Bir web sitesinde, sinema için hangisi daha önemli diye, bir anket vardı. Hikaye, diyalog, oyuncu vs. Sanırım, tamamından sadece biri düşük olunca otomatikmen o film düşük oluyor. Bilgisayar mantığı, çünkü bilgisayar her zaman en düşük parçanın hızına göre çalışır.

Final Fantasy'i yapan şirket gibi, Türkiye'de de böyle denemelere kalkan ismi lazım değil animasyon şirketleri oldu. Onlar da zarar ettiler.

Ama diğer büyük şirketlerin zarar ettiğini sanmıyorum. Yani, zararı film etmiştir, şirket değil. Şirket bir filmden zarar ediyorsa, on filmden fazlasıyla o zararını toplar. Yoksa, dediğiniz gibi kumar işine dönerdi, ki ben bu sektörün kumar olduğunu hiç sanmıyorum. Ben sadece matematik diyorum.

milyar dolarlarla oynayan bir sektör holivud. bunların zararının bir ehemmiyeti yoktur. bir de ben sanmıyorum bu kadar zarar edeceklerini. dünya kültür emperyalizmini yönetiyorlar. bir filmin de hesabını yapabilirler.

boxofficemojo'dan baktım çoğu burada yazıldığı kadar zarar etmemiş örneğin 47 Ronin filmi 24 milyon zarar etmiş. İçlerinde kar eden yapımlar bile var örneğin Maskeli Suvari filmi 45 milyon kar etmiş.

yeterli miktarda para olduktan sonra sinemadan zarar etmek için zeka hastalığı falan gerekir heralde. eğer amaç para kazanmaksa. ki amaç para kazanmak olmasa da kar elde edilebilir.

Yeni kurulan şirket ise ve süper bir giriş yapmak istiyorsa büyük prodüksiyona kalkışabilir ve o da iyi olmazsa şirket iflasa gider genelde. Bu nedenle yeni şirketler biraz sağlam basmak adına kar getireceği daha garanti formatlar (romantik komedi ya da absurd komedi) üzerinde çalışır ve bir portföy oluşturmaya başlarlar. Bunun bir diğer yolu da mevut eski film ya da video houseları satın alarak bünyesine dahil etmek. Böylece, kendi portföyünde 10--200 film bulunan bir şirketi alabilirsiniz. Bunlar ilk etapta para götüren şeyler ama bunlardan usul usul para akar ve belli bir nakit getirisi olabilir. Özellikle de aralarında az da olsa başarılı ya da kült filmler varsa. Telifler, kiralamalar vb ile maddi bir zemin kurulur.

Tabii, piyasaya süper bir giriş yapıp başaran da var ve bu da devamının geleceği demek ama bu durumda da genelde daha büyük şirketler atlayıp bu yeni ve başarılı şirketi alabiliyorlar. Böylece az sayıda başarılı filmi olan unsurları bünyelerine dahil edebiliyorlar. Teklif cazip olunca şirket sahibinin aklı da gidiyor ve şirket yokoluyor. Bu bir sektör olduğu için kapitalizmin her kuralı geçerli. 100 yıldır bu piaysada olan kurumlar var. Bugün yeni olmak zor.

Bugün 50 milyon dolar vasat bir bütçe. Nasıl müzik sektörü de sorun yaşıyorsa, Internet, pay-per-view (Netflix vb) sayesinde sinema da zorlanıyor aslınhda. AVM içindeki salonlar iş yapıyor ve geleneksel küçük salonlar artık pek iş yapmıyor. Evde 3D ve ses sistemiyle izlemek daha bir zenginlik göstergesi olduğu için eğilim büyük ekran TVlere kaydı. Sinema henüz 3D ile ya da daha büyük bir teknoloji ile cevap veremedi ve bu nedenle ev pazarınıa hedeflemekte. 100 milyonun altında ciddi proje pek olmuyor. Mevsime göre (Christmas film, yaz filmi, evlilik filmi vb) her şirketin bazı ürünleri olmalı ki nakit akışı sağlansın ve masraflar karşılansın. Hollywood çok örgütlüdür. Hem kapitalizm hem de sendikalar içiçe görev yapmakta.

