Benim kelimeyi ordan çıkartmam, gereksiz veya polemik amaçlı değildi Sickman. Sadece böyle şeyler olabilir, bu kadar büyütmeyelim, oraya Türkçe değilde İngilizce yazıldı diye. Ben kelimeyi işaretleyip bıraktım. Sonrasında Kezzap'ın ukala (hakaret olarak değil, kelime anlamı ile) tavrı olayı bu noktaya getirdi. Birde Ali.Ünal'ın bilmiyormuşcasına, bir sonraki mesajda "terim o terim" demek isteyerek attığı mesaj. Bilmiyordum zaten...
Sen "evrensel düşünüyorum" şeklinde orta açılmamasını istemişsin, ama bana ters orta açıldı. Madem orta açıldı vuralım, yoksa, orta istedi, cinlik yapıp kaçtı oluyor.: )
Bence kimse kimsenin filmine karışamadığı gibi, jeneriğine de karışamaz. Yönetmen yerine director yazma demek, ışığı öyle değil böyle tut demekten çok farklı değil. Bir yandan da şu var elbette; buraya gönderilen bir film eleştiriye açık demektir. Bu durumda da yine ışık örneğinde olduğu gibi, bunu beğenmedim deme hakkına da herkes sahip. Önemli olan bunlar yaparken, bunu yapan şu yüzden yapar, bunu yapan şudur gibi genellemelere girmemek. Herkes "bunu yapman bana şunu düşündürttü, fikrim bu" şeklinde yaklaşmalı diye düşünüyorum.
Ben de fikrimi yazdım sör, ama bu film hakkındaki fikrimi yazmadım. Kendim de bir çok zaman dahil olduğum bir kompleksi tarif etmeye çalıştım, konu oradan açıldığı için filmden gittim. Yoksa başka örnek bulmak zor değil. Yani filmi, eleştirisini falan geçtim ben orası benim olayım değil, ben dil ve algısı üzerine yazdığım için o kadar rahat yazdım. Yoksa filmi eşeltiriyor olsam sadece tercihtir der ağzımı bile açmam açıkçası. Konunun ayarı kaçar sonra. Ama o filmin başlığında değiliz zaten, dil mil başlığı işte.
Benim kelimeyi ordan çıkartmam, gereksiz veya polemik amaçlı değildi Sickman. Sadece böyle şeyler olabilir, bu kadar büyütmeyelim, oraya Türkçe değilde İngilizce yazıldı diye. Ben kelimeyi işaretleyip bıraktım. Sonrasında Kezzap'ın ukala (hakaret olarak değil, kelime anlamı ile) tavrı olayı bu noktaya getirdi. Birde Ali.Ünal'ın bilmiyormuşcasına, bir sonraki mesajda "terim o terim" demek isteyerek attığı mesaj. Bilmiyordum zaten...
Sen "evrensel düşünüyorum" şeklinde orta açılmamasını istemişsin, ama bana ters orta açıldı. Madem orta açıldı vuralım, yoksa, orta istedi, cinlik yapıp kaçtı oluyor.: )
Ya böyel ufak şeylere takılma Franc sen de :D. Cinlik yapmışsan yapmışsındır yani. Konuya odaklan demek istedim ben orda. Orada o hareketi yapmasan konu kaymayacaktı demek istedim yani. O bile cinlik bana göre :D.
Ben zaten sana cevap yazmadım hocam, genel olarak konuyla ilgili görüşümü yazayım dedim. Yani genellemelere girmenin hep sıkıntı getirdiğini farkettiğim için...
- baço
Bir süre sonra, dinlediğim müzik, arabanın penceresinden akan İstanbul görüntüleri, babamın "buraya da sapalım mı?" diye gülümseyerek arabayı soktuğu parke kaplı kimi dar sokakların ve kaldırımların havası, hepsi kafamda birleşir ve bana hayatta sorduğumuz temel sorulara hiçbir zaman bir cevap bulamayacağımızı, ama onları sormamızın iyi olduğunu, hayatın amacının ve mutluluğunun da bizim tam fark edemediğimiz ya da fark etmek istemediğimiz yerlerde olduğunu, ama bütün bu dertler kadar önemli olan bir başka şeyin de, bu dertleri kafamıza takarken ya da hayatta haz ya da derinlik peşinde koşarken arabanın, evin, geminin pencerelerinden gördüğümüz görüntüler olduğunu, çünkü zamanla hayatın tıpkı müzik, resim ya da hikâyeler gibi iniş çıkışlarla biteceğini, ama gözlerimizin önünden akan şehir görüntülerinin, yıllar sonra bile rüyalardan çıkma hatıralar gibi bizimle kalacağını hissettirirdi.
Sayfa 171 İstanbul – Hatıralar ve Şehir Orhan Pamuk
Plan sekans, hiç kesme yok, tek cümle. Türkçenin gücü.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Bir kaç mesaj önce beni "kafadan sıkmakla" itham ettin. Sonrasında bir şeyleri bilmemekle itham ettin. Sonra kaçmakla, cinlik yapmakla.
Birincisi hariç diğerlerinde "Post" kelimesi üzerinden bu ithamlarda bulundun. Sonrasında;
Neo-Marksizme, Yeni-Marksizm dersen ne diyor bu derler?
Lise 1'e kadar Mevlana'yı kadın sanan bir aptal olarak, kendisinden alıntı yapmadan önce, tekrar özür diliyorum.
"Ya göründüğün gibi ol, yada olduğun gibi görün"
Başkası kullanınca;
Boşuna uğraşıyoruz abi. Kültürel emperyalizm falan diye boşuna yırtıyoruz bir tarafımızı.
Birden hiç oluverir işte. Zaten böyle düşündüğün için kendi dilini de doğru kullanamıyorsun.
Sen kullanınca, "böyle dersen olmuyor, Ama yönetmene director yazarsan, o zaman ben ne yapıyor derim." oluyor.
Yooooooo ben neoda yazsan, yenide yazsan anlarım. Bence gayette oluyor. Sandığın gibi "cinlik" yapmam. Bu konuda da halktan gelen bir değimi kullanacam, "Cin olmadan, adam çarpmaya" çalışmam. Çok idialı oldu sanırım, varsın öyle olim biraz. Az önce terimleri bilmeyen cahildim, biraz kendimi övim. Egoist olacam şimdi ama varsın onuda olim: )
Akademik terimlerimiz diye bir şey yok, akademik terimler var.
Her şeyi Türkçe yapıp Türkçe'leştirdik, Akademik terimleri mi değiştirmeyecez. Türkçe yapıp sahiplenmeyecez. Çok ayıp...
akademik alan nispeten özgür bir etkileşim alanı olduğundan terimler kulağı o kadar tırmalamıyor zaten.
Tabi canım kesin öyle, sen öyle dedin ya, biz bilmiyoruz zaten, kabul edecez. Kulağı tırmalamayan serbest arkadaşlar..............
Nedir orada sorun? "Post" ön-eki mi?
Gülerim o zaman. İki sebepten ötürü:
Terim kullanımını bilmediğin için bir, tartışmadan bu kadar ucuz bir şekilde kaçtığın için iki.
Terim olarak, Neo ve post kullanımları "akademik" alan içerisinde genelleştirilmiştir.
Neo-Marksizm, Neo-Liberalism, Neo-Con'lar, Post-Modernizm, Post-Marksizm, Post-Yapısalcılık vs.
Bana terim öğretiyordun. Şimdi "Neo-Marksizm"'i yanlış kullanan, tabi "post" da var, kişileri, başta kendinden başlayarak uyarmaya çağırıyorum seni.
Herkeze Türkçe öğretiyoruz ya,
Neo-Marksizme, Yeni-Marksizm dersen ne diyor bu derler?
Oturup bunu öğret, "Yeni-Marksizm" derken, Türkçe'yi kurtarmaya çalıştığını anlat... Bana terimleri anlatmaktan, beni cinlikle suçlamaktan, kafadan sıktığımı ima etmekten seni daha ileriye götürür...
Söylediğin her şeyin cevabı bir önceki mesajımda, hani alıntı yaptığın mesajdan bahsediyorum, var.
Fakat sen genel olarak gözlemlediğim kadarıyla tartışmayan, sadece kelime oyunlarıyla cinlik yapmaya çalışan bir arkadaşımızsın. -bunu bir yerde kendin de kabul etmiştin- Haliyle seninle konuşmak için emek harcamayacağım.
Yazdıklarımı anla cümlesini sana bilmiyorum kaçıncı kez kuracağım ama yazdıklarımı anla.
Ukalaca bir tavır sergilerim çünkü sen çıkıp da 20.yüzyıl'da dil ve iktidar ilişkisini incelemek saçma gibi bir cümle kuruyorsun, ben de sana hem gülüyorum, hem de "bilmediğin konuda atıp tutma, söylediklerinin bir dayanağı olsun" diyorum.
Bu ukalalıksa ukalalık yaparım, çünkü bilmeden konuşmaktan daha büyük ukalalık da yoktur benim gözümde.
Bir dahakine daha ufak iddialarda bulunursun, ya da bildiğin şeyleri iddia edersin ki karşındakinin "dur hocam yanlış biliyorsun"
biçimindeki cümleleri sana ukalalık gibi gelmez, ve bu ukalalığa çocukca ve de yine bilgisizce bir tavırla -bilgisizce çünkü post bir akademik terimdir, sonrası biçiminde bir kullanımı yoktur, bu şekilde kullanılmasında da benim için bir sakınca yoktur- "post dedi, post dedi, ben artık tartışmam" biçiminde tepki vermezsin.
Kezzap gerçekten komiksin. Benim düşüncem saçma, atıp tutma, senin düşüncen doğru. Benim babam senin babanı dövere döndü konu. : )
Neyse ben bırakıyorum bu polemiği, kişiye direk mesajlar başlayacak.
Sanirim franc'in bu son mesajindan baska bir tartisma konusu icin baslik acilabilir: "tartismayi ne kadar biliyoruz". Kendi dusuncemizi birisinin kafasina zorla kakmak degildir tartismak, iddia ettigin seyleri bir seylere dayandirarak karsi tarafin dusuncesini curutmektir. Ne yazik ki bir kac mesajdan sonra is kisisel saldiriya donuyor tartismak yerine.
Kezzap gerçekten komiksin. Benim düşüncem saçma, atıp tutma, senin düşüncen doğru. Benim babam senin babanı dövere döndü konu. : )
Neyse ben bırakıyorum bu polemiği, kişiye direk mesajlar başlayacak.
Ben düşünceye dayanak göstermekten bahsediyorum.
Dayanak göstermediğin sürece atıp tutmadır benim gözümde.
Bense direkt dayanak gösterdim.
Neo-Marksizme, Yeni-Marksizm dersen ne diyor bu derler?
Olay burda bitmiştir aslında, Neo yerine "Yeni" kullanılabileceğini kabul ediyorsun, ama bunu anlatamam diyorsun. Bende diyorum ki; Türkçe'yi madem bu kadar savunuyorsun, adam sana "ne diyorsun" dediğinde otur adama Türkçe'nin önemi anlat, zaten bunu savunuyorsun.
Yani hala bana post terimdi dersen, işte olmaz Kezzap, çünkü işine geldiği gibi yorumlamış oluyorsun. Dayanak olarak gösterdiğin, terimse, bu yanlış senin savunduğun Türkçe'nin önemine göre. Bunu kabul etmek bu kadar zor olmasın.
Neo-Marksizme, Yeni-Marksizm dersen ne diyor bu derler?
Olay burda bitmiştir aslında, Neo yerine "Yeni" kullanılabileceğini kabul ediyorsun, ama bunu anlatamam diyorsun. Bende diyorum ki; Türkçe'yi madem bu kadar savunuyorsun, adam sana "ne diyorsun" dediğinde otur adama Türkçe'nin önemi anlat, zaten bunu savunuyorsun.
Yani hala bana post terimdi dersen, işte olmaz Kezzap, çünkü işine geldiği gibi yorumlamış oluyorsun. Dayanak olarak gösterdiğin, terimse, bu yanlış senin savunduğun Türkçe'nin önemine göre. Bunu kabul etmek bu kadar zor olmasın.
