SAHNE 1/ GECE/ İÇ MEKÂN
Hamdi gece çok yorgun bir şekilde eve gelir üzerini bile değiştirmeden kendini yatağa atar.
SAHNE 2/GÜNDÜZ/ İÇ MEKÂN
Sabah olduğunda Hamdi’yi Asım uyandırır. Asım bodoslama bir karaktere sahiptir.
ASIM: ‘’lan şşşşt Hamdi olum uyansana saat kaç oldu aloooo’’
Hamdi irkilerek uyanır. Bu arada Asım Hamdinin başına dikilmiş hadi olum kalksana, uyansana’’ tarzı cümleleri tekrarlayıp duruyordur
HAMDİ: tamam tamam kalkıyorum diyerek geçiştirmeye çalışır.
ASIM: ‘’Hamdi hadi kalk bak gardaş, suyu kesmişler duş alamadım.Ben faturayı yatırmaya gidiyom sende kalk bakkaldan ekmek alda gel tamam’’
Hamdi yine geçiştirmek için olur gibisinden şeyler söyler.
ASIM: ’ bir saate gelirim bak he ona göre kahvaltıyı hazırla’’
Asım çıktıktan sonra Hamdi tekrar uykuya dalar. Yaklaşık 1 saat sonra Hamdi Asım’ın sesiyle irkilir
ASIM: ‘’ohooooo Hamdi ya sen hala yatıyon mu? Biz de evde kahvaltı yapıcaz diye ümitleniyoruz beyzademiz hala uykuda ‘’ diye söylenip duruR.
HAMDİ: TAMAM YAHU GİDİYORUM EKMEK ALMAYA İŞTE der ve çıkar
SAHNE 3/ GÜNDÜZ/ DIŞ MEKÂN
Hamdi bakkaldan 3 ekmek aldıktan sonra eve döner. Yolda karşıdan karşıya geçerken bir araba acı acı fren yapar. Kamera havada ki ekmek poşetini gösterir.
SAHNE 4/ GÜNDÜZ/İÇ MEKÂN
Hamdi ilk olarak gözlerini yavaş yavaş açar. Nerede olduğunu kestirmeye çalışır. Kısa bir süre sonra etrafını beyaz önlüklü kişiler toplanır
HAMDİ: ’ Asım bana ne oldu
ASIM: Hamdi sana araba çarptı. Uzun zamandır komadaydın yeni uyandın.’’
HAMDİ: ‘’ ne kadar uzun zamandır. Ne oldu da komaya girdim ‘’
ASIM: ’ seni bakkala göndermiştim bilmiyorum hatırlar mısın? İşte o zaman sana araba çarptı. 18 senedir de komadasın gardeş.’’
HAMDİ: ‘’Nasıl yani şimdi ben 18 senedir uyuyor muydum ?’’
ASIM: ‘’Aynen gardeş’’
HAMDİ: ’Peki, neden bir tek sen varsın şimdi burada. Annem babam filan nerde ?’’
ASIM: ‘’Hepsini anlatacam az sen bi kendini topla anlatırım ‘
Hamdi geçen süre zarfında fizik tedavi ve psikolojik tedavi görür. Geçen süre zarfında sürekli Asım’a neler olduğunu anlatması için baskı yapar. Asım daha fazla dayanamayarak her şeyi anlatmaya başlar.
SAHNE 5/GÜNDÜZ/ İÇ MEKAN
ASIM: Tamam Hamdi ne merak ediyorsan söylicem ama teker teker sor tamam mı? ‘’
HAMDİ: tamam tamam. Şimdi söyle bakalım annem babam nerede?
ASIM: ‘’ baban pasajdaki dükkânda şimdi patron izin vermediği için gelemedi kaç gündür’’
HAMDİ: ne patronu lan babam zaten kendisi patron’’
ASIM: ‘’Patrondu abicim. Sen komaya girmeden önce, adam senin hastane masraflarını karşılamak için ne var ne yok sattı. Şimdi el âleme çalışıyor.’’
Hamdi’nin yüzünde üzüntü ile karışık şaşkınlık vardır. Bir süre sustuktan sonra
ASIM: lan ne adamsın sen ya adamakıllı ölmeyi bile beceremiyorsun.
