Forum

Bir Kadın Susarsa

8 Gönderi
5 Üyeler
0 Reactions
1,960 Görüntüleme
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Adam bütün haksızlıklarına rağmen yüksek sesle bağırdı. Bağırdıkça gerçek düşünceler bir rüzgar gibi odaya yayılıyor, öfke dolu nefesi kadının saçlarını hafif dalgalandırıyordu. Ardı arkası kesilmeyen hakaretler bir süre devam etti.
Kadın sustukça adam daha da cesaretlenip kontrolden çıktı. Küfürler devam etti, bilinç altında biriken her şey gün yüzüne çıkmıştı artık...Ruhu yorgun kadın susmaya devam etti. Ardından topuklu ayakkabılarını giyip dar sokaklara doğru yürümeye başladı.
Kadın bir daha dönmeyeceğine dair sessiz ve derin bir söz verdi içinden...Adam her erkek gibi öfkesini bile daha tamamlamadan pişman olmuştu bile. Söylediği ağır sözlerin önemi yoktu. Pişmansa kadın affetmeli ve yeniden sarılmalıydı ona sorgusuz...Adam pişmanlık dolu adımlarla aynı sokaklara attı kendini...
Unuttuğu bir şey vardı. Bir kadın bütün şiddete ve haksızlıklara rağmen sadece susuyorsa artık yapılacak bir şey yoktur.
Bir kadın susarsa...
Bir kadın susarsa...
Bilmiyorum. Tek bildiğim dönmedikleri...

Fırat Onur Altay

 
Gönderildi : 10/09/2014 5:30 pm
(@kuzeydeniz)
Gönderi: 0
 

Bir kadın susarsa toprak susar, kuşlar uçmaz, deniz dalgasını yitirir, gökyüzünün maviliği, güneşin sıcaklığı gider...
Bir kadın susarsa evren durur.
Ama, ruhların ve bedenlerin yaratıldığı günden bugüne; insanlık tarihi bir kadının sustuğuna şahit olmamıştır.:))))
Sevgiyle...

======================
www.e-senarist.com
[email protected]

 
Gönderildi : 10/09/2014 6:06 pm
(@sataman)
Gönderi: 0
 

İkinizde süperdiniz arkadaşlar 🙂

 
Gönderildi : 10/09/2014 7:17 pm
(@kuzeydeniz)
Gönderi: 0
 

İkinizde süperdiniz arkadaşlar 🙂

Teşekkür ederim. Ama sanat83'ün yazdıkları daha güzel ve daha anlamlıydı.

======================
www.e-senarist.com
[email protected]

 
Gönderildi : 10/09/2014 8:38 pm
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Yanlış yerde mi paylaştım acaba sormadan kimseye yazımı ekledim. ? Eğer öyleyse bilen birileri beni yönlendirebilir 🙂

 
Gönderildi : 10/09/2014 8:45 pm
(@ilkersn)
Gönderi: 0
 

Güzel bir fikir geldi aklıma sağolun... Forumda aslında ilham verici video, müzik, söz, şiir paylaşabileceğimiz bir başlık olsun...

filmleriniz için müzikler

Son Kısalarımız: tesir Kader Eris
Kısa filmlerimiz, ücretsiz müzikler ve kendin yap videoları

 
Gönderildi : 10/09/2014 9:11 pm
(@kuzeydeniz)
Gönderi: 0
 

Güzel bir fikir geldi aklıma sağolun... Forumda aslında ilham verici video, müzik, söz, şiir paylaşabileceğimiz bir başlık olsun...

Çok eskiden kısa film için yazdığım; şiddet gören kadınlara için yazdığım senaryo'yu; okurken gerilim yaşayıp; bir türlü düzeltememiştim. Halende o şekilde kalmıştı. Biliyorum yanlış yer ama; sizinle paylaşayım istedim. Tam da bu başlığın altına gider diye düşündüm. Az uzun ama okuma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkür ederim.

ÇIKIŞ ( EXIT )

"Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz. Çünkü kadın, eğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri tarafı, en üst tarafıdır. Onu doğrultmaya Çalışırsan kırarsın, hali üzerinde bırakırsan öyle kalır."

HZ. MUHAMMED ( S.A.V.)

(...........Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız..... )
NAZIM HIKMET RAN

SAHNE 1 / EKİN’İN EVİ / SALON - CAM ÖNÜ İÇ - GECE

(Ekin, masayı camın önüne çekip, camı açar. Tül perde hafifçe uçuşur. Dışarıda kasvetli bir hava vardır. Masanın üstüne çıkar, dizlerini karnına doğru çeker ve çocuk gibi bir ileri bir geri sallanmaya başlar. Koskoca evde tek başınadır. Salondaki ev telefonu çalar. Masa'dan kalkarak salona geçer. Telefonu açar. Arayan arkadaşı Halime’dir. )

HALİME- Ekin.

