Benim de hedefim yüksek lisansta STV okumak.
Bu haberi duyuncu üzüldüm şimdi. Ben Bilgi'yi düşünüyorum başından beri zaten zira doktora programında da Siyaset Bilimi'nden devam etmek istiyorum. Onlar STV master'ı ve Siyaset Bilimi doktorasını bir arada barındıran tek üniversite sanırım.

Ama ek ihtimaller olarak ben de Mimar Sinan ve Marmara'yı düşünüyordum.

Başka da bilmiyorum. Belki Yeditepe'nin vardır, ama sanırım özel istemiyorsun.

Bilgi'de de şöyle bir durum var. Geçen sene başvurduğumda kabul ettiler ancak yaptığım işlerin profesyonel olmaması ve dolayısıyla asistan olarak ders verecek yetkinliğe sahip olamamam nedeniyle burs vermediler. Burs verdikleri öğrencilerin haftada belli bir saat çalışmasını istiyorlar. Burs vermek için de, yeterince profesyonel ve yetkin işler yapılmış olmasını bekliyorlar. Zaten geçen sene başvuran herkesi kabul ettiler. 2 kişi hariçti, onlar da yazılı sınavda İngilizce yanıt vermeleri gereken soruya Türkçe yanıt vermişlerdi. Burs verdikleri kişilerse çok azdı. Böyleyken böyle.

Özel ya da kamu üniversitesi olması sorun değil. Burs alabiliyorsam, özel üniversite seçeneklerini de değerlendirmek isterim. Neden olmasın.

Yaptığın işlerden kasıt nedir bu arada?

Genel olarak sınavı hakkında bir bilgilendirme yapabilir misin?

Yaptığın işlerden kasıt nedir bu arada?

Genel olarak sınavı hakkında bir bilgilendirme yapabilir misin?
Bir kısa film (Krallar Hariç) çektmiştim. Onun dışında iki vakıf için çektiğim kısa belgeseller vardı. Portfolyoya bunları koymuştum.

Sınavda üç soru sordular. İlk soru için, iki filmden iki ayrı sekans gösterdiler ve bu sekansları incelememizi istediler. İncelerken de bir tekniğin kullanılması gerektiğini söylediler ancak sanırım Sinema-TV okuyan öğrenciler için hazırlanmış bir soruydu zira o tekniğin adını daha önce duymamıştım.

Diğer soruyu İngilizce olarak yanıtlamamızı söylediler. Kendimizin seçeceği iki farklı yönetmeni, sinematografileri açısından karşılaştırmamızı istediler.

Son soruda da, eğer kabul edilirseniz bitirme projesi olarak ne yapmayı planlıyorsunuz, diye sordular.

Mülakatlar beş dakika sürüyor. "Burs veremeyiz kayıt yaptırmak istersen burssuz yaptıracaksın" gibi. Burs verecekleri kişilerle bir süre daha görüşüyorlardır sanırım.

Hmm, fena değilmiş! Zorlar...
Daha bir senem var, uğraşıyoruz bakalım...

Merhabalar ben forumu uzuunn zamandır takip ediyorum ve kısa film olmasada birkaç deneme çekimim var.Sevdiğim iş bu iş ileride de profesyonel olarak filmcilikle alakalı işler yapmak istiyorum.Sormak istediğim şu, seneye öss sınavından sonra sinema televizyon okumak gerekiyor mu ?siz bu işi okulda mı öğrendiniz ??

Okulunu okuyan var, okumayan var. Görünen şey, yapmayı istemek ve çok çalışmak.

Sinema sette öğrenilir.
Ama eğitim iyidir, insana disiplin, kültür, görgü, nosyon v.s. verir.
Ama yeterli ve gerekli ön şart değildir.

Vallahi bunu anlatacak yer arıyordum. Madem soru "Hangi okula gideyim hangi sinema okulu iyidir ne tavsiye edersiniz" şeklinde değil. Birazcık içimi dökeyim ve yakın şahidim Verbalkint insanı da görürse bu başlığı bana hak verecektir.

Sinema okulundan uzak durunuz!(bunu kızgınlıkla yazıyorum tabi). Mümkünse sinema okulunda ders verenlerden de. Gidip setlerde canı yanmış insanlarla birlikte olmaya çalışınız. Özellikle sektörde çalışma şansı bulamamış, kendini üniversitelerin üst düzeylerine bir şekilde atıvermiş öğretim görevlileri, bölüm başkanları, hatta araştırma görevlileriyle, hayal gücünüzün ve yeteneklerinizin akıbeti açısından herhangi bir şekilde muhatap olmayınız. Tabi siz de onlardan biri olmak istemiyorsanız! Sektörde bir halt edememiş bu camia, karşısına gelen cesur ve yürekli fakat bilgisi noksan hiçkimseye faydalı olmak istmezler. Çünkü bazı şeyleri onlara kaptırmak istemezler, hele hele onların kendilerinden beş kuruş daha fazla bilgi sahibi olmasına tahammül bile edemezler. Siz onların gözünde ne kadar bilgisiz cahil bu işi yapamayacak sade zavallı öğrenci olarak gözükürseniz o kadar sizi severler. Allah muhabbetinizi artırır. Aman ha özellikle bu heriflerin/karıların yurtdışında Doktora falan yapmamış olmasında da dikkat edin o zaman aranıza kültürel duvarlar, ingilizce ayraçlar da girebilir. Ama tüm bunların yanında sektörde yönetmenlik yapmış hala güzel işler yapan ödüller alan çok değerli insanlar vardır ve sizi bu yukarda sayıp döktüğüm "namussuz" olarak nitelendirilebilecek insan silüetleri karşında bile savunurlar. Nedeni çok açık bu durumun aslında. İçinde patlamak diye bir şey var işte. Hatta .ötünde patlamak da diyebiliriz. Öyle bir patlamıştır ki, bunun acısını sizden çıkarmak isterler. Kendinizi ne kadar ispatlamaya çalışırsanız çalışın bu samimiyetsizliğin karşısında işe yaramayacaktır. Aman deyim gidin nice saygıdeğer ustanın kapısında yatın. Eğer bunlar bir üniversitedeyse girip okuyabilirsiniz. Size bir yararı dokunacaksa bu insanların peşinden gidin. Öte yandan, öte yandaki varlık zararlılarının ne size ne sinemaya ne de insanlığa herhangi bir katkısı yoktur. Onlardan öğrenebileceğinizi kitaplardan, hatta çocuklardan bile rahatlıkla öğrenirsiniz saygılar...

Önce kısafilmle uğraşmış ve birazda sektörde vakit geçirdikten sonra sinema okuluna gitmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki, okullar disiplin için önemlidir, işi öğrenmek sadece hamalliyesini çözümlemek değildir. Ayrıca sektörde sanıldığı gibi iş öğrenmek öyle kolay değildir. Çünkü eğer hali hazırda bişi bilmiyorsanız, sette hamallıktan başka birşey yapmanıza izin verilmez. Okullu olmanın sette bir avantajı varmıdır derseniz, hiç heveslenmeyin yok. Ama şunu ayırt edebiliyoruz ki edep erkan noktasında okulun faydası yatsınamaz. Sinema okullarının tutumuna gelince, 5 senedir daha 3. sınıfa yeni geçmiş biri olarak söyleyebilirim ki enjeksiyon arkadaşımızın bütün yorumu sadece dışardan bakan biri için söylenebilecek ve olayın esas noktalarını kaçıran birinin sözleridir. Çünkü bugün türkiyede sinema okulları merkezi yerleştirmeyle alıyor ki bu şu anlama geliyor. Sinema konusunda en ufak fikri olmayan ortalama 30 öğrenci. İlginç olan şudur ki bu 30 öğrencinin emin olun en az 27si zaten sinema öğrencisi olacak heves ve heyecana da sahip değil. bu da akademik kadronun bu noktadaki heyecanının en baştan öldürüyor. karşında hevesi olmayan ve sadece bitirip gitme derdinde olan 27 kişi varsa sende bu adamları irşad etmek için uğraşmazsın. 5 yıldır yakinen tecrübe ettiğim bir bilgidir bu. Esas problem güzel sanatlar fakültesine bağlı bir bölüm nasıl olurda merkezi yerleştirmeyle öğrenci alır. oysa diğer bölümlerde gelen öğrencinin potansiyelinden eğilimlerine kadar herşeyden haberdar. Asıl çözülmesi gereken problem budur. Olay yökte bitiyor yani. bölümlerin bu konuda yapacakları çok şey yok.

Sinema okullarının tutumuna gelince, 5 senedir daha 3. sınıfa yeni geçmiş biri olarak söyleyebilirim ki enjeksiyon arkadaşımızın bütün yorumu sadece dışardan bakan biri için söylenebilecek ve olayın esas noktalarını kaçıran birinin sözleridir. .

Dışarıdan baktığımı nerden biliyorsun?

Dışarıdan bakıyosun demedim, dışarıdan bakan birinin sözleri dedim. Bu nerede olduğunu bilmediğim noktasında ipucu vermeliydi. Eğer içerideysen ve bu kanıdaysan daha kötü.

enjeksiyon'un içeriden bakmasına rağmen fikrinin hatalı olmasının 2 sebebi var, 1. özel üniversitede okuyor olması, 2. ise yüksek lisans yapıyor olması. Bunlar olayı bayağı bir etkileyen etkenler.

Dışarıdan bakıyosun demedim, dışarıdan bakan birinin sözleri dedim. Bu nerede olduğunu bilmediğim noktasında ipucu vermeliydi. Eğer içerideysen ve bu kanıdaysan daha kötü.

Neden?

enjeksiyon'un içeriden bakmasına rağmen fikrinin hatalı olmasının 2 sebebi var, 1. özel üniversitede okuyor olması, 2. ise yüksek lisans yapıyor olması. Bunlar olayı bayağı bir etkileyen etkenler.

1. si bu söylediklerim devlet üniversitesinde de olması ihtimal
2. si yüksek lisans hocaları aynı zamanda lisans dersine de giriyor.

kaçırdığım bir nokta varsa 3 den devam et

Ben senin dediklerin yalan demiyorum, aranızdaki görüş farkı bundan olabilir diyorum.

Ben de alakasız bir bölümdeyim ama her okulun her bölümünün her hocası birbirinden farklıdır, bazıları bana hayatı sevdirdi, bazıları katilliğin sınırlarına itti. Bu yazılanlar Sinma TV bölümlerine özgü şeyler değil yani.. Bana sorarsan okulun tek yararı çevre ve ekipman.