Bu blockbusterlar da kısmen prestij için kısmen de maddi başarı için yapılıyor ama daha yapılırken projenin iddialı olup olmadığı belli oluyor aslında. Örneğin Stealth zaten baştan sakattı. Onca bütçeye Firefox çakması film çekmişler. Final Fantasy'nin etkileyici tek boyutu animasyon idi ve vurucu bir özelliği eksikti. John Carter'da başrolda Bradd Pitt vb dengi biri olmalıydı gibi saptamalar zaten mevcut. Pazarlaması da iyi yapılmadığı için bunlar başarısız oluyor. Bu listede benim görebildiğim kadarıyla haksızlık edilmiş tek proje 13. Savaşçı. Orjinal bir konu, başarılı ve karizmatik bir başoyuncu var ama nedense kaybolup gitti bu film. Oysa bugün Game of Thrones vb diğer fantazi projelerinde içinde bu konu hemen hemen aynen tekrarlandı. Bu başarısızlıkların nedeni bence projenin yürütülmesinde. Şirket bunun olmadığının farkında değil. Yani yönetmen vew diğerleri aslında çok başarılı olmayacağını hissetmektedirler ama çaktırmazlar çünkü kendi alacakları bedel bellidir. Bunlar şirket/stüdyo hatası daha çok yani.

Belki Holyywood da zorunluluk nedeniyle daha paylaşımcı bir formata doğru evrim geçirir. O zaman kadro (yaratıcı ekip ve başroller) kardan pay alacağı için daha farklı yaklaşırlar filme. Hollywood'u bugün kurtaran dünya pazarı gibi geliyor bana. Dünya Amerikalıların hayallerini sevdikçe bu sektörden az ya da çok para akışı olacaktırç

Sahara konusunda söyleceklerim var, ilkokulda elime bir kitap geçti adı girdap yazarı ise clive cussler, clive cussler dan bahsetmek gerekirse belli başlı kahramanları vardır ve dirk Pitt, al giordino gibi. İlk kitaplarında bu adamlar gençken gitgide yaşlanırlar bazı kitaplarda yolları kesişir. Dirk Pitt ise açık ara en karizmasıdır, James bond gibi bir casanovadır ancak tarz olarak indiana Jones gibi maceradır. Seri olmaya çok yatkın bir yapısı olduğu ortadadır ancak filmde karakteristik yapısı tam olarak verilememiştir.

Eğer iyi bir yönetmenin elinde olsaydı evet bir dirk Pitt macerası alıp başını gidebilirdi. Olmadı, fakat bence bu olmayacağı manasına gelmez Chuck palahniuk fight club ı yazmıştır, choke ı da Chuck palahniuk yazmıştır ikisininde edebi kalitesi ortada olmasına rağmen choke tam anlamıyla rezalet bir filmdir.fight club ise yetişkinler arasında hemen hemen her sınıfa hitabı ve genel yapısı itibarıyla ışık yılı fark atmıştır.

Son söz olarak bunları göz önünde bulundurarak diyebilirim ki dirk Pitt bir şansı daha sonuna dek haketmektedir.

Bozuklukları göz ardı edin, mobilden yazdım 😀

Konunun adı, " Milyonlarca Dolar Ziyan Eden 10 Korkunç Film " değil de " Milyonlarca Dolar Ziyan Eden 10 Film " olsaydı daha ayakları yere basan bir konu olabilirdi kanısındayım. Çünkü bu filmlerin bazıları çok başarılıdır. Başarıyı da sadece gişeyle ilişkilendirmek yanlış bir yoldur diye düşünüyorum.