Çok beğendim. Konuşmadan anlatabilen filmlerden. Adamın idolünün haberlerini sonuna kadar izlemesi, işine gelmeyen habere kadar kanalı değiştirmemesi güzel özdeşleştirme olmuş. Vurulma sırası kafanın sabit kalması, sıçrayan kan efekti ve sandalye ile ışığın eldeki silahın görünmesine engel olması şok etkisini biraz kırmış. Şok sonrası genç kızda oluşturulan kanıksama duygusu bence çok önemli. Toplumun bu olayları - durumları kanıksaması, yaşanmasından daha vahim. Çünkü cinnetin de ötesi yaşarken ölmüşlük bu bir nevi. Cinnet reaksiyon, anneninki gibi (Sakin olmasına rağmen). Kızın durumu ülkenin geleceğini gösteriyor ki dediğim gibi o daha vahim.

Güzel bir film, tebrikler.

öldürdükten sonraki kısım fiyasko. sinek mi öldürüyorsun da...yıllardır adam mı vuruyorsun da o kadar piskopatça...üstelik bu kadının şiddetini iyi görmek de oluyor. erkek şiddet gösterince kötü kadın şiddet gösterince iyi mi oluyor bu mu önerdiğiniz çözüm. hiç beğenmedim. hele en son o kumandayı alması ne kadar komik olmuş...

not: iyi gidiyordu aslında...

Vurma anı yeterince vurucu değil. Hem silahın zor görünmesi hem de sesinin yetersiz kalışından bence. Kızın çatal sesleri dahi silahla anı seviyede, veya daha yüksek.
Bunun dışında güzel film. Özellikle filmin ismiyle bitişteki uyumu çok sevdim ben.

Silah sesinin düşüklüğü benim de dikkatimi çekmişti.

Giriş - Doğal Durum
Gelişme - Anormal Durum
Sonuç - Doğal Durum

Bu, özellikle yabancı kısa filmlerde kullanılan etkili bir formül. Bağımsız'ın dediği kanıksama haliyle de örtüşüyor. Burada da güzel uygulanmış. Genellikle uzun metrajlarda serüven, kahramanın olgunlaşma yolculuğu olarak geçer. Filmin sonunda kahraman/lar dönüşmüş olurlar. Ama bunun için karakterin zihninde harekete geçecek boşluklar olması lazım. Kısa film, yapısı gereği buna pek müsait olmadığından, üstteki formül daha işlevsel oluyor.

Gösterilmeyen TV'de önemli. İzleyici ile oyuncuları aynı düzleme çekerek tekinsiz bir özdeşleşme sağlıyor. Tekinsiz çünkü dolaylı bir talimat verici olduğu sonuçta görünüyor. Tercih edilmesinin altında etkili bir medya eleştirisi var sanırım. Çok deşmek istemiyorum ama günümüzde tepeden tırnağa bir tüketim nesnesine dönüştürülen insanoğlu, organik bir varlık olduğunu unutmaya çalışırken buna en çok yemek yeme esnasında yakalanıyor. Bu da birçok şeyle yüzleşme, hesaplaşma, harekete geçme anlamına gelebiliyor.

Önemli ve üzerinde durulması gereken bir çalışma. Forumda böyle kalburüstü çalışmalar az değil ama maalesef hepsine yorum yapacak vaktimiz, isteğimiz ve bilgimiz her zaman olmuyor.

Televizyonun sesi çok önde. Işık, görüntü güzel. Senaryoya gelince böyle bir cinnet sadece filmlerde olur =) Yok, kadın zaten adamı öldürmeyi çoktan kafasında bitirdiyse, ki karısının ve kızının soğukkanlılığına bakılırsa o adam çok önceden ölmüş, o kadına o sofrayı kurduran bi şey yok. Senarist dışında tabi. Eşini öldürecek raddeye gelen bir insanın bir boşalma yaşaması gerekir. Adamın yerine geçip aynı hatayı tekrarlaması ya da karar verme gücünün adamın elinden alınmış olması bir boşalma değil.

