Freud ne la? Ah muhsin ünlü belirtmişti, Freud diye bir şey yoktur diye. Hala bunu niye konşuyor insanlar 😀 Şaka bir yana Freud adam değil kurumdur. Bunu bir ara uzun uzun anlatırım muhabbetini ederiz.
Biz de bir şeye insanlar gülüyorsa o salonda onu anlamlandırma hastalığı var onu çözemiyorum. - Tamam komik ama homofobik, - Tamam komik ama küfürlü, - Tamam komik ama yerel mizah, - Tamam komik ama amerikalı buna gülmez, - Tamam komik ama....
Yahu iyi de yapılmak istesenen senin tamamdan sonra söylediğin sadece. Yani "sadece" komik olması gerekiyordu 😀 Bu bir ilk film. Daha önce çok sık kullanılan her hafta bir türevi vizyona giren bir mizah değil perdedeki evet. ama abiler bırakalım anlamlandırmayı gözünüzü seveyim Freud nedir ya:D
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Yahu ben zaten seni eleştirmiyorum ki aydemirse, bu benim şahsi bir fikrim. Türkiye'de hep yerel mizah dönüyor, küresel mizah anlayışı içerisinde bir film çıkmıyor diye. Dün gayette güldüm filmde, bir daha izleyeyim yine gülerim. Senin imzanda yazıyor "Evlat öyle deme, mizah çok ama çok ciddi bir iştir" diye ben de zaten buna dayanarak konuşuyorum. Mizah yaptım güldürdüm olmamalı, üstüne düşünülmeli, tartışılmalı ve araştırılmalıdır. Ben diyorum ki keşke böyle yerel mizah çıktığı kadar küresel mizahta da bir örneğimiz olsa. Örneğin GORA Türkiye'de çıktığı anda patladı, herkes öldü gülmekten lakin çok iyi hatırlıyorum GORA'nın çıktığı sene Show TV mi neydi Almanya'da GORA'nın bir seans çıkışında yakalıyor bir Alman aileyi adam ise hiçbir şey anlamadım neden bu kadar çok güldüler anlamadım diyor, çünkü salonun geri kalanı neredeyse tamamen Türk ve onlar gülüyor (Yanlız böyle diyorum da filmde Türkçe yayınlandıysa da ne gülerim, ben yıllardır buna dayanıyorum meğerkim film Türkçeymiş adam o yüzden bir şey anlamamış 😀 ). Benim bahsettiğim konu bu, senin filmin beni gayet güldürdü ve komikti benim buna dediğim en ufak bir şey bile yok. Üstüne üstlük "bir ilk film"e göre gayet başarılı, saygı duyuyorum ama benim bahsettiğim kesinlikle bu değil.
Bu arada Freud bir kurum derken neyi kastettin gerçekten anlamadım 😕
Bu ikidir aynı başlıkta yazdığım yazı, arkanın en dibinde kalıyor ya da bazılarına göre en başında...
