Forum

Tutunamayanlar / Oğ...
 

Tutunamayanlar / Oğuz Atay

23 Gönderi
6 Üyeler
0 Reactions
4,404 Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Oğuz Atay'ın kendisi hem Selim hem Turgut'tur...
Zaten Selim ve de Turgut aynı kişidir aslında...
Tutunmak veya tutunamak meselesi içimizdeki Selim ve Turgut mücadelesi gibi bir şeydir zaten...

Soyadlar üzerinden bakarsak biri Özben'dir...
Özbenlik manasında...
Diğeri ise "Işık"...
Turgut'un kendi kişiliğinden bir kaçış yolu, bir ışık...

Ama neticede ikisi de tutunamayan...
Tutunuyor gibi gözükenler de çoğu zaman tutunamayandır aslında...

Oğuz Atay'ın kendisiyle ilgili bir hesaplaşması aslında kitabın "önsöz"ündeki meselede yatıyor... Kafkavari bir durum söz konusu...

Hani biliriz ya Kafka, ben öldükten sonra yazdıklarımı yayınlamayın yakın demiştir...
Kendisi yakabileceği, yok edebileceği halde bunu yapmamıştır. "Varoluş"un babalarından sayılabilecek Kafka kendi içindeki varoluş çelişkisini gösterir burada. Yazdıklarım önemsiz ve de kendim içindir der ama onları yok etmez, bir şekilde yayınlanacağını bilir belki de içten içe. Tutunmak ve tutunamamak arasındaki çelişkiyi yaşar. (Şan filmim de tamamiyle bununla ilgilidir aslında buradan reklamını da yapayım fırsat bulmuşken 🙂 Çekilen video tutunamayan bir insanın son tutunma çabasıdır, ölecek olmasına rağmen. Turgut ve Selim mücadelesi gibi)

Gelelim önsöz'e! Kafka'nın durumu gibi bir durum söz konusudur. İntihar eden Selim intihar etmeden önce ardında bir tutunamama hikayesi bırakarak yaşama tutunmaya çalışmıştır. Oğuz Atay gibi, Kafka gibi... Tutunamayanlara daha güzel bir önsöz yaraşmazdı zaten zira kitap bildiğiniz gibi tamamiyle tutunmak ve tutunamamak çelişkisi üzerinedir...

 
Gönderildi : 19/02/2008 2:43 am
(@hegel)
Gönderi: 0
 

bildiğim kadarıyla Oğuz Atay itü makine mezunu.. Orhan Pamuk'un da O'ndan ve ''Tutunamayanlar''dan çok etkilendiğini biliyorum.. Orhan Pamuk'da itü inşaatı yarım bırakmıştı.. zor okunan tuğla gibi bir kitap doğru.. benim de kitap ile ilgili, okuduğum dönem ile ilgili hatırlamak istemediğim acılı anlarım vardır.. ama kafa açıcılığı su götürmez.. bir kitabı okuyamamak da nimettir kimi zaman.. demlenmiş, keyif verici bir acı.. arada bu kitabı elime aldığımda tuhaf bir coşku içime yayılır: intihar, varsıllık, sıradanlık, tek düze sabah kahvaltıları, 70'lerin barok tarz gülünç mobilyaları.. ve bu dekordan etkilenip kahkahalara gömülmek ve ardı sıra aynı tonda gelen bir ağlama krizi.. derin kitapdır, okuyamamak bile haz vericidir...

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 22/02/2008 5:55 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

bildiğim kadarıyla Oğuz Atay itü makine mezunu..
İnşaat.

