Selamlar.Kısa filmlerde yahut internet dizilerinde rol alıp menajer bulunabilir mi?Tam olarak şartı nedir menajer bulmanın?
Oyuncu ajansları var, buralarda zaten menajerlik hizmeti veriliyor.
Daha özel bir hizmet istiyorsanız buralarla konuşabilirsiniz diye düşünüyorum.
Fakat dikkatli olun paranızın ve umutlarınızın sömürülmesine izin vermeyin.
@kezzap Hocam zaten birkaç tanıdığın başına geldi,parayla kayıt alınmış ardından geri dönüş yapılmamış.Ajansa günde 100 kişi başvuruyor,onun yerine menajerlik daha mantıklı olur diye düşündüm.Lakin tam olarak sorum şu,bir kişinin bizim menajerliğimizi yapması için ne gerekli tam olarak bizde olması gereken?İlla bir yapımda yer almak şart mı
Babasının hayrına yapmıyor menajerliğinizi, ya para vereceksiniz. O durumda hiçbir yerde oynamış olmanıza gerek yok. Ama tabi sizden parayı sürekli olarak almak için size iş getirmesi gerek. Oyuncu ajansları bu durumda sürümden kazanıyor işte. Herkesten 100 tl alıp geri dönmüyorlar. Bir menajer sizin için uğraşmak istiyorsa, bir umut vadetmeniz lazım haliyle. Ne gösterecek fotoğrafınızdan başka? Bir showreel olması lazım ki sizi portföyüne eklesin.
Tanınmamış, adı sanı olmayan kişinin menajeri olmaz. Olsa da onun adı menajer olmaz. Bir yerlere gelmiş insanların menajerleri olur. Çünkü tanınmış bir oyuncu zaten yoğun bir tempoda çalışıyordur ve iş bağlama, angarya yazışmalar ve iletişimleri sağlayacak bir aracıya ihtiyaç duyar. Temsil edilmeye değer, temsil edilmeye ihtiyaç duyan kişinin menajeri olur. Menajer hayat kurtaran ya da ünlü yapan kişi değildir; menajer dediğin kişi aslında emlakçıdır; evini pazarlayıp satacak zamanın yoktur, bu işi birisine verirsin. Ortada bir ev yoksa, emlakçıya da ihtiyacın yoktur. Evin çok değerliyse emlakçılar kapında kuyruk olur, evin dandikse kimse aramaz. Menajer de öyle; yetenekliysen, alkış topluyorsan, bir yetenek avcısı paranın ve şöhretin kokusunu alır, seni temsil etmek ister. Zaten bir yerlere geldiğinde telefonların susmaz, menajerler sürekli darlar seni.
Yapabileceğin en mantıklı şey, oyuncu olarak (altını çizerek oyuncu diyorum, figüran değil) projelerde yer alman ve kendini göstermen. Sağa sola çağırılmaya başlanmış olman gerekiyor ki, bir menajer seni temsil etmek istesin.
Ajans seni bir yere getirmez, sana iş bağlamaz; anca üç kuruşa hayal satar.
Kimsenin umudunu kırmak istemem ama ben ülkemizin medya sektöründe yapılacak bir kariyere inanmıyorum. İster oyuncu olsun ister ışıkçı, ister sinema olsun, ister televizyon, ister reklam. Camia oldukça küçük ve her köşe tutulmuş durumda, her şey maalesef tanıdıklar üzerinden dönüyor, nepotizm diz boyu.
O yüzden hiç kurumsala bel bağlama, kendini yırt, parçala derim. Oyunculuktan para kazanan, tek işi bu olanlar maalesef toplam oyuncuların %10'u falan.
Çevrenizde irili ufaklı kısa filmlerde, amatör filmlerde yer almaya çalışın. İşin aslı şu, çevreniz olmadan bu profesyonel piyasaya girebilmeniz zor, orada işler öyle ilerliyor. Yüzbinlerce insan var sizin gibi, o nedenle tanıdık vasıtasıyla size bir şans verilmesi lazım. Bunun dışında da dediğim gibi, daha düşük bütçeli işlerde falan kendinizi gösterirseniz, elinizde bir portfolyonuz olur en azından birilerine gösterdiğinizde bir şansınız olabilir.