Biz de üç yıl evvel kocasını akşam yemeğinde zehirledikten sonra kumandayı elinden alıp tv izleyen bir kadının filmini çekmiştik, hemen hemen aynı yapıda bir erkek karakter vardı. Fena gülünç olmuştu.

spidervis ve Bağımsız : Filmdeki tüm sesler post prodüksiyon aşamasında eklendi. Seslerin yüksekliği tamamen benim isteklerim doğrultusunda ses tasarımcısı arkadaşlar tarafından yapıldı. Birçok ses foley olarak eklendi. Silah ateşlendiği anda TV sesi boğuklaşıyor ve sadece çatal sesi ön plana çıkıyor. Silah patlama efektinin daha baskın olmasını tercih etmedim.

reznovrun: Televizyonun sesinin vurulma anına kadar baskın olmasını istiyordum. Filmin büyük çoğunluğunu televizyonun perspektifinden izliyoruz zaten. Filmde bahsettiğin gibi gerçekçi bir anlatım dili kullanmaya çalışmadım.
Kadının sofradan kalktığı sırada TV'den gelen haberi tekrar dinlersen belki ne yapmak istediğimi daha iyi anlayabilirsin. Kumandayı da iktidarı simgeleyen bir obje olarak düşünmedim. Filmin ismiyle de bağlantılı olarak aslında mesele kadın ile adam arasındaki durumdan çok bu şahit olduğun olaylar ile izleyici/seyirci olarak senin arandaki bağ ile alakalı benim için. Yani kadının orda ne yaptığına odaklanmak yerine bu filmi izlerken sen ne hissettin, kadının ne yapmasını isterdin, kadın bunu yaparak aslında bir kurtuluşa ulaşıyor mu, adamın kanal değiştirdiği sıradaki haber gibi bir haberle karşılaştığında sen ne yapıyorsun gibi soruları sormanı amaçlıyordum. Elbette ki herkesin hayat görüşü, bakış açısı, psikolojisi, beklentisi farklı olduğundan izlediği işle ilgili hissiyatı da farklı oluyor. Bu filmi izleyip "Oh iyi oldu, pislik adam hak etti" diyenler de var, Bağımsız ve hegel gibi filmdeki diğer öğelere odaklananlar da var, youtube'dan direkt olarak alıntı yaparsam "hayatımdan 4 dakika 32 saniye gitti sana hakkımı helal etmiyorum kısa film yapıyosun verdigin mesaja bak oyunculuğa bak amk salata daha güzel oynamış" diyenler de var. 🙂

Film başarılı bence de. Biz foruma koyulan filmlerden beğendiklerimizi anasayfaya koyuyoruz facebook ta paylaşıyoruz. Bu da ödül oluyor ufacık da olsa. Bu da beğenildiğine gore koyulabilir. Bir afiş, künye ve tanıtıcı yazı lazım bunun için. Eğer iletirsen spidervis koyabilir. Ben pcden uzaktayım bir iki hafta o nedenle ona havale edeyim bu sefer.

Filme gelirsek her şey yerli yerinde.
Müthiş detaylar ile derinleşmiş.
Filmi gerçekçi bir zeminde değerlendirmek hata olur, çünkü bir iki etkili hamle ile, bu gerçekçilik filmin kendisi tarafından bozulmuş. İzlediğimiz aile aslında her gün sadece izlediğimiz aile içi şiddet haberlerinden biri. Kadın kocasını vurdu haberinin bizdeki yansıması aynen böyle burada gösterildiği gibi. Detaysız ayrıntısız. Yani filmin ismindeki seyirci filmdeki karakterler değil bizleriz. Sonunda kumandayla kadın bizi de vuruyor bir bakıma, izlediğimiz görüntüyü kapatarak. İyi senaryoyu böyle küçük detaylar belirliyor. Görüntü yönetimini degerlendiremiyorum küçük bir ekrandan bakıyorum. Ama sanki bir şeyler daha iyi olabilirdi gibi geldi. Büyük ekranda bir daha bakacağım.

ASUS_Z00ED cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Aslında ben de tatildeyim ama bilgisayar erişimim var. Künye youtube bilgilerinde var oradan alırım. Afiş olsa yeterli. info@spidervis.com benim adres. [email protected]'a KEzzAP bakıyor.

Edit: Anasayfaya eklendi, http://filmfabrikasi.com/seyirci/

Benimde tarzıma uyan bir film.Uzatmadan tadında bitirmek.Güzel çalışma,tebrikler.

Çok güzel çalışma bir defa daha izletitriyor.

Film güvenli tasarlanmış ve temiz imajlarla sunulmuş, elinize sağlık.

Kafama takılan sadece iki şey oldu. Birincisi kamera hareketini hissetmem, ikincisi ise plan sekansın kırılması. Bunun üzerine "ben nasıl yapardım?" bulmacasına çevirdim işi. Ve şöyle bir sonuca vardım.

Resim, ışık ve adamın abartılı hareketleri sebebiyle, gözümüz konuyu adam olarak belirliyor. Kadın hareket ettikten kısa bir süre sonra slide hareketi yapılıyor. Aslında kadın adamın önünden değil de arkasından geçseydi ve slide hareketi adamı geçtikten sonra başlasaydı hareketi farketmeyecektik.

Plan sekans darp izlerini göstermek için sekteye uğruyor. Kesilmemesi için şöyle bir formül buldum. Tezgaha L şeklinde ek yapılır, böylelikle tezgaha giden kameraya yüzü dönük olacak şekilde durabilecektir. Kadın kalkar, adamın arkasından doğru geçip tezgahın ek yapıldığı yere gider. Yüzünü direkt kameranın göreceği şekilde yemeği koyar. Aydınlatma makyajı seçebileceğimiz şekildedir. Kadın geldiği güzergahtan geri döner ve oturur. Kızın telefonuna mesaj gelir, o da tezgaha slide hareketiyle gider ve telefonu kurcalar. Döndüğünde kadın masada yoktur. Adam kıza öfkeli bir şekilde bakmaktadır. Kız tedirgin bir şekilde oturur ve adam vurulur. Kız yemeğine devam eder. Kadın gelir. Böylelikle hem plan sekans sekteye uğramıyor hem de kadının sağ tarafa doğru gittiği gizleniyor.

Bu beyin jimnastiğini yaptırması benim için filmin ilham verici olduğunu kanıtlıyor. Tekrardan elinize, tasarımınıza sağlık.

factotum: Filmi ilk planlarken masadaki objelerin yakın planlarını kullanma fikri vardı. Seslere odaklanacaktık. Karakterlerin de elleri, ağızları parça parça gözükecekti. Set günü her şeyi hazırlayıp prova alırken genelde akıtmanın daha güzel bir anlatım olacağını düşündüm ve kafamda baştan kurguladım. Sliderımız ne yazık ki motorlu olmadığından bahsettiğin sahnede sıkıntım olmasa da sağa giderken biraz takıldığı için bana da batıyor. Fakat çok uğraşmama rağmen daha akıcı bir çekim elde edemedim. Tüm filmi plan sekans çekme gibi bir derdim olmadığı için bu halinden memnunum. Kızla bakıştıkları sahnelerdeki oyuncuların ifadeleri çok tatmin etti beni ve tam da filmin kırılma anı olmasından dolayı karakterlerle biraz daha özdeşleşmek adına orda yakın planlarını koymak istedim.

Ayberk Olgay senin de dediğin gibi bu tercih meselesi. Ben sadece ben olsam sorusu üzerine kafa patlattım. Ayrıca yakın planlar da gayet hoş görünüyor. Projeleriyle fon alamayan sinemacıların böyle minimal fakat üzerine düşünülmüş işler çekmekten başka şansı yok gibi görünüyor ülkemizde. Kusuru var ya da yok. Pek de önemli değil. Fakat usulü örnek gösterilesi bir film bence.