JeanG ne bileyim tekrar tekrar izledim o kadarda sert gelmedi. Kezzapin dedigi gibi senin zevkine hukmetmiyorsa o olabilir.
ilk yarim saatini paylastim. Umarim begenirsiniz.
içinde komik öğeler var izlerken eğlendim yarısında uykum geldi şimdi yatıcam mecburen ama olur öyle 😀
Kadrajlarda baya sıkıntı var , diyaloglar kopuk, uzun metraj için sıkıcı geldi bir süre sonra filmden kopuyorsun.
Ben 30 dakikanın tamamını izleyecek biri olduğunu sanmıyorum ki ilk 30 dakika dediğine göre devamında var.
Ters ışık konusunda ısrarını anlayabiliyorum bu senin tarzın olmuş fakat karakterin deli olması metnin içeriğinde bir kurgu yaratmanı engellememeli, karakterin skec tadında sürekli sacmalamasi arada komedi yaratsada genel anlamda ne izledim ben hissi yaratıyor.
Bana kalırsa bağımsız genel planlar , ne bileyim sokak görüntüleri, karakterden bağımsız insan davranışlarını gösteren planlar eklersen açık bir televizyon vb . Simgesel olarak anlatmak istediğini karakterinin ruhsal durumunu falan seyirciye geçirmek açısından daha başarılı olursun .
Dnd O an yazıp o an çekiyorum. Şuan için bile geriye kalan kısmı terasta küçük stüdyoma girince karar veriyorum. Hissetiğin kopukluk hissine gelince bilerek verildi. Değişken ruh hali için. Adam normal değil. Bunu birbirinden bağımsız görüntülerle vermeye çalıştım.
Ters ışık benim imzam. İleri ki fimlerimde de bol bol olacak. Zaten anlatım tarzıma da katkıda bulunuyor.
Genel planlarda başarısızım. Ondan baş plan çekiyorum. O yönümü geliştirmeliyim ama üstüne hiç gitmedim. Tv izleyen ne bileyim su içen yemek yiyen karakterler yaratmayı sevmiyorum. Benim karakterlerimin toplumla hep bir alıp vermediği vardır.
Babamı rica minnet oynattım 🙂 Sabit bir oyuncum olsa dışarı sahneleri alacağımda işte. Her şey gene şartlara dayanıyor konuşmayacağım.
Ben Beckett'in Godot'suna benzettim filmi bu kısmıyla. Tabii ki replik estetiği olarak. Bütünü göremediğim için dışa vurumcu kabataslak bir eskizden öteye geçemiyor şu anda. Godot'yu Beklerken'de de tutarsız dialoglar ya da monologlar var fakat tasarlanmış bir çember içinde yerlerine oturuyorlar.
Bence kesmeler neredeyse Godard'ın Nefessiz'indeki jumpcutları kadar heyecan verici. O bile cesaret edemeyip müzik kullanmış 🙂 ( ). Reklam filmi estetiği, beynimizi ele geçirdiği için farkına varamaz hale gelmişiz sadece o kadar. Oysa ki araya geçiş efekti ya da müzik ve ses efekti koymadan yakın plandan yakın plana sürekli kesmeler yapmak bir hayli zordur. Pek bu filme benzeyen şeyler izlemediğim için dikkatimi çekti açıkçası filmin. Sabır taşsız izlenebilecek bir film de değil ama aynı zamanda. İzlediğim şey görsel olarak bana Shirin'i ( http://www.imdb.com/title/tt1284587/?ref_=nv_sr_2 ) hatırlattı. Yani senin yaptığın işi Kiyarüstem yaptı diye pazarlasaydık, "ulan ne derin be! Helal olsun Abbas babaya!" derlerdi. Pr işte ne yapacaksın?
Çabanı da Ali Kemal Çınar'ınkine oldukça benzettim. O da fikirleriyle insanları etkileyemeyince yalnız olarak işe koyulmuş ve bir şekilde takdir kazanmış birisi en nihayetinde. ( )
Aktörlük ve replikler gayet kaliteli bence. Yalnız filmin ismi ilkokul 5. sınıf kompozisyon sınavı başlığı gibi duruyor bana göre. Ömer Hayyam'a gıpta eden bir karakter yazan birinin mecbur-ger isminde bir hamburgerci açması ne kadar eğretiyse o kadar eğreti geldi bana. O aradaki tireyi kaldır en azından gözünü seveyim. 🙂
Bence insanlara aldırış etmeden çekmeye devam etmelisin. Ellerine sağlık.
factotum önerdiğin kısa film i zevkle izledim. sadece adı mı kısa film yoksa bu bir saatlik film mi kısa film. ikisi de doğru gibi geldi. beğendim ve yıllar önce forumda izlediğim şu kısa filmi anımsattı bana bu:
http://filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=14&t=5258&hilit=ger%C3%A7ekten+fazlas%C4%B1
tavsiye ederim.
halostendap muazzam bir fikir. Entelektüel formun, entelektüel dilden daha güçlü olduğunun kanıtı bir iş. Fakat kaç kişi kafa yoracak bunun üzerine? 5? 20? yoksa 100 mü? sanmıyorum. O sebeple sahipsiz eserler çöplüğünde kaybolacak. Biz herzaman olduğu gibi amerikan sarışınlarını çeken pahalı sensörlere bakmak zorunda kalacağız. Üzücü ama içten içe de haz veren bir durum.
Bu arada filmin adı öyle. Film Altın Portakal'da gösterilmişti yanlış hatırlamıyorsam. !f'i de aldı diye hatırlıyorum tekrardan bir bakmam gerekir. Bu formda bir filmin bunları başarması umut vericiydi o zaman için.
O zaman çılgınlık olarak benzeyen bir iş daha önerme ihtiyacı hissettim
factotum nedense filmin sonunu ortasından tahmin edebildim. filmin kendini aklama ihtiyacı duyduğunu hissettiğimden olsa gerek 🙂 fena deli işi bir filmmiş bu da, teşekkürler tavsiye için. amatör uzun metrajları izleyemiyorum normalde sonuna kadar ama bu tavsiye ettiğin iki işi de izleyebildim 😀
factotum yorumların için teşekkür ederim. Onure oldum. Film iki haftadır yatıyordu. Çekmiyordum. Cesaret verdin. Bilmiyorum belki devam ederim. Ve sonuna gelirim.
Lemmy çekmemen için hiçbir sebep yok. Şimdiden kolay gelsin.