Evet arkadaşlar, açıklaması biraz zor bir durum. İzlediğim dizilerde renkler daha doygun ve örneğin mavi olan yerler doygun bir şekilde mavi, kırmızı yerler aynı şekilde. Hakim bir renk durumu yok çoğunda. Her renk gerçek hayatta olduğu gibi.
Ancak filmlerde sanıyorum sinematografi dediğimiz şey devreye giriyor post-production aşamasında. hakim bir renk tonu oluyor ve genelde sahnedeki tüm renkler o renge kayıyor. Her renk gerçek hayatta olduğu gibi değil de o hakim ton çerçevesinde şekilleniyor. Ayrıca renkler doygun olmuyor.
Bu fark neyden kaynaklanır, hangi taraf daha doğru yapıyor, bu işin bir doğrusu yok mu? Aynı filmde iki tarzda bir arada kullanılabilir mi? Ya da ben dizi ve film olarak genelleme yaptığımda yanlış bir genelleme mi yaptım?
Kendi filmimden örnek verecek olursam;
#t=8m28s
ve
#t=8m41s
arasındaki fark gibi.
Açıklaması biraz zor demişim, harbiden açıklayamamışım ki kimse yazmamış 😀
Renklendirmede doğru diye bir şey yoktur. Diziler video görüntüsünü, film ise geleneksek sübjektif sinema renklendirmesini kullanırlar. Temel fark bu. İkisinin bir arada olması için ona göre bir özel durum söz konusu olmalı.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Peki mesela ben renklerle oynuyorum ve benim gözüme güzel göründümü ve abartı olmacak şekilde bırakıyorum. "Renklendirmede doğru diye bir şey yoktur." demişsiniz. Buna binaen yazdım. Yoksa beyaz tam beyaz siyah tam sıyah kırmızı tam kırmızı vs olsun dıyemı renklendırme yapılıyor, yoksa benım yaptığım gibi farklı bir hava yaratmak göze hoş gözükmesini sağlamak içinmi.
“Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın.”
Jacques Tati
Bu sorunun tam bir cevabı yok. Aslında siyahın siyah, beyazın beyaz olması ilk aşamadır (renk doğrulama: color correction). Bundan sonra ise filmin hedeflenen görüntüsü için renklerin düzenlenmesi ve vurgulanması başlar (renk düzenlemesi: color grading). Öte yandan sen ille de gider "size ne kardeşim, benim filmimde beyaz pembemsi, siyah da grimsi olacak" dersen sana kimse bir şey demez. Ama beğenilir beğenilmez, sen de ona karışamazsın. Sinema gerçeği birebir vermez; belli bir filtreden geçirir ve renk uygulaması da bu filtrenin unsurlarından biridir. Yeterki kendi içinde tutarlı olsun.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Oh be sagol fulgura. Bu cok kafama takiliyordu. Hep yanlis yaptoligimi dusunuyordum. Cok hafif yapiyorum ben sirf gercek hayatta gordugumuzden az farkli olsun diye. Yoksa beyaza siyaha dikkat ediyorum zaten. Kendi icinde tutarli olmasina dikkat edecegim. Tesekkurler.
“Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın.”
Jacques Tati