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Bizim ülkemizin de eksikliği biraz buradan kaynaklanıyor aslında. Mesela geçen gün Muhteşem Yüzyıl'da ki kan efekti hakkında yazmıştım. Bizimkiler bir o kanı görüyor, "aha bizde koyalım bunu" diyorlar ama olmaz. O kan genel planın bir parçası ama biz hep böyle yapıyoruz, bir şeyi alıyoruz kopyalıyoruz ama aslında büyük bir parçanın ufacık bir dilimini aldığımızın farkında bile değiliz. Türkiye'nin sanatta son 20 yılda çökmesinin sebebi de yine bu Post-Modernizm diye bir şey çıkardı gevurlar, iyi, güzel hoş bir şey -özellikle British Young Artists ve Damien Hirst- tamam ben dünyadakini de çok desteklemiyorum ama Türkiye'de iyice b*ktan. Çünkü adamlar bir bildirge yayınlıyorlar kendilerine has ama bizimkiler bu bildirgenin bir tek ilk cümlesine dikkat kesiliyorlar "Sanatta güzelliğe, tasarıma köle olunmamalıdır. Sanat eleştiridir" hoppp bunun arkasından gelen 20-30 satır yazı var, bizimkiler bir tek bunu okuyor ondan sonra çıkan eserler Vajinasından kan gelen kadın fotoğrafı; soruyorsun, cevap "Kadının Türk toplumundaki ezilmesini ve bakireliğin feminist vs.vs." diye gelen saçma ötesi bir açıklama, kadın sahnede lezbiyen bir ilişki yaşıyor; "Ülkemizdeki homoseksüel karşıtlığına vs..vs.." yahu sen erkek lezbiyen pornosu izlese sapık, terbiyesiz diyorsun ama sen sahnede bunu yapınca sanat oluyor. Bunu Marcel Duschamp'ın Pisuar'ıyla da karşılaştıramayız, çünkü birileri ona benzetti orada da varolan ama pis olan bir şey sanat eserine dönüştürüldü. Adamlar Marcel Duschamp'la bir tuttular bunu ya el insaf. Şunu öğrenmeliyiz bir şeyi sadece görüp yapamayız, onu araştırmalıyız ve incelemeliyiz, en azından üstüne biraz düşünmeliyiz...
HHK senin cevabını şimdi gördüm. Ona gelirsem de; bu bahsettiğim olayın sunumuna göre değişebiliyor. Yönetmenin, senaristin bir olguyu sana nasıl sunduğuna göre değişir olayın trajik mi komik mi olacağı. Aldatma konulu bir filmde yönetmenin veya senaristin isteğine göre sen aldatanı da haklı görürsün, aldatılanı da. Trajik ve komiklik arasındaki fark ise buna göre biraz daha değişiktir ama tabanda aynıdır. Senin nasıl sunduğuna bağlıdır. Ben elbetteki bir Nazi trajedisinin komediye dönüştürülebileceğini söylemiyorum (Gerçi o da dönüştürülmüş olabilir The Great Dictator'da daha izlemedim dediğim gibi o yüzden kesin konuşmayayım) lakin bazı acı ve kötü olgular komediye dönüştürülebilir. Keza buna örnek olarak "Çalgı Çengi"yi verebiliriz. İnsanlar film boyunca orada bu adamların başına gelen traji komik olaylar dizisine gülüyorlar. Birbirlerine tokat atmalarına gülüyorlar, diğer nakliyecilerin yediği dayağa gülüyorlar. Tabi ki film baştan aşağı bu değil ama işte bunlar benim bahsettiğim noktalar.
HHK senin cevabını şimdi gördüm. Ona gelirsem de; bu bahsettiğim olayın sunumuna göre değişebiliyor. Yönetmenin, senaristin bir olguyu sana nasıl sunduğuna göre değişir olayın trajik mi komik mi olacağı. Aldatma konulu bir filmde yönetmenin veya senaristin isteğine göre sen aldatanı da haklı görürsün, aldatılanı da. Trajik ve komiklik arasındaki fark ise buna göre biraz daha değişiktir ama tabanda aynıdır. Senin nasıl sunduğuna bağlıdır. Ben elbetteki bir Nazi trajedisinin komediye dönüştürülebileceğini söylemiyorum (Gerçi o da dönüştürülmüş olabilir The Great Dictator'da daha izlemedim dediğim gibi o yüzden kesin konuşmayayım) lakin bazı acı ve kötü olgular komediye dönüştürülebilir. Keza buna örnek olarak "Çalgı Çengi"yi verebiliriz. İnsanlar film boyunca orada bu adamların başına gelen traji komik olaylar dizisine gülüyorlar. Birbirlerine tokat atmalarına gülüyorlar, diğer nakliyecilerin yediği dayağa gülüyorlar. Tabi ki film baştan aşağı bu değil ama işte bunlar benim bahsettiğim noktalar.
Sana yazarken her an şat çekebilirim düşüncesiyle hazırda beklettiğim şişeyi bara koyuyorum (he bizim evde mini bar var ve babam da elinde viski ve üzerindeki röpteşambırıyla dolaşıyor ).
Bazı acı ve kötü olgular komediye dönüşebilir. İşte buna hiçbir şey denilmez, zaten yazımda da yer verdim. Bunlar gülünç de olabilir, trajik de olabilir. Sorun bu değil. Sorun gülme olgusu için sırf bunların verilmesi ve oranladırılmaya çalışılması. Ben bunlar için, daha üst düzeyde bunların nasıl oluştuğunu açıklayan üç temel öğenin gerçeğin aslında ta kendisi olduğunu göstermeye çalıştım.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Ee tamam o zaman sadece oranlarda anlaşamıyoruz. Ben yanaşayım o vakit, söz veriyorum bir daha oran vermeyeceğim ekmek musaf çarpsın, çölde kutup ayıları karşılasın 😀
Şaka bir yana cidden burada akademik bir yazı paylaşmıyorum elbette ki gösterdiğim kaynaklara, yazılara rağmen eksiklikler olacaktır. Adamlar bunları incelemek için 2 sene harcayıp tez yazıyorlar bizim ise cevap vermek için 2 saatimiz bile yok. Ben genel olgulardan bahsettiğim tabi ki de bunlar dışında başka şeyler de var benim unuttuğum (Sürpriz ve beklemedik olaylar, sempatik tavırlar, bir yetişkinin çocuk gibi davranması vs. vs.. bunlar uzar gider) ama bu tür şeyler 2 tarafı da besleyebilir zaten. Oranı verirken de kafamdan salladım tabi ki de böyle bir şey üzerine zaten kesin bir oran verilemez ki, tamamen mecazi bir orandı bunlar. Yani okuyan kişilerin bunu anlayacaklarını düşünüyordum, bir dahakine yazarım "Bu oranların gerçek hayatta ki oran ve orantılarla bir bağlantısı yoktur. Bu bağlantılar tamamen hayal ürünüdür." diye.
Yok ağam yok ben burdan şat çekiyorum. 😛
Şimdi forumlarda böyle birşey sık sık yaşanıyor. Karşılıklı yazışmalar sonunda ilk yazıdan farklı şekiller oluşabliyor.
Sorun sadece oranlarda değil. Alay ve acıyı da vermende. Ha örnek olarak bu ikisinden çok daha fazla şeyler verbilirim de diyorsun bense sana hiç bunlarla uğraşma bunlar taşı oluşturan kum tanecikleridir diyorum. Say say bitiremezsin. Fakat genel kabul görmüş üç temel öğe vardır. Bunların söylenmesi hem daha doğru hem daha uyandırıcıdır. Tema olarak alayı ele alalım; şimdi biz bu alayı üç temel öğe dışında sunmamız durumunda gülünebilir mi? Bu işin ehli olan birçok kişiye göre gülünemez. İşte o zamanda biz komedi yapamamış oluruz. e abi ama alay ettik neden gülünmedi? İşte bu yüzden. Bu üç temel öğe yazarın eline büyük bir koz verir. Sonra benim Ray Cooney'e hitap ettiğim gibi bunu yapan yazara da kurnaz derler. Gerisi yazarın bunu kullanma yeteneğine bakar.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Bence homofobik diye takmamak lazım bu tür espriler dünyanın tüm yerinden gelen filmlerde olabiliyor. Eurotrip filmini izleyenler hatırlar yani orada baştan sona homofobik bir espri anlayışı vardı. Zaten gülme ve komiklik hisleri aslında çok ama çok garip değişkenlere bağlıdır ve aslında %80-90 başka insan veya insanların acı çekmesine, rezil olmasına vs. bağlıdır (Bir kişiyle dalga geçilmesi, bir insanın düşmesi gibi), tabi bunların yanı sıra geri kalan %10 ila %20'lik bölüm ise kültürden kültüre göre sözsel olarak değişmektedir. Ve aslında
Barisferahdan inciler.... yorumsuz......
Barisferah sen zaten bana su goruslerinden sonra cevapda yazma, cunku kahale almam!
http://www.vimeo.com/emresaltik" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.facebook.com/profile.php?id=1204298928" onclick="window.open(this.href);return false;
Bence homofobik diye takmamak lazım bu tür espriler dünyanın tüm yerinden gelen filmlerde olabiliyor. Eurotrip filmini izleyenler hatırlar yani orada baştan sona homofobik bir espri anlayışı vardı. Zaten gülme ve komiklik hisleri aslında çok ama çok garip değişkenlere bağlıdır ve aslında %80-90 başka insan veya insanların acı çekmesine, rezil olmasına vs. bağlıdır (Bir kişiyle dalga geçilmesi, bir insanın düşmesi gibi), tabi bunların yanı sıra geri kalan %10 ila %20'lik bölüm ise kültürden kültüre göre sözsel olarak değişmektedir. Ve aslında
Barisferahdan inciler.... yorumsuz......
Barisferah sen zaten bana su goruslerinden sonra cevapda yazma, cunku kahale almam!
Abi yok resmen ben boşa dil döküyorum, ya gerçekten ben de kendimi anlatma özürü var ya da milletin dinleme özürü var anlamadım gitti gerçekten. Tamam benden inciler, beni kaale de alma tamam... Yani hayatım boyunca homoseksüellere karşı en ufak bir karşıtlık göstermeme rağmen ve hatta bu cümleyi kurmak bile saçma gelirken, nasıl oluyor da burada böyle karşılanıyorum cidden çok merak ediyorum. Sadece Emrecan değil herkes gözünü açıp iyi okusun homoseksüellik doğal bir şeydir, doğal olduğu için zaten espri unsuru haline getirilebilir, asıl doğal olmayan şeyleri espri unsuru haline getirmek tehlikelidir. Homoseksüellik bir hastalık mı sakatlık mı ki esprisi yapılmasın? Kanserin esprisi yapılmaz, homoseksüellik bir rahatsızlık mıdır ki onun da yapılmasın? Benim derdim bu.
Yahu zaten ayrıca siz de kendi ağzınızla söylüyorsunuz esprilerin büyük bir çoğunluğu homoseksüel değil homofobik esprisiydi. Yani homoseksüellikle dalga geçilmiyordu, homofobiklik ile dalga geçiliyordu (Bana göre tek espri homoseksüel esprisiydi o da "Bu bok kokusu çekilir mi? Haa siz de öyle bir sorun var bir de değil mi?"). Yani homoseksüel esprisi olsa neyse diyeceğim ama orada dalga geçilen zaten homofobik karakterler o yüzden neden bu kadar üstünde duruldu ben onu anlamadım. Homoseksüel esprisi olsa diyeceğim "Oha yani bu çağda hala daha kaldı mı bunlar" ki bir yere kadar homoseksüel esprileri de yapılabilir bence bunu tabuya çevirmemek lazım, çünkü asıl tabuya çevirilirse homoseksüellerin zararına olur. Bir şey espri ile sunulunca insanlar daha rahat karşılar ama bir şeyden hiç bahsedilmez ise insanlar o konuya tereddüt ile yaklaşırlar. Bakın Amerika'da bile Nigger kelimesi TV'lerde tekrardan kullanıma sokuldu ki kötü anlamından ve getirdiği tabudan kurtulsun diye. Ama Türkiye'de her şey tabuya çeviriliyor sonra bu konuya insanlar neden bu kadar karşı deniliyor...
Emrecan asıl sen bu yazıyı oku ne demek istediğimi iyi anla ondan sonra cevap yaz. Tanıştık, iyi birine benziyorsun. Şu anki tutumunu yurtdışında yaşamana ve Türkçe'de pek pratiğin olmamasına bağlıyorum. Ama dediğim gibi önce oku ondan sonra cevap ver. Kaale de almıyor musun? Sen bilirsin...
Ben filmle iligili gorusumu bildirdim, filmdeki bazi espirilerin biraz homofobik oldugunu soyledim. Selcuk buna benzer baska duyumlarda aldigini sonradan farkina vardigini ve burdan bir gol yedigini belirtti (Selcuk Aydemir a.k.a filmin sahibi)
Selcuk gibi bir adamin kasitli homofobik olmak gibi bir derdi zaten yok. Ama tesadufen yada homoseksuel icerikli espirilerin seyirci tarafindan kolay yolla alimi ve eglendirici yonu buna neden olmus olabilir.
Simdi kimse zaten homofobik yada escinsellikle ilgili espri yapilamaz , olamaz diye bisey soylemedi. Ama eger yapiliyor isede yapimci yada yonetmen zaten bu yonden gelebilecek elestrilerede hazirliklidir bunu goze almistir. Ya birazcik homofobik olduk hemen elestriyorsunuz diye bisey olamaz .Kaldiki ben olumsuz yonde bir elestri yapmadim
cunku olumsuz yonde elestri yapmayi gerektiricek kadar homofobik degildi. Dikkat ettiysen birazcik homofobik buldugumu soyledim. Izninle bunuda soyliyebilelim degilmi Barisferah.
Homofobik espri birakalim yapilsin bu sayede escinsellik tabu olmaktan cikar toplum uzerindeki on yargilar yok olur mantigini ben anlamam kardesim. Gercekten ya sen homofobik taniminin ne oldugunu bilmiyorsun yada anlamak istemiyorsun.!
Espirilerin cogu homoseksuel degil homofobik espiriydi gibi bisey soylemissin bunu anlayamadim?? Nedemek istedin? Homoseksuel espri ile neyi kasdettigini ve ikisi arasindaki farki birde izah edersen memnun olurum.
Birde sana gore bu filmdeki dozu az olan homofonin zaten sark toplumlarda var olma mucadelesi veren en ezilen azinlik olan escinselere ne gibi katkisi olur ornekleri ile izah et bakalim.
Hadi kolay gelsin.
http://www.vimeo.com/emresaltik" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.facebook.com/profile.php?id=1204298928" onclick="window.open(this.href);return false;
Ben de bir önceki sayfada sormuştum ama hem barisferah'ın hem de (okuduysan eğer mesajımı) benim anlatmaya ya da anlamaya çalıştığımız şeyi pek anlatamamışız. Ben zaten bir cevap almak için sormadım bazı çekincelerim var diyerek fikirlerimi yazmış oldum. Ama senin bakış açın çok doğru ve objektif gelmiyor bana genel olarak.
Homofobik ile homoseksüellik arasında ki fark ne ise homofobik esprisi ile homoseksüel esprisi ile arasında ki fark da odur. Homoseksüeller ile dalga geçiyorsan homoseksüellik esprisi denir, eğer insanların (Özellikle erkeklerin) homoseksüellik korkusuyla dalga geçiyorsan buna homofobik esprisi denir -tabi ki herhangi kitapta böyle yazmaz, bunlar benim şu anda g*tümden uydurduğum tanımlar, senin homofobik demen üstüne böyle bir şey dedim- Ayrıca dikkat edersen senin barisferah'tan inciler yorumsuz gibi bir tepki verdiğin mesajda ben gayet hafif bir yorum da bulunmuştum "dünyanın her yerine homofobik espri bulunduran filmler var, bu kadar takmamak lazım", şöyle demedim ki "Yuh artık buna da homoseksüel esprisi demeyin, buna homoseksüel esprisi diyorsanız sinemadan komediden hiç anlamıyorsunuz" gayet senin mesajına göre hafif bir tepkiydi, ayrıca sana da bir saldırıda bulunmadım orada. Türkçe'de pratiğin yok derken bunu kastediyorum işte, orada en ufak bir art niyet yoktu, senin söylediğin şeye verdiğim kısa 1 cümlelik bir cevaptı sadece.
