Çekilmiş halde olan senaryo filmin etkisini azaltmamak açısından silinmiştir.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Mordevrim senaryoyu okudum, ben böyle bir film izleseydim hoşuma gidebilirdi.fakat şimdi, senaryo hakkında ayrıntılı yazamayacağım, ders çalışmam gerek malum final haftası.. ilk fırsatta, özellikle senaryonun sonu hakkında, bir kaç kelam etmek istiyorum.
mordevrim, titizlikle üzerine çalıştığın çok belli..açıkçası her cümlenden ayrı bir tat aldım. bunu bir film olarak gözümün önünde canlandırdığımda çok daha fazla haz duyuyorum. klişe anlatım kalıplarını bozan çok özgün bir tarzı var. senaryonun bütünü ilk etapta çok çetrefilli gibi görünüyor, fakat eğer çekilirse filmin böyle olmayacağını ve tekrar tekrar izlediğinde çok daha farklı hazların alınacağını düşünüyorum.böylesi beni düşünmeye sevk eden filmleri çok seviyorum açıkçası.
şu enfes repliği eşelediğimde birazcık kafam karışıyor.
ADAM: Herkes başka denizlerin hayalini kurar… Elindeki mi? Sadece sudur.. deniz değil.. deniz, henüz ulaşamadığındır. deniz uzakta olandır.
buradan belki sadece biraz sevgi yi anlatmanın amaç olmadığını aslında insanoğlunun her zaman elde ettiğini değil de elde edemediğini isteyeceği sonucunu çıkarıyorum. eee sonra baştan düşündüğümde sevgisiz bırakılmış bir adam öngürüm, birden bire elindekinden tatmin olmayan ve elde edemediğinin peşine düşümüş, bu yüzden de hem mutsuz olmuş hem de mutsuz etmiş bir adama dönüşüyor. bunun bilinçli olarak yapılmış bir çelişki olabileceğini düşünüyorum. başta da söylediğim gibi üzerine titizlikle eğildiğin bu senaryoda böyle bir şeyi kaçırmış olabileceğini düşünmüyorum. sonra yine kafa yorduğumda ve "bu benim suçum değil" kelamını düşündüğümde, mevzuyu insanoğlunun varoluşundaki bencilliğine dayandırdığın anlamını çıkarıyorum.
senaryonun sonunu ise aklımdaki bu çelişkiye göre iki şekilde değerlendiriyorum. eğer, belki sadece birazcık sevgi yi anlatıyorsan, anlatımı güçlendirmek için ölüm çok iyi bir çözüm. fakat sonradan amacının sdece birazcık sevgiyi anlatmak olmadığını anlayınca ölüm dışında farklı bir alternatif de hikayeyi kotarabilirdi diye düşünüyorum. sanırım seninde aynen benim gibi karasız kaldığın yer burası oldu. üzerine eminim çok düşünmüşsündür, yine dediğim gibi farklı bir alternatif senaryoyu daha da mükemmelleştirebilir. fakat böylesi bile beni tatmin etmiş durumda, tabi ki son karar senin.
Aslında senaryonun temel noktaları bencillik ve kişinin bencilliğinin farkında oluşunun ona verdiği suçluluk duygusuydu Erçin. Ama işin içine bahsettiğin gibi sevgi, elindekinin değerini bilmemek gibi noktalar girince biraz karmaşık göründü. Fakat bu 2 nokta da aslında temel noktaya hizmet eder bir yapıya sahip. Sevginin bencillik oluşunu kadının adamı istediği gibi davranmamasından dolayı sevmemesi ve elindekinin değerini bilmemeyi ise filmin bir çok noktasında anlatmayı denedim. Mesela adamın gençlik fotoğraflarına anlık bakışı buna en ufak göndermeydi, sonradan ortaya çıkan, adamın televizyonun arkasındaki camdaki deniz manzarası ve sesi ise en büyük. Aradaki orta boyları ise es geçiyorum.
Adamı öldürme sebebim ise aslında seyirciye oynamak istediğim bir oyundu. Çünkü filmde (eğer film olursa tabi) adamın her davranışı seyircide bir beklenti yaratacak, adamın bir şey keşfetmesini ya da bir şeyi bulmasını bekleyecekler. Adam onların hep sorduğu sorulara hap şeklinde mükemmel cevaplar verecek. Ama hayır, siz cevaplar beklerken adam küt diye ölüverecek ve size daha fazla soru bırakacak o hep hayatın anlamına dair hap cevaplar aradığınız soruları yanıtsız bırakarak.
Yani bencilliğe bencillikle cevap verecek adam. ki ayrıca adamın bencilce (elindekileri yok sayarak) hep gitmek itediği o başka deniz ise ölüm yoluyla "bilinmeyen" olarak metaforize edilecek.
Bunlar kısaca anlatmak istediklerimdi. ama aslında yazarken daha öz anlatmak istemiştim bencilliği. Fakat biraz fazla imgesel ve metaforik oldu. ama sonra düşündüm ki imgeler ve metaforlar hiç anlaşılmasa bile filmin bütünü tüm o metaforların bütününü filmin sonunda verecek. İzleyici ister istemez benim sorguladıklarımı sorgulayacak.
ya da ben öyle hayal ediyorum. 🙂
yorumların ve ilgin için gerçekten teşekkürler. Bir de bu senaryoyu filme aktarabilecek kişiyi bulabilsem.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Okurken ve aynı zamanda hikayeyi kafamda canladnırmaya çalışırken çok zorlandım mordevrim, metaforlar, metaforlar...
Erçin'in de dediği gibi film değişik bir usluba sahip, çekecek olan kişi için gerçekten değişik bir deneyim olacak. Senaryo çok ince bir çizgide.. Usta biri gerekli bu iş için.
Bu senaryoyu filme almak için çok uğraştım.Ama böylesine bir senaryoyu el kamerası ile ışıklandırılamamış bir sahnede oynayan beceriksiz oyuncular ve kısıtlı zaman içerisinde yok etmek istediğim son şeydi.
Sponsor bulamayışım da bu senaryoyu ben tarafından daha da çekilemez hale getirdi.
O yüzden keşke çekebilseydim dediğim senaryolar arasındadır.
Bir yönetmen için mükemmel bir denek olabilecek bu senaryo; titiz ve özenli bir prodüksiyona muhtaç..
What the hell are you doing on there!
an itibariyle bu filmin prodüksiyonuna başlamış durumdayım. stop. yani bu senaryoyu kendi adıma rezerve etmiş oluyorum. stop. haziran ayı içerisinde filmi izmir'de çekiyorum. stop.
cehalet mutluluktur
Hayırlı olsun.
Eser'im Erdem'im, senaryoyu tekrar okudum da (ki yazalı 2 seneye yaklaştı), sanki bir kaç rötuş gerekli. Çarşamba gecesi msn'lerimizi rezerve edelim mi birbirimize? Oturup konuşalım biraz. Diğer projemiz de aklımda ama 2 aydır başka senaryolara aktarıyorum enerjimi. Olmazsa onu da konuşuruz. Ama önceliği buna verelim.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Eser'im Erdem'im, senaryoyu tekrar okudum da (ki yazalı 2 seneye yaklaştı), sanki bir kaç rötuş gerekli. Çarşamba gecesi msn'lerimizi rezerve edelim mi birbirimize? Oturup konuşalım biraz. Diğer projemiz de aklımda ama 2 aydır başka senaryolara aktarıyorum enerjimi. Olmazsa onu da konuşuruz. Ama önceliği buna verelim.
mor'um devrim'im, yanlış hatırlamıyorsam ben sana zaten yakın zamanda sormuştum revize oldu mu bu senaryoda diye 🙂 tamam bakalım çarşamba akşamı.
cehalet mutluluktur
Yok yok, revize durumu yok Eser'im. Sadece rötuşlar için dedim. Sen aklına takılanları not et. Değişiklik yapacaksan onları falan yaz. Benim de aklımda 1-2 bir şey vardı. Kafamı diğer işlerden kaldırabilsem bakacağım da, kısmet olmadı. İlgilenemediğim için de mahcubum valla sana:)
a.
b.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
sen rötüşlarını en kısa zamanda bana mesaj vb. ile geç, çünkü prodüksiyonuna bakıyoruz artık. ona göre tekrar tüm filmi ele alıp ayarlamalara bakalım.
cehalet mutluluktur
bugün itibariyle deniz/dalga görüntü ve ses kayıtları dışında filmin çekimleri tamamlanmıştır. yardımları için ahmet'e (karataş) teşekkürler (ışıkları geri verme süreci başladı :p)
bundan sonraki gelişmeleri filmin tamamlandıktan sonraki başlığında paylaşmak üzere.
cehalet mutluluktur
merhaba arkadaşlar,
filmle ilgili bir gelişme varmıdır acaba merak ediyorum,
eğer bittiyse nereden izleyebiliriz acaba.
film an itibariyle post prodüksiyon aşamasında. filmle ilgili güncel bilgilere şu sayfadan erişebilirsiniz:
http://www.centralproductionunit.com/baska-denizler.html " onclick="window.open(this.href);return false;
ayrıca film tamamlandığında zaten ilk olarak filmfabrikasi.com/forum üzerinden yayınlanacak.
cehalet mutluluktur