HAMDİ: Asım ağır konuşuyosun be, peki annem nerde o niye gelmedi
ASIM: ’Senin yarım bıraktığın işi annen tamamladı
HAMDİ: Nasıl yani
ASIM: Necla teyze vefat etti’’
HAMDİ: ‘’Ne vefat mı etti ne diyosun lan sen ne vefat etmesi’’
ASIM: ‘’Dayanamadı gardaş, bunca şeye dayanamadı gitti. Hem öldüğü iyi oldu. Seni görüp her gün üzülüp kendini paralamaktansa vefat etmesi iyi oldu. ‘’
Hamdi daha fazla dayanamaz ağlar. Bir süre sonra Asımdan annesinin mezarına götürmesini ister mezarı başında dua ettikten sonra oradan ayrılır.
SAHNE6/GÜNDÜZ/ DIŞ MEKAN MEZARLIK
Mezarlıktan çıkarken…
HAMDİ: ‘’ peki, melike nerde o neden hiç gelmedi yanıma ‘’
ASIM: ’Niye gelsin ki’’
HAMDİ: ‘’ ne demek niye gelsin ki nişanlısıyım ben onun bak kaç gün oldu. Kaç yıldır komadaymışım İnsan bi merak edip gelmez mi? hiç mi özlemedi beni? ‘’
ASIM: ‘’ şimdi ilk önce şunu söyleyim o senin nişanlın değil, nişanlındı. O da bekledi seni 3 5 yıl ama dayanamadı tabi başkasıyla evlendi’’
HAMDİ: ’ ne evlendi mi? Nasıl yapar bunu bana. Evi nerde bana hemen adresini ver gidip konuşcam onunla’’
ASIM: ‘’ dur oğlum bi dellenme hemen ne konuşcan boyun kadar çocukları var şimdi. Ulan ne adamsın ya hem ölmeyi beceremiyon hem de şimdi kalkmış başkasının düzenini, mutluluğunu bozacan otur oturduğun yerde be .’’
Biraz sakinleştikten sonra
HAMDİ: peki, o zaman son bir kez görsem uzaktan ‘’
Asım olur anlamında kafasını sallar.
SAHNE7/ GÜNDÜZ/ DIŞ MEKAN
Melike’nin evinin önünde uzaktan melikeyi izlerle kapının önünde çamaşır asar.
SAHNE8/ GÜNDÜZ/ İÇ MEKAN
Pastane de oturmuşlardı. Çay içerler. Bu arada Hamdi masadaki gazeteyi eline alır. Gazete Amerika’nın Arabistan’a açtığı savaşta ölen sivillerle ilgili haberi gördü. Birden çay genzine kaçmıştı. ‘’Amerika ve Arabistan savaş halinde mi ?’’
ASIM: He ne oldu çok mu umrunda
Hamdi: ‘’ neden olmasın ki, başka neler oldu peki dünyada ‘’
ASIM: ’Filistin ortadan kaldırıldı abicim artık orası tamamen İsrail toprağı. Sonra Suriye de Esat devrildi ama hala iç savaş sürüyo yüzlerce kişi ölüyor her gün.’’
HAMDİ: ’Vay be zaman hakketen çok değişmiş üzüldüm bütün bu olanlara’’
ASIM: ‘’ üzüldün mü? Sallama şimdi sen bu olanları hiç umursamazdın ki ne Filistin ne Suriye daha doğrusu dünya üzerindeki hiçbir zülüm seni ilgilendirmedi. Filistin’e giden gemide bile suçu bizimkilerde bulmuştun ne işleri var savaş yerinde demiştin ne çabuk unuttun bunları. Şimdide karşıma geçmiş üzüldüm diyosun külahıma anlat sen onları be ‘’
Hamdi, asımın neden bu kadar çok ters tepki verdiğinin şaşkınlığını yaşar. Bir süre daha Asım laflarını saydırmaya devam eder. En sonunda tekme tokat cafenin orta yerinde girişir Hamdi’ye. Hamdi sadece dur vurma etme tarzı şeyler söylemeye çalışır. Tam bayılacak gibiyken birden gözlerini açar. Hamdi yatağındadır. Başında Asım dilimiş “ekmekleri aldın mı?
Hamdi bir süre sessizce bekler. Asım tekrardan “ sana diyorum aldın mı ekmek. Bir ses ver hele”der.
Hamdi biraz düşünüp ‘’ yemişim ekmeğini lan hadi bugün kahvaltı ısmarlıyorum sana ‘’
‘’ kahvaltı mı? Sen? Oğlum ne oldu sana başına bir şey mi düştü’’
‘’ üzümünü ye bağını sorma ‘’ deyip evden çıktılar