 
Gönderildi : 22/02/2008 6:55 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Turgut'un Metin ile turladığı, genelev bölümü müthiş gerçekten. Turgut Özben'in hayata tutunma konusunda tepe noktası. Ondan sonra adım adım düşüyor, yavaş yavaş bırakıyor. Bir idam mahkumuna son isteği sorulduğunda neyi isterse, sanki o da son isteğini böyle coşkulu bir şekilde geçiriyor. 70'lerdeki yoğun yalnızlık, sizi anlamaları için üniversite okumanın yetmediği, hatta kimi zaman kitap okumanın da yetmediği, sizi anladıkları zaman bile bir şeylerin eksik olduğunu görmesi Oğuz Atay'ın ve buna katlanmak zorunda olması ona bu kitapları yazdırmış olmalı. Sait Faik'in dediği gibi "yazmasam deli olacaktım" türünden bir çıkış.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 05/05/2011 1:11 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Turgut'un Metin ile turladığı, genelev bölümü müthiş gerçekten. Turgut Özben'in hayata tutunma konusunda tepe noktası. Ondan sonra adım adım düşüyor, yavaş yavaş bırakıyor. Bir idam mahkumuna son isteği sorulduğunda neyi isterse, sanki o da son isteğini böyle coşkulu bir şekilde geçiriyor. 70'lerdeki yoğun yalnızlık, sizi anlamaları için üniversite okumanın yetmediği, hatta kimi zaman kitap okumanın da yetmediği, sizi anladıkları zaman bile bir şeylerin eksik olduğunu görmesi Oğuz Atay'ın ve buna katlanmak zorunda olması ona bu kitapları yazdırmış olmalı. Sait Faik'in dediği gibi "yazmasam deli olacaktım" türünden bir çıkış.
Yazdı, sonra da beynindeki urdan öldü. Aynen öyle abi, biraz daha yazabilseydi, belki o uru da atacaktı.

 
Gönderildi : 05/05/2011 2:37 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

tutunamayanlar'da karnaval - Yazar a. alper akçam

Türk romanının karnaval öğeleri ışığında ve çokseslilik bağlamında incelendiği bir metinde, sıra Oğuz Atay’a geldiğinde yazınsal bir doruk, bir zirve çıkar karşımıza.

Oğuz Atay poetikası, anlatıcısını da kahramanlarıyla birlikte karnaval atmosferinin bir parçası yapabilmiş diyalojik bir dilin, tüm kültürel öğelerin harman edildiği bir türler parodisinin sergilendiği roman yapılanmasıyla, özgün, benzersiz bir yazınsallık kurmuştur. Üzerine eklenmiş romantik kasvetin gölgesiyle, roman boyutlarını zorlayan bir imgeler yığını, kültürler karmaşası gibidir Tutunamayanlar.....

Devamı için: http://www.ayrinti.net/index.php?option=com_content&task=view&id=890&Itemid=199 " onclick="window.open(this.href);return false;

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 13/05/2011 12:24 pm
(@fsakar)
Gönderi: 0
 

Payitaht bana göre iyi dayanmış. Ne yazık ki bende 100. sayfa küsürlerinde bırakmıştım. Bu tür romanların bazı kesimlere özel olarak hitap ettiklerini düşünürüm. Sanırım belirli bir hayat felsefesine daha çok ilgi çekici geliyor. Ya da bilemiyorum benim hayat felsefeme göre bu tür kitaplar sıkıcı geliyor.

Sıkıcı derken anlatımda var olan bir aksaklıktan, anlatım gücünden değil, bahis edilen konulardan kastım var aslında. Şimdi böylesine kalın bir kitabı ilk 100 sayfaya göre yorumlamak ne kadar doğru orasıda tartışılır ama özellikle "Tutunamayanlar" veya daha net bir tabirle 'kafka'vari bir dünya görüşüne sahip eserlerden çok "Kızıl ve Kara" gibi temaya sahip eserler daha çok hoşuma gidiyor nedense.

Zevkler ve renkler..

 
Gönderildi : 16/05/2011 10:23 pm
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Tehlikeli Oyunlar'dan sonra Tutunamayanlar'ı da okudum. Oğuz Atay açık ara gelmiş geçmiş en büyük yazarımız. Benim en sevdiğim isim hala Yusuf Atılgan, o ayrı konu. Bunlar karışık olaylar.

 
Gönderildi : 16/05/2011 11:02 pm
Sayfa 2 / 2
Paylaş: