15 dakika imiş. Hiç de kısa film sayılmaz bence.
Müzikler elektronik başladı, öyle de devam ediyor. Karakterimiz bir uzay aracının içinde olsaydı gayet uygun müzikler seçilmiş derdim. Filmin ismini gördüm şimdi ama öncesinde sadece bir adam dişini fırçalıyordu. Sonrası için beni meraklandıran veya heyecanlandıran bir intro değil.

Sansür olmaması iyi ama önce diş macunu, sonra viski ve şimdi de sigara özellikle reklam yapılıyormuş gibi hissettim. Ses kayıtları temizlenmemiş, dip sesler net biçimde duyuluyor. Oyunculuğa bir şey demeyeyim, malum.

Genel olarak kötü bir hikaye değil. Eldeki fikir iyi bile sayılabilirmiş ama uygulamada çok amatör kalmış. Mesela her sahneye müzik koymaya çalışmayın, yerine göre sessizlik daha iyi sonuç verir. İzleyici hem o anki, hem de bir sonraki müzikle başlayacak sahneye daha iyi odaklanır. Siz bir gerilim ses paketi indirip, eldeki tüm müzikleri sağa sola serpiştirmişsiniz gibi duruyor.

Eleştirileriniz benim hatalarımı görmem açısından çok iyi oluyor bu yüzden öncelikle teşekkür ederim. müziklerin en başında ki hariç tamamını biz yaptık. evet amatör oldu biraz çünkü benim ilk film deneyimim. ve o kadar haklısınız ki bu amatörlükle aslında yayınlamayı düşünmemiştim ve bazı sahneleri diyaloglarıyla birlikte değiştirip tekrar çekmek istedim. bu yüzden 3 aydır yayınlamamıştım. ama ne oyuncu kadrosu ne de ekipman olarak hiçbirşeyi bir araya getiremeyişim ve zaman sıkıntım yüzünde bu seferlik böyle olsun dedim ve yayınladım. tekrar teşekkür ederim bir sonraki film de eleştirilerinizi göz önünde bulundurup ona göre hatalarımı düzelticem...

Şu durumda müzikler kendi başlarına gayet iyi o zaman. Fakat sahneye, ortama uygun değiller. Bence öncelikle toplam süreyi kısa tutmaya uğraşın ve ses sorunlarını halledin. Müzik çok önemli değil. Zaten izleyenler için genellikle hikayeyi sevip konuyu merak etmek yeterli. Birçok teknik hata görmezden geliniyor öyle durumlarda.

Gelecek işlerinizde kolaylıklar dilerim.

Daha dikkatli olucam teşekkürler...

Eleştirileri gelişmek için fırsat olarak gören birinin ileride başarısız olması mümkün değil. Sırf bu yüzden bile sağlam filmlere imza atacağınıza eminim.
Kutlarım.

Paciente çok teşekkür ederim. Hayatımın her alanında saygı sınırlarını aşmayan her eleştiriyi can kulağıyla dinledim. Ve geri kalan hayatımın tamamında da aynı şeyi yapıcam. Öğrenmenin ne yaşı ne de bir sınırı var. İnsan en iyi yaptığı şey ile bile ilgili yeni şeyler öğrenebiliyo. Tekrar teşekkürler...

Hikayenizi ben de ilginc buldum. Repliklerde zaman zaman monotonluk ve inandiricilik sikintilari gordum. Kullandiginiz renkleri hikayeniz ile daha uyumlu hale getirirseniz daha manali planlar elde edebilirsiniz.(Serhat ve psikologun evde olduklari sahne bana fazla renkli ve kirmizi, yani sicak geldi.)

Filmin uzunlugunu belirlerken nasil bir planlama yaptiniz? Anlatmak istediginiz konuyu 3-4 dakikaya sikistirmak mi istemediniz?

Ellerinize saglik, basarilar.

eleştiriniz için çok teşekkür ederim tesla trooper. Aslında olay şu. ben kısa film yazmayı sevmeyen daha doğrusu kısa filmi uzun metraj kafasında yazmayı seven biriyim. bu yüzden yazarken şu kadar süre olsun diye düşünmüyorum. benim için aklıma gelen her fikir değerli. fikrimce kısa film mantığında sadece basit ama hayatı derinden etkileyen konular ele alınıyo. sebebi de kısa olmak zorunda oluşu. çok fazla metafor çok fazla mesaj az replik. bende görselle verilmesi gereken şeylerin repliklerle verilmesi taraftarı değilim ama festival için yapılan kısa filmlerin çoğunda hiçbir görsellik yok replik çok az sadace metafor var. bu zamana kadar izlemekten sıkıldığım çok gereksiz bulduğum bir çok kısa film tonla ödül almış. bu ödülleri haketmişlerdir eminim. çünkü o ödül için isteneni yapmışlar. benim içinse çekilen bir filmin kısalığından önce izlenilirliği önemli. kendi yaptığım film için söylemiyorum. çok eksik var hatta daha önceki mesajımda da bahsettim yayınlamayı bile düşünmemiştim ama eksiklikleri giderme fırsatım olmadığı için tamam dedim böyle olsun. izlenen film insanda tahmin duygusu uyandırıyorsa doğru yol üzerinde olduğumu düşünerek yazıyorum. tabiki kendi izlemeyi sevdiğim şeylerinde bunda etkisi vardır elbet. çok uzattım kafanızı ütülemeyeyim. kısacası bir filmin yapılışında bir matematik vardır. kısa metraj farklı uzun metraj farklıdır. ben ise kısa film matematiğine uymamayı ve sınırlarımın dışına çıkmayı seviyorum. zaten bi beklentim yok yaptığım filmden. tek istediğim sizin gibi değerli arkadaşların eleştirilerini alıp yorumlayıp kendimi geliştirmek. renk konusunda size tamamen katılıyorum. bunu da bir sonraki projemde göz önünde bulundurucam. tekrar teşekkür ederim...