Tamam kabul ettim, yanlış yaptım, ağzıma biber sürüyorum, yapısalcılık sonrası demeliydim.
Şimdi ne yapıyoruz?
Hala bir fikir ortaya atmış, bir şey söylemiş değilsin.
Sadece laf kalabalığı. İnsanlar ne tartışmaya çalışıyor sen nerdesin.
Tartışma burada bitmiştir falan gibi cümleler.
Senin yaptığını yapıyorum.
Benim için tartışma Franc ismini gördüğüm anda bitiyor artık.
Çünkü cidden tartışmayı bilmiyorsun.
Eğer ki bu cümleyi kuran yalnızca ben değilsem, bir otur düşün derim.
Mesajlarım altında, "okumak zorunludur, cevap verip tartışmakta zorunludur" yazmıyor. Başkalarıda senin gibi düşünüyor diye, intiharda edecekde değilim. Konuşmak isteyenle konuşurum. Konuşmak istemeyenin kafasına silah dayayacakda değilim. İsteyen konuşmaz, bunu küçük çocuk gibi "bana küstüler ıhı ıhı" diye yorumluyacakda değilim.
Ne bekliyorsun yani "yalvarmamı mı?". "Lütfen benle konuş Kezzap, diğer benle konuşmayan kişilerede söyle, benle konuşsunlar." dememi mi?
Çocuklaşmayalım. En azından diğerleri, konuşmayarak, kendi düşüncelerini yansıtıyorlar. Saygım sonsuz, beni sevmek zorunda değiller, ama çocuk gibi "onlar senle tartışmıyor, bende tartışmayacam" demekki sen haksızsın gibi bir imaj vermeye çalışmak gülünç.
Ben öyle bir şey mi dedim acaba?
Düşüncelerimin gelişimine bak:
1) Tartışmayı bilmiyorsun, konuyu devamlı saptırıyorsun.
2) Bu yüzden seninle tartışmayacağım.
3) Zaten seninle tartışılmayacağını düşünen sadece ben de değilim. O zaman sorun sende olmalı.
Senin anladığın:
"Başkları seninle tartışmayacağı için tartışmıyorum seninle."
Seninle neden tartışılamayacağının somut bir örneği.
Anlamıyorsun abi, daha ne olsun? 🙂
Franc senin biraz fazla zamanin var herhalde. Dunden beri burada tartisyorsun ama ne ortaya bir sey urettin ne de bir dusunce arttin. Tartisma araci senin icin amac haline gelmis biraz sanirim. Bir ozelestiri yapmani tavsiye ederim en kisa zamanda. Cunku insanlari dinlemek yerine, ne soylenilirse soylenilsin bir saldiri olarak algilayip karsi saldiriya geciyorsun. Bir basliga bak bir de altinda konusulanlara. Umarim bu kadar fazla zamaninin bir kismini da kendini sorgulamaya adarsin.
Benim için tartışma Franc ismini gördüğüm anda bitiyor artık.
Çünkü cidden tartışmayı bilmiyorsun.
Eğer ki bu cümleyi kuran yalnızca ben değilsem, bir otur düşün derim.
Bu cümleleri yanlış yorumladığımı düşünüyorsan, bir anket aç, sonra altına benim mesajımı yaz. Ankettede sor Franc yanlışmı anlamış diye. Senden başka 1 kişi yanlış yorumlamış derse, siteyi terk edecem.
Amagi, bana terim, Türkçe olmaz diyorsunuz. Bende olur diyorum. Bu mu düşünce? Terim türkçe olmaz? Bu kadar mı? Benim üretmediğim (tamam kabul), üretileni göster?
terim türkçe olabilir gayet tabi.
new wave'e yeni dalga diyen insanlar tanıyorum ki bunlar benim eğitmenlerim.hatta gördüğüm tanıdığım bir çok insan yeni dalga diyor.
keza poetic realism için de geçerli bu.
ben post ve neo kelimelerinin konuşurken ve yazarken entellektüel görünme amacıyla kullanılan birer maske olduğunu düşünüyorum.
ayrıca tartışmanın başından değil ortasından girmiş gibi oldum sanki.