Hani yeni mezunken iş ararsın da iş deneyimi isterler ya. Deneyim olmayınca işe giremezsin, işe giremeyince deneyim kazanamazsın. Şimdi arkadaşların söylediklerinden aynı çıkarım yapılırsa yanlış anlaşılır. Burada teknolojiyi kullanmak lazım. İnternet bu yüzden devrim oldu.
Film çeken tanıdığın yok, sen de kendi filmini çekemiyorsan, geç telefon karşısına "baba" karakterini canlandır. Scarface'ten Al Pacino'yu bir sahne oyna. Jack Nicholson ol, bir tane kapı parçala. Artikülasyonunu, mimiklerini kullan, göster. Ben oynasam böyle oynardım diye yerli yabancı farklı türlerden çek koy internete. Portfolyo soranlara onu gösterirsin.
@cem123 kendim filmleri çekip kendim mi oynamalıyım?
Sana bazı acı gerçeklerden bahsetmek gerekiyor. Bırak menajeri olan bir oyuncu olmayı, üç kuruş kazanan bir oyuncu olabilmen bile son derece zor bir ihtimal; üzgünüm.
Öncelikle beklentilerini ve hayallerini minimize et, ne kadar yetenekli ve istekli olsan da. Çünkü ciddi bir arz-talep dengesizliği var sektörde; çok fazla oyuncu var, buna kıyasla çok az dizi ve film çekiliyor. Kısacası, öncelikle aynanın karşısına geçip "benden çok var, benim olağanüstü bir şey başarmam gerek" demelisin.
Çoğu insan gibi ben de oyunculuğa ve tiyatroya çok meraklıydım. Ortaokulda, lisede tiyatro kulüplerinde çok faal oldum. İyi kolejlerde okuduğum için tanınmış oyuncuları kulüplerin başlarına hoca olarak getiriyorlardı (Teoman Kumbaracıbaşı gibi). Lise sonda "ben konservatuara gireceğim" dedim ve herkes dershanelerde test çözerken ben Akademi Kenter'e gittim bir sene boyunca. O zamanlar Müşfik Kenter ve Yıldız Kenter sağ idi ve aktif olarak ders veriyorlardı, dizilerden ve filmlerden tanıdığımız çok sayıda ünlü hocamız da vardı. Genel olarak herkes kendisine göre, kendi çapında "yetenekli" idi. Benim okuduğum bir senenin sonunda, benim dönemimden, onlarca tanınmamış öğrencinin içerisinden, sadece bir kişi ünlü ve başarılı bir oyuncu oldu. Üzülerek söylemeliyim ki, sadece onun başaracağı da belliydi, hocalar da söylüyorlardı zaten. Yetenekliydi, azimliydi, sürüden ayrılabiliyordu...
Öte yandan aileler ve hocalar maalesef çocukların yüzlerine karşı "senden bir halt olmaz" diyemiyor. Maalesef her çocuk, her genç kendini "en özel" sanarak büyüyor, bu çok büyük bir toplumsal dram, ayrı bir sosyolojik tartışma konusu. Bir gün "her çocuk özeldir" yalanından vazgeçmek zorunda kalacak tüm aileler ve eğitim sistemi. Maalesef ben de bu yalanın mağduruyum.
Sinema yüksek lisansı yaparken daha büyük bir drama şahit oldum. Artık işin oyunculuk değil, teknik ekip kısmına kalmıştım ve burada durum daha da vahşiydi, çünkü görüntü yönetmeni ya da kurgucu dediğin insan tamamen bir teknisyendi ve oyuncudan daha da fazla vardı, elini sallasan ışıkçıya, kameramana, metin yazarına, senariste çarpıyordu. Hala insanlar, 20'li yaşlarını devirmiş, hatta 25'lerine gelmiş olsalar dahi "ünlü ve başarılı" olabileceklerine can-ı gönülden inanıyorlardı.
