Benim eylemci olduğumu nerden çıkardın 🙂
Hükümet yanlış yapıyor diye bile bile yanlış yapmıyorum. Benim yanlışım beni bağlar.
"bu eylem süresince haysiyet mücadelesi, partisiz - sivil halk mücadelesi, gereksiz şiddete karşı sonuna kadar direnç" Eylemi desteklediğinin farkında değilsin galiba?
Senin yanlışın seni bağlamıyor işte bizide etkiliyor o kadar yazdım dikkatli oku.
Şuraya bir video konuldu bir örgüt bayrağı içeren, bu forum bile karıştı. Benim demek istediğim de budur. PKK bayraklarının bu eylemlerle hiç bir ortak noktası yoktur, PKK'da bu eylemin bir öznesi değildir. Bu eylemlerin tek bir öznesi vardır o da halktır ! Ne CHP, ne MHP, ne BDP ne TKP ne de diğer örgüt ve partiler bu eylemin bir öznesidir. Tekrarlıyorum bu eylemin tek öznesi halktır.
Ne mutlu ki o meydanlara parti ve örgüt bayrakları olmadan, BİREY olarak gidebilmiş olanlara.
İlk gün halktı, ondan sonra iktidara karşı yürütülen bir eyleme döndü, o yüzden o saydığın bütün partilerle alakası var, görüntülere sloganlara bir daha bak derim.
Neyse ya...
Gerçi Redhack'in ipleri de ABD'nin elinde. 🙂
Şu video izleme işini bir bıraksak artık. Kendi fikirleriniz varsa onları duyalım arkadaşlar. O ne demiş, aa bak bu ne demiş. Herkes kendi kanalında bağırıp duruyor işte. Bunların hiç birini izlemeden fikir sahibi olabilen yoksa yazıklar olsun bize. Bunlara ihtiyacımız yok bizim. Medya tarafından (ister o kesimden ister bu kesimden) güdülmeye ihtiyacımız yok. Araya decoder bağlamaya ihtiyacımız yok. Bilginin bu kadar kolay ulaşılabildiği ve bilgi kirliliğinin bu kadar ayyuka çıktığı bir zaman yok çünkü bundan önce. O taraftan ya da bu taraftan bakın siz halksınız, herhangi bir kanaldan para alan, maaşlı çalışanı değilsiniz. Bir partiye oy verdiniz diye onun yanlışlarını da kabullenmek zorunda değilsiniz çünkü sorumluluğunuz sadece oy vermekle bitmiyor. Daha iyisini talep etmekle ileri gidebiliyoruz anca. Hangi tarafta durduğumuz hiç bir şeyi değiştirmiyor.
Özür dilerim konuya balıklama dalmak gibi olacak bu ama; bir sorum var izninizle...
SORUDAN ÖNCE : Tamam çevre duyarlılığı ( Ki ben de ağaçların kesilip oraya Topçu Kışlası veya başka bir şeyin yapılması taraftarı değilim...) ama...
HAZIRLIK SORUSU : An itibariyle orada ve diğer meydanlarda toplanan insanlar ne istiyor abi?..
NOT : Bu soru üstüne bana mal muamelesi yapıp; "Ulan hala mı anlamadın hırt!.. " demeyin lütfen... Çünkü evet hala anlamadım... Zira eğer istenen gezi parkına Topçu Kışlası ya da başka bir şey yapılmaması ise tamam ama... Bu değil belli... Zira gerek o meydanlarda gerekse sosyal medyada günlerdir "Ak Parti'yi devirme... Başbakanı koltuğundan etme HAYALLERİ!!! dile getiriliyor... Direk ya da dolaylı olarak bu hayaller dillendiriliyor... Haaaaa! Eğer böyleyse...
1. Sizce bu; meydanların "Diktatör istemiyoruz!.." söylemini haykıran güruhun; bu söylemin tam tersi istikamette hareket edip demokrasiyle gelmiş bir partiyi ve onun başbakanını ortadan kaldırma isteğini ortaya koymuyor mu?..
