Forum

kitap dergi teorik bilgi?

11 Gönderi
5 Üyeler
0 Reactions
5,476 Görüntüleme
(@bilaldincer)
Gönderi: 82
Başlığı açan
 

color correction sadece tecrübelere ve iyi gören gözlere dayanan bir şeymidir yoksa bunun da teorik bir bilgisi var mıdır. fotoğrafçılıka bu konuda bir çok kaynak vardır ancak kısa film ve video ile ilgili olarak dikkat ettim forumda her konuda bir kaç kitap dergi ya da ders notu olmasına rağmen bu başlık altında hiç yok. sadece bir kaç örnek video var. bunlar haricinde bol bol pratik yapmak ve görsel yeteneğimizi eğitmek dışında bilmemiz gereken olmazsa olmaz kurallar var mıdır? ya da bu konuyu detaylıca anlatan bir kaynak önerebilirmisiniz. özetle bir görüntüde ne isteyip ne isteyemeyeceğimizi ve istediğimiz şei nasıl yapacağımızı anlatan birşeyler işte. teşekkürler.

 
Gönderildi : 25/11/2011 5:19 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Şimdi CC denen kavram biraz daha eni konu tanımı ve kapsamı belli olan bir şey. Bir de CG (color grading) var ki esas sübjektif olan odur. CC'de önemli olan renklerin olması gerektiği yerlere oturtulması ve birden fazla kameradan ya da aynı kameranın farklı koşullarda kullanılmasından kaynaklanan tutarsızlıkların giderilmesi esastır. Yani bir kamera Canondur, diğeri Panasonic'tir, ya da biri 5D'dir, diğeri 7D'dir, ya da 5D'yi bir gün sabah iç mekanda, sonra akşam gün batımı dışarıda kullanırsın, ya da bir floresan bir halojen ışığı altında çekim yapmışsındır ama beyaz yine beyaz olmalıdır. Beyaz ayarı vb ile başlayıp diğer renklerin de göreceli olarak yerlerine oturtulmasıdır CC. Elbette bu aşamada kasten kaydırma da yapabilirsin, yani istediğin havayı daha rahat vereceği için beyazı kırmızıya kaydırırsın, görüntü sıcaklaşır. CC her çekimden sonra yapılması gereken bir şey. Çekimde WB yaparak gelinmişse zaten post aşamasında CC kolaylaşır ve esas mesele kamera farklılıklarını gidermekten ibarettir. Mesela farklı kamera ve objektiflerde ışık miktarı da farklı oluyor. Onu da CC'de ayarlıyorsun. Ek olarak da el altında varsa bir scope ile mevcut sahnedeki renklerin dağılımını çekim anında kontrol altına alabilirsin. Bir rengin fazla egemen olmasını karşıt renkler kullanarak dengelemen kolay olur.

CG ise filmin/sahnenin tamamına özgün bir görüntü/hava sağlayacak tamamen subjektif bir çalışmadır. Tüm görüntünün belli bir renk skalası çerçevesine oturtulmasına denir. Yani tüm renkleri belli bir profil çerçevesine kaydırır ve orada işlersin. Tüm görüntüye yeşil egemen olur, ya da tüm renkler sıcaklara yaslanmıştır, ya da tünel hissi vermek istersin, ya da nostaljik bir hava amaçlarsın vb vb. Bunlar biraz aşırı kullanılıyor son zamanlarda çünkü sanki bunu yapınca tüm filmin Hollywood filmi oluyormuş reklamıyla Looks türünden uygulamalar türedi. İki tuşa basınca birçok ayarı birden oynatıp çok sivri bir görüntü oluşturuyorlar. Dediğim gibi CC daha çok düzeltme amaçlı, CG ise kişisel tercihe kalmış birşey. Kimse size nasıl CG yapacağınızı tam öğretemez çünkü elinizdeki materyal ve kafanızdaki beklenti size aittir. Profesyonel filmlerde CG çok daha dingin ve yumuşak bir biçimde veriliyor ki burada renklerin kaymış olduğunu hissetmeden seni o havaya sokabiliyor. Yani teknik bir konu sanata dönüşebiliyor. Ve bunun da esasen bir kitabı olmaz. Çünkü bunu yaptığınız profesyonel uygulamalar birbirlerinden çok farklı hatta profesyonel olanlarınn kendine has makinesi, konsolu vb var.

Yine de bolca video izleyerek elinizdeki malzemeye uygun bir hava yaratmayı öğrenmek mümkün. "3 way color corrector" kullanımı öğrenilerek ya da standart MB Looks görüntülerinin ince ayarları kurcalanarak da gelişme sağlanabilir. Bu konuda yazılmış birkaç kitap var ama onlar da genelde belli bir programı esas aldıkları için çabuk demode olmuşlardır. İlle de kitap denirse color theory okuyarak başlamayı öneririm. Mesela Color Correction in Premiere Pro diye bir video kaynak vardı diye biliyorum. Bu konuda youtube ve vimeo üzerinde amatörlerin de dersleri var.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 25/11/2011 9:20 am
 Mino
(@mino)
Gönderi: 0
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

http://www.amazon.com/Art-Technique-Digital-Color-Correction/dp/0240809904
Bu kitabı ben de tavsiye ederim.

Fulgura'ya katılıyorum ancak MB Looks konusunda hemfikir değilim. Bu eklentinin tasarımcısının da dediği gibi ileri düzey kontrol vadetmeyen, çoğunlukla hazır ayarlar üzerine kurulu basit bir eklentidir. Öte yandan eğer renk işine girilecekse sadece bu amaçla üretilmiş yazılımlar kullanmak daha iyi olur düşüncesindeyim.

 
Gönderildi : 25/11/2011 3:28 pm
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

http://www.amazon.com/Art-Technique-Digital-Color-Correction/dp/0240809904
Bu kitabı ben de tavsiye ederim.

Fulgura'ya katılıyorum ancak MB Looks konusunda hemfikir değilim. Bu eklentinin tasarımcısının da dediği gibi ileri düzey kontrol vadetmeyen, çoğunlukla hazır ayarlar üzerine kurulu basit bir eklentidir. Öte yandan eğer renk işine girilecekse sadece bu amaçla üretilmiş yazılımlar kullanmak daha iyi olur düşüncesindeyim.
Yok zaten söylemeye çalıştığım MB gibi basit uygulamaların bu işi abarttığı ve çarpık bir CG anlayışını yaydığı. Yine de tek tek ayarlara girilip nasıl çalıştığı (eğriler vb) incelenirse daha kişisel birşeyler üretmek mümkündür. Yoksa MB tek başına çok uç örnekler sunuyor.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 25/11/2011 3:47 pm
(@bilaldincer)
Gönderi: 82
Başlığı açan
 

benim asıl kastettiğim color gradientmiş. anladım. bir de yaptığım denemeler sonucu bazı sonuçlar elde ettim. lütfen yanlışsa söyleyiniz. mavi renk tahminimce atmosfer yüzünden bir çok rengi baskılamakta. bu sebeple ters tonlara yönelince daha dolgun ve gerçekçi görüntüler çıkmakta. bir de karede fazlaysa parlak tonları daha pastel hale getirmek için kontrastlarını azaltıyoruz.nedenini anlamadım ama renk yoğunluğu da azaltılınca çoğu görüntüye iyi geliyor.

 
Gönderildi : 26/11/2011 12:27 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Şimdi tabii burada sadece renk bağlamında konuşuyoruz ama ayrıntıları da atlamamalı. Bir rengi kaydırırken siyahı ve beyazı da değiştiriyor olabiliriz ki bu parlaklarda ve gölgelerdeki ayrıntı miktarını da etkiler. Yani karanlık kısımlarda ayrıntılar yokolabilir ya da aydınlıklar olmaları gerektiğinden sapabilir. Sırf bu nedenle gradient ND vb kullanımı öğrenilmeli ve post aşamasında gerekirse maskeleme yapmalı. Yani ekrandaki tüm görüntüyü değiştiren bir uygulama biraz tehlikeli olabiliyor. O zaman da ve eğer kameradaki görüntü de hareketli ise, iş iyice zorlaşıyor ama zaten şanslı değilseniz CG zor iş. Taa en baştan çekimi flat yapmak lazım ki bu oynamalarda ayrıntı kaybolmasın.

