Hegel'in imza kısmında ayak fetişizmi üzerine yazan yazıyı görünce bu eski senaryomu hatırladım. Çekimlik midir bilemem ama eğlencelik olduğu kesin.
SAHNE 1 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Kadir tavana doğru bakmaktadır. Dış ses olarak konuşması duyulur.
Ayaklar görüyorum sürekli. Ayaklar. (görüntüden ayaklar geçmeye başlar) (çok hızlı bir şekilde söylemekte ve görüntüler aynı hızda geçmektedir, film boyunca her ayak tanımında aynı yol izlenir)Büyüğü, küçüğü, kırmızı ojelisi, çoraplısı, sandalet içinde, parmaklarının ucunda, yüksek topukta, beyaz çoraplısı, fırfırlı çoraplısı, takunyalısı, terliklisi, üzerinde boş winston paketi olan yeşil çoraplısı, kapı arasına sıkışmış sarı ojelisi, baş parmağı diğer parmaklarından kısası...
bu arada, Merhaba. Ben Kadir, kadrolu ayak fetişisti. Hayatımın neredeyse tamamını ayaklar oluşturuyor.
Her zaman güzel olmuyorlar tabi (tiksinme ifadesi görürüz) Kıllısı da çıkıyor, nasırlısı da (görüntüler), kirlisi de oluyor.
Ama sürekli ayaklar görüyorum. Estetik olanı arıyorum. Başparmağıyla çekmece açan, serçe parmağıyla klavyede q tuşuna basmaya çalışan. Gözümün önünden gitmiyorlar. Yolda başım önde yürüyorum, zıplayarak yürüyen, amfilerin hep en alt basamaklarını tercih ediyorum, bana yakın olan (amfide hemen arkasındaki ayak), bana daha da yakın olan (yüzüne değen bir ayak). Bu mu? (yüzünün önündeki ayağı görürüz, ayak rahat durmaz) Bu Osman’ın. Ev arkadaşımın. Evet aynı yatakta yatıyoruz. Osman yalnızlıktan korkuyor. Hayır, hayır. Ayaklarını sevdiğim için ters yatmıyoruz. Başka bir sebebi var. Osman saçlardan da korkuyor. Komik mi. Hiç de değil (Kadir’i, Osman’ı bir perukla korkuturken görürüz, Osman inanılmaz bir çığlık atar). Evet, komik değil maalesef. Kapı gıcırtısında titreyen, ayaklarıyla alnının terini silen, evet, bu da Osman. Neyse. Nerede kalmıştık. Ayaklar mı diyorduk. Ben zaten hep oradayım. Bu yüzden başıma gelenleri bir bilseniz.
SAHNE 2… CAFE YA DA BENZERİ… İÇ/ GÜN…. KADİR/KIZ/ERKEK
Kadir gözünü ayırmadan ve karizmatik olmaya çalışan bir yüz ifadesiyle bir yere bakmaktadır. Karşıyı görürüz. Bir kız vardır. Kız yerinden kalkarak Kadir’e doğru gelir. (Kadir bu sahnede tamamen amerikan dizi karakterleri gibi konuşmaktadır. Diyaloglar tamamen absürd mimiklerle verilir. Ciddi gibi dursa da değildir konuşmalar, Kadir’in uzun tiratları ve kızın konuşmaları tamamen tiyatraldır. Sahnenin absürd olmasına dikkat edilir.)
KIZ: Tam 10 dakikadır gözünü ayırmadan bana baktığının farkında mısın?
KADİR: (gözlerini kısarak kıza bakar, etkileyici olmaya çalışmaktadır) estetik olana saygı desem…
KIZ: (şaşırmış) ….
KADİR: Her şeyinle ortaçağda saray ressamlığı yapan köylü bir ressamın elinden çıkma mükemmel bir tablo gibisin. Yüzünün hatları, bedenin.. (kızın vücudunu süzer) göğüslerin, belin, kalçan, bacakların.. her yerin. (etkileyici bir şekilde gülmeye çalışır, kızın gözlerinin içine bakarak konuşmaya devam eder) ve ben şu anda göremediğim, çizgilerini hissedemediğim tek yerini merak ediyorum..
KIZ: (cilveli bir şekilde gülümser, güler)
KADİR: hayır, hayır. Orası değil. Daha anlamlı bir yerin.. herkesin göremediği..