Yıllarca yapılan stajlar, asistanlıklar, hamallıklar, çekilmesi gereken anlarda çekilememiş "siktirler" benim kuşağımın en büyük aptallıklarıdır.
"Kısa filmimde başrol oynamak ister misin?" diye sorduğunda yanaşmaz, cebinden para harcayıp dizide figüranlık yapar; böyle insanlar tanıdım.
Yeteneği olmadığı halde medya sektöründe bir yere gelen, dizide oyuncu olan, televizyonda spiker olan, sinemada prodüksiyon amiri olan insanlar var. İşte onların da TANIDIKLARI VAR.
Tanıdığın yoksa ya da olağanüstü bir yeteneğin yoksa, hiç kendini çürütme; gerek yok.
Artık YouTube var ya. Reklam ajansları, televizyon kanalları, prodüksiyon şirketleri, diziler, filmler kalmayacak bundan 10-15 sene sonra, eminim yani. Herkes YouTube izliyor, herkes oralara reklam veriyor...
Bir insanın, oyunculuk kariyerine harcayacağı zamanı ve enerjiyi kendi projelerine ya da kendi YouTube kanalına harcamaması bana bu devirde saçma geliyor.
Herkes YouTuber olsun ya da olmalı demiyorum, yanlış anlaşılmasın; kendi işini kendi projesini yapmak neden istemiyor insanlar bunu anlamıyorum.
@hasbatur zaten 1.5 sene kadar eğitim almıştım,bazı sebeplerden dolayı bıraktım geçen sene.Kapanmadan sonra tekrar yazılmaya karar verdim.Ben sadece alternatiflerden biri mantıklı mı diye sordum,bu üslubunuz nedir?
Güzelce konuşuyoruz burada,saçma geldiysede cevap vermessin.Ayrıca 2 cümle yazmışım başka iş bul diyorsunuz?Beni ne kadar tanıyorsunuz?Ben takılmam lakin başka insanların hayallerini kırabilirsiniz.
yinede teşekkür ederim bu açıklamanız için.
@spidervis uygulayacağım hocam çok teşekkür ederim.Varolun
@cem123 öncellikle teşekkür ederim hocam cevaplarınız için,bencede artık herkes kendi işini kendi yaratabilecek durumda.
Umudunu, cesaretini kırmak istemem, sadece sana yalan da söylemek istemedim, bu zorluklar Türkiye'ye de has değil, ABD'ye gitsen de durum aynı. Yurtdışına oyunculuk okumaya, sinema okumaya gidip de dönmeyen, oralarda tutunmaya çalışan arkadaşlarım da oldu; maalesef aralarında başarılı olan bir tane yok. Sinema tamamen hayal sattığından, bu kadar açıkta kalan, hak ettiğini elde edemeyen vasıflı insanın olduğu başka bir alan yoktur.
Ben oyunculuğu da sinemayı da maddi kaygılardan dolayı (biraz da yaşım ilerlediğinden) bıraktım. Hayatımı fotoğrafçılık yaparak kazanıyorum, fotoğrafçılık dediğimde de aklına üst düzey bir şey gelmesin, Türkiye'nin eğitim seviyesi en yüksek fotoğrafçı esnafıyım, en kalifiye mahalle fotoğrafçısıyım; yüksek lisansımla, tüm diploma ve sertifikalarımla vesikalık çekiyorum. 🙂
O yüzden YouTube'da bazı hödüklerin, emek hırsızlarının, at kafalıların, biraz isim yaptı diye kendini otorite sananların, "oyunculuğa yeni başlayacaklara tavsiyeler", "nasıl moda fotoğrafçısı olabilirim" ya da "reklam filmi çekmenin püf noktaları" gibi videolarına denk geldiğimde sadece gülerek "siktir" çekiyorum.
@hasbatur haklısınız,sohbetin devamında soracaktım zaten diğer konuları
@cem123 haklısınız hocam,hayal kurmak önemli ancak gerçekleri unutmamakta bir o kadar önemli.Peki sizce o aradan çıkan 1 kişinin farkı nedir diğer insanlardan?Şansı mıYetenekli,azimliydi diyorsunuz.Öyle çok insan var