Bunun dışında homofobik ve homoseksüellik esprilerinin eşcinsellere nasıl bir katkısı olabileceğini sormuşsun. Mizah, aydemirse'nin de imzasında yazdığı gibi çok ciddi bir iştir. Filmde konusu geçen espriler genel de homofobik espriler ve bunu izleyen kişiler orada homoseksüelliği değil homofobiyi komik buluyorlar ve bununla alay geçiyorlar, eşcinsellik ile değil. Genel de yapılacak eşcinsel esprileri ise insanların bu olguya alışmasını ve zamanla rahatlamasını sağlar. Çünkü bir şey hiç konuşulmayıp tabu haline getirilirse insanlar ondan korkarlar ve çekinirler ama bu konu hakkında espriler doğal bir şekilde yapılırsa (Sadece komedi değil, drama da olabilir farketmez) insanlar bu olguya düşünsel olarak alışırlar ve kabullenirler.
Banada birakin yapalim biraz homofobik espri zaten herkez guluyor hem toplum ogrensin tanisin tabular yikilsin mantigi dogru ve objektif gelmiyor.Yani Barisferah in yada senin soylemeye calistigin sey.
Bunun disinda zaten herseyi escinsellerde dahil elestirebilir ve filmlerinize konu edebilirsiniz. Dikkat ederseniz ben escinselligin boyle bir dokunulmazligi vardir diye birseyi savunmuyorum kaldiki zaten boyle bisey yok.Benim derdim Barisferah demek istedigi homofobikde olsa filmlerde escinsel icerik onlarin uzerinde var olan onyargilarin kirilmasina neden olur mantigi, kusura bakmasin kimse ama hayatim boyunca bu kadar sacma bisey duymadim!
Filmideki birkac espiriyi neden homofobik buldugumuda soyle izah edeyim , genc heteroseksuel partner ciftlesmek icin yer araken bulduklari mekandaki iki ankarali adamin konusmalarini ve orda gecen eylemleri yanlis algiliyarak onlari escinsel zannetmesi ve espri icinde olsa kasitli olarak bunun sert ve itici sekilde sunulmasi eylemin komikmis gibi gosterilmeye calisilmasi ve bunu destekliyecek bir kac replik.
Sizlerin bu konudaki israrinizi algilamakta gucluk cekiyorum, Selcuk Aydemir bile buyuk bir olgunlukla farkinda oldugunu belirti. Birdahaki filmlerinde bunu istese yeniden yapamazmi boyle bir kuralmi var? Yok tabikide bir sonraki filmlerinde bunun dozunuda arttirabilir homofobik espri yapilamaz diye bir kuralda yok. Hemde filmin daha cok satmasina katkida bulunur.
Siz beni objektif ve dogru bulmayabilirsiniz, ( ama bunun nedeninide acikliyici olarak duymak isterim)
Belkide fazla humanist gelmistir elestirim yani sizin humanist etik normlariniz daha farklidir belki Barisferah...Olabilirmi?
http://www.vimeo.com/emresaltik" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.facebook.com/profile.php?id=1204298928" onclick="window.open(this.href);return false;
.
Filmde konusu geçen espriler genel de homofobik espriler ve bunu izleyen kişiler orada homoseksüelliği değil homofobiyi komik buluyorlar ve bununla alay geçiyorlar, eşcinsellik ile değil.
Bence burda yaniliyorsun en azindan her seyirciyi ayni katogoriye koyamassin! Yani orda herkez homofobiye gulmuyorda olabilir sonucda konusu gecen espiriler homofobik! Ben herkezin sadece homofobiye guldugunu zannetmiyorum.....
http://www.vimeo.com/emresaltik" onclick="window.open(this.href);return false;
http://www.facebook.com/profile.php?id=1204298928" onclick="window.open(this.href);return false;