bi solukta izledim, etkileyici olmuş, tebrikler 🙂

Fikir çok iyi ve gayet güzel işlemişsiniz.
Kutlarım.

Jim Carrey filmlerinde olabilecek türde bir yetenek/farklılık. Çok güzel işlenmiş bence, her şeyiyle üst düzey ve kaliteli iş.

Araba radyosundan çıkan sesi beğenmedim ben. Radyodan çıkıyormuş gibi ve araba içindeymiş gibi gelmedi bana. Bir de psikoloğun ses kayıtlarında problem olmuş muhtemelen. Arkasında çok gürültü kalmış. Son olarak da annesi dış kapıyı açtığında o boom sesi olmasaydı keşke dedim. Başka da bir şey diyemem. Genelde 5 dk üstündeki kısa filmleri uzun bulan biriyim ama bu çok akıcı geldi hiç sıkılmadan izledim.

Tebrik eder, harcanan altınları yeniden alıp, çaktırmadan yerine koyabilecek kadar kazandırmasını dilerim 🙂

film her şeyiyle gayet iyi. tebrikler. diyeceğim iki şey var; sanat yönetimi ve renk bence çok şey katabilirdi bu filme. geri kalan her şey iyi olunca onlar battı sanırım gözüme. ikincisi anne finali gayet yerinde olmuş filmin bütünü içerisinde ancak ondan önceki gövde kısım ilk sahnenin tekrarları. güzel detaylar veriliyor her nefes tutuşta güçlü bir olay örgüsü yok.
bunu yapabiliyor ve yapmak istiyor olmak o altınları yiyor maalesef. umarım misliyle yerine koyarsınız.

Sağ olun 🙂 Yorumlarınıza katılıyorum. Özellikle ışıkta bazı sahnelerde sıkıntılarımız olduğundan renk ancak bu kadar yedi. (Slow motion ışığını hareketli takip sahneleri için kurmak pis iş)

Son zamanlarda izlediğim farklı dediğim filmlerden tebrikler.

Emeğinize sağlık bence altınları kısa bir süre sonra tekrar yerine koyabilirsiniz 🙂 güzel bir film izledim. Renk ve sanat yönetimi pek beğenmedim ayrıca jeang dediği gibi nefes döngüsü bazı yerlerde düşük seyrediyor. Bence daha vurucu olabilirdi. Tebrikler bol şans

Renk meselesine ben de takıldım, biraz daha karanlık bir atmosfer bekledim filmden açıkçası.
Biraz reklam estetiğine kaydığını düşünüyorum filmin.

Senaryo bağlamında, tekrar fikrine katılıyorum. Anne finalinin iyi olduğu fikrine de katılıyorum, fakat tahmin edilebilirdi ve bu da etkisini azalttı bence filmin. Aklıma bu fikir gelse, böyle bir finalle mi bitirirdim emin değilim yani. Sanırım değiştirirdim, fikir iyi olmasına rağmen söylüyorum bunu. İyi ama çok tahmin edilebilir, anneyi gördüğüm anda bitti film benim için. Kötü bitmedi, ama bitti.

Tüm bu olumsuzluklar yanında, gayet iyi bir iş.

Bir de özel olmazsa bir iki sorum var:

1) Oyuncular para aldı mı?
2) Teknik ekipmanı yazar mısınız?

Film festivallerden dönünce anasayfaya atalım.
Filmin ismini yazmak zorundayız ne yazık ki başlığa forum kuralları gereği.

Merhaba, renk için yanlış hatırlamıyorsam aslında sizinle iletişime geçmiştim ama şehir dışında olduğunuzdan başkasına yaptırmak durumunda kalmıştım 🙂

Oyuncuların hiçbirisi para almadı. Hepsi senaryoyu okuyunca ücretsiz oynadı. Hatta Ayşe abla (Anne rolündeki) kostümünü bile kendisi getirdi. Şimdi nerdeyse tüm oyuncuları filmden sonra çeşitli orta bütçeli reklam filmlerinde oynatma şansı buldum ve vefa borcumu böyle ödemeye çalışıyorum.

Stok videolara toplam 1200 falan gitti (coca cola reklamı, ABD başkanı, ev reklamı vs)

Dış seslere de 1000 falan gitti. Reklam seslendirmeleri, radyo seslendirmeleri, facebook sesleri vs 7-8 seslendirmen çalıştı. “Abdullah, senin sesin kalın, gel de oku” demedim. Ses tonu önemliydi.

Müzik tekiflerine 2000 civarı verdim diye hatırlıyorum. Telifi ödenmemiş müzik iyi festivallerde yemediği gibi, 1 yıl sonra internete konulduğunda da anında Youtube tarafından patlatılır. Bedava müziklerden ise işime yarayan çıkmadı.

Ekipmanlar ve teknik ekibin 3 günlük maliyetini yazmıyorum.

Ama festivaller çok baş ağrıtıyor. Siz Türkiye’deki festivalleri öpün başınıza koyun, çünkü bedavalar. Şimdilik 60 festivale başvurdum, festivalin tanesi 30-100 dolar arası değişiyor. Evet, festivallerin %95’ine katılım yurt dışında ücretli.

Teknik ekibin tamamına haklarını verdim. Hatta herkesin mutlu olması için 2 günde çekilecek filmi 3 güne yayarak eğlenerek çektik. Herkes tek tek evinden alınıp evine bırakıldı. Özetle konfora ve mutluluğa para harcadık. Setteki herkesin eğleniyor olması en önemlisi. 1 kişinin bile sıkıldığını gördüğüm an mola verdik.

Özetle hepsi daha ucuz da olabilirdi. Ama “bu kez bahanem olmasın” dedim ve düşük bütçeli bir sinema filminin 10 dakikası neye mal oluyor görmek istedim.

C300 Mk2
Canon Cine Prime lens seti
Mövi (Stabilizer. Canon’u sadece bu taşıyabiliyor, ronin ile çözemedik)
Mövi çok bel ağrıtacağından, destek amaçlı easy rig.
Cineon 3’lü esnek led ışık seti
Edelkrone slider
Rode NTG3
Zoom H6
2 senheizer yaka mikrofonu
polarize filtre

Mekanlar yalvar yakar bedava.

Hatta filmde evde basılan erkeğin, flu görünse de Kısa Film Festivali programının 8 yıllık sunucusu Ömer Sevimli olduğunu farkettiniz mi? 🙂 Etrafımdaki tek kaslı gibi olan adam oydu çünkü. “Bana bedenin lazım!” dedim, geldi 🙂

Ah tabi şimdi hatırladım. Tüh, çok güzel bir projeye katkı vermekten olmuşum.
Ama tam tatildeyken olmuştu isteğiniz. Bilgisayardan uzaktım ve nişanlanıyordum. 🙂
O nedenle olması mümkün değildi.

Lütfen bundan sonraki projelerde çekinmeyin ve yazın. Reklam olur, bir şey olur. Fark etmez.

Bende cok begendim, oyunculuk cok iyiydi. Fikirde cok orjinal geldi bana. Sadece ofis sahnesinde kamera saga pan yapar gibi olmus ama vazgecilmis sanki. Onun disinda bi sorun gormedim. Tebrikler

Sağlık olsun, bundan sonra birlikte çalışmayı ben de isterim.
Nişanı da tebrik ediyorum, altın taktılarsa saklayın 🙂

Sağlık olsun, bundan sonra birlikte çalışmayı ben de isterim.
Nişanı da tebrik ediyorum, altın taktılarsa saklayın 🙂

Ahahaha, tamam. 😉

Film çok güzel olmuş elinize emeğinize sağlık. Üstadlar gerekli eleştiriyi yapmış zaten. Yiğit Arı'yı Mahşer'i Cümbüş ten beri severim. Aklıma Yalanın İcadı filmi geldi. Orada da bu tür bir olay vardı. Tekrar emeğinize sağlık.