EKİN- Merhaba, Halimeciğim nasılsın?

HALİME- İyiyim de, sen nasılsın? Bir sorun yok değil mi? Merak ettim.

EKİN- Yok gayet iyiyim. Biraz daha düşünmem lazım. Sudan çıkmış balık gibiyim. Ve, düşünemiyorum.

HALİME- Yapma arkadaşım. Yapma. Tamam, ben yarın uğrarım sana.

EKİN- Gerek yok. Bu sorunu tek başıma halletmeliyim. Yine de Teşekkür ederim.

HALİME- Yarın geliyorum. Sende dikkat et kendine, görüşürüz.

EKİN- Hoşçakal.

(Ekin telefonu yine yerine koyar. Eline bir ajanda alır. Tekrar camın önündeki masaya oturur, düşünür. Kalemi ağzına sokar. Şehrin ışıklarını seyreder. Geçen arabalara bakar. Kalemi burarak ucunu çıkartır. Kalemin ucu ajandaların sayfasına değmeye başlamıştır. )

SAHNE 2 / EKİN’İN EVİ İÇ - GECE

“ Bugün 07/08/2012 Salı. Han kadar evde yalnızım. Dayak yediğim evden uçmak istiyorum. Cam açık. Kanadım kırık. Uçamıyorum. Önce iyileşmem gerek. Ne yapacağımı bilemiyorum. Fakat çaresiz olduğumu da göstermek istemiyorum. Yarın bugünden daha güçlü bir Ekin olacak. Ama, şimdi çok güçsüz ve zavallıyım. Evet, öyleyim. Utanmıyorum. Sabah koşuya başlayacağım. Beni sabahleyin uyandır. Bir dost. 🙂 “

(Sonra, masadan kalkar. Mutfağa tezgahın yanına gider. Orada kendisine acı bir neskafe ( nescafe ) yapar. Dizüstü bilgisayarını alarak, yine masanın üzerine çıkıp oturur. İnternette dolaşır. Facebook, Twitter adreslerini kontrol eder. Arkadaş tekliflerini kabul eder. Masa’dan iner, pencereyi tam kapatacakken Ay’ı görür. Büyülenmiş gibi seyreder. Perdeyi çekip, yatak odasına geçer. Orada etrafa bakar, eşiyle sevişmeleri gözünün önüne gelir.)

SAHNE 3 / EKİN’İN EVİ / YATAK ODASI İÇ - GECE ( FLASHBACK )

(Ekin yatakta eşinin göğsünün üzerinde, beyaz bir gecelikle oturmaktadır. İkisi de ter içindedir. Eşi, saçından arkaya doğru çeker. )

EKİN- Evettt... Eveettt...

SAHNE 4 / EKİN’İN EVİ / YATAK ODASI İÇ - GECE

(Ekin bir anda kendine gelir. Başını sallar. Aynanın sanki taş gelmiş gibi kırılmış, kenarına bakar. Ürperir. Dizlerinin üzerine çöker. )

SAHNE 5 / EKİN’İN EVİ / YATAK ODASI İÇ - GECE ( FLASHBACK )

(Halil çok sinirlidir. Kaşları çatık, gözleri yerinden fırlayacak şekilde, Sağ eli hava’da Ekin’e bir tane vurur. Ekin sağında bulunan Ayna’ya çarpar ve yere düşer. Yatak odası aynasındaki o taş büyüklüğündeki kırık, Ekin’in alnının sağ tarafının çarpmasıyla oluşmuştur. )

SAHNE 6 / EKİN’İN EVİ / YATAKODASI İÇ - GECE

(Ekin'in tüyleri diken diken olmuştur. Komidinin dibine çöküp, dizlerini yine karnına çeker ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Tekrar ayağa kalkar. Üstündeki kıyafetleri çıkartıp; yatak odasının kendine ait dolabından o beyaz geceliğini giyecek olur. )

(Çekmece'den bir makas alarak, o geceliği kesmeye başlar. Geceliği paramparça etmiştir.Bir taraftan da söylenip, daha fazla hırslanmaktadır. Babasının kendisine aldığı Kızlık pijamalarını yeniden giyer.)

(Yatak odasından çıkıp, kızının odasına geçer. Yorganı kafasına çeker. Uyumaya çalışır. Dış kapının sürgüsünü ve zincirini takıp takmadığını merak eder. Bundan emin olamaz ve yastığını da alarak kalkar. Dış kapının sürgüsü ve zinciri takılmamıştır. Kapının zincirini yuvasına takıp, kapının arkasındaki anahtarını 2 kez çevirir. Yastık halen elindedir. Salona geçer, televizyonu açar. Yastığı koltuğa koyar. Öylece uyuya kalır. Televizyon açık kalmıştır. )

SAHNE 7 / EKİN’İN EVİ / SALON İÇ - GECE ( RÜYA/FLASHBACK )

(Eşi Halil'in gözlerini fal taşı gibi açmış, kendi boğazını sıkarken görür. )

HALİL- Öldürecem lan seni. Öldürecem. Öldürecem anlıyormusun? Öldürecem....!!!... ... Cem... Cem...

SAHNE 8 / EKİN’İN EVİ / SALON İÇ - GECE

(Çığlık çığlığa uyanır. Koltuğun kenarına çöker. Dizlerini karnına çeker. Hıçkırarak ağlamaya devam eder. Hıçkırıklar azalmaya başlar. Kafasını koltuğun kenarına dayar. Öylece uyuya kalır. )

SAHNE 9 / EKİN’İN EVİ / SALON İÇ - GÜN

(Ekin, telefon alarmının çalmasıyla yerinden fırlar. Etrafına korkarak bakar. El yordamıyla televizyon kumandasını arar. Televizyonu kapatır. Ve, ayağa kalkar. Yüzünü yıkamak için lavaboya gelir. Ağlamaktan gözlerinin altı mosmor olmuştur. Ayna’da yüzünü iyice inceler, alnının sağ tarafındaki morluk ve çizik halen geçmemiştir. )

SAHNE 10 / EKİN’İN EVİ / SALON / BANYO İÇ – GÜN

(Ekin aynada gözlerini, göz altlarını iyice süzer, yüzünü yıkar. Saçlarını o çiziğin üstünü örtecek şekilde kapatır. Lavabodan iki eliyle tutar. Musluktan su halen akmaktadır. Dişlerini sıkarak, suyun akışını seyreder. Tekrar başını kaldırıp aynaya bakar. İki gözünden aşağıya tomurcuk iki yaş yuvarlanarak, çene altına kadar inip, pijamalarının boyunlarında kaybolur. )

SAHNE 11 / HALİL’İN ARKADAŞININ EVİ / SALON İÇ – GÜN

(Halil koltukta uyuya kalmıştır. Telefonun çalmasıyla, el yordamıyla telefonu bulur. Telefonu açıp kulağına götürür.)

ARKADAŞI- Oğlum, Kalkmadın mı? İşe geç kalacaksın. Halen uyuyor musun yoksa?

(
Halil’in ağzının suyu yastığa bulaşmış, dudaklarının kenarı hafif beyazlık olmuş şekilde olan Halil, gözlerini kısarak kafasını kaldırır. )

HALİL- Tamam. Tamam. Kalktım.

(Sehpanın üzerinde halen cipsler, bira şişeleri durmaktadır. Halil yerinden doğrularak salondan banyo’ya geçer. )

SAHNE 12 / HALİL’İN ARKADAŞININ EVİ / BANYO İÇ – GÜN

(Halil, yüzünü yıkar. Aynaya bakar. Gözlerini aynadan kaçırır. )

HALİL- Bu ben değilim. Ne hale geldim AMK. Çıldırttılar beni. Bu ben değilim. Ama, dur sen. Bunun hesabını herkesten soracağım. Ne geliyorsa başımıza, o kaynana olacak cadaloz kadının yüzünden. Dur sen. Ona da soracaklarım var. Dur sen.

(Kendi kendine, sinirli bir şekilde aynaya bakarak söylenir. Gözlerini kısar. Dişlerini sıkar. Sonra, yüzünü yıkar. Elbiselerini giyer. Kapıdan çıkar. )

SAHNE 13 / AVM 3 YIL ÖNCE İÇ – GÜN ( FLASHBACK )

(Ekin, gözlükçü de güneş gözlüklerini denemektedir. Halil’de gözlükçüye gelir. Ekin, vitrindeki gözlüklerden denemediği kalmamıştır. Halil yanından geçerken; )

HALİL- Bu olmadı, bir önceki daha iyiydi.

EKİN- Anlamadım.

( Halil, gözlükçüden çıkar. Ekin şaşırır. Gözlükçüye döner; )

EKİN- Beyefendinin sanki fikrini sorduk. Pardon bir öncekini tekrar deneyebilir miyim?

(Aynada kendisine gözlüğün yakışıp yakışmadığına daha dikkatli şekilde bakar. )

EKİN- Tamam. Bunu alıyorum.

(Kredi kartından ödemesini yapar. Alışveriş merkezinin en üst katına yemek yemeye çıkar. Gözlük kafasında takılıdır. Bir salata alır, masalardan birisine oturur. )

Elinde başka bir salata ile yanına Halil gelir.

HALİL- Güzel gözlük, yakışmış fakat niye tepenize takıyorsunuz?

EKİN- Beni mi takip ediyorsunuz? Ayrıca, bu güneş gözlüğü, güneşte takılır. Burada güneş olduğunu da hiç sanmıyorum.