Bu arada söyleyeyim: amatör filmciler için bazen bu işler çok zor geleceği için flat vb çekmeyip Canon'da faithful, Panasonic'de standard modda çekmek ve olabildiğince en baştaki görüntüyü hedef görüntüye yakın almak bence daha iyi. Yani sette ışığa dikkat etmeli, postta da olabildiğince az müdahale etmeli derim. Yoksa iş çığrından çıkıyor gördüğüm kadarıyla.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 26/11/2011 8:54 am
(@mtnrdgn)
Gönderi: 0
 

Color correction ve color grading içiçe geçmiş bir süreçtir ve pratikte aynı anlamda kullanılır. bir filme renk verirken hem düzeltirsin hem de istenilen renkleri uygularsın.

Bu işle uğraşan profesyonellere colorist deniliyor ve yanlış bilmiyorsam türkiyede çok yetkin bir colorist bulunmuyor. zaman zaman holywoodtan türk filmleri için colorist geldiği haberlerine rastlıyorum. Kafayı takıp ben iyi bir colorist olacağım diyen kişinin önünün çok açık olacağını düşünüyorum. nasıl colorist olunur? öncelikle bu sadece bir yazılım kullanma işi değil. sanat tarihi, fotoğrafçılık, grafik, resim vs gibi disiplinlerden alınan bilgiler önemli.

örneğin bir dönem filmi çekeceksin. o dönemin renklerini belirleyip mesela o dönemde yapılan tablolarda sanatsal tarz ve renkler dikkate alınarak bir renk paleti oluşturup filmin tamamına bu renkleri uygulamak gibi son derece detaylı bir iş. bu iş için çok çok pahalı yazılım ve donanımlar kullanılıyor. ama benim iddiam ve bir grafik tasarımcı olarak bu iddiamda ısrarlıyım bu kadar pahalı yazılım ve donanımlarla yapabileceğiniz herşeyi after effects ve premiere gibi programlarla yapılabilir. tabiki daha uzun sürer ve daha çok işlem gerektirir ama yapılır. önemli olan gerekli teknik bilgiye sahip olmaktır. İyi bir colorist olmak için renk düzeltme toolları işin en kolay kısmıdır. asıl bilinmesi gereken bilgiler fotoğraf, grafik, sanat tarihi, resim vs gibi disiplinlerin renkle alakalı alanlarıdır. Colorist olak isteyen kişilere tavsiyem hangi yazılım daha iyi sorusunu tamamen kafasından çıkatıp bunlara yoğunlaşmalı. bunları öğrendikten sonra hangi yazılımı kullanması gerektiğini zaten çok iyi bilecektir.

 
Gönderildi : 30/11/2011 2:41 pm
(@bilaldincer)
Gönderi: 82
Başlığı açan
 

ben bir de high tones mid tones low tones u merak ediyorum. onlar ne oluyorlar.

 
Gönderildi : 01/12/2011 7:16 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Aslında bu renk meselesi esasen ışık ile ilgili olduğu için, bir colorist olabilmek için sanat tarihi vb'den çok çok önce "renk teorisi" bilmek gerekli. Yani renklerin oluşumu ve aralarındaki fiziksel ilişki bilinmeden bir sonraki aşamaya geçmek mümkün değil. Bu da "ışık" konusunu merkeze yerleştiriyor. Işığın ne olduğu ve nasıl hareket ettiğinden başlanmalı aslında. Çünkü colorist sahnenin oluşumunda görev almaz. Ona daha çok çekimden gelen ham görüntü gelir. Sanat yönetimi işi doğru yapamamış, nesneleri doğru kullanamamışsa coloristin sanat bilgisi sınırlı kalır. Elbette sanat bilgisi daha iyi olan colorist kendisine gelen görüntüyü işlerken işin sanatsal boyutuna da hakim olmalı. Coloristte o göz yoksa sonuç yerine oturmamış bir görüntü olur.

Bu konuları ne zaman tartışmaya başlasak dönüp dolaşıp ışığa geldiğimi farkettim. Aslında bütün iş ışık yönetimidir. Sinema esasen ışığın kullanımı üzerine kurulu bir sanat. (Burada sesi geçici olarak dışarıda bırakıyorum). Işıkçı, sanat yönetmeni, hatta efekt uzmanı aynı çekimde görev alıp ne olup bittiğini bilmek durumunda. Hepsini de görüntü yönetmeni yönetmek durumunda. Hepsinin yaptığı aslında ışığın manipülasyonu. Sonrasında da çekilen şey coloristin önüne düşünce aslında biraz iş işten geçmiş olabiliyor. Teknoloji ile arkadaki yastıkların rengini değiştirmek bile bugün mümkün ama karmaşık veya hareketli sahnelerde bu o kadar olanaksız ki. Sahnede bulunan onca nesnenin birbirleri üzerine olan ışık etkilerini bilmesi lazım adamın.

@bilaldincer

Highlights ışığın en yoğun (parlak) olduğu noktalardır. İç mekanda yapılan çekimlerde genelde pencereler ya da ışık kaynaklarıdır. Dış mekanda gökyüzü, suyüzeyleri veya parlak beyaz cisimler (araba kaportası vb vb) olur genelde.

Shadows ya da lows ise tam tersi gölgeler yani en karanlık olan kısımlardır. Genelde ışığı dolaylı alan yerler (masa veya dolap altı, perde kenarı, mobilya araları, araç ve ağaç gölgeleri vb) ile çok karanlık durumlarda (tek mum vb) görüntünün büyük bölümü low olur.

Mid de doğal olarak ikisinin arasında kalanlar ve aslında da en önemlileri çünkü genelde esas görüntülenen konu malzemeleri bu aralıktadır. Nesneler, insanlar vb.

Çekilen plana ve görüntüdeki kareye göre bir değerlendirme yapıp high'ları kameranın yakalama kapasitesinde tutup kopmalarını (patlamalarını), low'ları da tamamen karanlık olup ayrıntı vermeyecek kadar düzleşmelerini engellemek için eğrilerle vb oynayıp tutarlı bir kare oluşturmaya çalışırsın. Tabii en başta gözün bu karedeki sorunun ne olduğunu (ışık ve renk değerlendirmesi yapabilecek derecede) "görmeyi biliyor" olmalı. Genelde WB ayarı yapılsa bile bunların oynanması sonucu örneğin insanların ten renkleri vb değişebilir ve her aşamada kontrol edilerek müdahale edilmesi gerekli. Sadece göze güvenebileceğin gibi aslında programların verdiği bazı skoplara bakarak yapmak daha doğrusu. Burada sinematik çekim (film içerikli) ve video çekim (TV, DVD vb yayın amaçlı) arasında bazı teknik farklılıklar var. Sinemanın genelde "gözeoturmuş" bir renk eğrisi var ve buna yakın bir sonuç üretmezsen "bilen göz" beğenmiyor. Video çekimini sinemaya yaklaştırmak bile beceri.

Bu konu aslında kullanılan sensörün latitude (derinlik) denen özelliği ile yakından ilgili. Yani ışık derinliği dediğimiz konu. Her sensörün bir alt bir de üst limiti var ve markaya-model göre bazı eğilimleri var. Bu aralığı bilmek ve görmek lazım ki daha çekim esnasında sahneyi analiz edip ona göre ışıklandırma ve renk seçimi yapılmalı. Pencerelere ve dolap/masa altlarına dikkat edilmeli. Bunları görmeye başlayınca da ışıklandırmadan anlamaya başlıyorsunuz. Çekim yaparken histogram/zebra kullanımı ya da skop kullanımı ile görüntüyü baştan adam gibi kayda geçirmeli ki sonradan masa başına oturulduğunda olmadık durumlarla karşılaşılmasın.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 01/12/2011 10:06 am
 Mino
(@mino)
Gönderi: 0
 

http://kuler.adobe.com/#create/fromacolor " onclick="window.open(this.href);return false;

Tamamlayıcı renkler sık kullanılır. Buradan istediğiniz tonal palete önizleme yapabilirsiniz.

 
Gönderildi : 02/12/2011 1:19 pm
Paylaş: