Yok.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
kuleshov, eistenstein gibi sovyet toplumcu sinema kuramcıları/yönetmenleri "montaj" kelimesini tercih etmişlerdir. (hatta bunu "kurgu"dan ayırarak daha üst bir anlamda kullandıkları söylenebilir. burada "kurgu" denen hadiseyi geleneksel kurgu olarak düşünmekte fayda var gibi geliyor bana). bazin de (fransız olunca haliyle) montaj olarak kullanır terimi.
ama günümüzdeki kullanımı açısından aslında bir fark yok ikisinin arasında. kimisi montajı "kesici" olarak algılıyor ve kurgucuyu daha üst bir konuma yerleştiriyor olabilir. ama yoktur ikisinin arasında bi fark. hatta şeytanın avukatlığını yapayım, klima montajcısıyla, mobilya montajcısının yaptığından çok da bir farkı yok kurgucunun/montajcının. film kurgucusunu bunlardan ayıran şeyin "estetik, sanat, vs." gibi kavramlar olduğu düşünülüyorsa, eisenstein'ın aslında montaj kuramını tamamen mühendislik üzerinden kurduğunu belirtmekte fayda var. onlar da estetik kaygılar güder. tek başlarına anlamları olmayan parçaları bir araya getirerek bir ürün ortaya çıkartırlar.
hasılı, yok yani bi farkı.
not: kurgu operatörü tamam da kurgu editörü olmamış gibi geldi bana. yönetmen rejisörü gibi bir şey canlandı gözümde.
sevgiler,
sinan.
not: kurgu operatörü tamam da kurgu editörü olmamış gibi geldi bana. yönetmen rejisörü gibi bir şey canlandı gözümde.
sevgiler,
sinan.
Sinan usta daha çok okumak istiyoruz bu imzayı, biraz daha vakit bulmaya çalış bizler için 🙂