Çizgi film uyarlamaları sonucunda meydana gelen süper kahraman filmleri, son dönemde etkisini giderek arttırmaya devam ediyor. Fakat süper kahramanımız bu sefer bir Rus!
ABD sinema endüstrisi ile eşleşen Hollywood, tüm dünya genelinde ses getiren, sinema tarihine mal olan filmleri meydana getirmeyi başarmıştır.
Macera, komedi, dram vb. pek çok kategoride filmleri ülke propaganda aracı olarak kullanması nedeniyle birçok kişi tarafından eleştirilse de, Amerika sanatın yedinci dalının en iyi örneklerini meydana getirmeye devam ediyor.
Her dönemin bir film teması olduğunu biliriz. Yeşilçam döneminin teması Kadir İnanır, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Gülşen Bubikoğlu’dur. 80lerin dönemi Rocky’dir, Rambo’dur, Indiana Jones’dur.
Hepimizin bildiği üzere 2000'lerin dönemi ise süper kahramanların dönemi olarak tarihteki yerini almış durumdadır.
2000lerin başında Spiderman, Hulk, X-Men gibi filmlerle başlayan Superman, Batman, Batman v Superman ile devam eden süreçte pek süper kahraman filmi sinemada izleyicilere sunulmaktadır.
En iyi süper kahraman filmlerini yapan Amerika’nın Soğuk Savaş yıllarında bilim, sanat, kültür, spor gibi alanlarda karşısına çıkan Rusya ise şimdiki süreçte, bu rekabeti milenyumda da sürdürmek niyetinde.
Batman, Superman, Captain America, Spiderman gibi Amerikalıların karşısına “Guardians” adındaki süper kahramanlar çıkıyor.
“Guardians” adındaki Rus yapımı film, çok iddialı bir yapım olarak sinemaseverlerle buluşmayı planlıyor.
Sahip olduğu çekim teknikleri ve sahneleri ile Hollywood’daki çağdaş süper kahraman filmlerini aratmayacak filmde izleyenler bir de Rusya’nın dev canavarı ile karşılaşıyorlar.
Yarı ayı, yarı insan bedenindeki canavar, ayı kafasına ve insan bedenine sahip bir canavar olarak gözüküyor.
Çağdaş süper kahramanlarına oranla çok daha fit bir görünüme sahip olan canavar, süper kahraman dünyasının yeni bir üyesi olarak karşımıza çıkıyor.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=bQYO_rj0YUU
Sizlerin görüşü neler sizce film nasıl millet neler yapıyor biz hala...
Steven Spielberg'ün süper kahraman filmleri ile ilgili haberini paylaşma ihtiyacı duydum, ne kadar doğru olur bilmiyorum.
Steven Spielberg’e Göre Süper Kahraman Filmlerinin Geleceği Parlak Değil
Ünlü yönetmen Steven Spielberg, büyük bütçeli süper kahraman filmlerinin Hollywood’da bir zamanlar oldukça popüler olan Western filmleri gibi popülerliğini kaybedeceğini söyledi.
Süper kahraman filmleri son yıllarda artan popülerliği ile Hollywood sinemasının para basma makinesi haline geldi. 2008 yılında başlayan Marvel Sinematik Evreni‘nin ön ayak olduğu bu akım, diğer bütün stüdyoları ellerinde haklarını bulundurduğu kahramanların filmlerini yapmaya itti. Peki süper kahraman türündeki filmlerin bu başarısı daha ne kadar bu şekilde devam edebilir? Bu sorunun cevabı ünlü yönetmen Steven Spielberg‘e göre çok değil.
Başrollerinde Tom Hanks, Austin Stowell ve Amy Ryan gibi oyuncuların bulunduğu ve yönetmenliğini yaptığı yeni filmi Bridge of Spies‘ın basın turu kapsamında röportajlar veren Spielberg, Associated Press‘e yaptığı açıklamada süper kahraman filmlerini Western filmleri gibi yavaşça popülerliğini kaybedecek olan bir tür olarak gördüğünü belirterek:
“Western türü öldüğü zaman bizler buralardaydık ve bir zaman gelecek ki süper kahraman filmleri Western türü ile aynı kaderi paylaşacak. Bu demek değil ki Western ve süper kahraman filmleri yeniden popüler olmayacak. Tabii ki şu anda süper kahraman filmleri hayatta ve tür olarak kuvvetli. Ben sadece popüler kültür içerisinde bu süreçlerin limitli bir döngüsü olduğuna inanıyorum. Gün gelecek ki başka bir tür bu mitolojik öykülerin yerine geçecek ve büyük bir ihtimalle de genç bir sinemacı şu sıralarda o türün ne olacağını hepimiz için bulmaya çalışıyordur.” dedi.
Steven Spielberg’in DreamWorks Stüdyosu Universal ile Anlaşabilir
Steven Spielberg’in kurucularından biri olduğu DreamWorks stüdyosu, Walt Disney Company ile önümüzdeki Ağustos ayında sona erecek olan dağıtımcılık anlaşmasını yenilemeyecek. Bu kararın Spielberg‘in süper kahraman filmleriyle ilgili açıklamalarıyla aynı zamanda verilmiş olması, acaba Disney‘in sahibi olduğu Marvel‘a bu kadar büyük bir yatırım yapmasıyla mı ilgili diye düşündürtmüyor değil açıkçası. Disney, gelecek Ağustos’a kadar iki DreamWorks filminin dağıtımını üstlenecek. Bunlardan ilki yönetmenin tamamlamış olduğu son filmi Bridge of Spies ile Amerika’da 1 Temmuz 2016’da vizyona girecek olan The BFG olacak.
Öte yandan bu yıl Jurassic World, Furious 7 ve Fifty Shades of Grey gibi gişede büyük başarı elde eden filmleri sayesinde ardı ardına gişe rekorları kıran ve bunu bünyesinde hiçbir süper kahraman filmi olmadan başaran Universal Pictures‘ın, DreamWorks‘ün yeni bir dağıtımcılık anlaşması imzalayacağı stüdyo olması bekleniyor.
Steven Spielberg‘in yönetmenliğini üstlendiği son filmi Bridge of Spies, ülkemizde Casuslar Köprüsü adıyla 27 Kasım’da vizyona girecek
Ruslar kendi süper kahramanlarını çekmişler ama format hala Hollywood. Sanki cümlede boş bıraklıan yere uygun sözcüğü yazınız türünden, batının ürettiği formatları alıp özne yerine kendi adınızı yazınca sanki kendi cümleniz oluyormuş gibi bir hal oldu bu film olayı. Bizde de SüperTürk diye bir şey vardı da hadi o absürttü. Burada işin posterine sunumuna vb herşeyine Amerikanlık bulaşmış da sen adamı ayı yapsan ne olur?
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
İlginç bir nokta filmin alt başlığının "Soviet Union Super Heroes" şeklinde olması. Fulgura'ya katılıyorum. Kahramanlık hikayaleri iyi de Amerikan tarzı kahramanlık ne diye?
Öte yandan sinemanın evrimini çağımızda büyük oranda Hollywood'un belirlediği düşünülecek olursa, son yıllarda yükselen süper kahraman temasının sinemanın yakın geleceği açısından son derece önemli bir gösterge olduğu görülüyor.
Sinemasal anlatıda filmin bir kahramanı olması gayet doğal; hatta çoğunlukla vardır. Ancak 'süper' kahraman, kavramsal olarak normal film kahramanından/karakterinden bambaşka, aslında sinemanın geleneksel anlatım tarzlarını dolanmak veya aşmak adına yapılmış bir çeşit zorlama olarak da okunabilir. Ancak kuşkusuz bu kadarla sınırlı olamaz. Her sinemasal anlatı gibi bu anlatı biçiminin de bir politik çağrışım ve hatta yönlendime gücü var.
Günümüz süper kahraman filmleri içerik ve biçim olarak tam da Amerikan kültürünün ve "misyonunun" uzantısı nitelikte. Çoğunlukla fizik gerçeklikten uzak büyük metafizik güçlerin savaşı şeklinde gelişen hikayeler doğal olarak bu kadar korkutucu ve 'bilinmez' düşmanlar karşısında aynı büyüklükte bir 'kurtarıcıyı' da yaratıyor. Bu noktada felaketin nerden ve ne için geldiği önemini yitiriyor. 'Kurtarıcının' yetenekleri ve 'kötülüğü cezalandırma' gücü önem kazanıyor. Bu sebeple film süresince arka fonda şıp diye yıkılan kuleler, bir kaç dakikada yok olan milyonluk koca şehirler seyircinin gözüne fazla da takılmıyor. Zira filmin en kritik noktalarında hiç kimsede bulunmayan insan-üstü yeteneklere sahip bir Amerikalı ortaya çıkıyor ve yıkımın korkunçluğuna rağmen kendisi de korkunç bir cezalandırıcı olarak 'ilahi' adaleti yerine getiriyor.
Bir dönem yere göğe sığdırılamayan ve kimilerince eleştirel Amerikan sinemasına parlak bir örnek olarak gösterilen Avatar dahi bu trendin bir devamcısıdır. Filmdeki yok edilmeye çalışılan ama teknik olarak kendilerini savunamayacak kadar geri kalmış bir ulusu -kızılderilileri- ideallerine bağlı ve iyi bir Amerikan askeri kurtarır. Yani illa birileri kutartarılacaksa onu da bir Amerikalı yapar! Tanıdık geldi mi? Bir başka değişle aslında aynı filmi izleyip duruyoruz.
45 sonrası soğuk savaş yıllarında cizgi romanlar ve adım adım çizgi filmler eliyle gelişen bu türün 2000'lerden sonra patlaması da tesadüf değil. Zira son 20 yıl Amerikanın dünayayı kurtarmak/'özgürleştimek' adına "can hıraş" bir talan/yıkım yürüttüğü yıllar. Hollywood da hiç kuşkusuz bu yıkımı meşrulaştırmak adına önce ortalama Amerikalılar için sonra da "diğer izleyiciler" için son derece güçlü ideolojik bir motivasyon yaratıyor.
Guardians'a gelecek olursak; filmi izlemeden bile adından başlayarak aynı mantığın bir yeniden üretimiyle karşılaştığı hissi yaratıyor insanda. Tabi 'yıllarca Amerikan propagandası izledik biraz da Rus olanını izleyelim ne çıkar' denebilir. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki o da filmin öykündüğü Sovyetler Birliği'nin yirminci yüzyılın en güçlü sinemalarından birini yaratmış olduğu gerçeği. Halen Amerikan sinema okullarında özellikle Sovyet kurgucularının ders notları okutulabiliyorsa ve Tarkovsky, Ayzenştayn başta olmak üzere sayısız Sovyet yönetmenin üzerine tonlarca kitap basılıp, derslere konu oluyorsa; dahası on yıllar önce çekilen Pothemkim Zırhlısı, Solaris, Stalker gibi örnekler dimdik ayaktaysa Rus sinemacıların 'etkileyici' film çekmek için bu kadar uzaklardan esinlenmesine gerek yok diye düşünmeden edemiyor insan.
"Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın." Jacues Tati
Ben de buna bozuluyorum işte. Madem bu işin adına "Sovyet" sözcüğünü bulaştırıyorsun, bari o Sovyetin bizzat Batı karşısına koyduğu antitezi esas al en azından. Yani nasıl Hollywood bireyin zaferlerinin kutsanmasını klasikleştirdiyse sen de Sovyet deneyimi ile bunun karşısına bir alternatif koy. Daha toplumsal bir yaklaşım koy mesela.
Hani çok alakasız değil; madem biz de "Osmanlı elinde tuttuğu toplumları asla sömürmedi" diyoruz, yaptığımız süper kahramanların da bunu yansıtması lazım ki şu andaki geçici ideolojimiz olan "dünya 5'ten büyüktür" dengi bir şeyler ortaya çıksın. O zaman bile en azından usül olarak bize ait bir şeyler de beklerim ama en azından içerik bize has bir şey olmuş derim. Buradaki soysuzluk, işin adına Sovyet bulaştırıp sonra birebir Hollywood modeli satış stratejisi gütmek. Tamam artık Rusya komünist değil ve hatta çok acımasız bir kapitalist ülke oldu bile ama bu bizzat kendi tarihsel deneyimini çarpıtmak demek.
Amerika'nın ya da diğer herhangi bir toplumun yaptığı bir şeyi suçlamak bence yersiz. Herkes kendi eylemleri ve ideolojilerini olumlayıcı şeyler üretir ve başta kendi insanına "biz kötü değilz. Bazen kötü görünen eylemler yapmış olabiliriz ama esasta biz iyi bir toplumuz" dedirtmeyi amaçlar. Bu nedenle tarihinde kızılderilileri kırmış olabilir ama filmlerinde onları başka gezegenlerde kurtararak hem vicdan temizliyor hem de bugünkü eylemlerinin modelini oluşturuyor. Bunlara kızmıyorum ve aksine anlıyorum. Birey de kendi eylemlerinin doğrulanmasını arar yoksa psikolojk sorunlar yaşar. Toplum olarak da buna benzer davranılması anlaşılır. Dediğim gibi bugün ABD'nin yerine biz geçsek benzeri davranırız. Arapların petrolünü biz de kendi çıkarımız ve refahımız için kontrol etmek isteriz ve bunu hak gösterecek anlatılar kurarız. Haklı olmayız ama biz de aynısını yaparız ve görece meşru oluruz. Ama Hollywood formatıyla yaparsak bir şey eksik olur.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Rusların Night Watch ve Day Watch vardı 2004 ve 2006 yıllarına ait. Benim izlemediğim filmler. İzleyen hatta haberi olan pek fazla kişi de yoktur muhtemelen. Bu yeni kahramanların da bunlardan farklı olacağını düşünmüyorum.
Marvel'la zaten yarışamazlar, DC bile onların gerisinde kalıyor ama temel mesele kahramanların tanınmaması. Rus bir arkadaşa izlettim az önce bu trailer'ı. "Hiç birini tanımıyorum, zaten filmi de bunları tanıtmak için yapıyolardır herhalde" dedi. Marvel filmleri sağlam temelli oluyor ama onlar 10 yıllarca geriden geliyor. Çizgi roman dönemlerinden bu yana bu kahramaların hayranları var. Hepsi biliniyor. Çizgi romanlar kaçırıldıysa çizgi filmleri izlenmiştir. O da izlenmemişse sağda solda illaki görülmüştür. Benim 8 yaşındaki yeğenimin okul çantası spiderman'li. (Benim de etkim var tabii biraz 🙂 ) Süper kahramansan, mutlaka tanınırsın. Değilse inandırıcı gelmiyor.
Bir de İngilizce benim kulağıma battı. İlk fragmana baktım, Rus aksanı yok ama İngilizce de belli ki ana dili değil. Tamamen özenti ve çok yapay geldi bana. Jackie Chan filmlerini mesela hem İngilizce dublajlı hem orijinal izlediğim olmuştur. Tek kelime anlamasam bile Çince hiç rahatsız etmiyor. Farklı bir dil olduğunu anlamak beni filmin dışına atıyor.
Night Watch ve Day Watch da zombi furyasının filmleriydi ve diğer zombi filmlerinden tek farkları Rusya'da geçmeleriydi. O zaman da durum pek farklı değildi yani.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Çizgi film uyarlamaları sonucunda meydana gelen süper kahraman filmleri, son dönemde etkisini giderek arttırmaya devam ediyor. Fakat süper kahramanımız bu sefer bir Rus!
ABD sinema endüstrisi ile eşleşen Hollywood, tüm dünya genelinde ses getiren, sinema tarihine mal olan filmleri meydana getirmeyi başarmıştır.
Macera, komedi, dram vb. pek çok kategoride filmleri ülke propaganda aracı olarak kullanması nedeniyle birçok kişi tarafından eleştirilse de, Amerika sanatın yedinci dalının en iyi örneklerini meydana getirmeye devam ediyor.
Her dönemin bir film teması olduğunu biliriz. Yeşilçam döneminin teması Kadir İnanır, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Gülşen Bubikoğlu’dur. 80lerin dönemi Rocky’dir, Rambo’dur, Indiana Jones’dur.
Hepimizin bildiği üzere 2000'lerin dönemi ise süper kahramanların dönemi olarak tarihteki yerini almış durumdadır.
2000lerin başında Spiderman, Hulk, X-Men gibi filmlerle başlayan Superman, Batman, Batman v Superman ile devam eden süreçte pek süper kahraman filmi sinemada izleyicilere sunulmaktadır.
En iyi süper kahraman filmlerini yapan Amerika’nın Soğuk Savaş yıllarında bilim, sanat, kültür, spor gibi alanlarda karşısına çıkan Rusya ise şimdiki süreçte, bu rekabeti milenyumda da sürdürmek niyetinde.
Batman, Superman, Captain America, Spiderman gibi Amerikalıların karşısına “Guardians” adındaki süper kahramanlar çıkıyor.
“Guardians” adındaki Rus yapımı film, çok iddialı bir yapım olarak sinemaseverlerle buluşmayı planlıyor.
Sahip olduğu çekim teknikleri ve sahneleri ile Hollywood’daki çağdaş süper kahraman filmlerini aratmayacak filmde izleyenler bir de Rusya’nın dev canavarı ile karşılaşıyorlar.
Yarı ayı, yarı insan bedenindeki canavar, ayı kafasına ve insan bedenine sahip bir canavar olarak gözüküyor.
Çağdaş süper kahramanlarına oranla çok daha fit bir görünüme sahip olan canavar, süper kahraman dünyasının yeni bir üyesi olarak karşımıza çıkıyor.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=1&v=bQYO_rj0YUU
Sizlerin görüşü neler sizce film nasıl millet neler yapıyor biz hala...
Dünyanın her yerindeki çocuklar 30 yıldır Süperman, Örümcek Adam vs karakteriyle yani Hollywood tarzıyla tanıştılar. Şimdi bunun dışında bir kahramanın tutması için bir tarz oluşturmak kısa vadede zor. Ama imkansız değil. Yorumlar çok hoş olmuş. Hollywood'a, Onun tarzıyla cevap veremezsin. Teknoloji ve bilimi sinema için daha yüksek halde kullanıyorlar.
Böyle vurdulu kırdılılardan ziyade; Avatar konulu, biraz daha emperyalizm ve özgürlük temalı yapsalar ( belki de öyledir. ) daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Bunun içinde abartılı efektler vs olmasına bile gerek yok.
Doğu içinde bulunduğu kültürü; Batıya benzeyerek ya da taklit ederek yaşatamaz. Batı zaten giyiminden, yiyeceğine, müziğinden, sanatına kadar sana dayatmış...
Çocuklara daha sade ve özgürlüğü için mücadele eden, başka bir şey olabilirdi.
Diye düşünüyorum:)
AMa üye arkadaşların yorumları çok iyi... Güzel analiz edilmiş. Tebrikler herkese de...
======================
www.e-senarist.com
[email protected]
Doğrudur ama o Batı etkisinin artık normal ve standart kabul edilmesi yüzünden işte bu devirde zor olan da kendine ait bir tarz ve anlatı biçimi bulman ya da yeniden keşfetmen. Bu nedenle bizim ortalama sinema izleyicisine bir Avrupa filmi izletince bunalıyor. Adam film deyince hep izleyegeldiği şeyi biliyor ve biraz değişik olunca baştan bırakıyor. Bu nedenle acaba o standart olandan başlayıp içeriği mi yerel tutsak yoksa doğrudan bize ait bir tarza mı odaklansak diye sormak lazım. Ruslar yaptıkları işin farkındaysalar bu film ilk seçenek demek. Yani "Madem Amerikan kahramanlarına alıştı herkes, o formatta kendi karakterimizi yaratalım" demişler gibi. Belki zamanla daha doğu, daha Rus bir tarza da geçerler.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
amerikanın bir tarihi yok, dolayısıyla kahramanlarıda yok..onlarda herşey yapay..
bir yerde mecburlar filmleri bu şekilde yapmaya.
ruslar ve türkler gibi tarihleri olsaydı..kahramanları da farklı olurdu.
şimdi ruslarını bu amerikan tarzını ve karakterlerini kopyalamasındaki sebepler farklıdır bilemeyiz..pazarlama vs vs gibidir
ama bi rusların yerinde olsam...kızılordunun içinden karakterler çıkartabilirsin.. rusya ve alman savaşının genel temasında..taht oyunları gibi büyük vfx yüklü bi diziyle rakip olmak daha mantıklıdır bence..ruslar kendilerini denemek istedikleri kesin.
Tarihi kahraman ile modern kahraman aynı şey değil ama. Amerikalılar'ın da tarihi ve folk kahramanları var. David Crockett, Washington, Paul Revere ve Wyatt Earp başta olmak üzere sürüyle kovboy ve Kızılderili (Oturan Boğa, Geronimo vb). Zaten modern kahramanları da bunlar üzerine kurulu aslında. Yani modern kahramanlar ve süper karakterler bu folk kahramanlarının özelliklerinin uzay ve bilgisayar çağına uyarlaması. Burada sorun bizim modern kahramanımız olmamasında. Astronotumuz, bilim adamımız, modern savaş kahramanlarımız yok esas. Ben bir tek Yüzbaşı Volkan'ı hatırlarım bu tanıma girebilecek ki onu da İtalyanlar'a sattık resmen.
Kızlıordu kahramanı ilginç olurdu ama artı Ruslar komünist değil işte. O kahramanın karşısında savaşacağı değerler bugünkü Ruslar'ın benimsediği ve özendiği değerler. Tarihin kendi içinde Nazilere karşı savaşan tarihi kahramanları da zaten var diye biliyorum ama tamamıyla sanal yani üretilmiş bir Rus kahramanından haberdar değilim.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Bahsi geçen filmin teknik anlamda birçok etkeni yerine getirdiği belli ama Amerikalıların en kötü kahraman filminden daha iyi olacağını sanmam. Hollywood kültür oluşturdu bu türde, sinemada paralel bir evren var artık, kahramanların yaşadığı. İtici de gelmiyor pek, aynı taslakta hikayeler olmasına rağmen başarılı senaristler sayesinde gerçekçi olamayan yapı, espriyle, mizansenle sevimli hale getiriliyor. Şahsen kendini çok ciddiye alan kahraman filmlerini (Örnek Batman vs. Superman, Watchmen) sevemiyorum, Rus yapımda da bu var sanki.
Bizden de kahraman filmi çıkıyor ara sıra. Yandım Ali mesela, eskiden Tarkan, Karaoğlan, Battal Gazi vs. Süper kahraman değiller ama yaptıkları işler süper. Şimdilerde durum daha siyasi. Yakın zamanda çıkacak Reis Filmi var mesela, ben de süper güçlerini kullanarak oğlunu adaletten kurtaran bir yönetmenin hikayesini sinemaya taşımak isterdim. Toplum olarak kahramanlık anlayışımız günden güne değişiyor.
Senaryo ve kahraman anlamınddada oldukça iyi ve yerinde yorumlar var ama benim bu konuda bahsetmek istediğim adamların teknik anlamda çok iyi oldukları yani böyle bol görsellikli düzgün bir filmimiz yok bir yerde okumuştum bu filmi Ruslar 5 milyon dolara mal etmiş diye belki doğrudur belki değildir ama adamların komünist sistemi olduğu için paranın bir değeri yok acaba Rusya'da 10 milyon TL'lik bir film çekilebilir mi çekilirse nasıl olur görüşleriniz nelerdir bu konuda bunu merak ediyorum ben
Bir filmi ucuza mal etmek ondan kar elde edileceği anlamına gelmez ki. Çoğu zaman maliyetin yüksekliği reklam unsuru olur, insanların ilgisini uyandırıp öyle çekilmeye çalışılır ama artık standarda bindiği için çok konuşulmuyor. Ayrıca stüdyo ve post prodüksiyonu az masrafla kapatmak ülkeden ülkeye değişebilir ancak global vizyon hedefleniyorsa bu işin bir de oyuncu tarafı var. Celebrity kavramı boş değil. İnsanlar Tom Hanks'e boşu boşuna 60 - 70 milyon dolar vermiyor. Az harcayıp çok beklenecek bir tür değil bu süper kahraman filmleri. Simpsons dizisi yıllardır Güney Kore'de çiziliyor, bir çok Amerikan filmi Bulgaristan'daki stüdyolarda çekiliyor ama bunlar maliyeti düşürme amaçlı, nerdeyse sıfıra indirme amaçlı değil.
5-10 milyon dolara Hollywood'unki gibi süper kahraman filmi çekilemez, bunun tartışması bile komik olur. Bir de Rusya'da komünist rejim 1991'te yıkıldı. Baskıcı bir sistem var yine kısmen, dışa kapalılık da var biraz ama Rusya için artık komünist bir ülke, paranın değeri yok değeri yok denemez.