Erken uyanıyorum sabahları.Bir süre gözlerimi tavana çakıp bekliyorum.Daha sonra kolumu havaya kaldırarak,sağ tarafında yattığım yatağımın sol tarafına uzatıyorum.Bir müddet yokluyorum orayı.Orada Hiçbir şeyin olmadığına kendimi inandırmak istemediğimden dolayı uyuşuk hareketlerle kafamı devirip yatağın sol kısmına göz gezdiriyorum. Sonra zor da olsa inanıyorum orada hiçbir şey olmadığına... Belki kendime peluş bir ayıcık almalıyım diye düşünüyorum.Sonra bu fikri saçma bulup vazgeçiyorum. Ardından sanki birisi yatağın gıcırdamasını duyacakmış gibi usul usul kalkıyorum yataktan. Minik adımlarla banyoya doğru ilerliyorum. Bir süre sonra banyo kapısından sızan ışığı farkediyor, heyecanlanıyorum. Bir an yüreğim ağzıma geliyor. Hemen banyo kapısına ulaşıp sağ elimle kapıyı tıklatıyorum. Hiç ses gelmiyor. Bir umutla tekrar tıklatıyorum. Yine ses gelmiyor. Bende usulca kapının koluna uzanıp,kapıyı açıyorum. İşte o anda farkediyorum, banyonun ışıklarını gece açık bıraktığımı... Sinirli ve sıkıntılı bir halde lavaboya eğilip yüzümü yıkıyorum.Sağ elimi uzatıp yan taraftan uzun süredir kullandığım yeşil renk havlumu alıp yüzümü kuruluyorum.Daha sonra doğruluyorum ve üzerimde bulunan tişörtü çıkarıyorum.Geriye doğru birkaç adım atıyorum ve aynada açıyı yakalıyorum. Bende eksik olan şeyi arıyorum ayna karşısında dakikalarca... [Part-1 Sonu]
- Ben Burak. Şuan 17 Yaşında Lise Son Sınıf Öğrencisiyim.Bu da Az Önce Denk Geldiğim Bir Ara Karalamış Olduğum Yazının Bir Bölümü. Eleştirilerinize Açığım Elbette (Yazım Kuralları Konusunda Sıkıntılar Olabilir. Affola 😉 )
kardeşim bu daha çok kitab dilinde olmuş seneryolar biraz daha farklıdıe
OYUNCU YAZAR YÖNETMEN
bana ulaşabiliceğiniz iletişim adresleri
https://twitter.com/ERENCIFTCI
https://www.facebook.com/derdibilinmez1
[email protected]
EREN ÇİFTÇİ
istanbul