HALİL- Hımm. Bilimsel ve sistematik takılıyoruz yani. Her şey mantık dahilinde mi olmalı?

EKİN- Beyefendi gider misiniz? Garson? Beyefendi beni rahatsız ediyor? Başka masaya alır mısınız?

HALİL- Kim rahatsız ediyor, asıl siz beni rahatsız ediyorsunuz? Aaaa, bu kaçıncı hanımefendi. Bırakın rahat rahat yemeğimizi yiyelim? Bu salatayı da nasıl yapıyorlar anlamıyorum, saman gibi…

EKİN- Benim salatayı yiyin? Sizin için limonlayıp, terbiye ettim.

(Halil, çatalını Ekin’in salatasına daldırır ve yeşilliğe batırmaya başlar. )

HALİL- Bakiyim. Sirke’de dökmüşsün. Şimdi yapacaksın şöyle bir Çoban Salata.

Eliyle göstererek;

HALİL- Soğanları ince ince piyazlık doğrayacaksın. Tabi, üzerine az tuz serpip elinizle ovalayıp yumuşatmanız lazım. Domatesleri kabaca dilimleyip, Salatalıkları ister kabuklu, ister kabuklarını soyarak yarım daire biçiminde ince ince dilimleyeceksin.

EKİN- Bana ne ya senin Çoban Salatandan!

HALİL- Her kadına, her yemekte lazım olan bir şey! Öğrenseniz fena mı? Bir gün beni arayıp; kalan tarifi de isteyeceksin, bende vermeyeceğim. Aşçı sözü?

EKİN- Aşçı sözü ne ya? İzci sözü gibi. Hem beyefendi, benim eşim gelecek. Lütfen gider misiniz? Masam’dan.

HALİL- Demek evlisiniz? Özür dilerim.

(Ekin başını sallar.)

EKİN- Lütfen. Lütfen, şimdi eşim yanlış anlayacak.

HALİL- Peki, bir daha yolunuza çıkmayacağım. Bir daha benden haber alamayacaksınız?

EKİN- Siz ne yılışık şeysiniz böyle. Ayrıca, hiç de komik değilsiniz? 20 milyonluk şehirde, muhtemelen 10 kez falan dünyaya gelsek. Karşılaşacağımızı da sanmıyorum.

SAHNE 14 / AVM-SİNEMA 3 YIL ÖNCE İÇ – GÜN ( FLASHBACK )

(Ekin, yemekten sonra Sinemanın önünden geçerken afişlere bakar. Sonra sinemanın girişinde bekleme salonunda koltukta oturan Halil'i görür. )

Halil'in yanına gider.

EKİN- Neyi seyredeceğinizi merak ettim. Şirek'i mi seyredeceksiniz? Siz orada muhtemelen eşeği de çok seversiniz?

HALİL- Evet. Eşeği çok severim. Bir de Kurabiye'yi. Ben en çok yaşamda karakterler arasında bağlaç görevi gören insanları severim. Yada hayvanları.

EKİN- Hımmm. Anladım. Onun için o kadar can sıkıp, insanı sıkboğaz edip bağlamayıp kör düğüm etmeyi seviyorsunuz.

HALİL- Ne oldu, Eşiniz gelmemiş. O da ne yapsın. Dayanamıyordur kaprislerinize. Ben olsam, bende dayanamam. Verilmiş sadakam varmış. Sizden sonra biriyle karşılaştım. Sizin bir üst versiyonuz gelişmiş ALFA WSX modeliniz.

EKİN- Bir kere eşimin işi çıktı.

HALİL- Kesin öyledir. İstanbul dışına seyahate mi gitti. Ne oldu? Akşam sekreteri mi hastaymış.

EKİN- Ne oldu? siz öyle mi diyorsunuz?

HALİL- Ben yalan söylemem. Evlilik yürümüyorsa, uzatmanın bir anlamı yok. Neyse, size iyi günler. Film başlamak üzere. Ama, filmden sonra 2 saat vaktim var; geç olmaz diyorsanız filmi konuşmak ve karakter tahlilleri yapmak için bir kahve ısmarlayabilirim.

EKİN- Seyredeceğiniz Çizgi filmin neyinin karakter analizini yapacam be. Eşeği tartışırız. Kurabiye'yi konuşuruz. Bende pembe patiklerden bahsederiz. Neyse, geç kalma sen. Hadi canım. Hadi...

SAHNE 15 / AVM-SİNEMA 3 YIL ÖNCE İÇ – GÜN ( FLASHBACK ) 2 SAAT SONRA

(Sinema filmi bitmiş, kalabalık sinemadan çıkmaktadır. Halil, oturup mısırını yemekte, arada bir de ağzına fazla atarken, 1-2 mısır düşmektedir. )

Kalabalığın arasından geçen Ekin;

EKİN- Onları insan topluyor. Biraz dikkat etsene.

