SAHNE-1
DIŞ. SOKAK-GECE
Düğün salonunun önünden çekim yapılır. Daha sonra düğün arabasının ve konvoyunun bulunduğu otoparka doğru yürüyen bir adam takip edilir. Adamın tek tek tüm arabaların benzinlerini çektiği hızlı çekimde gösterilir. Adam otoparkın çıkışına gelir ve hızlı çekim durur. Adam sırıtarak çıkar gider.
SAHNE-2
DIŞ. SOKAK-GECE
Düğün bitmiştir. Gelin, damat ve tüm konvoydakiler otoparka gelirler. Herkes arabalara biner ama hiçbiri çalışmaz. Sonunda biri iner ve bağırır.
BAĞIRAN ADAM
(bağırarak)
Haydi, gençler çılgınlığa! Bırakın arabaları otobüsle gidiyoruz!
ORADAKİ HERKES
(bağırarak, çılgınlığı kabul ederek)
Heeeyyy!
Herkes arabalardan iner ve durağa giderler. Otobüsün biri gelir ve doluşurlar. O kadar sıkışık olur ki herkes iç içedir. Damat ve gelin ayaktadır. Dikiz aynasından gülen şoför görülür.
DAMAT
(gelinin kulağına fısıldayarak)
Çocuk mu yapsak hemen?
GELİN
(şaşkın)
Saçmalama!
Sadece yüzleri görünür ekranda. İkisi de suratlarından çocuk yapımında olduklarını belli ederler. Ekran kararır.
SAHNE-3
DIŞ. SOKAK-GECE
Ekrana görüntü geldiğinde benzin çalan adam elinde bidonla yine gezmektedir. Sonra bir Mercedes marka araba görür, sırıtır. Çaktırmadan yanaşır. Hızlı çekimde arabanın benzinini çeker, hızlı çekim biter, benzin deposunun kapağını kapatır. Adam sırıtarak ekrandan çıkar.
SAHNE-4
DIŞ. SOKAK-GÜN
Hızlı çekimde sabah olur. Arabanın önünde durduğu apartmanın kapısı açılır. Çıkanlar ilk sahnedeki düğünün sahibi gelin ve damattır. Gelinin karnı şiştir ve doğum yapmak üzere olduğu yüzünden belli olur. Damat telaşlıdır. Gelini arabaya oturtur, Şoför koltuğuna geçer ama araba çalışmaz. Direksiyona vurur sinirle. Arabadan iner tekrar gelini indirir. Anayola doğru yürürler. Tam o an duraktan kalkmakta olan otobüse el kaldırır otobüs durur. Binerler. Otobüs hareket eder. Arkasından çekim yapmaktadır kamera. Ekran kararır.
SAHNE-4
İÇ. OTOBÜS-GÜN
Kadın artık iyice zorlanmaktadır. Dikiz aynadan şaşkın şoför düğün günündeki şofördür. Arka koltuktan birisi kalkar.
ARKA KOLTUKTAKİ ADAM
(normal)
Ben doktor adayıyım çekil bakayım.
Damat şaşırır. Kenara çekilir. Ekran kararır ama gelinin çığlıkları duyulur. Bir an sessizlik olur ve daha sonra çocuğun ağlaması gelir.
SAHNE-5
DIŞ. SOKAK-GECE
Yine benzin hırsızı elinde bidonla gezmektedir. Bu sefer biraz yaşlanmıştır. Sokakta yürürken benzin depo kapağında lütfen yazan bir Mercedes görür. Sırıtır. Hızlı çekime geçilir. Arabaya yanaşır. Benzini çeker ve kameranın önüne gelir. Hızlı çekim biter. Sırıtır.
SAHNE-6
DIŞ. SOKAK-GÜN
Arabanın önünde durduğu apartmanın kapısı açılır. Çıkanlar yaşlanmış damat, yaşlanmış gelin ve büyümüş oğludur. Oğlu şık giyinmiştir. Arabaya binerler, araba çalışmaz. Damat 3-5 kere direksiyona vurur. İnerler. Otobüs durağındaki kalkmakta olan otobüse el kaldırırlar. Durur. Hızlı adımlarla ilerler ve sonra binerler. Orta koltuklardan birine otururlar. Dikiz aynadan aynı şoför görülür. Ekran kararır. Kaza sesi gelir.
SAHNE-7
DIŞ. MEZARLIK-GÜN
Tekerlekli sandalyede otobüsün şoförü ve arkasında onu tutan bir adam görülür. Şoför duasını okur ve arkasındaki adam sürerek oradan uzaklaşırlar. Kamera arkaya döner ve oranın bir araba mezarlığı olduğu görülür. En önde de otobüs vardır. Ekran yavaşça kararır.
Siyah ekranda arka ses konuşur.
TESADÜFLER GİZLİDİR.
