Forum

Karakter ve Tip İkilemi

9 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
5,459 Görüntüleme
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Hala karakter ve tip arasında net bir çizgi çizilemiyor. Yapılan tanımlar o kadar sığ ve az ki pürüzsüz bir tanımlamaya gidilememiş ya da şöyle iyilerinden ben bulamadım. Geçtiğimiz yıllarda konservatuar okuyan bir arkadaşımla bu konuyu tartışırken kendisi de hocalar bile bu iki terimin tam olarak ifade edilmesinin güç olduğunu söylediklerini anlattı. Öncelikle ben kendimce bu güçlüğü biraz aşmak adına bol örnekli bir tanımlamaya ve bana göre yanlış tanımlamaların neden yanlış olduğunu göstermeye çalışacağım. Ardından gelecek sizin yazılarınızla da güzel ve anlaşılabilir bir şekilde açıklamaya gidebiliriz belki.

Tip

Tipin en büyük özelliği simgesel olmasıdır. Mesela bir kilise papazı derken aklımıza ilk gelen şey onun tipik yanlarıdır. Nedir bu tipik yanları; kıyafetleri olabilir, sakalı olabilir ya da günah çıkarma odasında ki hali vaziyeti olabilir veya elindeki su tasına o kareli beyaz ekmekten batırıyor olabilir. Bu simgesel nitelikler onun tipik özellikleridir. Ve bu haliyle o bir tiptir. Eğer o papazın tip olarak kalmasını istiyorsak papazlık görevinden daha başka şeyler ondan beklememeliyiz. Eğer tipe bir gelişim ve değişim uygularsak işte o zaman karakterleşmeye başlar. Çünkü olay örgüsünden ruhsal olarak değişme babında etkilenmemeli. Etkilenme olursa o zaman tipik özellikleri derinleşmeye başlar ve tip özelleşir. Özelleşmeye başladığı anda da karaktere dönüşüm başlar.

Örnek olarak Yahşi Batı'da Zafer Algöz'ün canlandırdığı papaz aynı zamanda şerif görevini de yapıyor. Sırf bu özelliğiyle, tipik bir karakter yapısı olmadığı için tipleme değildir. Ama yaşanılan devirde bu çok sık rastlanılan bir durumsa bu özelliğiyle iyi bir tip olabilir.

Papazdan başka görevler beklemek derken anlam biraz dar olmuş. Şöyle bir örnek verelim üçkağıtçı, düzenbaz ve aynı zamanda cami hocası bizim kültürümüzde bu iyi bir tipleme olabilir. Cami hocalığı sade değil, yanında sahtekarlığı da var.

Karakter

Kendine has nitelikler taşır. Olay örgüsünü etkiler (tiple ortak yanıdır) ve olay örgüsünden etkilenir. Bu yüzden karakter değişim ve gelişim gösterebilir. Karmaşık bir yapısı olabilir.

Tip ile karakterin farkı adına şöyle bir şey de söylenebiliyor, karakterlerin her yaş dönemine gidilebilir ancak tiplerin gidilmez.

Bir de şöyle bir fark var diyebiliriz.

Örnek verirsem daha kolay ve anlaşılır olur. Anton Çehov’un, Sevgili Doktor adlı oyununun Uzlaşma adlı son kısa oyununda, Antoşa adında çocuk yaşta bir tip vardır. Babası onun artık büyüdüğünü düşünerek erkekliğe ilk adımı atması için geneleve götürür. Çocuk çekingen ürkek ve bir kadınla ilişkiye girmek istemediğini gösterme tavrından başka bir özellik göstermez. Bu bağlamda Antoşa bir tiptir. Lakin Antoşa, yazar Anton Çehov’un çocukluğunu anlattığı için bir karakterdir. Buradaki asıl konu Antoşa’nın gerçek hayatta yazarın geçmişini anlatması, onu karakterleştirmiştir.

Haldun Taner’in Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı oyununda Efruz hırsız, yalancı, düzenbaz, fırsatçı ve zeki gibi özellikleriyle iyi bir tiplemedir. Oyun boyunca Efruz tiplemesi olayları etkiler lakin özelliklerinde bir değişim olmaz. Vicdani ise yalan söylemeyen, çalışkan, devletinden korkan, büyüklerin her dediğini doğru kabul eden, saf, kolay kandırılabilen bir yapısı vardır. Lakin oyun boyunca yaşadıklarının etkisiyle özelliklerinde değişim başlar ve önce yaşadıklarını sorgular sonra ruhsal yönden büyük değişim gösterir. Vicdani, tip olarak başlar, göstermiş olduğu değişimle birlikte karakterleşir. Olaylardan etkilenir. Ruhsal durumu tam bir derinleşme ve gelişme gösterir. Zaten o oyunda da tek karakter Vicdani’dir. Tipleme bakımından ise zengin bir içeriğe sahip bu oyunumuzda çok faklı tipleri bir arada bulabilirsiniz.

Burada, Efruz’la ilgili çelişen bir şey vardır. Yukarda yazmış olduğum tiplerin her yaş dönemine gidilmez unsuru var. Bu oyunumuz Efruz ile Vicdani’nin çocukluğundan hatta bebekliğinden başlıyor ve yaşlanana kadar devam ediyor. O zaman tip olarak bahsettiğimiz Efruz bir karakter mi olmuş oluyor? Bana kalırsa tabi ki olmuyor. Efruz tiptir hem de iyi bir tiplemedir. Burada yanlış değil ama eksik olan her yaş dönemine gidilmeme unsuru. Demek ki tiplemeler de çok sık olmasa da her yaş dönemine gidilebiliyor.

Çok bilindiği için Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizini ele alalım.

Ali Kaptan, Cemile, Berrin, Mete, Aylin, Ahmet karakterdirler. Osman şimdilik tip ilerde karakter olacak gibi duruyor.

Babaanne, Kemal, Neriman, Mesude tip kategorisinde yer alırlar.

İnci hoca tip idi karakter oldu. Önce tipik bir yardımsever ve işine önem veren bir öğretmen iken daha sonra özel hayatı ile ön plana çıktı. Duygusal olarak değişim ve gelişim yaşadı. Bu değişim onu karakterleştirdi.

Balıkçı bir karakterdir. Balıkçı da bir muamma olabilir, bunu biraz açalım. Görünüşüyle, olaylara etkisiyle tipik bir balıkçı idi lakin bunlara ek olarak gizemli bir yanı da vardı. Bu gizemli yanı onu tipik bir balıkçı olmasını engelledi. Seyirciye, Balıkçıyla ilgili hep bir gizem sunuldu. Bundan dolayı Balıkçı derinlik kazandı ve tipik balıkçılardan farklılaştır. Perde arkasında hep ruhsal bir yön verildi.

Edit: Bir anda elektrikler gitti, yazıyı da kaydetmemişim ama Word'ün otomatik kaydetme özelliği sağolsun o kadar saatlik uğraşımı heba olmaktan kurtardı.Seviyorum seni wordcüğüm...

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 28/04/2011 5:48 am
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Boşluğu dolduran güzel bir yazı. Bir de ikisinin arasında kalan, yönetmenin ruh veremediği karton karakterler var. Başrollere çok yüklendiğiniz zaman da -derinlik kattığınızda- normal karakterler iyice düzleşip sırıtabilir. Dengeyi tuttturmak lazım. Ayrıca gerçek hayatımızda da karakterlerimiz aşınmaya, birbirine benzemeye başladı. Her farklı olma/görünme eylemi yalçın bir kayaya çarpıp dağılıyor. Karton karakterlere dönüşüyoruz hızla. Herşeye alıştırıldık, suni, steril, acısız bir dünya için duygularımızı feda ediyoruz. Bu durumun sinemayı ve oyunculuğu etkilemeyeceği düşünülemez.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 28/04/2011 11:03 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Valla ben yazıyı çok garip hislerle okudum. Çok keyifle okudum ama yabancılaşarak da aynı zamanda. Bir yazarın, "bu konu zor konu hacılar! KOlay değil, zor yani. Öle böle diil, çoh zor hemde!" diyip de olayı bu kadar "tereyağından halat çeker gibi" özetlediğin de görmemiştim. Nesi zormuş tip/karakter ayrımının HHK? Korkutmuşlar, kandırmışlar seni. 🙂 Gayet kısa, öz, net biçimde özetlemişsin, kısacık bir yazıya sığdırmışsın ve bu metni kağıda dökerken de hiç zorlanmış gibi görünmüyorsun. İki eline ve on parmaana sağlık. Buna benzer çalışmaları hararetle bekliyoruz senden.

(Sadece küçük bir not ve rica: Yazar arkadaşların bu tip metinler düzenlerken, geniş bir izleyici kitlesinin biliyor olma olasılığı yüksek olan film ve eserlerden örnekler vermesi daha uygundur. Neticede tip ve karakter dediğimiz olguları işleyen bir yazı, bünyesinde barındırmak isteyeceği örnekler bağlamında pek seçici davranması gerekmeyen bir çalışmadır. Ve örnekleri ne kadar cümlemizi kapsarsa, metni anlayıp özümseyecek kişilerin sayısı da artacaktır)

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 28/04/2011 12:12 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

@ Görkem

Doğru, girişte bu konun zor olduğunu yazdım ama yazım çok basit. Hala muallakta kaldığım için bunu yazdım aslında. Çünkü nette araştırdığımda insanların dert yakınmalarını ve karşıma çıkan abuk sabuk, tam karşılığı olmayan yazılar gördüm. Daha öncesinden konservatuar okuyan arkadaşımla konuşmalarımızda bile bu konunun muallakta olduğunu söylemişti. Bu kadar basit bir anlatımla bunun karşılanabileceğini düşündüm ve yazdım.

Muallakta kalma durumu ise örneklerde ortaya çıkıyor aslında. Hegel'in değindiği nokta çok önemli; oralarda da muallakta kalabiliyoruz. İşte bu yüzden örneklerde de daha iyi bildiğim ve emin olduğum oyunlardan ve diziden örnek vermeyi yeğledim (Televizyonu pek takip edemiyorum). Bunu yaparken de karakterleri açıklayarak bilmeyenlere fayda sağlamayı amaçladım.

Şimdi muallakta kalan örnekler konusunda kabasakal'ın Hasbelkader filminde, Ceren'in ne olduğunu çözemedim. Devrim ve Hakkı iyi bir tipleme ama Ceren hangi kategoriye girebiliyor. Eve girerken tip olarak giriyor ama sonrasında yaptığıyla o tipe çok aykırı bir durum ortaya çıkıyor. Karakter niteliğine daha yatkın gibi geliyor ama tam da karşılamıyor.

Bunun gibi daha çok var. İşte işin zorluğu aslında tanımlama da değil, örnekleri nitelendirmede. Tanımlama olayında işgüzarlık yapmışlar; özenli bir açıklayıcı yazı ben bulamadım. Zaten konuyu en iyi anladım yazı ise kendi yazdığım bu yazı. Yazarak anladım yani. 😉

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 28/04/2011 3:28 pm
(@lg)
Gönderi: 0
 

ne yaptın hhk yaa, sen epeyce bir kafa patlatmışın şimdi bende patlatmak zorunda kalacağım, 😀
çok güzel bir yazı gerçekten tebrik ederim öncelikle çoğuna katılıyorum,
tip ve karakter tanımlarını çok iyi yapmışsın.
katılmadığım noktaları açıklamaya çalışayım bakalım,
öyle bir geçer zaman ki için söylediğin bazı şeylere katılıyorum, sinema ve tv için bunlar doğru olabilir tipken karaktere dönüşebilir belki... ama yani şöyle bakmak daha doru olur gibime geliyor inci hoca tipken karaktere gönüştü demişsin bence inci hoca hep karakterdi çünkü bu dizide ki herkes karakter, yazım yöntemi onu gerektiriyor, onunla ilgili olan bölümler yan konu, dizinin başlarında ana konuya ağırlık verildi şimdi de yan konularda daha fazla işlenmeye başladı diyebilirz... mesela avrupa yakası dizisi tamamen tiplerden oluşuyordu... tiyatro için ise benzer şekilde düşünüyorum, tiyatroda daha genel hatlarla bakmak lazım mesela bir oyunun içerisinde hem karakter hem tip olmaz genellikle, bir oyun ya karakterlerden oluşur ya da tiplerden, oyunun hangi yöntemle yazldığına bağlıdır...
vicdani karakterdir efruz tipdir diyemeyiz, ya ikisi de karakterdir ya da ikisi de tiptir...

 
Gönderildi : 28/04/2011 4:39 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Evet lg bazı yerlerde uyuşmuyoruz. Akşam müsait olduğumda Öyle Bir Geçer Zaman ki ve Vicdani'nin karakterleştiğini ve sadece tip ya da sadece karakterlerden oluşmayan oyun ya da sinema ile ilgili örnekleri yazacağım.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 28/04/2011 6:47 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

ne yaptın hhk yaa, sen epeyce bir kafa patlatmışın şimdi bende patlatmak zorunda kalacağım, 😀
çok güzel bir yazı gerçekten tebrik ederim öncelikle çoğuna katılıyorum,
tip ve karakter tanımlarını çok iyi yapmışsın.
katılmadığım noktaları açıklamaya çalışayım bakalım,
öyle bir geçer zaman ki için söylediğin bazı şeylere katılıyorum, sinema ve tv için bunlar doğru olabilir tipken karaktere dönüşebilir belki... ama yani şöyle bakmak daha doru olur gibime geliyor inci hoca tipken karaktere gönüştü demişsin bence inci hoca hep karakterdi çünkü bu dizide ki herkes karakter, yazım yöntemi onu gerektiriyor, onunla ilgili olan bölümler yan konu, dizinin başlarında ana konuya ağırlık verildi şimdi de yan konularda daha fazla işlenmeye başladı diyebilirz... mesela avrupa yakası dizisi tamamen tiplerden oluşuyordu... tiyatro için ise benzer şekilde düşünüyorum, tiyatroda daha genel hatlarla bakmak lazım mesela bir oyunun içerisinde hem karakter hem tip olmaz genellikle, bir oyun ya karakterlerden oluşur ya da tiplerden, oyunun hangi yöntemle yazldığına bağlıdır...
vicdani karakterdir efruz tipdir diyemeyiz, ya ikisi de karakterdir ya da ikisi de tiptir...

Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde herkes karakter olamaz. Saymış olduğum tipler asla karakter olamaz. Karakter olması için gereken nitelikleri yazdım. Bunlar (Neriman, Kemal, Babaanne vs) kesinlikle tiptir. Karakter özellikleri yoktur.

İnci hoca bahsettiğim gibidir. Karakterleşmiştir. Onun karakterleşeceğini bilmek ilk bölümlerde onu karakter yapmaz. Ne gösterilmişse ona uyulur. Kişilik devinim yaşamıştır ve bunu seyirciye göstermişleridr. Bir kaç bölümden sonra inci hoca karakter olmuştur.

Mesajlaşmamızda babaanneye tip dersen, Burhan Altıntop'a da tip dersen bunları nasıl ayırt edeceksin diye sordun?

Kısa cevabı aynen şöyle olurdu: Niye ki, tip dediğin sadece tek bir kalıptan mı oluşur.

Açıklamalı cevabı ise: Babaanne tiptir. Dedikoducu bir kadın sırf bu özelliğiyle yansıtılıyorsa tiptir. Mahalle bekçisi, muhtarı, gavur bakkal, tonton kasap tipik özellikleriyle yansıtılıyorsa tiptir. Tıpkı Efruz, Baby Franklin, Polis Memuru Neşet Civelek vs hepsi tipik özellikleriyle ön planda olduğu için tiptir.. Bunların tip oluşu birbirlerinin tip olmasına mani değildir. Bu yüzden de babaannenin tip oluşu, Burhan Altıntop'un tip oluşuna neden mani olsun? Her birinin tipik özellikleri çok farklı. Sorusu bile çok garip.

Gelelim Efruz ile Vicdani meselesine. Efruz'un tip olduğu konusunda hemfikiriz. Vicdani ise tip olarak başlar ve Sarhoş'un olduğu sahneyle birlikte karakterleşmeye başlar. İçtiği ispirto ile bu devinim başlamıştır. Finalde ise okuduğu şiir onu tamamen karakter olarak niteler. Neden, işte bu yüzden;
Eğer tipe bir gelişim ve değişim uygularsak işte o zaman karakterleşmeye başlar. Çünkü olay örgüsünden ruhsal olarak değişme babında etkilenmemeli. Etkilenme olursa o zaman tipik özellikleri derinleşmeye başlar ve tip özelleşir. Özelleşmeye başladığı anda da karaktere dönüşüm başlar.

Tip değişmez ama karakter değişir, işte bu da bunun ispatıdır.

Edit: Tam gönder'e basıyordum gene elektrik gitti. Bu işte bir iş var ama du bakalım...

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 29/04/2011 1:26 am
(@lg)
Gönderi: 0
 

oyunu yazmadan önce düşünüp kurgularsın,
karakterlerden mi olaşacak yoksa tiplerden mi diye,
bir karakteri ele alıp bu tip olarak başlasın ilerleyen bölümlerde de karakterleşsin diye bir düşünce bana saçma geliyor şimdiye kadar da senin bu örneklerine dair tek bir şey duymadım ilk defa senden duydum...
dizi için senaryoların nasıl yazıldığını tam bilmiyorum sonuçta onlar sonuna kadar yazılmış bitmiş metinler değiller... benim bütün yorumlarım da tiyatroda aldığım eğitime dayanıyor oradan yola çıkarak diziyi de benzer düşünerek konuşuyorum. ha dersen ki dizi tamamen farklı söyleidğinle alakası yok orada her türlü değişiklik olur bir bölüm diğerini tutmaz, tamam derim o halde ben konuya vakıf değilim..
ama tiyatro oyunu için konuşuyorsak, vicdani karakteri önce tiptir sonradan karakterleşir diyorsun ben buna karşı çıkıyorum. böyle bir durum ancak şu şekilde olabilir yönetmen farklı şeyler yapmak ister, yazara bağlı kalmaz oyunu istediği yöne çevirir karakteri istediği gibi yorumlar, oyunda ki tüm tiplere belli misyonlar yükler karakter olması için alt metin oluşturur ne ala...

 
Gönderildi : 29/04/2011 3:44 am
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

oyunu yazmadan önce düşünüp kurgularsın,
karakterlerden mi olaşacak yoksa tiplerden mi diye,
bir karakteri ele alıp bu tip olarak başlasın ilerleyen bölümlerde de karakterleşsin diye bir düşünce bana saçma geliyor şimdiye kadar da senin bu örneklerine dair tek bir şey duymadım ilk defa senden duydum...
dizi için senaryoların nasıl yazıldığını tam bilmiyorum sonuçta onlar sonuna kadar yazılmış bitmiş metinler değiller... benim bütün yorumlarım da tiyatroda aldığım eğitime dayanıyor oradan yola çıkarak diziyi de benzer düşünerek konuşuyorum. ha dersen ki dizi tamamen farklı söyleidğinle alakası yok orada her türlü değişiklik olur bir bölüm diğerini tutmaz, tamam derim o halde ben konuya vakıf değilim..
ama tiyatro oyunu için konuşuyorsak, vicdani karakteri önce tiptir sonradan karakterleşir diyorsun ben buna karşı çıkıyorum. böyle bir durum ancak şu şekilde olabilir yönetmen farklı şeyler yapmak ister, yazara bağlı kalmaz oyunu istediği yöne çevirir karakteri istediği gibi yorumlar, oyunda ki tüm tiplere belli misyonlar yükler karakter olması için alt metin oluşturur ne ala...

Gözkap 1974 ya da 76 da bir kaç bölüm daha eklenerek yazıldı.

Öyle yazılacak diye öyle yazılır diye bir şey yok. Karakterin ilerleyişi bunu bize gösteriyor.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 29/04/2011 3:49 am
Paylaş: