Forum

Kurgu-Yönetmen İliş...
 

Kurgu-Yönetmen İlişkisi

21 Gönderi
14 Üyeler
0 Reactions
5,163 Görüntüleme
(@tacfilm)
Gönderi: 0
 

Sessiz sinema döneminde batıda filmlerin arasına süslü süslü, dantel işlemeli ara yazılar girer imiş.
Ne de olsa İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar okur yazar insanlar imiş...

Gel gör ki Sovyetler'de okuma yazma oranı, batıya oranla muazzam düşük imiş.

Rus üstadlar görüntünün ve kurgunun gücüyle seyirciye anlatım yapmayı; biraz da zaruretten geliştirmişler.
Ama iyi ki de geliştirmişler... Kurgunun babası Ruslar imiş... Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...

Gavur yapmış, biz de bakmışız yapılanlara; tren misali...

Kuleshov, Pudovkin, Eisenstein, Vertov anısına saygıyla...

http://www.tacfilm.net

http://www.izmirfilmatolyesi.com

 
Gönderildi : 12/12/2009 2:15 am
(@anila)
Gönderi: 0
 

Merak ettiğim bir şey var. Kendi filminin kurgusunu yapan yönetmenler(Reha Erdem, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz) filmlerinin bilgisayara aktarımını, hangi Codec'leri kullanacaklarını, hangi montaj programını kullanacaklarını kendileri mi seçiyorlar/yapıyorlar? Onlarda film montajını normal(tabi yüksek performanslı) bilgisayarda mı yapıyorlar ya da arada yüksek bütçeli filmlerin kamera arkasında gördüğümüz montaj için hazırlanmış özel(Aşağıda resim linklerini verdiğim bilgisayarlar) bilgisayarla(rla) mı yapıyorlar?

Kurgu bilgisayarları,
- http://transom.org/wp/wp-content/plugins/autothumb/image.php?src ="/guests/photos/200501_wmurch/murch_studio.240.jpg&aoe=1&q=100&w=240&h=253&hash=a99451e7f48a8204b276a55b902bcc0d"
-
-

 
Gönderildi : 14/04/2011 5:11 pm
 prot
(@prot)
Gönderi: 0
 

bence kurgu teknolojinin ivmesiyle dogru orantılı yürüyen birşey.henekadarda kendi içinde bir kuralı olsada.dijital hayata geçtikten sonra.sanki birazdaha ''sal gitsin'' olmuş bir durum var.Ben negatif çekilen filmlerle, dijital çekilen filmler arasında(görüntüsel degil anlamsal ve kavramsal olarak)fark oldugunu düşünüyorum.eskiden makara film yakıyordun bir sagdan alayım birde soldan hah bide şööle detay alayım kurguda toparlarım diyen adamı sanırım yapımcı şişe dizerdi.şimdi dijital hayatla min 1/3 plan çekimi bence yönetmenin yaratıcılıgını kaybolmasına.projesi hakkında yeterince kafa patlatmamasına nedne oluyor.nasılsa elinde 1 sahne için onlarca plan var ,yatır masaya operator halletsin sen bir bak son rötüşları yaptır bagla gitsin gibi birşey anlaşılıyor gibime geliyor.

PORTFOLIO: http://xantia.cgsociety.org/gallery/908278/" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 14/04/2011 5:45 pm
(@homeros)
Gönderi: 0
 

bence kurgu teknolojinin ivmesiyle dogru orantılı yürüyen birşey.henekadarda kendi içinde bir kuralı olsada.dijital hayata geçtikten sonra.sanki birazdaha ''sal gitsin'' olmuş bir durum var.Ben negatif çekilen filmlerle, dijital çekilen filmler arasında(görüntüsel degil anlamsal ve kavramsal olarak)fark oldugunu düşünüyorum.eskiden makara film yakıyordun bir sagdan alayım birde soldan hah bide şööle detay alayım kurguda toparlarım diyen adamı sanırım yapımcı şişe dizerdi.şimdi dijital hayatla min 1/3 plan çekimi bence yönetmenin yaratıcılıgını kaybolmasına.projesi hakkında yeterince kafa patlatmamasına nedne oluyor.nasılsa elinde 1 sahne için onlarca plan var ,yatır masaya operator halletsin sen bir bak son rötüşları yaptır bagla gitsin gibi birşey anlaşılıyor gibime geliyor.

Böyleleri de illaki vardır tabi ona bir şey diyemem ama yine iyi film yapan yapıyor be abi. Ayrıca her yeni kolaylık eski bir işi basitleştirdiği gibi bir imkansızı mümkün kılar. Bunu en son The Green Hornet filminde gördüm. Bayağı, düz, saçma ve kötü bir Amerikan filmi ama iyi ki izlemişim diyorum bir sahne var ki dijital medyanın olanakları olmadan yapmak imkansız. Hangi sahne olduğunu söylememe gerek bile yok izleyen direk anlar zaten. Bahsettiğim saçma bir patlama, dövüş bilmem ne efekti de değil. İnanılmaz bir sahne planlaması ve tasarım gerektiren bir sahne diyebilirim gönül rahatlığıyla. Bu dijital geldi, şu geldi, bu geldi mertlik bozuldu laflarını biraz şuna benzetiyorum;

Lise'de Felsefe hocamız bize bir söz okutturmuştu, tam hatırlamıyorum ama şöyle bir şeydi "Bugünün çocukları büyüklerine karşı saygısız, terbiyesiz ve yozlaşmışlar. Gelecek nesil için en ufak bir umudum bile yok!". Hoca bunun hangi zaman da söylendiğini sormuştu bize. En yakın tahmini yapan arkadaşımız bile yaklaşık 2400 sene ıskaladı. Bunu söyleyen Eski Yunanistan'da Platon veya benzeri bir felsefeciydi, şimdi hatırlamıyorum.

Bu arada sana da kesinlikle hak veriyorum, dün bizim okulda Ezel'in çekimleri vardı, ben de öyle meraklanmış oturup izlerken şöyle bir olaya şahit oldum;

Ekipten biri: Off abi durun tekrar almamız gerekli, o el orada değildi, devamlılık gitti.
O sırada o sahneye yönetmenlik yapan kişi: S*ktir et şimdi. Bir sonraki plan!

Yani Türkiye'de şu an için çoğu kişinin en iyi dediği dizi bile böyleyse ben ne diyeyim. Ki zaten sen dediğin noktada en çok dizi setlerinde haklısın. Çünkü adamlar haftada 90 dakika çekiyorlar, yani 1 sinema filmi. Sadece çekmiyorlar da; yazıyorlar, hazırlığını yapıyorlar, çekiyorlar ve kurguluyorlar. Hepsi 1 haftada, düşünün.

Yani böyle genel bir tanımlama yapmak bence yanlış, çünkü kişiden kişiye göre değişir ne yapacağı...

 
Gönderildi : 15/04/2011 12:01 am
 prot
(@prot)
Gönderi: 0
 

barış ben zaten geneleme yapmadım ama olayı bukadar sıg düşünen ama prof gecinen ismini vermek istemedigim birkaç kişinin konuşmasına şahit oldum.tabiki yapan yapıyor.ama dedimya dijital kolaylaştırınca ertesigün'ki sete gelen yönetmen kafasının bir kenarında nasıl olsa kotarırız düşüncesiyle geliyor.bundan bahsediyorum.

PORTFOLIO: http://xantia.cgsociety.org/gallery/908278/" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 15/04/2011 12:49 am
(@homeros)
Gönderi: 0
 

Tamam zaten ben de eğer genelleme yapmıyorsan katılıyorum sana.

 
Gönderildi : 15/04/2011 12:50 am
Sayfa 2 / 2
Paylaş: