2

Mutfakta çok fazla bir işi yoktu zaten ama nedense epey oyalanmıştı orda..Yaptığı bir sandiviçti o kadar.Büyük bir kibirle mutfaktan çıktı ve salona geçerken kapıya tekrar baktı.Az önce yaptığı oyun geldi aklına.Duraksadı ve o pazar gününü hatırladı...

-PAZAR 2001-

Sabah yağmurla uyanmıştı.Ev olması gerekenden daha sessizdi.Saatin alarmına uyanmamıştı,kalktığında saat 10'a 20 vardı.Yeni evlenmişti ve bir işi yoktu ve o yüzden bu kadar geç kalkıyordu.Yataktan kalktığında perdelerin açık olduğunu gördü.Eşinin kalkmış olabilceğini düşündü.Aynaya bakıp saçını başını düzeltti ki henüz 1 aylık karısının karşısına ne zaman olursa olsun yakışıklı çıkmak istiyordu.Kendiyle biraz ilgilendikten sonra kapıyı açtı ve önce salona baktı.Ardından antreye geçip mutfak yolunu tuttu.Sessiz sessiz gidip arkasından sarılmayı hesaplıyordu...

GÜNÜMÜZ

İç geçirdikten sonra yoluna devam edip o uzun çekyata oturdu.Çekyatın tam karşısında bir televizyon vardı,televizyonun iki yanında vitrinler ve sağdaki vitrinin tam karşısında yani çekyatın sağında bir boşluk vardı.Tam da o iki kişilik özel koltukların sığabileceği uzunlukta.Çekyata oturduğunda televizyonda kadın programları vardı.Tabağına koyduğu sandiviçi az önceki burukluktan eser kalmamış bir şekilde,keyifle yemeye başlamıştı ki televizyon da aniden son dakika haberi girdi.Haberi veren spiker kadındı.Saçları omuzunu biraz geçiyor ve siyahtı.Teni beyazdı,bir kolye takmıştı,ufacık,ekrandan çok zor görünecek şekilde.O,spikere takıldı,yemeyi kesti,büyük dikkatle onu dinelemeye başladı.Gözüne çarpmıştı o ufacık kolye.Kolye!!Bu yıllar önce taksimden satın aldığı kolyeye çok benziyordu...

-PAZAR 2001-

Mutfağa baktığında da kimse yoktu.Biraz olsun endişelenmişti.Herhalde markete çıktı kahvaltılık almak için diyip dolabı açtı ama dolap ağzına kadar doluydu.Sanki birşeyler oluyordu.Mutfaktaki sandalyeye yavaşça kendini bıraktı ve masadaki notu gördü.Notun yanında bir kolye vardı.O kolyeyi evlenmeden önce takmıştı ona.Ve aldığı en değerli hediye oalrak görüyordu.Ufacıktı,uzaktan çok gözükmezdi.Bir melek vardı kanatlarını açmış uçmaya hazır bir melek.Gümüş rengi ama gümüş değildi.Pahalı da değildi aslında amA değerliydi.Önce kolyeyi eline alıp baktı,endişesi artmıştı.Nota gözü ilişti ve kolyeyi bırakarak kağıdı eline aldı.İlk cümlesi "Yavuz..sevdiğim," di...

GÜNÜMÜZ

Spiker heyeceanlı bir şekilde haberi veriyordu ama O kolyeye takılmıştı.Ne kadar güzel diye iç geçirdi,hüzünlendi.Bu sabahki ikinci hüzünlenişiydi bu ve hiç hayra alamet değildi.Hiç böyle olmazdı,acaba günlerden ne diye sorular sormaya başladı kendine.Merak içindeydi.Hergün pazardı o evde ve saatler daima 10'u gösteriyordu.Ama şimdi merak etmişti.Bugün günlerden neydi?Spikerin söylemesi umuduyla onu dinlemeye devam etti.

SPİKER:Evet sayın seyirciler bu son dakika haberiyle yayınımızı kesmek zorunda kaldık.Gelişen haberlerle tekrar birlikte olacağız.Yayınımız şimdi kaldığımız yerden devam ediyor...

Açacak çiçekler var kıştan sonra!

 
Gönderildi : 23/09/2009 11:08 pm
Paylaş: