Ellerinize sağlık. Görüntü tekniği olarak bir hayli temiz. Kağıt üzerinde tasarlanmış geçişler, başarılı pozlama ve kimisi mekan keşfinde, kimisi de kağıt üzerinde tasarlanmış kamera hareketleri (tahminimce, manav çırağı çocuğun mirrorshot'ı mekan keşfinde, dikişçi kızın cama olan kuleşov kesmesi kağıt üzerinde tasarlanmış.) uygulayış olarak kimsenin laf edebileceği şeyler değil. Zaten kimse de onlara söz etmemiş. Foleyler fazlasıyla yapay duruyor ve bu beni inanılmaz rahatsız etti.Hatta hiç sevmememe rağmen keşke müziği dayayıp geçselermiş dedim. Bence foley timingden ibaret bir olay değil.

Diğer arkadaşların eleştirilerinin kaynağı senaryo gibi gözükse de bence filmin seyirciyi iten kusurları yönetmenlik problemlerinden kaynaklanıyor. Karikatürize oyunculuk, kadının shotlarıyla çocuklarının shotlarının aynı pürüzsüzlükte olması, çocukların mutsuzluklarını eylem sonrası keskin üzgün bakışlarla vermesi gibi tercihler yüzünden film estetiğinden çok spot estetiği gibi hissettim. Yani bu film bana ancak sigarayı bıraktırır. O çocuklara üzülüp, kadının riyakarlığına öfkelenemem. Çünkü film teknik uğruna, seyirciyi filmin dışında tutuyor. Ama siz de haklısınız. Bu kahrolası kısa film festivalleri, ayna gibi, cam gibi, fişek gibi görüntüler istiyorlar. Fakat bu kadar da festivale tasarlanmamalı işler diye düşünüyorum.

Sonuç olarak bir reklam yönetmeninin sinemaya girme çabası gibi görünen bu filmde;iyi kurgu oyunları, iyi mekan tercihleri, iyi görüntü alma isteği kadar, ses ve oyunculuk da tasarlansaydı kendisinden söz ettirmemesi için bir sebep yoktu.

Atıp tutmam çok başarılı bir deneme olduğunu kesinlikle değiştirmez. Tekrardan elinize, emeğinize sağlık.

Hocam yaptığınız yorumlar ile gerçekten nokta tespitler yapmışsınız. Hazırlık sürecindeki tespitleriniz doğru hatta o kadar doğruki hazırlık ve çekim sürecinde bizi dışarıdan habersiz izleyen biri gibisiniz 🙂 Haklı olduğunuz bir diğer konu ise filmi festival için yapmış olmam. Bu nedenden dolayı fikri vermeye, direk olarak göstermeye çok odaklandım ve bu yanlış oldu. Bana bir ders oldu. Sonraki filmlerimi sadece festival uğruna yapmayacağım.

Reklam yönetmenliği konusundaki benzetmenizde şu yönden ilginç ve yerindeki, filmi birlikte çektiğimiz @bağımsız (tolga) da bana sürekli “sen hep reklam yönetmeni gibi davranıyorsun, bak gene reklam yönetmeni gibisin” diye takılıyordu:) Demek ki gerçekten film yönetmenliğini öğrenmem gerekiyor.

Filmi genel olarak beğenmeniz beni mutlu etti. Eksik gördüğünüz yerler konusunda filmi bende şu an izleyince sizinle aynı fikirdeyim.

Bu başlık altında sizin ve diğer arkadaşların yaptığı değerlendirmelerin hepsi benim için çok faydalı oldu. Hepinize teşekkürler.

İyi dileklerin için çok teşekkürler JeanG.

rica ederim filmin vizyona girerse bilet alicam. keyifli olur benim icin. 🙂