ayrıca ''babam için 3 / yeter artık'' adlı bir senaryo düşünüyorum. çok anlatmayacam ama kısaca olay şu...

oğlunun ölümüne sebep olan aladdin dede dağa çıkar. tırmandığı dağın zirvesinde kendi yaşantısını kurmuş 100 yaşında olan dede nurettine yakarır.

ayrıca çok göndermek istediğim son filmim AŞK ADASI'nı siz usta film izleyicilerinden korktuğum için gönderemiyorum 🙁

aynı oldu çünkü...

çünkü artık insanlar hatırlasın istiyorum. yani nerden geldiğimizi hatırlıyalım. hangi anadan hangi babadan olduğumuzu bilelim arkadaşlar. artık bizim sinemada amerikanımsı şeyler izlemek bile istemiyorum. ya düşünsenize bırakın bizim onlara özenmemizi biz hala onların filmlerini ülkemize getirip gösterime sokuyoruz ama biz kendi özgün yapıtlarımızla onları alt etmemiz laım.

gazete çok eski bir haberleşme aracıdır ve ne yazık ki insanımız bunu unutuyor. unutturmayalım artık. yeter.

+1

Bu söylediklerinin altına imzamı atarım.

Senaryoya gelince, diğer senaryonda bazı sıkıntılar vardı ama bu gayet iyi olmuş bence.
Ufak tefek değişiklikler yapılabilir, ama bence bunu diğer senaryondan önce değerlendirmelisin.
Tebrik ederim, çok etkileyici.

Sana haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Bence de Yeter Artık

"gazete çok eski bir haberleşme aracıdır ve ne yazık ki insanımız bunu unutuyor. unutturmayalım artık. yeter."

İşte tam da bu nedenle bir bok olamıyor Türk Sineması. Türkiye'de 25 milyon insan internete giriyor, bir tane filmde, bir tane dizide adam gibi internetten basedildiğini, kullanıldığını görmedim. Bir Issız Adam'da başta kısa bir şey, bir de Usta'da (yine yaptn yapacağını Usta, hayranınım). Türkiye SMS'in dünyada ilk kullanıldığı ülkelerden, Amerika vs. hak getire, yıllar sonra kavuştu, bizde daha yeni yeni filmlerde dizilerde kullanılıyor. Sektörümüzün refleksleri o kadar öte yavaş ki ancak "niye bu kadar geriyiz" diyebiliyoruz. E normal, hâlen daha en eski haberleşme araçlarını savunuyorsak..

"gazete çok eski bir haberleşme aracıdır ve ne yazık ki insanımız bunu unutuyor. unutturmayalım artık. yeter."

İşte tam da bu nedenle bir bok olamıyor Türk Sineması. Türkiye'de 25 milyon insan internete giriyor, bir tane filmde, bir tane dizide adam gibi internetten basedildiğini, kullanıldığını görmedim. Bir Issız Adam'da başta kısa bir şey, bir de Usta'da (yine yaptn yapacağını Usta, hayranınım). Türkiye SMS'in dünyada ilk kullanıldığı ülkelerden, Amerika vs. hak getire, yıllar sonra kavuştu, bizde daha yeni yeni filmlerde dizilerde kullanılıyor. Sektörümüzün refleksleri o kadar öte yavaş ki ancak "niye bu kadar geriyiz" diyebiliyoruz. E normal, hâlen daha en eski haberleşme araçlarını savunuyorsak..

eskiden annelerimiz babalarımız haberleri gazetelerden okurdu. ne msn vardı ne facebok ne g3 vardı. bunları çabuk unutuyoruz.

sizin ıssız adam diye kötülediniz film dünyanın ne başarılı filmidir. kimse onu kötüleyemez tamam mı? sinirimi bozmayın artık.

Övdüğüm filme sövdüğümü sanan zekâ kapasitesindeki insanla muhatap olmak benim hatam da bu espri baydı artık, hâlen nasıl eğleniyor insanlar anlamadım. Ne zaman kilitlenecek başlık onu da merakla bekliyorum. Sanırım taşınma faslı var diye sallanmıyor pek.

Sallanıyor kardeşim sallanıyor da ben ne düşüneceğimi bilemedim. Bu arkadaş fake mi gerçek mi bilemedim mesela. Moderasyon bile kitlendi biri hak veriyor, öteki vermiyor ikisi de haklı buradan bakınca. Ben de kitlendim. Komple kitlendik. Dolayısıyla başlık kilitlenmedi :).

Bir anlasak olayı, çözmesi kolay.

benim gerçek mi yalan mı olduğumu anlamanız için şu açıklamayı taktim ediyorum. belki artık bana daha çok saygı duyarsınız. hem de genel kültür darağacınız genişler.

ADI: Güray

Soyadı: Uğurlu

Mesleyi: Ölümüne sinamacı, oyuncu, senarist, prodüktör

Doum yeri: Kütahya

Gayesi: Türk sinamasını dünyaya (özellikle amerikaya) tanıtmak ve sinama dünyasının lideri olmak

Aylesi: Sinama, oyunculuk,

Sevdiği yemekler: Karnıbahar, ıspanak, kereviz, lahana dolması

Sevdiği içecekler: Çay, süt ve tabiki su

Sevdiği yönetmenler: Çağan Irmak (en sevdiğim), Mahsun Kırmızıgül, Mesude Erarslan, Ümmü Burhan, Yılmaz Erdoğan, Biray Dalkıran (cennet filmi çok güzeldi)

Sevdiği müzisyenler: Sezen Aksu

Düşmanları: Yok ama ona düşman olan çok

Yaşı: 13

aylesi iştir kişinin yaşa bakılmaz

edit: genel kültür darağacı:))))

Bu cv ile sen değil sinema lideri olmak, projeksiyon cihazı çalıştıramazsın salonda Güray, yeme bizi akşam akşam. Ha yaşın gerçekten 13 ya da 15 tir ki normal o da. Artık tarafımdan o kadar kaale alınacaksın, okuyanlar da kendi tercihlerini yapsın, ilgilenmiyorsa cevap yazmasın, laf sokmak için, "bune la" demek için yazmasın başlığa. İlgilenen ilgilensin, diğer mesajlar silinecektir muhtemelen.

Abi bu nasıl bir Türkçe'dir?Madem ciddiye alınmak istiyorsun önce dilimize biraz dikkat et.(laf sokmak için falan söylemiyorum ciddiyim.)Artık belli bir üne ulaştın forumda.:D Biraz dikkat.

Arkadaşlar, bırakalım dead istediğini yazsın, söylesin, anlatsın. İsteyen de ciddiye alsın, okusun. İstemeyen okumasın. Forum kurallarına aykırı bir durum var mı? Gördüğüm kadarı ile yok. Moderasyon karar versin. Fikrimi sorarsanız bence kitlemeyin, bırakın yazsın, emin değilsek kimseyi susturmamalıyız. "HErkes şunu ispatlanana kadar suçsuzdur" mantığındaki anafikre istinaden, herhangi bir üye, gerzek, saygısız, sahte olduğu kanıtlanana ve forum kurallarını önemsememeyi alışkanlık haline getirene kadar yazma hakkına sahiptir. Önemli nokta şu ki, biz başlıklara ilgi gösterdikçe dead bir hayalden gerçeğe dönüşüyor. Ve ben bu arkadaşın gerçek olduğuna inanmıyorum.

Bu arada düd, internet vs. hakkındaki yazdıklarının altına imzamı atarım, harika özetlemişsin.

Bu adam bizden biri değilse taksimde etek giyer koşarım dahası coşarım...

Bu adam bizden biri değilse taksimde etek giyer koşarım dahası coşarım...

😀 😀

İyi hoş da hocam, biçime ve içeriğe biraz daha özen göstermelisin. Anlatım tarzın biraz romanvari.. Yani şu cumleyi filmde nasıl anlatacaksın?

[Hayrettin çoktan ölüp toprağa karıştı.]

bu tür cümleler daha cok romanlarda görülür. ama söle bi giriş yapsaydın daha iyi olurdu.
sahne 1 mezarlık
aile fertlerinin kızarmış gözlerinden dökülen gözyaşları eşliğinde hayrettinin cansız bedeni kabre yerleştirilir. hüsamettinin eline aldığı küreği sallayacak dermanı olmadıgını gören bir aile dostu, küreği usulca alır elinden..

Yukarda sadece "ölüp topraga karıstı kısmını anlattık seyirciye. yani demek istediğim öle "hayrettin çoktan topraga karıştı" diyerek anlatamazsın derdini sinemada. bi mezarlık, biraz toprak ve gözyası görmemiz lazım. "çoktan" kelimesini anlatabilmek için sunun gibi bi bilgilendirme gerekir:
2 YIL SONRA
Hüsamettin vosvosuyla tıs tıs gitmektedir, diye devam edersin sonra.

--------------------------------------------------------

[sonra baba Hüsamettin anne Zakkum ve çocuklarla birlikte Dede Aladdinin çifliğine gitmeye karar verirler.]

şimdi yukarda ki cumleyi bi oku hocam. bunu nasıl çekeceksin filme? ne zaman karar vermişler, konuşarak mı, dövüşerek mi, nasıl ? Bu cumleyi seyirciye nasıl anlatabilirsin? sinema diliyle anlatamazsın ama roman olursa veya dışses eşliğinde filme alınırsa belki anlaşılabilir 🙂

-----------------------------------------------------------------------------------------------

[Hüsamettinin karnı arır.]
Bu betimlemeyi de sinema dilinde seyirciye aktarmak oldukca guc. Ama imkansız değil. Film seslendirici eşliğinde ilerlerse dışses şöyle bi replik okuyabilir: "Hüsamettinin karnı ağrıyordu." Lakin böle bi cumleyi içinde barındıran filmi izleyen seyirci gülmekten kendini yerlere atar söleyim 🙂

-----------------------------------------------------------

[Zakkum kalp krizi geçirir ama hayattadır.]
Bunu nasıl anlatacaksın hocam seyirciye?

------------------------------------------------------------

[Tüm aile üyeleri yaprak dökümü olmuş parçalanmış ve yok olmaya yüz tutmuştur ]
Peki bunu ?

------------------------------------------------------------

Başta da dediğim gibi hem biçimsel hemde içeriksel olarak çok fazla hata var.

Diğer senaryonuda okudum(babam için 1) orda 1000 tane senaryon oldugunu yazmıssın.

Hocam sana tavsiyem; senaryo yazmaya uzunca bi sure ara ver. Senaryo yazımı hakkında çok fazla araştırma yapman ve tekniklerini öğrenmen gerek. İnternette biraz arastırmayla, senaryo yazımı hakkında 1000 tane kaynak bulabilirsin. Aksi taktirde 1000 tane değil 1.000.000(yazıyla: bir milyon) tane de senaryo yazsan itibar görmezsin ve o senaryolar da elinde kalır, torunlarına hatıra bırakırsın...