KIZ: (kaşlarının ortası yukarıya doğru kayar, erkeğe sevgiyle bakıyordur, hüzünlenmiştir) ruhumu mu? Onu mu görmek istiyorsun yoksa?
KADİR: (gülümser) hayır. Ayaklarını…
KIZ: (şaşırmış) ayaklarımı mı?
KADİR: Evet.. tüm bu estetik çizgiler içerisinde çizgisi belli olmayan tek yer ayakların. Bir çift ayakkabının içinde kaybolmuş ayakların.. yapay bir estetiğin içinde kaybolmuş ayakların. Eğer ayakların tüm bu çizgilere karşı çıkıyorsa, bu bütünlüğü bozuyorsa kahrolurum.. ayaklarının çirkin olduğunu düşünmek bile istemiyorum.. hayır.. orası vücudunun en güzel yeri olmalı.. orası bu bütünlüğü tamamlamalı.. ve ben şu an tanrının var olup olmadığından bile daha çok merak ediyorum ayaklarının şeklini..
KIZ: (bir süre erkeğe bakar, ciddidir) biliyor musun.. çok farklı birisin. Hiç senin gibi birisiyle karşılaşmamıştım (dudağının sol tarafı yukarıya kalkan Kadir’i görürüz, yine karizmatik olmaya çalışıyordur).. (kız gülümser). Ayaklarımı görmek ister misin.. (Kadir’in elinden tutar) gel benimle, onları görmeyi hak ediyorsun.
KADİR: (hala aynı dudak ifadesiyle dosdoğru karşıya bakmaktadır, kızı duymuyor gibidir)
KIZ: heyy, sana diyorum (diğer eliyle Kadir’in göğsüne vurur) gel benimle.. kime diyorum ben. (görüntü bulanıklaşır, kız erkek olur)
ERKEK: Hoop. Birader.. sana diyorum.. alooo.
KADİR: (gülen suratı biraz düşer)..!!!??
ERKEK: yarım saattir ne bakıp duruyorsun lan kız arkadaşıma öküz gibi..
KADİR: (hala karşıya bakmaktadır, rüyada gibidir, gülen suratı iyice düşmüştür ve hüzünlü konuşmaktadır.) ayakların.. çok estetik onlar.. onlar güzel..
ERKEK: (afallar) ne diyon lan sen?
KADİR: Çıkar ayakkabılarını.. kavuşsunlar özgürlüklerine.. ayakların. öpmek istiyorum onları..
ERKEK: (iyice afallar, biraz da tırsar) deli misin lan sen.. (göğsüne vurur) git işine..
KADİR: estetik…. Estetik.. ayaklar.. ayaklar…
SAHNE 3 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Ulan ne de yaklaşmıştım....
Evet. Ayaklar. Hep başımın belası oldular. Yatakta uzanmış ayaklar, masaya uzatılmış ayaklar, yazı yazmaya çalışan ayaklar.. her yerim ayaklarla dolu. Belki küçüklüğümden geliyordur bu sapkınlık.
SAHNE 4 .. SALON… İÇ/GÜN…. KADİR/BABA
(babasını hihoha şeklinde gülüp ayaklarıyla Kadir’in yüzünü rahatsız ederken görürüz, kendince oğluyla oynamaktadır adam, Kadir’se yere halıya uzanmış ders çalışmaya çalışmaktadır. Bu sahnede Kadir “çocuk Kadir” olabileceği gibi, durumun absürdlüğünü artırmak adına şimdiki Kadir de olabilir.). Evet, o zamanlar başladı bu.. (Kadir babasına çizdiği resmi gösterir)
KADİR: baba bak. Balık çizdim (tabi ki balığa benzeyen bir ayaktır çizdiği)
KADİR: Baba bak. Sen, ben ve annem (tabi ki hepsi de ayağa benzemektedir.)
KADİR: Baba bak ev. (ayak)
KADİR: Araba. (ayak)
KADİR: kuş (ayak)
KADİR: Orman (ayak)
KADİR: ayak (ayak)
BABA: Afferim lan. Benzetmişsin.
KADİR: Ayak (farklı bir ayak)
BABA: aferim
KADİR: Ayak (daha farklı bir ayak)
BABA: Anladık lan. Uzatma.
KADİR: ayak. (babası kafasına vurur)
SAHNE 5 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR
Ayaklar, ayaklar, ayaklar.. (yine hızlı hızlı saymaktadır) düşüncesiz başın ağrısını çeken ayaklar (ayağı ovalayan bir el), sakla ayağı gelir zamanı ayaklar (üst üste birkaç ayak), ak ayak kara ayak içindir ayaklar (birbiriyle oynaşan biri beyaz biri zenci iki ayak), ayakpaşa pasajında ayağıbüzüşesice ayaklar (büzüşen ayaklar), offf, abartma Kadir, abartma. elbette kendi ayağımı da çok seviyorum. Zaten vücutta en fazla bakımı ayaklarımız hak eder. Kim bir bedeni 70 yıl boyunca taşıyabilir ki. Ayaklardan başka.
SAHNE 6 .. KADİR’İN ODASI… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Kadir komodinin üzerinden bir krem alır. Koltuğa oturup çoraplarını çıkarır. Krem kutusunu açar, içi boştur.
KADİR: Siktir.
Kapıyı açıp Osman’ın odasına gider. Tuvaletten sifon sesi gelir, Osman tuvalettedir. Onun masasında duran kremi alıp geri döner. Krem kutusunu açar, ayaklarına sürecekken kremin içindeki kılı farkeder.
KADİR: Osman’ın ayakları bu kadar kıllı mı lan. (bir süre bakar). Eeh, neyse. (kremden ayaklarına sürmeye başlar) güzel ayacıklarım benim, bir tanelerim benim. Çok seviyorum ulan sizi.
Osman kapıdan kafasını uzatır. Yüzünde acı vardır ve eliyle arkasını tutmaktadır.
OSMAN: Abi hemoroid kremimi gördün mü?
Kadir yavaş bir hareketle (efektvari) başını çevirir.
KADİR: (hafif kekeler) Na-nasıl bir şeydi abi.
OSMAN: Beyaz bir kutucuk abi. Abi gördüysen söyle çok fenayım.
Kadir çaktırmadan kremi arkasına saklar. Yüzü şekilden şekle girer.
KADİR: (hafif kekeler yine) yo-yok abi. Görmedim.
Osman Kadir’in arkasına sakladığı kremi görür.
OSMAN: Abi niye aldın kremimi. (yürür ve Kadir’in elinden kremi alır) Bitirmişsin (ağlamaklıdır) Abi ne yapacağım şimdi ben, çok acıyor. Abi yardım et. Nerene sürdüysen birazını bana ver.
Eğilmiş ve omzunun üzerinden bakan Osman’ı görürüz.
OSMAN: Kadir çok sağol. Ayakların dert görmesin
Kadir'in ağlamaklı yüzünü görürüz...
SAHNE 7 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
(aynı ağlamaklı ifade ile)Ayacıklarım benim. Affedin beni. En az onlar kadar seviyorum sizleri. Arasına para sıkışmış ayaklar, kapıyı açan ayaklar, burnumu karıştıran ayaklar, (burnunu karıştıran Osman’ın ayağını iter) Osman yeter. Ayaklar, ah ayaklar. Onlara ulaşmak için çok denemem oldu.
SAHNE 8 .. AYAKKABICI… İÇ/GÜN…. KADİR/MÜŞTERİLER
Kadir camında “eleman aranıyor” ilanı olan ayakkabıcıdan içeriye girer. Bir sonraki sahnede onu ayaklara ayakkabı giydirirken görürüz. Giydirdiklerinin tamamı erkektir.
(Şansım hiç tutmadı zaten. ) yüzündeki tiksinme ifadeleri eşliğinde ayakkabı giydirmeye devam eder. Ayakkabı giyen erkeklerden biri giymeden önce çorabını çıkarıp Kadir’e verir, Kadir tiksinen yüz ifadesiyle kaldırıp çoraba bakar.
SAHNE 9 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Bazen farklı yöntemler denediğim de oldu. Parmaklarının arasına sıkıştırdığı anahtarla kapı açmaya çalışan ayaklar, çayını ayağıyla karıştıran yetenekli ayaklar, parmağında yüzükler (yüzük takmış bir ayak), kolunda bilezikler (halhallı ayak), oy sana dolanayım (birbirine dolanmış ayaklar), oy oy offff, off ki ne off.. Evet onlara ulaşamadığım zamanlarda farklı yöntemler de denedim. İnsanlar tarih boyunca tanrılarını temsil etsin diye totemler, heykeller yapmışlardır (totem, heykel görüntüleri). Ben yapmadım. Zaten yapılmışı vardı.
SAHNE 10 .. KONFEKSİYON MAĞAZASI… İÇ/GÜN…. KADİR/MAĞAZA SAHİBİ
Kadir’i bir mağazanın yapay mankenlerinin ayaklarını okşarken görürüz. Onları şefkatle sevmektedir. Arkasından bir adam yaklaşır. Kadir’in kulağından tutar, havaya kaldırır.
ADAM: Yine mi sen lan.
KADİR: Abi, abi valla bildiğin gibi değil. Niyetimiz ciddi.
ADAM: De siktir mına goyim.
Adam Kadir’i kapı dışarı etmiştir. Kadir ağlamaklıdır.
SAHNE 11 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Evet. Bir türlü ulaşamadım onlara. Kız arkadaşlarımla da zaten hep bu yüzden ayrıldım.
SAHNE 12 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/SEVGİLİSİ
Kadir’in sevgilisinin yüzünü görürüz. Tavana bakmaktadır.
KIZ: (sıkılmıştır) offf..
KADİR: (sadece sesi gelir) mmmh.. mmmm. Hhhh.
KIZ: kadir!!?
KADİR: efendim canım.
KIZ: yukarıya gelsen artık.
KADİR: (İlk defa yüzünü görürüz, kızın ayaklarının arasındadır, ayakları tutmuş, onlarla yüzünü, yanaklarını sıkıştırmaktadır. Çocukvari bir suratla konuşur) biraz daha kalsam. N’ooolur.
KIZ: (Tavana bakar yine) offff.
KADİR: Mmmh. Ggghhhh..
SAHNE 13 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Hiç birisi beni anlamadı. Ben kimsenin değer vermediği bir yere değer veren bir romantiğim. Kafasını kaşıyan ayaklar, (osman'ın ayağı Kadir'in kafasını kaşır), sağol osman. nerede kalmıştım.. şarap içen ayaklar, kırmızı gül tutan ayaklar. .... evet, romantik biriyim ben, ama kim anlar ki?
SAHNE 14 .. SALON /YEMEK MASASI… İÇ/GECE…. KADİR/SEVGİLİSİ
Kadir’i elinde şarap bardağıyla görürüz. Masa güzel bir şekilde donatılmıştır. Mum ışığı, kırmızı bir gül, yemekler.
KADİR: seni çok seviyorum. Bu kadehi şerefine kaldırıyorum. Hadi çin çin. (masadaki diğer bardakla kendi bardağını tokuşturur)
KIZ: kadir!??
KADİR: efendim bebeğim..
Görüntü masanın diğer tarafına döner yavaşça. Masada ayaklar vardır, ters bir şekildedir ve kız yere uzanmış ayaklarını da masaya dayamıştır. Kızı görmeyiz.
KIZ: belim ağrıdı. Yeter artık.
Kadir’in 12. sahnedeki kızın ayakları arasındaki mahzun, çocuksu yüzünü görürüz. Ağlamaklıdır.
SAHNE 15 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Ben yalnız bir ayak fetişistiyim dostlarım. Küvetten dışarıya fırlamış ayaklar, havluyla kurulanan ayaklar, göz yaşlarımı silen ayaklar, (gözünü silen Osman’ın ayaklarını görürüz) sağol Osman. Ama hala yalnızım. Gerçekten yalnız. Ama pes etmedim. Etmem de.
SAHNE 16 .. KONFEKSİYON MAĞAZASI… İÇ/GÜN…. KADİR/MAĞAZA SAHİBİ
Kadir’i konfeksiyon mağazasının sahibiyle el sıkışırken görürüz. El sıkışmaları koyun pazarlığı yapanlara benzemektedir.
SAHNE 17 .. YATAK ODASI/YATAK… İÇ/GECE…. KADİR/OSMAN
Her insanın totemi farklıdır. Ben de onların içinde mutluyum. (görüntü yavaş yavaş yükselir ve geniş plana geçer. Etrafta onlarca yapay manken ayağı vardır. Hepsi farklı şekilde giydirilmiştir. Kadir yerden bir tanesini alır, yüzüne doğru kucaklar.)
Sizleri çok seviyorum. ve hiç bırakmayacağım. Ayaklar, ayaklar, ayaklar. (kadir'in huzurlu yüzünü görürüz)...
..........................................SONAYAK.....................................
JENERİK:
YÖNETMEN AYAĞINA YATAN: Bilmemkim Bilmemneoğlu (ayaklar üzerine uzanmış yönetmeni görürüz, gözünde güneş gözlüğüyle kameraya gülümser: isim yazar) (ya da 2. şık olarak Yönetmenin ayağına uzanmış Kadir'i görebiliriz. Yönetmen önce "kalk len" gibi bir şey söyler [sesi duyulmaz], sonra da kameraya bakar ve gülümser: ismi yazar)
SENARİST AYAĞINA YAZAN: Mordevrim (ayağa yazı yazan ben)
OYUNCU AYAKLARI: ..... ..... ...... (sadece ayakları görünür) (ya da ekranın sağ tarafında üst kutucukta oyuncunun yüzünü, ayrı bir alt kutucukta da ayaklarını görürüz. sol tarafta ise ismi yazar)
AYAK PRODÜKSİYON.... (ayak)
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
İnce ince işlenmiş, başarılı bir senaryo. Çok uğraştığın belli. Komik olduğu kadar, içinde gizliden gizliye tuhaf bir hüzün de var. Bu da, kısayı okurken ve bittikten sonraki kafada yapılan canlandırmalarda akılda kalıcı olmasını sağlıyor. Eleman, Coen’lerin o tuhaf karakterlerinden biri sanki. Ayrıca güçlü ve kıvrak kurgu, kısa planlar, kısanın komikliğini destekleyip, yönetmene pek iş bırakmıyor. Bana sonu biraz zayıf geldi; daha kıyak bir son olabilirdi. İmkanları olan bir arkadaş çekerse, zevkle seyredilir, kalıcı da olur.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
üzerinde biraz durulup çok güzel bi kısa çıkabilir bence de.. çok hoş bi senaryoydu. okurken çok eğlendim =)
gun-ay-yıL
izinlerimde türkiye'ye geldikçe film çekmeye çalıştığım için bana zaman ve yük açısından ne yazık ki fazla gelen bir yapım oldu, eyüp bilir 🙂
yoksa tadından yenmeyecek bir film çıkacağından eminim!..
cehalet mutluluktur
Teşekkürler hegel, shalala ve eserdem. Eser, bu senaryoyu da 3 kişi denedi senden önce ve maalesef hepsi vazgeçti. Çok zor olmasa da (sadece 3-4 kişinin ayağıyla tüm ayak kombinasyonları yaratılabilir) sanırım son sahnedeki onlarca manken ayağı prodüksiyon olarak biraz göz korkuttu.
Senaryo aslında bir nevi beni anlatıyor. Böylece buradan tüm foruma ayak fetişisti olduğumu da açıklamış bulunuyorum;). Tabi kadın ayağı. Erkek ayağı dünyanın en iğrenç şeylerinden biridir benim gözümde. Neyse, yazdıkça saçmalayacağım, öptmkibbye.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
deneyenlerin sayısı 8+ olmadan ellemem ben :p
dur bakayım belki burada (almanya'da) çekmeyi deneyebilirim. zaten genel olarak yerel bir konu değil, hatta daha uygun olabilir. buradaki arkadaşların ayakları bizlerinkinden daha cici olacaktır 🙂
cehalet mutluluktur
bu senaryoyu çekmek isteyecek ya da çekmeye başlayacak 5. kişi olabilirim =)
gun-ay-yıL
Abi kalemine sağlık.. Okurken gözümde canlandırdım resmen.. Çok samimi ve tatlı bir hikayesi var.. Umarım zihnimizdeki canlılıkta birileri çeker de biz de izleme fırsatı yakalarız.. 🙂
Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.
bu senaryoyu çekmek isteyecek ya da çekmeye başlayacak 5. kişi olabilirim =)
Eğer çekebileceğini düşünüyorsan alabilirsin shalala. Şu an için bir sahibi yok projenin. Beklemede.
Ve teşekkürler mobidik.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Yaklasik 6 aydir, mordevrimin de izniyle, bu senaryo ustunde calisiyorum. Senaryo ustunde ufak toparlamalar yapildi, bir kisim oyuncular belirlendi, kostum cizimleri yapildi, deneme amacli bir kostum dikildi, dekorlarin bir kismina karar verildi, vs.
Eger maddi buhrana girmezsem 5D Mark ii kiralayip onunla cekmeyi planliyorum ve yine param yeterse saglam bir ses ve isik ekibiyle calismak istiyorum. Filmin cekimleri Istanbul`da, onumuzdeki haziran ayinin sonlarina dogru olacak, belki temmuz basina da sarkabilir simdilik kesin tarih veremiyorum.
Filmin ilk reklamini da boylece yapmis olalim 🙂
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?