2. Hadi iktidar devrildi... Kim gelecek iktidara "Çarşı gurubu mu?..."
3. Ve en önemlisi... Üzgünüm ama ayrıca en tehlikelisi...
Benim gibi demokrasiye inanıp sandığa gitmiş ve oyunu Ak Parti'ye vermiş milyonlarca insan; oy verdiğimiz ve "Hala ve daha da fazla!" güvendiğimiz, inandığımız bu parti ve onun başkanı yani başbakan devrilirken ( Hayal kuruyorum yanlış anlamayın...) elma mı yiyeceğiz?.. Adnan Menderes'e yapılanlar karşısında susan korkak halk misali kıçımızın üstünde oturup seyirmi edeceğiz?.. Tabi ki hayır... E buna göre...
ASIL SORU : Ne yapılmak isteniyor?..
Özür dilerim konuya balıklama dalmak gibi olacak bu ama; bir sorum var izninizle...
SORUDAN ÖNCE : Tamam çevre duyarlılığı ( Ki ben de ağaçların kesilip oraya Topçu Kışlası veya başka bir şeyin yapılması taraftarı değilim...) ama...
HAZIRLIK SORUSU : An itibariyle orada ve diğer meydanlarda toplanan insanlar ne istiyor abi?..
NOT : Bu soru üstüne bana mal muamelesi yapıp; "Ulan hala mı anlamadın hırt!.. " demeyin lütfen... Çünkü evet hala anlamadım... Zira eğer istenen gezi parkına Topçu Kışlası ya da başka bir şey yapılmaması ise tamam ama... Bu değil belli... Zira gerek o meydanlarda gerekse sosyal medyada günlerdir "Ak Parti'yi devirme... Başbakanı koltuğundan etme HAYALLERİ!!! dile getiriliyor... Direk ya da dolaylı olarak bu hayaller dillendiriliyor... Haaaaa! Eğer böyleyse...
1. Sizce bu; meydanların "Diktatör istemiyoruz!.." söylemini haykıran güruhun; bu söylemin tam tersi istikamette hareket edip demokrasiyle gelmiş bir partiyi ve onun başbakanını ortadan kaldırma isteğini ortaya koymuyor mu?..
2. Hadi iktidar devrildi... Kim gelecek iktidara "Çarşı gurubu mu?..."
3. Ve en önemlisi... Üzgünüm ama ayrıca en tehlikelisi...
Benim gibi demokrasiye inanıp sandığa gitmiş ve oyunu Ak Parti'ye vermiş milyonlarca insan; oy verdiğimiz ve "Hala ve daha da fazla!" güvendiğimiz, inandığımız bu parti ve onun başkanı yani başbakan devrilirken ( Hayal kuruyorum yanlış anlamayın...) elma mı yiyeceğiz?.. Adnan Menderes'e yapılanlar karşısında susan korkak halk misali kıçımızın üstünde oturup seyirmi edeceğiz?.. Tabi ki hayır... E buna göre...
ASIL SORU : Ne yapılmak isteniyor?..
Aynen katılıyorum buradaki sorulara, ben de hefkere ile birlikte soruyorum, nolcak ha nolcak millet birbirine girse? mutlu mu olacaksınız?
(gene katıldım Tolga Depo görüyon mu 🙂 )
Kimse sandık dışı bir yoldan bahsetmiyor ki. İstifaya davet etmek bir kişiyi devirmeye çalışmak değildir. İstifa da demokrasinin bir parçasıdır.
İnsanlar davet eder, etmeye hakları vardır. Karşı taraf onu dinler ya da dinlemez, kendi bileceği iştir. Ama her akşam yapılacak olan demokratik eylemlere de katlanır.
Ne isteniyor sana söyleyeyim:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23458977.asp
İstenilen birilerinin aldığı oya güvenip ülkeyi kafasına göre yönetemeyeceğini anlaması o kadar.
Anladım Kezzap... Haklısın... Haklısınız...
Biliyor musun Kezzap; sizi çok ama çok iyi anlıyorum... Anlıyoruz...
Anlaşılmamak, hor görülmek, gale alınmamak, Saygısızlık... vs.
Biz de bir zamanlar aynılarını yaşamıştık... Yok yok çok eski değil... Yaşın müsaittir sanırım... Bak sana hatırlatayım...
Baş örtüsü yüzünden üniversitede okuyamayan on binlerce kız...
Alkol kullanmıyor diye ordudan atılan askerler...
Eşi namaz kılıyor diye şutlanan subaylar...
İmam Hatiplerin önünü kesmek ( Yıllık kesintisiz eğitim...)
367 oyunları...
Kapatılan kuran kursları...
Sincan tankları...
Gerici,yobaz...
Yönetilmeye muhtaç kafasız ezik halk...
Göbeğini kaşıyan adam...
Bidon kafalı... Daha neler neler...
Yani anlayacağın Kezzap; yukarıda da dediğim gibi kardeşim... Seni çok iyi anlıyorum... Anlıyoruz...
Yılmayın kardeşim... Çıkın meydanlara ve hak arama mücadelesi verin... Kime mi karşı?..
Okuduğu Milli Eğitim Bakanlığı onaylı şiirden dolayı hapsolan o adama karşı... İstifa deyin... Seni sevmiyoruz defol deyin...
Ama lütfen şunu da bilin ki; geçmişte o acı deneyimleri yaşayan biz bidon kafalılar! o günlere geri dönmemek üzere varımızı yoğumuzu ortaya koymaya hazırız...Bizi de anla yani...
Hadi biz en iyisi bu mücadeleyi meydanlarda değil de sandıkta verelim... Yani benim naçizane teklifim... Biz öyle yaptık çünkü... Yakmadık, yıkmadık... Devrim bizim ruhumuzda yok... Belki de biz sizin gibi deli fişek değiliz... Hadi itiraf edelim biz ödlek bir yapıya sahibiz...
Öyle özeniyorum ki; o sol ellerini kaldırıp nara atan gençliğe... Vay be!..
Ben de isterdim şöyle bir kaç otobüs yakmak... Kaldırım taşlarını sökmek...Polise küfür savurup yediğim gazdan dolayı kızıp isyan etmek...
Neyse... Ben yine de diyorum ki; bu işin çözümü sandık... Gerçi göbeğini kaşıyan adamlar olarak bizler her defasında zaferle çıkıyoruz sandıktan ama...
Eee demokrasi ne de olsa... Olmasın da ülke DİKTATÖRLÜKle mi yönetilsin... Ha... Ya da ŞERİATla mı ?...Öyle değil mi ama 😀
Ben o zaman da o kitleye taraftım emin olabilirsin. Üniversiteye türbanla girişin yasaklanmasına karşı da türbanlıları desteklemişliğim vardır.
Ama işte, bu bir çarpışmaysa arada olan hep özgürlükçülere oluyor. Bu ülkenin sol ve sağ gelenekleri de özgürlükten pek nasibini alamamış durumda çünkü. Neyse, umarım bu kırılacak.
Bilmem biliyor musun ama oradaki kitle sırf gezi parkında namaz kılanların namazına karşı herhangi bir müdahale olmasın diye o insanların etrafına koruma çemberi oluşturuyor. Bu insanların özgürlük düşmanı ya da ne bileyim darbeci oldukları yönündeki fikirleri kafanızdan atın. Arada yok mu öyle tipler, var. Yaşlılar çoğunlukla, o algıyı kıramamışlar. Dün bir tanesi yanıma geldi. Asker masker dedi, yarım saat konuştum ikna etmeye çalıştım. Yani emin olabilirsiniz, oradaki kitle kesinlikle darbeye de pabuç bırakmayacak bir kitle. Öyle korkular yersiz.
Ne güzel Kezzap... İnşallah öyledir...
Bir öğrencim bana "Hocam yine Taksim'e gideceğim sırada yakın bir emekli subay amcadan telefon geldi... Bana; "Siz direnmeye devam edin, elbet asker yardıma gelecek" dedi..." dedi...
Yok... Sonuçta genç işte... Büyük ihtimalle götünden uyduruyor ( Sağ lobu olması muhtemel...)
Ama önemli olan bu değil... Önemli olan; bu gençlerin kafasına bu düşünceleri sokmak... İnşallah bu fikirler; barışçıl eylemlerin yapıldığını söylediğin o meydanlarda sokulmuyordur genç kafalara...
Ah Kezzap ah... Ne isteniyor Türküyle, Kürdüyle, Alevisi, Sünnisiyle, Laiki, Şeriatçısıyla halkımızdan?.. Ulan bir defa da biz birbirimize düşsek... Kimse bizi düşürmese... 😀
NOT : Lütfen "Ya sen de ne kadar dik konuşuyorsun kardeşim..." deme ama... O namaz kılanları kimden korudular ALLAH aşkına?.. Polisten mi?.. Hadi canım!.. 😀
Neyse... ALLAH razı olsun.
Ben de müthiş bir tolerans olduğunu düşünmüyorum zaten ama bu süreç bunu da öğretecek, o nedenle önemli.
Zamanla korumaya gerek kalmayacak. Öyle düşünüyorum.
Temennilerine bütün kalbimle katılıyorum Kezzap... İnşallah hepimiz ( Klasik olacak ama... ) aynı geminin yolcuları olduğumuzu unutmayız... "Hoşgörü" herkes için ve evet itiraf ediyorum; şu son zamanlarda özellikle Topçu Kışlası inadını sürdüren başbakanımız için anahtar kelime galiba...
Her şeyin hayırlısı Kezzap... Her şeyin hayırlısı...
Kılıçdaroğlu,dün konuşmasında ilk defa doğru tespit yaptığını gördüm...
"gezi eylemindeki gençler,bu hükümet başa geldiğimde daha 7-10 yaşlarındaydı.bunlar darbe görmediler,yasakları görmediler.28 şubatını görmediler.bunlar internetsiz hayatı bilmiyorlar.bunlar küresel kürtülle yetişen gençler.bunlardan darbe yada hükümet düşürme meraklısı görmek yalnıştır.bunların eylemleri masumanedir"
bir yorumcuda "hükümet,şunu yaptık bunu yaptık.bizden önce şöyleydi,şimdi böyle oldu deyip duruyor....kardeşim onlar cepte.ne yapalım yani güzel şeyler yaptın diye yalnışları kimse söylemesinmi"
bence hepsi doğru...
tabi yiğidi çldür ama hakkını yeme demişler.... dünyada lider çoktur.ama dahi lider herzaman gelmez... tayyip te onlardan biridir...
yoktan bir yerlere getirmek her yiğidin harcı değildir....
bir kitap atıldığı ve sabahı kaos olan aciz ülkemiz... yanı başımızda defalarca savaş ve iç karışıklık olmasına rağmen ekonamide ilerleme devam ediyor...
ee herkesin bir kusuru vardır... başkanımızın uslubuda huy edinmiş..
uslubu yüzünden olanlara bak ...
genede güzel oldu bu eylemler... hükümete verilen ... şok elektirik tayyibi kendine getirir...
Zaytung'un elemanları Taksimde yaralandıkları için, benimle transfer görüşmelerine başladıklarını KAP'a bildirdiler. (Şaka şaka yok öyle bir şey, belki de olmuştur bilmiyorum.)
http://www.zaytung.com/sondakikadetay.asp?newsid=214080
Deccal, gördüm seni sobe.