Halil utangaç bir ifadeyle;

HALİL- Yavaş biraz yavaş. Düşüyor işte.

Ekin geçip Halil'in yanına oturur.

EKİN- Ne oldu? Şirek yok muymuş?

HALİL- Şirek'in yeni filmi çıkınca gelecem merak etme. Eskilerde 2 yıl önceydi. Kız karakterini nasıl buldun?

EKİN- Neyi nasıl buldum?

HALİL- Kızı nasıl buldun? Karakteri?

EKİN- Ben oğlana baktım canım, kız pek tarzım değil ?

HALİL- Farklısın diye düşünmüştüm. Hoşcakal.

EKİN- Dur bi dur. O kadar beni takip edip, şimdi kızdan benim tahlilimi mi yapıyorsun? Sen bence git, kızı beğendiysen; Senaristten iste?

HALİL- Çok komiksiniz? Filmin hangi roman'a ait olduğunu okumadınız mı?

EKİN- Okumadım, hata mı ettim?

HALİL- Neyse, görüşürüz. Mısır kalsın. Geç oldu zaten. Dikkat et sende dökme. Sonra çocuklara temizlik için ekstra para veriyorum.

EKİN- Buranın sahibimisin sen?
HALİL- Evet. Burası benim dayımın yeri. Hayır. Buranın işletmecisiyim. Aha bu da kartım. Şirek gelince, ara sana loca'da yer ayırtim. Eşeğin büyüyen çocuklarını da seyrederiz.

Halil kalkar ve gişeye doğru yürür. Konuşmaya başlar. Para'yı alır ve gişeciye;

HALİL- Etrafı toparlayıp çıkarsınız.

SAHNE 16 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE

(Ekin, kapıyı açarak içeri girer. Ayakkabılarını, ayakkabılığa koyar. Kapının önünden anahtarı alarak, arkasına takar. Kapıyı arkasından kilitler. Sürgüyü çeker. )

(Elindeki poşetleri alıp, mutfağa geçer. Zaman durmuş gibidir. Sabahki eşofmanlarını giyerek, Balkona geçer. Oradaki çiçekleri sular. Kaç gündür su vermediğini düşünür. Ocağa çay suyu koyar. Alışveriş yaptığı sucuğu yumurtayla pişirerek masaya koyar. Bir bardak çay doldurur. Sucuklu yumurta tavasıyla salona televizyonun karşısına geçer. )

(Bir anda ekmek boğazına durur. Yanaklarından 2 damla yaş akmaya başlar. O halde, çaydan bir yudum alır. )

EKİN- İnatla ayakta kalacağım. İnatla kavga edip, hayatı ve seni yeneceğim.

(Bir taraftan yumurta ekmeğe elini bandırarak yer, bir taraftan yanaklarından yaş akar. Aldırış bile etmez. Birden yerinden kalkarak çalışma odasına yürür. Her defasında şevkle başlayıp bir türlü bitiremediği kitaplardan rastgele bir tanesini alır. Tekrar salona televizyonun karşısına geçer. Kitabın orta sayfasını açar. Karşısına gelen ilk cümleyi okur. )

" AYAĞA KALKMAYI DÜŞLÜYORSAN; DÜŞLERİNİN BEDELİNİ DE ÖDEMEK ZORUNDASIN. "

( Cümleyi tekrar tekrar okur. Devamını okur. Bir taraftan ağlayıp; diğer taraftan ekmekle tavanın dibini sıyırmaktadır. )

(Kitap elinde, masayı toplayarak mutfağa götürür. O sırada zil çalar. Kapıya bakar, gelen Halil'dir. Yutkunmak ister. Yutkunamaz. Dışkapının kenarına sessizce çöker. Yine dizlerini karnına çeker. Çocuk gibi bir ileri, bir geri gitmeye başlar. Yaşlar yanaklarından akmaya başlar. )

(Halil, zile daha uzun basar. Anahtarla açmaya çalışır. Arkada anahtar olduğu için kapı bir türlü açılmaz. )

SAHNE 17 / AVM ÇIKIŞI 3 YIL ÖNCE İÇ – GECE (FLASHBACK)

(Ekin, aracın anahtarlarını çantasından almak için elini attığında; çantasına konulmuş bir tane şiir kitabını görür. )

(Aracına oturur. Yarım kontak yaparak. Şiir kitabını kimin bıraktığını merak eder. )

EKİN- Şiir kitabını imzalamış bile yav. Hayret bişi. Beyimiz o kadar entellektüel yani. Bizde ona göre, henüz kendini yetiştirememiş klasik insanız.

(Şiir kitabının ilk sayfasını çevirir. )

" Şu uçsuz bucaksız gökyüzü... "
Aşk için yalınkılıç kavga yapmamış,
Üşüdüğünde yarinin göğsüne sokulmamış,
Kanter içinde uyanmamış,
Kalem ve kağıda gitmiyorsa elin,
Geriye dön ve yeniden başla hayat mektebine. "

(Kitabı ters çevirip, arasına Sinema ismi olan ayıracı koyar. Ama, beyninde okuduğu ilk satırlar, yankılanmaya devam eder. )

SAHNE 18 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE

(Halil şiddetle kapıya vurmaya devam eder. Bir taraftan da bağırır. )

HALİL- Aç şu kapıyı. Eşyalarımı alıp gidecem. Kırtdırtma şu kapıyı bana. Aç dedim şu kapıyı, aç.

(Ekin duvara sürtünerek ayağa kalkar. Derin bir nefes alır. Hareketleri sanki ağır çekimde yaparmış gibidir.)

EKİN- Tamam. Tamamm....

(Anahtarı yavaşça çevirir. Bu arada, Halil, acelesi varmış gibi, kapıyı zorlamaya devam etmektedir. Kapı açılıp, sadece zincire kaldığında; )

EKİN- Sabret iki dakika.

(Ama, Halil'in sabretmeye hiç tahammülü yoktur. Ekin zincir'i kurtardığında; kapı hızla açılıp, Ekin'in suratının sağından çarpmasıyla yere düşmesi bir olur. )

SAHNE 19 / AVM SİNEMA İÇ – GECE

(Halil bekleme salonunda gazete okumaktadır. Ekin gelip yanına oturur. Halil, Ekin'in olduğunu farketmemiştir. )

EKİN- Ben Ekin, Halil Sekmenoğlu.

HALİL- Anlamadım. Biriyle karıştırdınız galiba. Tanışmışmıydık.

EKİN- Şaka yapıyorsunuz sanırım.

(Sonra, herkese böyle kur yapıyorsa; düşüncesi gelince, kendinden utanır. )

EKİN- Pardon karıştırdım galiba. Özür dilerim.

(Hızla yerinden kalkacak olur. Tam o sırada, Halil kolundan tutar. )

HALİL- Şaka yaptım ya. Sinemanın en güzel yanı o biliyormusunuz? İstediğiniz karakterin rolüne geçebiliyorsunuz? Bir gün başka karakterde, diğer gün başka. Bir nevi oyun gibi bana da. Kötü adam olim mi ?

EKİN- Umarım, bu karakterler adına kart bastırmıyorsunuzdur?

HALİL- Ha. Ha. Ha. Ha. Ha.... Ha...

(Gülmekten gözleri yaşarır. Öksürür. )

HALİL- Özür dilerim. Bazen burada dilenci kılığına girdiğim de olmuyor değil. Bazen, kendimi romantik delikanlı moduna da sokuyorum. Geceleri Ayhan Işık filmleri izliyorum. Ayhan Işığı severmisiniz?

EKİN- Kim o?

HALİL- Aaaa... Şaka yapıyorsunuz sanırım?

EKİN- Hayır, yapmıyorum ciddi soruyorum? Kim o?

HALİL- Hadi canım. O kadar da değil.

EKİN- Ressam değil mi o ? Öyle hatırlıyorum ben? Hatta, Güzel sanatlar Akademisi Resim bölümündemiydi? Babam hayranıydı Onun?

(Halil, Ekin'in anlattıklarını ağzı açık dinlemektedir. )

HALİL- Ya, sen ciddisin. Ayhan Işık'tan bahsediyoruz.

EKİN- Evet, Ayhan Işıyan'dan bahsediyoruz.

HALİL- Ha ha ha ha.
Gözleri yaşarır gülmekten.
HALİL Sana, ciddi şu biletleri satmasınlar artık. Çok ayıp oluyor ha? Valla. Kimlik fotokopini ver, çocuklar alsınlar. Bu arkadaşa sinema bileti yasak desinler.

EKİN- Çok küstah ve çok saygısızsınız.

(Halil, gazetesini okumaya devam eder. Kafasını bir oyana bir buyana sallar. Ekin, boşuna süslenip gelmiştir. Saçlarını da yaptırmıştır. )

EKİN- Öyle entel dantel aşk şiirleri okuyup milletin çantasına atacağınıza?

HALİL- O promosyondo. Filmi seyredene hediye ediyoruz.

EKİN- O kitapları da okumuyorsunuz? Ayhan Işıyan'ı soruyorsunuz ama hayatını da bilmiyorsunuz? Ne oldu? Sadece seyrettiğiniz bölümden mi soru bekliyordunuz?

HALİL- Ekindi demi, Ekin hn. Ayhan Işık için Ressam dediniz farkındamısınız?

EKİN- Evet öyle dedim. Öyledir de. Türk Sinemasında 1952 yılında "İngiliz Kemal Lawrence`e Karşı" diye film çeken Sinema oyuncusu deseydim; Ayhan Işık'ı tanımış mı olacaktım?

HALİL- En azından, Soyadını doğru diyebildiniz?

EKİN- Sizin gibi, sığ görüşlü insanlarla oturup konuşmam bile vakit kaybı. Hoşcakalın. Asıl ben sizi, entellektüel birikimi olan, kendini yetiştirmiş bir insan olarak görmüştüm ama; siz fotokopi bile değilsiniz, silik fotopokisiniz, yarınız okunuyor, diğer yarınız ezberlediğiniz rollerde? gözükmüyor?

(Ekin yerinden kalkar. Ve, AVM'nin çıkış merdivenlerine doğru yürür. )

SAHNE 20 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE

(Ekin koltuğa uzanmış. Halil üzerinde ona tecavüz etmektedir. Ekinin kapının çarptığı yüzü mosmordur. )

(Ekin, çarpmasın etkisiyle yere düşmüş. Halil, Onu koltuğa taşımıştır. Ekin, kendine geldikten sonra bağırmaya başlar. )

( Ekin kendinden beklenmeyen bir hamle ile, Halil'in altından kalkarak, yemek yediği masa'da henüz kaldırmadığı bıçağa doğru hamle yaparak; eline alır. )

EKİN- Derhal s.ol çık git evimden. Doğrarım lan seni. Çık git.

HALİL- Tamam, tamam. Gidiyorum.

(Ekinin, ani hamleden sonra gözü kararır ve halının üzerinde düşer. Bu arada, kapının kapandığını duyar. Gözleri kararır. Başı dönmektedir. Zorunan ayağa kalkar. Duvardan tutanarak ecza dolabından ağrı kesici alır. Ecza dolabı aynasından yüzüne bakar. Kapının kenarı yüz derisinin bir kısmını koparmıştır. Duvardan tutuna tutuna, kapının önünden geçer. Geçerken de; anahtarı tekrar çevirir. Sürgüyü çeker. )

SAHNE 21 / EKİNİN EVİ 2 YIL ÖNCE İÇ – GECE

(Ekin evinde Halil ile el
ele tutuşmuş konuşmaktadır. O sırada, telefonla babası arar.

EKİN- Alo. Babacım.

BABA- Kızım merhaba, Annen bir şeyler dedi. Doğru mu?

EKİN- İnan çok mutluyum baba. Biliyorum, buna hiç bir baba hazır değil. Ama, çok mutluyum baba. Tanısan inan sende seversin?

BABA- Benim elimden en sevdiğim şeyi alan hiç kimseyi ben sevmem kızım?

EKİN- Baba....

BABA- Kızım uzatmayın, bir an önce gereğini yapın o zaman.

EKİN- Tamam baba. Kızdın mı ?

BABA- Kızım, sana akıl vermek haddim değil, sadece senden daha uzun bu dünyada kaldığım için tecrübelerimi aktarabilirim. Bizim köyde manda yavruları olurdu eskiden; onları kağnı arabalarına koşardık. Hep anlatırdım bilirsin.

EKİN- Biliyorum baba, o hikayelerinle büyüdüm.

BABA- O öküz arabalarında bile, eşlerden birisi daima önde gider, diğerini de çeker. Yüküde çeker. Hayatı da çeker kızım. Umarım, yaşadığın hayatta, yükü çeken hep sen olmazsın. Umarım, sen özgürce ayakta uçana ve güçlü olana kadar yanında olurum.

EKİN- Babaaaaa:( Ağlatma beni. Seni de çok özledim.

BABA- Unutma kızım. Eşler birbirini daima çekmek, daima kendini güncellemek zorundadır. Aynı hayat koşusuna başladığınız eşleriniz, yeri geldiğinde çok gerilerde kalabiliyor. Yeri geldiğinde; seni geçebiliyor. Ve, bu çok büyük sorun olabiliyor. Kendini geliştirmekten, eğitmekten, eğitimden uzak kalma kızım. Bir kadının, kızın yapacağı en büyük hata; evlendikten sonra tüm eğitim ve gelişimlerini durdurmaları. Gözlerinden öpüyorum kızım.

EKİN- Ellerinden öpüyorum babacım. Annemi de öp. Bay bay.

(Ekin, sonra başını Halil'in omuzlarına koyar. Yanaklarından iki damla yaş dökülür. )

HALİL- Yapma hayatım. Ağlıyormusun?

EKİN- Babam kırılmış gibiydi.

HALİL- Bütün babalar kızlarını kimseye vermek istemez biliyorsun?

EKİN- Umarım, seninle iyi anlaşır.

HALİL- Umarım. Bişi dedi mi?

EKİN- Bize öküz dedi.

HALİL- Öküz?

EKİN- Klasik babam işte. Bir şeyi anlatacağı sırada, dolandırır durur.

