Merhaba arkadaşlar
Böyle bir başlığın yerinin sanırım burası olduğunu tahmin ediyorum ve birazda ironik ve yalnızca komik tarafından bakalım istedim set tecrübelerimiz sırasında yaşadığımız olaylara. kısacası birlikte gülelim dedim 🙂 umarım güzel bir başlık olur ve bolca keyifli zaman geçiririz 🙂
ilk anı da benden olsun 🙂
Bir kısa film çekiyorduk arkadaşlarımız ile birlikte ve bir bodrum (kömürlük) katındaydı çekimler. ışık o kadar yetersizdiki 1 metre önümdeki adamın yüzünü görmek için ona 2 metre yaklaşmam gerekiyordu! 😀 neyse elimizdeki ışıklardan birini pirize takalım dedik tabi prizler mort olmuş ne yapalım ne edelim ? bodrumun (kömürlüğün) ampüllerinin bağlı olduğu yerden elektrik çekelim yeni priz açalım dedik. mantığa bak 😀 gerçi o yaşlarda mantık aramamak gerek zira ergenlik çağlarındaydık ve beynimiz ile cinsel organımız yer değiştirmiş durumdaydı halimizi siz düşünün bide 5 ergen kömürlükteyiz!!... 🙂 daha sonra bir merdiven yardımıyla arkadaşımızın birisi ampüle el attı 🙂 bende arkamı döndüm oyuncu arkadaşlara bişeyler anlatıyorum. Aniden bir flaş çaktı allah diye bir ses duydum ve üzerimden birşey uçtu ardından merdiven düştü üzerimden uçan şeyin arkadaşım olduğunu el fenerini üzerine tutunca anladım 😆 saçı başı dağılmış öylece yerde yatıyordu 🙂 oğlum iyimisin lan bişeyin varmı diye koştuk yanına ve bize verilen cevap ;
- Ben böyle ampülün taaa... !!!! ....!!!!.... !!!! 🙂 😆 😆
umarım okurken birazda olsa tebessüm etmişsinizdir. zaman ayırdığınız için çok teşekkürderim 🙂 sizden yorum ve yaşadığınız komik olayları bekliyorum 🙂
Shut your fucking bloody mouth!!!( çeviri: allah belanı versin! )
4 yıl önce acemi kasap ı çekiyorum her şey tamam kamera kayıt dedim ve bi baktım bizim koç kaçtı 🙂 allahtan boynundaki ip uzundu 200 metre ileride yakalandı işi sağlama alalım dedik panelvan münibüs e aldık bir sahne çekildi ikinci sahnenin başı dit dit dit birde baktım ki bizim koç direksiyonda çişim geldi diyor pisliği cabası rezil etti bizi bende kestirmedim (aldığımı abi kesebilirsiniz demişti cömertti tabi sponsor olmak kolay bişey değil elbette)3 saat eziyetten sonra sahibine iade ettik keşke vermeseydik ama kesitin mi gün bitti çekime devam edemezdik ya malum kısa çekiyoruz
umarım daha komik olanı çıkmaz aklımıza geldikçe kahkaha atıyoruz .....
Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.
^^KYKGM^^
bak bu iyiymiş 🙂 koçun o halini hayal edince baya bir güldüm kykgm 🙂 bu güzel anını bizle paylaştığın için çok teşekkürderim
Shut your fucking bloody mouth!!!( çeviri: allah belanı versin! )
Yine bir arkadaşımın başına gelen olayı anlatmak istiyorum. Demet Akbağında oynadığı bir sinema filmi çekimleri sırasında gece saat 3 gibi polis arabası lazım olmuş ve yönetmen bas bas ekibine bağırarak ; bana polis arabası bulun demiş. Bunun üzerine set ekibinde olan arkadaşımda nerden bulucaz şimdi etiketleri,telsizleri, lambalarını felan diye düşünürken birden aklına gerçek polis arabası bulmak gelmiş bunun üzerine polis olan arkadaşlarını çekim var gelin birlikte izleyelim diye çağırmış 🙂 neyse arkadaşları gelmiş çorba içiyorlarmış hep beraber bir çorbacıda o sırada tabi bizimki polis arabasını kaçırıp sete götürme planları yaıyormuş ve aniden demiş ki ; ya abi sizin anahtarı versene arabayı çekeyim arkadaki araba çıkamıyor demiş ve polis tanıdıklarından almış anahtarı 😀 doğru az ileride olan sete götürmüş aracı büyük bir heyecanla tabi yönetmen arabayı görünce demişki ; lan bu ne dandik polis arabası böyle hiç gerçekçi değil!!!!! 🙂 🙂 🙂 😀 neyse idare edicez demiş 😀 ardından çekimler yapılmış bitmiş. arkadaşta yanlış hatılamıyorsam wc ye kadar gitmiş geldiğinde bir bakmış ki set ekibi polis arabasının lambalarını telsizlerini söküyor!!!! 😀 2 kişide polis yazılarını zımparalayıp çıkartmaya çalışıyor!!! 😀 Arkadaş eyvah demiş ve ardından polisler arabalarını o halde görünce olaylar kopmuş ve set karakolda devam etmiş 😀 🙂 🙂 🙂 🙂
Shut your fucking bloody mouth!!!( çeviri: allah belanı versin! )
2 yada 3 gün önce ezelin setinde yaşanmıştır. cami imamı ajansın birine form doldurmuş ajansta bunu koruma olarak ezel in setine yollamış çekimler tabi tam gaz zor şartlarda tekrar tekrar üstüne devam ediyor .,yönetmen barut fıçısı olmadı tekrar v.s
derken kerpen ali sahnesi çekiliyor , kayıt başlıyor kerpeten kapıdan çıkınca set tamam ama olan oluyor tam o sırada kapıdaki koruma (yani bizim imam) abi bi sigara yak yoruldun demez mi barut fıçısı yönetmen kesdik demekle kalmıyor adamı kovuyor al baştan birdaha ama 2 saat sonra yerine takrar oyuncu geliyor...:-)
Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.
^^KYKGM^^
Hahahah 🙂 bak buda iyiymiş kykgm 🙂 imam biraz daha kalsaymış imam cemaat ilişki içersinde diğer figürasyonlar neler yapardı kim bilir eee ne demişler imam bunu yaparsa cemaat coşar 😀 anın için çok teşekkürderiz 🙂
Shut your fucking bloody mouth!!!( çeviri: allah belanı versin! )
anı çokta başlık güncel kalsın diye arada yazarım
Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.
^^KYKGM^^
aynen bende senin gibi yapmaya çalışıyorum umarım diğer forum üyeleride bize katılır inanıyorum ki çok güzel anılar çıkıcak ve iyi bir başlık olacak. 🙂
hazır yazmışken bir anımı daha yazıcam 😀
Acı Aşk ın çekimlerindeydim ortam çok aşırı gergindi ve figürasyonlardan birisi beklemekten sıkılmış 26 saat boyunca ve yönetmene bir laf söylemişti o arada bir atışma oldu teknik ekiple ve ona ışıkcının 6 lı balcar kino ile daldığını gördüm en son :))))
Shut your fucking bloody mouth!!!( çeviri: allah belanı versin! )
başlığı gören yok mu
Yaş, milliyet yada özgeçmiş önemli değil; önemli olan söyleyecek bir şeyin olması.
^^KYKGM^^
Bir kısa film çekiminde sabahın körü trafik sesi olmasın diye, pazar sabahı 7 gibi çıktık sokağa... Kurulduk ufak bir telefon konuşması sahnesi var. Başladı Burak rolü oynamaya. telefondakini de duymuyor rol gereği anladım tekrar söyle falan diyor sesini yükseltiyor falan. Bir ses gelmeye başladı. Ulan bu ses nerden geliyor derken bir bamındık az gerimizde -1 deki daireden biri cama vuruyor. Böldük çekimi ekipmanı da kimse kapmasın diye aldık yanımıza gittik cama doğru. a bir baktık amca slip don ve atleti giymiş camın arkasından bir şeyler söylüyor ama hiç bir şey anlaşılmıyor.
- amca duymuyoruz
- amca ne diyorsun
-anlamıyoruz ki dediğini
(Adam yılıyor ve açıyor camı)
- çocuklar diyorum ki; siktirin gidin lan ibneler pazar sabahı ne işiniz var a.k evimin önünde bas bas bağırıyorsunuz.
- (ilk akla gelen yalanları sıralıyoruz) abi öğrenciyiz biz bitirme ödevimiz
- böyle ödev mi olur lan! sokakta bağıran adamlar sikerim sizin hocanızı da okulunuza siktirin gelmiiim dışarı.
Hiç cevap vermeden tıpış tıpış gittik 😀
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Bir diğeri de ilk kısa filmimizden, sahneyi bizim evin üstündeki uzun zamandır boş olan eşyaları ile kiralık bir evde yapıyoruz. Rol gereği bizimkiler evi hızlıca terk etmek zorunda peşlerinde birileri olduğunu öğreniyorlar. Ve ellerine geçirdikleri eşylarını torbalara tıkıştırıp (valiz çanta falan yok onlar hep maliyet siyah kuruyemişçi poşeti bizimkiler) evden çıkarken de;
- Kaçmamız lazım koşun koşun, her şeyi aldınız mı? Yakalnamyalım çabuk kaçın! diyorlar.
genelini alıyoruz bunlar elde poşetlerle apartmandan bizim üst kattaki o eşyalı kiralık evden koşarak çıkıp "Kaçmamız lazım koşun koşun, her şeyi aldınız mı? Yakalnamyalım çabuk kaçın!1 deyince hop bizim alt komşu yapışıyor yakalarına
- ne çaldınız lan itler! Ev zaten boş ne çaldınız. Ekrem koş hırsız var! deyince kaydı bölüyoruz. Aşağıya inip sezai abiye ve şengül teyzeye onun rol olduğunu bunun film olduğunu anlatıyorum ama boşboş bakıyorlar
- olm sen mühendislik okumuyor muydun? Ne filmi çeviriyon sen?
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Bununla bitireyim yine ilk kısa filmimiz.
Bir çöp kutusuna büyükçe bir çanta atıp kahramanımız kaçacak. Tam da k.çekmece gölü kenarındaki çöp kutusu. Gölü görecez kadraj yapacaz falan. Ulan hiç aklımıza gelmeyen bir şey ki çekmeceyi bilen bilir sahilin başlagıcında k.çekmece karakolu var. Burak atıyor çantayı kaçarken polis koşuyor peşinden.
- ne attınız lan çöp kutusuna?
- çanta abi
- ne var içinde
- para var abi
- yok yok oğlum ne parası film gereği para var normalde içi boş.
- ne filmi lan?
- abi öğrenciyiz biz
- kamera mı o?
- evet abi
- ulan karakolu mu çekiyorsunuz film diyerekten gelin bakayım.
Hop komiserin odasına giriyoruz. Ben terden ölecem karakola düştük la daha ne olsun? Ne filmi diyor komser ben anlatıyorum uzun uzuuuun! Öğrencisin demek diyor, evet diyorum. Kimliği ver diyor. Çıkartıyorum İtü nün kimliğini adam bir bana bakıyor bir kimlikte yazan bölüme. İnsafa geliyor. Tamam diyor polis eşliğinde çekin. Bir polis veriyor yanımıza. Sete giderken küt diye çııkartıyor gözlükleri abimiz. Güneş gözlüğü ile giriyor sete. Artist gibi. Çekim şimdi diyor. Çekiyoruz. Belki filmde gözükürüm diye de gözlükle izliyor bizi.
Ulan ne filmmiş! Bunlara rağmen devem ettik lan biz oha!
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Bahsi geçen tüm filmleri izlemek istedim 😀
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ben de geçen dönem final ödevi için ödevi çekerken oluşan olayı aynen aktarıyorum;
Kamera açısını bayağı bir aşağıdan almam lazım plan gereği o yüzden kumaş pantolonla eğiliyorum;
Ben:Yırttık.
Arkadaşlardan biri: Lan kestik olmayacak mıydı o?
Ben:Yok lan pantolonu yırttım.
------------------------------------------------------------
Bundan bir önceki dönem yine başka bir final projesinde;
Arkadaş sahne gereği şort giymesi gereken sahnede ayağını fazla kaldırınca çükünün boxer'ın yanında fırlaması ve Full HD kalitesiyle belgelenmesi gibi bir felaket de yaşamıştık.
-----------------------------------------------------------
Ondan da bir önceki dönem yine başka bir final projesinde;
Hocanın kendi verdiği senaryo gereği eski bir evde çekmemiz gereken proje için Barbaros'taki şu otelin karşısındaki eve girmemiz ve girer girmez işeyen bir taksicinin fan fini fin fon'u ile karşı karşıya kalmamız ve bu sırada yanımızda kız arkadaşlarında olması da ayrı bir faciaydı.
daha önce 8-9 kişinin çekmeye niyet edip çeşitli aksiliklerle tamamlayamadığı bir senaryo. sergi salonu gibi bir mekanda sabahlamak üzere 22.00 gibi çekimlere başlıyoruz ve ilk yakın plana geçtiğimizde o güne kadar tık demeyen mikrofonumuz bozuluyor, çekim iptal oluyor. ertesi gün tamir için baktırdığımızda mikrofon kendi kendine düzelmiş oluyor(?)
başka bir mekanda yapılmasına karar verilen çekimlerin bir planında erkek oyuncunun omzu çıkıyor. sonra geri yerine oturuyor. ağrı sızı çekimler zor bela tamamlanıyor. bu çekimler sırasında bayan oyuncu da ciddi şekilde hasta oluyor.
film kurgu aşamasında çeşitli nedenlerden hep gecikiyor, halen de beklemeye devam ediyor.
(to be continued)
cehalet mutluluktur