İNSANA GÖRE;
EĞER TESADÜF İYİ İSE ASLA TESADÜF DEĞİLDİR.
EĞER TESADÜF KÖTÜ İSE ŞANSSIZLIKTAN İLERİ DEĞİLDİR.
UNUTMAYIN BÜYÜK OLAYLARDA TESADÜFE MUTLAKA YER AYRILMALIDIR.
YAŞAMAK DA EN BÜYÜK OLAYDIR
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...
senaryo yazma isteğiyle bu yolda ilerleyen bir tıp öğrencisi ve senaryo aşkıyla yaşayan biri olarak yorumlarınızı ve önerilerinizi,eleştirilerinizi bekliyorum,saygılarımla 🙂
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...
çok fazla tesadüf var 🙂
sonda yazı...
sondaki yazılı kısalar kamu spotlarını anımsatıyor bana daha çok...
bir de sondaki yazılar da bu budur şu şudur gibi çok öğretici olmuş...tanım ya da emir cümlesi gibi itici tipte...
bu arada eline sağlık diyeyim de kötü bi niyetimin olmadığını bil...
bence küçük bir olay seç ve bunun aslında niye küçük olmadığını anlat bize...senaryon çok geniş bir zamanı kapsıyor yani...bu kadar büyük zaman atlamaları da olumsuz...
Aslında ilginç bir hikaye. İntercapiller'in süreç önerisini tekrarlamıyım, bu kısa filmler için önemli bir durum. Bunun yanında, hikayende fantastik sayılabilecek ögeler var, kaderi simgeleyen "benzin hırsızı" var. Ama böylesine güzel bir fantastik buluşu keşke bu kadar basite indirgemesen. Yani klasik, "doğar,yaşar, ölürüz" den çıkıp belli bir olay çerçevesinde anlatsan tesadüfü. Bir kaza, işe geç kalma vs. örnekler çoğaltılabilir. Tek bir olay işini de kolaylaştırır.
yaşamak mı zor yoksa yuvarlak masa aks mı?
niyetin kötü olsa neden yazasın arkadaşım ben takılmam yani her türlü eleştiriye açığım,açık olmalıyım ki yeni şeyler öğreneyim 🙂 benzin hırsızının kader olduğunu anlamanız hoşuma gitti gerçekten bunu yansıtabilmem bile başarı benim için çok yeniyim ben 🙂 önerilerinizi dikkate alırım tabi ki de ama ben klasik olmasın basit tesadüfler yerine çok zor olabilecek,fantastik tesadüflerle yazdım,lütfen yorumlarınızı çok görmeyiniz,şimdiden teşekkürler 🙂
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...
ayrıca unuttum,kısa film adı üstünde kısa,anlattığı zaman aralığı da kısa olmalı tabi ki ama ben biraz dışına çıkmak istedim,kalıp dışı olmak istedim biraz anlayacağınız yani 🙂
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...
çok fazla tesadüf var 🙂
sonda yazı...
sondaki yazılı kısalar kamu spotlarını anımsatıyor bana daha çok...
bir de sondaki yazılar da bu budur şu şudur gibi çok öğretici olmuş...tanım ya da emir cümlesi gibi itici tipte...
bu arada eline sağlık diyeyim de kötü bi niyetimin olmadığını bil...
bence küçük bir olay seç ve bunun aslında niye küçük olmadığını anlat bize...senaryon çok geniş bir zamanı kapsıyor yani...bu kadar büyük zaman atlamaları da olumsuz...
sonda yazı çıkmayacak ki 🙂 sadece şöyle bir kuşkum var,acaba bu son kısmı siyah ekranda mı okumalı dış ses.bir de aklımda şöyle bir şey gelişti:filmi özet geçen flu bir ekran diye düşündüm.ama karar veremedim
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...
ayrıca unuttum,kısa film adı üstünde kısa,anlattığı zaman aralığı da kısa olmalı tabi ki ama ben biraz dışına çıkmak istedim,kalıp dışı olmak istedim biraz anlayacağınız yani 🙂
yanlış anlamışsınız beni...kısa filmin bir kalıbı yok, varsa da ben bilmiyorum- dilediğiniz gibi kurgulayabilirsiniz filminizi...sadece zamandaki büyük atlamaların izleyiciyi rahatsız edeceğini düşünüyorum hepsi bu...
evet yanlış anlamışım düzeltme için teşekkürler,dönüp yorum atmanız bile kibarlık 🙂 evet mantıklı bir düşünce,ama çok kalıp dışı olmasını istedim,sizce çok mu sırıtır ?
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...
bilmem, ben de yeniyim bu işlerde, sadece düşüncemi söyledim yani...
peki çok çok teşekkürler 🙂
yarasa gibidir,ne kadar bağırsa da duyuramaz insanlara sesini...