(Birbirlerinin ellerini okşamaya devam ederler. Ekin, başını Halil'in göğsüne daha fazla bastırır ve gözlerini yumar. )

SAHNE 22 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE

(Ekin, camın kenarında duran masa'ya çıkıp yine şehrin ışıklarını seyretmeye başlar. Kalemi yine eline alıp, ajandaya yazmaya devam eder. )

" İNSANLAR KAĞNI ARABASINI ÇEKEN ÖKÜZLER KADAR ANLAŞIYLI OLMAK ZORUNDA. BAZEN BIRI, BAZEN DIĞERI BIRBIRININ YORGUNLUĞUNU ÇEKEBILMELI. "

" VE, HAYATTA EVLENENE KADAR GÖSTERMIŞ OLDUĞUMUZ ÇABAYI, ASIL EVLENDIKTEN SONRA DA GÖSTERMELIYIZ. SONRA, INSAN SUDAN ÇIKMIŞ BALIĞA DÖNÜYOR. "

" BEN GERÇEKTEN ÖKÜZMÜŞÜM. BABAM HAKLIYMIŞ. "

(Babasının en çok sevdiği sanatçı olan Müzeyyen Senar'ın bir şarkısını bilgisayarında açar. )

(Müzik başladığında, Şehrin ışıklarına ve ay'a tebessüm ederek, bakar. )

(Müzik bittiğinde, camı kapatır. Perdeleri çeker. Bilgisayarın sesini hafifçe kısar. )

SAHNE 23 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE

(Ekin, çalışma odasının ışığını kapatıp banyoya geçer. O sırada Halime arar. )

HALİME- Hayatım, kusura bakma gelemedim.

EKİN- Önemli değil, ben de uyuyacaktım zaten.

HALİME- Tamam hayatım. Sabah işe geçerken alırım. Görüşürüz.

EKİN- Tamam görüşürüz.

(Ekin, telefonu banyodaki çamaşır makinasının üstüne koyar. Yüzünü yıkamaya çalışır. Canı yandıkça yine de yarayı temizlemeye devam eder. )

(Başını eğip, lavaboda yüzünü yıkamaya devam ettiğinde; ensesine bir tokat yapıştıran Halil, Ekinin başını lavaboya da çarpmasına neden olur. Ekin, başını lavabo taşına çarparak yere düşer. )

HALİL- Sen kimsin de beni tehdit ediyorsun lan. Hee.. Kimsin sen? Bu kin kime? bu öfke kime?

(Ekin'in bunu duyacak hali yoktur. )

SAHNE 24 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE (FLASHBACK)

(Halil, Ekin içeride yatarken, kapıyı çeker gibi yapmış. Fakat içeriden örterek Yatakodasına saklanmıştır.)

SAHNE 25 / EKİNİN EVİ İÇ – GECE

(Halil, Ekin'i saçlarında sürüyerek yatak odasına getirir. Yatağın üzerine doğru fırlatır. Ekin, bayılmıştır. )

(Halil, halen hırsını alamamış, çıldırmıştır. )

(Ekin'in pijamalarını aşağıya sıyırıp, tecavüz etmeye başlar. İşi bittiğinde hırıltı içinde Ekin'in üzerine yığılır. )

(Ekin kendine gelip, çığlık atmaya başladığında; sağ eliyle destekli bir tokat atar. )

(Ekin yataktan yere düşer. Yerde karnına tekme atmaya devam etmektedir. Ekin, komidinin üstünde duran, geceliğini kestiği makasa uzanmak ister. )

(Halil, aynı zamanda tekme atmaya devam eder. Halil, Ekin'i saçlarından tutarak; aynanın hizasında ayağa kaldırır. O kaldırma esnasında Ekin makası alır. Halil'in erkekliğine doğru saplar. Halil, dizlerinin üzerine çöker. Halil'in suratı tam Ekin'in dizleri dibindedir. Suratına da bir tekme atarak, Halil'i aynanın dibine devirir. )

(Artık gözlerinden yaş gelmemekte, ağlamamaktadır. Mutfağa geçerek kendisine bir nescafe yapar. Camın kenarına geçer. )

(Cam kenarından salona geçerken kıstığı Kıraç'ın sesini açar. )

Ajandayı ve kalemi tekrar eline alır.
" BEN EKİN, BABASININ TARLALARA BEREKET GETİREN, EKİN DİYE SEVDİĞİ... YENİDEN AYAĞA KALKIYORUM. YENİDEN NEFES ALIYORUM. KANADIM YARALI OLSA DA, YENİDEN UÇACAĞIM GÜNÜ SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM. ARTIK KORKMUYORUM. "

======================
www.e-senarist.com
[email protected]

 
Gönderildi : 10/09/2014 9:40 pm
(@basarmustafaugur)
Gönderi: 3
 

sanat83 ulaş bana.. yaş vs. vs.. maille bana

 
Gönderildi : 12/09/2014 9:27 pm
Paylaş: